SPOR - 03 Ağustos 2021 Salı 22:34

Tahkim Kurulu, Galatasaray ve Oğulcan Çağlayan'ın itirazlarını reddetti

A
A
A
Tahkim Kurulu, Galatasaray ve Oğulcan Çağlayan'ın itirazlarını reddetti

Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu, Galatasaray ve Oğulcan Çağlayan'ın itirazlarını oy çokluğuyla reddetti.

Tahkim Kurulu, bugün yaptığı toplantıda Galatasaray ve Oğulcan Çağlayan'ın itirazlarıyla ilgili şu kararları aldı:


"Galatasaray Sportif Sınai ve Ticaret Yatırımları A.Ş. ve Futbolcu Oğulcan Çağlayan'ın TFF Yönetim Kurulu'nun 02.08.2021 tarihli kararına karşı başvuruları incelendi. Galatasaray A.Ş. ve Futbolcu Oğulcan Çağlayan tarafından 03.08.2021 tarihinde olağanüstü toplantı talepli olarak başvuruda bulunulduğu görülmüş, aynı gün başvuru TFF Genel Sekreterliği'ne tebliğ edilmiş ve Hukuk Müşavirliği tarafından sunulan cevap dilekçesi ile taraf teşkili sağlanmıştır. Dosyada Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesinin 06.07.2021 tarihli 2021/2 E. 2021/5 K.Sayılı gerekçeli kararının celbi sağlandıktan sonra yapılan müzakere neticesinde;


- Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesinin 06.07.2021 tarihli 2021/2 E. 2021/5 K. Sayılı kararının "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi AİHM, Ömer Kerim Ali Rıza ile Serkan Akal'ın kararında "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesinin 1. Fıkrasında yer alan adil yargılanma hakkının Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Tahkim Kurulunun bağımsızlığı ve tarafsızlığı açısından ihlal edildiğine karar vermiştir. AİHM bilhassa TFF'nin yürütme organı olan Yönetim Kurulunun büyük oranda futbol kulübü yöneticilerinden oluştuğunu ve Tahkim Kurulunun teşkilatlanması ile işleyişinde çok güçlü bir etkisi olduğunu tespit etmiştir. TFF mevzuatı da Tahkim Kurulu üyelerini dış baskılardan koruyacak uygun güvenceleri sağlamaktan yoksundur. AİHM, diğer yandan, üç amatör futbolcunun şikayetlerini ise adil yargılanma hakkı (AİHS md. 6) içinde bulundukları hukuki pozisyona uygulanabilir olmadığı için konu bakımından kabul edilemez olduğuna" şeklinde karar vermiştir. Hal böyle iken ; Türkiye Futbol Federasyonu Uyuşmazlıkları Çözüm Kurulu nezdinde, gerekse Tahkim Kurulu nezdinde bu yönde bir itirazda bulunmadıkları gibi hukuki dinlenilme ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği savını ileri sürmemişler yargı yetkisini benimsemişlerdir. Bu iddianın bilahare ileri sürülmesi çelişkili davranış yasağı ve MK 2. maddesi gereğince dürüstlük kuralı kapsamında değerlendirilmelidir ve anılı hususlara aykırılık teşkil eder. Eldeki uyuşmazlık sözleşmesel nitelikteki Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Kararı'na ilişkin olup ayrıca bu niteliği itibariyle yargı denetimine de açık olmakla; Tahkim Kurulu'nun yapısı ve oluşumu hukuki dinlenilme ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde kabul edilemezTahkim kurulunun oluşum ve faaliyetlerinde kamu düzenine ve yasaya aykırılık bulunmadığı, yazılı ve görsel basında çıkan yorum ve haber içerikli bir kısım yayının kurulun bağımsız ve tarafsız olmadığı şeklindeki ağır hukuki sonuçlar doğuran iddiaya tek başına ve yeterli dayanak olmayıp emsal gösterilen AHİM kararlarının ancak karara konu olay yönünden aykırılığı tespit edip tüm tahkim karar ve heyetleri yönünden geçerli ve bağlayıcı kabul edilemeyeceği değerlendirilmiştir. Öte yandan, tüm dünyada ve ülkemizde yaşanan ağır pandemi koşulları, teknolojik gelişmeler ve e-duruşmaya olanak sağlayan yeni yasal düzenlemeler gözetildiğinde davacıların tahkim kuruluna yaptıkları itirazların video konferans yoluyla yapılmasında ve talep edilmesi üzerine dosyamız davacılarına ek dört günlük cevap süresi verilmesinde savunma hakkını kısıtlayıcı bir yön bulunmadığı, tahkim kurulu yargılaması sırasında cevap veya savunma için yeniden ek süre talebi ve bu talebin reddi halleri bulunmadığı gibi tahkim yargılaması sırasında kurula karşı savunma hakkının kısıtlandığı ve/veya tahkim kurulunun bağımsız ve tarafsız olmadığı yönünde bir itirazda bulunulmadığı, HMK 439/2-f ve ğ maddelerinde düzenlenen iptal sebeplerinin tespit edilmediği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tahkime elverişli olduğu ve tahkim protokolünün geçerli olduğu, tahkim yargılamasının HMK'nun 407 ve 444 maddelerine uygun olarak yapıldığı, tarafların eşitliği ilkesine ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edildiği, savunma hakkının kısıtlanmadığı, kararın tahkim süresi içerisinde verildiği, kararda ve tahkim yargılamasında kamu düzenine aykırı bir durumun bulunmadığı, davacıların uyuşmazlığın esasına yönelik itirazlarının HMK'nun 439. Maddesinde belirtilen iptal sebeplerinden olmadığı, dolayısıyla davacıların hakem kurulu kararına yönelik iptal taleplerinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığından; esas ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir" şeklinde olduğu görüldü.

- Tahkim Kurulu 25.06.2021 tarih E.2021/222 K.2021/211 sayılı kararında kulüp yönünden transfer yasağının kaldırılmasına ve kulübün yapacağı ödemelerin durdurulması noktasındaki talebinin ise reddine karar vermiştir. Bu sebeple Tahkim Kurulu kararı doğrultusunda alacak süreci devam etmektedir. PFSTT'nin 14/1-f maddesinde futbolcuyu transfer talep eden kulüp adına tescil ettirebilmesi için PFSTT'nin 12. maddesi gereğince borçsuzluk belgesi veya muvafakat belgesi sunması gerektiği belirtilmektedir. Futbolcu ve Kulüp tarafından başvurunun ekinde böyle bir belge sunulmamıştır. Gerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı gerekse Talimatın 14/1-f maddesi nazara alınarak TFF Yönetim Kurulu kararında usule, esasa ve talimatlara aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından; Galatasaray Sportif Sınai ve Ticaret Yatırımları A.Ş. ve Futbolcu Oğulcan Çağlayan'ın itirazlarının reddine, oyçokluğu ile karar verilmiştir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kilis Uzmanlardan Ramazan ayında uyku ve beslenme uyarısı Uzmanlar, on bir ayın sultanı olan Ramazan ayında vatandaşların diğer aylarda olduğu gibi uyku ve beslenme düzenine dikkat etmesi ve rutinlerinin bozulmaması gerektiğini ifade etti. Vatandaşların sağlıklı bir Ramazan ayı süreci geçirmeleri için iftar, sahur ve iftar sonrasında tüketilen besinler önem taşıyor. Sahur ve iftarda yenilecek yiyecekler, su, yoğurt, ayran tüketimi gibi konulara ilişkin bilgiler veren uzmanlar, tok tutacak ve susatmayacak besinlere yönelik tavsiyelerde bulundu. ‘‘Sahur olmazsa olmaz’’ Ramazan ayının ilk haftalarıyla birlikte sahura kalkan vatandaşların mutlaka sahur yapmasına söyleyen Aile Hekimi Dr. Saadet Gök, ‘‘Ramazan ayının ilk haftalarında hepimiz bir uyum süreci içerisindeyiz çünkü bu dönemde uyku, beslenme ve günlük sıvı alımı gibi hepsinde bir değişiklik söz konusu. Bununla birlikte bizim de dikkat etmemiz gereken bir takım hususlar var. Sahurla başlayacak olursak sahuru kesinlikle atlamamalıyız ve sahurda yumurta, peynir, yoğurt tüketimi bizim için çok önemli. Bunlar gün içerisinde hem tok tutar hem de günlük ihtiyacımız olan protein karbonhidrat ihtiyaçlarımıza gidermiş oluruz. Sıvı alımı yine aynı şekilde çok önemli. Gün içerisinde yorgunluk halsizlik baş ağrısı şikayetlerimizin olmaması için günlük sıvı alımımızı sahurda ve iftarda dengelememiz çok çok önemli. İftar menüsünde çok ağır besin şeklinde değil’de, öncelikle bir çorba sonrasında zeytinyağlılar ve haşlamalılar şeklinde iftar menüsü bu şekilde planlamalıyız çünkü iftardaki bu aşırı yüklenme sonrasında bize mide şikayetleri olarak geri dönebiliyor. Midede yanma, ağrı, batma şeklinde bize geri dönüş olabiliyor. Bu rahatsızlıkların olması için hafif beslenmeyi öneriyoruz. Burada yine iftardan sonrasında bir yarım saatlik yürüyüş hem metabolizmamızı hızlandırır hem de bağırsaklarımızı çalıştırır ve rahatlatır. Yine aynı şekilde kabızlık şikayeti bize en çok gelen bu şikayetlerden bir tanesi. Meyve tüketimini unutmamalıyız bunlar da bizim bağırsaklarımızı çalıştırır posa alımı lif alımı bizim için çok çok önemli. Kronik hastalıklar dediğimiz diyabet, kalp, tansiyon gibi hastalığı olanlar düzenli ilaç kullanması gereken ve aynı zamanda da gün içerisindeki beslenme şeklinden çok etkilenen hastalıklar grubu arasında. Bu şekilde hastalarımızın da oruç tutmadan öncesinde hekimlerine başvurarak planlamayı yapması daha doğru olduğunu düşünüyorum’’ dedi.
Ankara Özbekistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Vahabov, ATO Başkanı Baran’ı ziyaret etti Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Özbekistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin son yıllarda ilerlediğini, iki ülke arasında yatırım ve iş birliği zeminini oluşturmak üzere çok sayıda anlaşma imzalandığını belirterek, “Özbekistan ve Türkiye arasındaki siyasi, ticari, ekonomik, kültürel ve insani alanlarda yarar sağlayan köklü ilişkiler geçmişten bu yana kesintisiz bir şekilde devam ediyor. İş dünyalarımızın, Türkiye ve Özbekistan arasındaki ticaret ve yatırım fırsatlarını değerlendirmesi ve bu potansiyeli tam anlamıyla ortaya koyması çok önemli” dedi. Özbekistan Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davron Vahabov, ATO Başkanı Gürsel Baran’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette konuşan Özbekistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Vahabov, ülke olarak ekonomik gelişimi sağlamak üzere çalışmalar yürüttüklerini, Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla kuyumculuk sanayisini ve inşaat sektörünü geliştirmek üzere Türk reel sektörüyle işbirliği yapmak ve tecrübelerinden yararlanmak istediklerini kaydetti. Çalışma programları kapsamında, Ankara Kuyumcular ve Saatçiler Odası’na da bir ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Vahabov, Özbekistan’da 400 tonluk altın rezervi bulunduğunu hatırlattı. Vahabov, “Hammaddenin bol olduğu ülkemizde, kuyumculuğa katma değer kazandırarak sektörü geliştirmek istiyoruz” dedi. Taşkent’te kentsel dönüşüm Özbekistan’da inşaat sektörünün geliştiğinin altını çizen Vahabov, Taşkent’te kentsel dönüşümün devam ettiğini bildirdi. Vahabov, “Ülkemizde gelir seviyesi ve nüfus artıyor. Bu doğrultuda da inşat sektörü gelişiyor. Sektörün daha fazla hammadde ihtiyacı ortaya çıkıyor” dedi. Özbekistan’da organize sanayi bölgesi inşa edilmesini istediklerini bildiren Vahabov, Türkiye’de OSB’lerin nasıl kurulup, yönetildiği konusunda bilgi talepleri olduğunu da ifade etti. Spor ayakkabı fabrikası talebi Özbekistan nüfusunun 36 milyona yükseldiğini ve her yıl düzenli olarak arttığını bildiren Vahabov, artan nüfus karşısında ülkede inşaat malzemeleri ve mobilya ürünlerine ihtiyacın ortaya çıktığını söyledi. Mobilya hammaddesinin ithal edildiğini kaydeden Vahabov, özellikle orta gelirli vatandaşlara yönelik mobilya üretimine talep olduğunu belirtti. Vahabov, “Her yıl yaklaşık 100 bin konut yapılıyor. Bu konutlar için inşaat malzemesi ve mobilya ihtiyacı var” dedi. Özbekistan’ın deri sanayi ürünlerine de ihtiyacı bulunduğunu anlatan Vahabov, “Ülkemizde spor ayakkabı üretimi yok. Bizim nüfusumuz ve civar ülkelerin 80 milyon nüfusu spor ayakkabı üretim ve ticareti için pazar durumunda. Ülkemize bu alanda yatırım yapmak isteyen olursa uygun faizli finansman desteği sağlanabilir” diye konuştu. Özbekistan’ın UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Hiva kenti hakkında bilgi veren ve turizm sektöründeki gelişimlerinden bahseden Vahabov, Hiva kenti yakınında Özbek kültürünü yansıtan ürünlerin satılması için bir çarşı yapmayı planladıklarını söyleyerek, bu çarşının projelendirilmesi konusunda destek istedi. Vahabov, Özbekistan’ın ihtiyaçlarına uygun biçimde ticaretin gelişmesi durumunda hedeflenen dış ticaret rakamına ulaşılabileceğini de sözlerine ekledi. Türk müteahhitlerden 6,9 milyar dolarlık proje yatırımı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2016 yılında Özbekistan’a gerçekleştirdiği ziyaret öncesinde iki ülke dış ticaretinin 1 milyar dolar düzeyinde olduğunu hatırlatan ATO Başkanı Baran, karşılıklı ziyaret ve temaslarla Türkiye ile Özbekistan arasındaki dış ticaretin 3 milyar doları aştığını söyledi. Özbekistan’daki Türk yatırımlarının da 1,7 milyar doları aştığını kaydeden Baran, Türk müteahhitlerinin Özbekistan’da Taşkent City, Piramit Tower, Akay City başta olmak üzere 6,9 milyar dolar değerinde 262 proje üstlendiğini bildirdi. Türkiye’de de yaklaşık 400 Özbek sermayeli şirketin faaliyet gösterdiğini ifade eden Baran, “Özbekistan ve Türkiye arasındaki siyasi, ticari, ekonomik, kültürel ve insani alanlarda yarar sağlayan köklü ilişkiler geçmişten bu yana kesintisiz bir şekilde devam ediyor. İş dünyalarımızın, Türkiye ve Özbekistan arasındaki ticaret ve yatırım fırsatlarını değerlendirmesi ve bu potansiyeli tam anlamıyla ortaya koyması çok önemli. İki ülke arasındaki bu sıcak yaklaşım ve rakamların gösterdiği ivme, Cumhurbaşkanlarımızın ortaya koyduğu 10 milyar dolarlık hedefin gerçekçi ve ulaşılabilir olduğunu gösteriyor. Ankara Ticaret Odası olarak biz bu hedef doğrultusunda üzerimize düşen her türlü görevi yerine getirmeye ve tüm tecrübelerimizle Özbekistan’a katkıda bulunmaya hazırız” diye konuştu. Türkiye’nin inşaat sektöründe ilerlemiş bir ülke olduğunu, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde dünya ikincisi olduklarını bildiren Baran, “Bu alanda iş birliğimizi geliştirebiliriz” dedi. Ankara ekonomisi hakkında bilgi veren Baran, Başkent’in sağlık turizmini geliştirmeye yönelik yürüttükleri çalışmaları anlattı. Baran, 2023 yılında Semerkant’ta düzenlenen Sağlık Turizmi Fuarı’na katıldıklarını da bildirdi. İki ülke arasındaki ticarette, Ankara’nın payının çok düşük olduğunu belirten Baran, Ankara ile Özbekistan’ın ticaretini geliştirmek istediklerini, sağlık turizminin bu konuda önemli olduğunu söyledi. Vahabov’un Baran’a gerçekleştirdiği ziyarete, Özbekistan ve Türkiye İş İnsanları Derneği Başkanı Davut Azmi Erbaş, Ankara Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Timuçin Sönmez, Özbekistan Ulusal Bankası Başkanı Mirsoatov Alisher Kudratullaevich’ın da aralarında yer aldığı bir heyet eşlik etti.