ASAYİŞ - 01 Eylül 2021 Çarşamba 13:52

Taksi davasında emsal karar

A
A
A
Taksi davasında emsal karar

İstanbul’da bir taksi şoförü, kiraladığı ve bir süre çalıştırdıktan sonra iade ettiği taksinin sahibine açtığı 100 bin liralık tazminat davasını kaybetti. İlk kez bir taksi sahibinin davayı kazanmasının emsal bir durum olduğu öğrenildi.

İstanbul’da A.R.Ç isimli taksi şoförü, H.K. isimli taksi sahibinden taksiyi kiraladı. Günlük kira bedeli veren taksi şoförü bir müddet sonra taksiyi sahibine verdi. Ardından taksi sahibini mahkemeye veren taksi şoförü, İstanbul 24. İş Mahkemesine başvurarak 100 bin liralık tazminat davası açtı. Bunun üzerine taksi sahibi, Avukatı Kaan Çetinkaya ile birlikte mahkemeye itiraz ederek bu durumun yanlış olduğunu açıkladı. Deliller ve tanıklarla mahkemeye giden taksi sahibi, taksi şoförü ile arasında maaşlı bir çalışma olmadığını, taksiyi kiraladığını ve karşılığında ücret aldığını beyan etti. Bir iş ilişkisi içerisinde olmadıklarını kanıtlayan taksi sahibi emsal bir kararla davayı kazandı. Davanın binlerce taksi sahibi ve şoför tarafından yakından takip edildiği öğrenildi. İlk kez bir taksi sahibinin davayı kazanmasının ise emsal bir durum olduğu öğrenildi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Avukat Kaan Çetinkaya emsal bir karar verildiğini ifade ederek, “Taksi şoförlerini ve taksi sahiplerini ilgilendiren somut uyuşmazlıklarda çokça problem olan bir hususla ilgili emsal bir karar aldık. Taksi şoförlerinin işten ayrıldıktan sonra taksi sahiplerine karşı açtıkları tazminat davalarında iş mahkemeleri hep görevli kabul edilip bu yönde fazladan tazminat davaları kabul ediliyordu. Biz bu davada somut olayda olması gereken hususları tek tek hakime anlatarak sunduğumuz dilekçelerle de bu durumu belirterek taksi sahipleri ve taksi şoförleri arasındaki ilişkinin, iş ilişkisine dayalı bir iş olmadığını dolayısıyla bundan sonra asliye hukuk mahkemelerinin görevli olacağı yönünde bir emsal karar aldık. Bu kararla ilgili istinaf aşaması devam ediyor” dedi.

"Kiralıyorlar sonra tazminat istiyorlar"

Taksilerin günlük kiralama usulü ile çalıştığını ifade eden Avukat Çetinkaya, “Uygulamada olan bir sıkıntı var. Taksi sahipleri günlük kiralama şeklinde taksi şoförlerine araçlarını veriyorlar. Taksi şoförleri ise gün içerisinde ne kadar çalışırlarsa bu çalışma sonucunda elde ettikleri kazancı kendilerine ayırıyorlar. Taksi sahiplerine ödedikleri miktar sabit oluyor. Bu durumda bir iş ilişkisi, maaşlı çalışma söz konusu değil. Böyle bir çalışma olmadan sonradan taksi şoförlerinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti gibi taksi sahiplerinden alacak talep ettikleri görülüyor. Bu durumun böyle olmadığı iki taraf arasında kira söz konusu olduğunu mahkemeye dile getirdik. Buna ilişkin delillerimiz ve tanık beyanlarımızı da ortaya koyduk. Bunun sonucunda mahkeme bu tip bir ilişkide taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğuna hükmetti. Bu nedenle de belirtilen tazminatların yerinde olmadığına hükmetti. Bu kararla birlikte taksi sahipleri ve taksi şoförleri arasında çokça problem yaşanan sigorta hususları tazminat alacak verecek ilişkisi bunlar artık ortadan kalkmış olacak bu kararla birlikte. Taksi sahiplerinin fazladan ödediği tazminat tutarları artık tarih olacak” şeklinde konuştu.

Çetinkaya sözlerine şöyle devam etti

“Taksi sahipleri ile taksi şoförleri arasındaki ilişki genelde taksi sahipleri araçları kendileri kullanmıyorlar. Bizim ülkemizde taksi plakası zor alınan bir plaka olduğu için taksi sahipleri bu plakaları çok uzun yıllar önce almış artık yaş olarak ta ileri yaşlardaki insanlar oluyorlar. Bu nedenle de taksi şoförlüğünü daha genç olanlar yapıyor. Buradaki ilişkide taksi şoförleri taksi sahiplerine çalışılan ile ve konuma göre belli bir miktar belirleniyor. Buna yevmiye usulü de diyebiliriz. Yevmiye usulüne göre taksi şoförü aracı alırken taksi sahibine kira parasını veriyor ve kazandığı bütün tutar kendi cebine kalıyor. Taksi şoförü ve sahibi arasındaki ilişki bu şekilde. Burada maaşlı çalışma veya düzenli bir ücret ödenmesi gibi bir durum söz konusu değil. Taksi sahibi her zaman o günlük yevmiye ücreti ne kadarsa onu alır. Taksinin yakıt giderleri olsun, aracın masrafları olsun bunların hepsi taksi şoförüne aittir."

Eren Ayhan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Teknoloji ve Yetkinlik Buluşmaları’nın ikincisi gerçekleştirildi Savunma Sanayii Akademi koordinasyonunda ve ASELSAN’ın destekleriyle gerçekleşen Teknoloji ve Yetkinlik Buluşmaları’nın ikincisi, savunma sanayiinde çevik dönüşüm teması ile gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda kurulan Savunma Sanayii Akademi tarafından düzenlenen etkinlik, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Savunma Sanayii Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Hakan Karataş, Prof. Dr. İhsan Kaya, Mustafa Murat Şeker, Hüseyin Avşar, SSB Daire Başkanları ve sektör temsilcilerinin katılımları ile Bilkent Otel’de gerçekleştirildi. SSB Başkanı Görgün, etkinlik kapsamında gerçekleştirdiği konuşmasında şunları kaydetti: “Savunma sanayiimizdeki insan kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından başlattığımız olduğumuz ‘Millî Yetkinlik Hamlesi’ ile sektörümüzün yeni dönemdeki gelişiminde salt rekabetten ziyade ekosistemimizdeki tüm paydaşlarımızın yetenek, yetkinlik, performans, potansiyel ve kapasite olarak birbirlerini tamamlamalarını hedefliyoruz." Bu yeni yaklaşımla; verimsizlik, mükerrerlik, yanlış önceliklendirme, yetenek birikmesi, odak kayması, uzmanlık açığı gibi temel problemleri de en aza indirmeyi hedeflediklerini belirten Görgün, "Bu yetkinlik hamlesi ile birlikte; savunma sanayii ekosistemindeki çalışanların, aday çalışanların ve üniversite öğrencilerinin yetenek mimarisi, yetkinlik inşası, uzmanlaşma, kritik deneyim ve beceri transferi konularında geliştirilmesini önemsiyoruz" ifadesini kullandı. ‘Milli Yetkinlik Hamlesi’ kapsamında tüm firmalarımızın; stratejik planında beslenen, teknoloji yol haritası ile hizalanan, yetenek yönetimini inşa eden, performans yönetimini kurgulayan, yetkinlik geliştiren ve değişimi yöneten insan kıymetleri fonksiyonlarının oluşturulmasını amaçladıklarını aktaran Görgün, "Bugün tüm yönleriyle ele alacağımız çevik proje yönetim yaklaşımı ve insan kaynakları süreçlerinde çevik yaklaşımlar, bu alanda etkin bir network (iletişim ağı) oluşumunu tetikleyecektir" diye konuştu. Görgün çalıştay sonrası ortaya konacak olan fikirleri ve saptamaları yakından takip edeceklerini de ifade etti.
Antalya Çöl tozu 30 Nisan’a kadar temizlenecek Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Burdur ve Isparta’da etkisini gösteren Çöl tozu taşınımı konusunda uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının bölgede olan yoğunluğuna dikkat çekilen açıklamada, “Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarımızda olumsuz etkiler gösterebilir. Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir” denildi. Bugün, Antalya, Isparta ve Burdur çevrelerinde yoğun bir şekilde gözlenen çöl tozu taşınımı ile ilgili Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, yazılı bir açıklama yayınlayarak uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının çeşitli sağlık, çevre ve ekonomik etkilere neden olabileceğine dikkat çekilen açıklamada, oda olarak kamuoyunu bilgilendirme ve önlemlerin alınması gerekliliği konusunda uyarı yaptıkları belirtildi. Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarda olumsuz etkiler gösterebileceği aktarılan açıklamanın devamında, “Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir. Genellikle çöl tozu geçtikten en geç 2 gün içerisinde yağış ile birlikte atmosferden temizlenirken, bu sefer 30 Nisan 2024’e kadar bölgemizde yağış beklenmemektedir” denildi. Bu süreçte çöl tozu taşınımının etkilerini en aza indirmek için vatandaşlara önlem olarak önerilerin de belirtildiği açıklamanın sonunda, şu ifadelere yer verildi: "Çocuklar ve kronik sağlık sorunları olan bireyler dış ortamda uzun süre vakit geçirmemelidir. Göz yanması gibi rahatsızlıkların yanı sıra mevcut hastalıkların tetiklenme riski bulunmaktadır. Görüş mesafesinin aniden azalabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Karayolunda seyahat ederken çöken toz sebebiyle takip mesafeleri uzatılmalıdır. Vatandaşlarımızın T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından işletilen hava kalitesi izleme istasyonları verilerini takip ederek gerekli önlemleri almalarını rica ederiz (https://sim.csb.gov.tr/Services/AirQuality). Çevre Mühendisleri Odası olarak, çöl tozu taşınımının etkilerini azaltmak ve halkın sağlığını korumak için tüm ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulamaktayız.”