GÜNDEM - 25 Şubat 2020 Salı 23:08

TALPA’dan tutuklanan pilotla ilgili açıklama

A
A
A
TALPA’dan tutuklanan pilotla ilgili açıklama

Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki uçak kazası sonrası kaptan pilotunun tutuklanmasının ardından Türkiye Havayolu Pilotları Derneğinden (TALPA) yapılan açıklamada, “Kazanın nedenlerinin henüz tüm açıklığıyla ortaya çıkmadığı ve ön raporun dahi yazım aşamasında olduğu bir zamanda, tüm dikkatlerin pilota yönelmesine sebep olabilecek eylem ve söylemlerden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz” denildi.

Sabiha Gökçen Havalimanı’nda 5 Şubat’ta yaşanan uçak kazası sonrası başlatılan soruşturma kapsamında uçağın kaptan pilotunun tutuklanmasının ardından Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) konuya ilişkin yazılı bir açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada ön raporu yazım aşamasında olan kazanın nedenlerinin henüz tüm açıklığıyla ortaya çıkmadan tüm dikkatlerin pilota yönelmesine sebep olabilecek eylem ve söylemlerden kaçınılması gerektiğinin altı çizildi.

TALPA’dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye Havayolları Pilotları Derneği (TALPA) olarak, 5 Şubat 2020 tarihinde Sabiha Gökçen Havalimanı’nda meydana gelen üzücü kaza hakkında yapılmakta olan adlî soruşturma kapsamında, kaptan pilotun tutuklanmasına karar verildiğini derin bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Türkiye Havayolları Pilotları Derneği (TALPA) olarak, bu üzücü kazanın nedenlerinin henüz tüm açıklığıyla ortaya çıkmadığı ve ön raporun dahi yazım aşamasında olduğu bir zamanda, tüm dikkatlerin pilota yönelmesine sebep olabilecek eylem ve söylemlerden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz." ifadelerine yer verildi.

"Teknik soruşturmaların en önemli amacı kazadan, dersler çıkarmak"

Açıklamanın devamında, “Belirtmek isteriz ki; uçak kazalarından sonra yapılan teknik soruşturmaların en önemli amacı, kazadan dersler çıkartarak, uçuş güvenliğini daha da mükemmelleştirecek yeni önlemler/kurallar oluşmasını sağlamak ve aynı nedenden kaynaklanabilecek kazaların önlenmesi ve uçuş emniyetinin sağlanmasıdır. Bu husus ülkemizin de onaylayarak kabul ettiği ICAO Annex 13’de vurgulanmaktadır. Bunun yanı sıra, soruşturma sonucunda kazanın sebeplerinin aydınlatılması ve sorumlular var ise bunların tespiti ile haklarında yasal işlem yapılması gerekliliği tartışmasızdır. Ancak, soruşturmanın erken evrelerinde pilotun, kazanın en önemli etkeni olabileceğine dair izlenim oluşturan tutum, uçak kazalarının genellikle onlarca farklı eşzamanlı sebebe dayalı olabileceğini gözden kaçıracağı gibi, tutuklanma ve/veya cezalandırılma tedirginliği altındaki kişilerin beyanlarının samimiyetini de etkileyerek, kaza ile ilgili gerçek veri ve bilgilerin bir kısmının dile getirilmesini engelleyebilecektir. Bu da Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) ve Avrupa Birliği’nin 376/2014 Sayılı Tüzük’ünde yer alan emniyet prensipleri ile uyumlu değildir. Tüm bunlara ek olarak; bu aşamada pilotun tek ve yegâne sorumlu kişi olarak algılanması, halen liyakâtle görevlerini sürdürmekte olan binlerce pilotun karar alma süreçlerinde yaptırım korkusu yaşamasına neden olacak ve gerektiğinde anlık şekilde bağımsız karar alma/inisiyatif kullanma yeteneklerini zedeleyerek kokpitte tedirginlik oluşturabilecektir. Unutmamak gerekir ki, sivil hava araçlarında pilotun mevcudiyeti daha uzun bir süre boyunca kaçınılmazdır. Yüzlerce kişinin canı ve malının sorumluluğuyla birlikte, hızla gelişmekte olan Türk Sivil Havacılığının bayrağını tüm dünyaya taşıyan pilotların omuzlarındaki ağır yükün, ceza ya da sair yaptırım korkuları ile ağırlaştırılmaması uçuş güvenliği bakımından kritik önemdedir. Bu nedenle, üzücü kazanın sebepleri henüz net olarak belirlenmemişken, pilotlara yönelik olumsuz izlenim oluşturabilecek ve pilotların görevlerini ifa esnasındaki karar alma özgürlüklerini kısıtlayabilecek söylem, eylem ve işlemlerden olabildiğince kaçınılmasının uygun olacağı yönündeki kanaatimizi kamuoyunun değerli bilgisine sunarız.” denildi.

Ferhat Yasak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Bine yakın insana mezar olan Rönesans Rezidans’ta yargı süreci başladı Asrın felaketinde bine yakın insana mezar olan Rönesans Rezidans’ın yargı süreci Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bu gün görülmeye başlanan ilk duruşmayla başladı. Asrın felaketinde Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetmişti. Depremin yok ettiği Antakya ilçesinde en çok ölüm Ekinciler Mahallesi’nde bulunan ‘Cennetten bir köşe’ vaadiyle satılan Rönesans Rezindans’ta yaşanmıştı. Bine yakın insanın hayatını kaybettiği 250 daireden oluşan Rönensans Rezidans, deprem anında saniyeler içinde yerle bir olmuştu. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosu tarafından başlatılan soruşturma geçtiğimiz aylarda tamamlanmıştı. Hazırlanan iddianame Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmişti. Rönesans Rezidans ile ilgili yargı süreci bu gün görülecek ilk duruşma ile başladı. Duruşmaya Rönesans Rezidans’ta yakınlarını kaybeden vatandaşlar da katılım gösterdi. “Bu kadar kişinin ölümüne sebep olan müteahittin en ağır cezayı almasını istiyorum” Asrın felaketinde ablasını ve yeğenini kaybeden depremzede Cemile İncili, “Depreme Rönesans Rezidans’ında yakalanmıştım. Şiddetli bir sarsıntıyla bomba gibi rezidans yıkıldı. Enkazın altından 2 gün sonra çıkartıldım. Bu kadar kişinin ölümüne sebep olan müteahitin en ağır cezayı almasını istiyorum. Bu kadar cana mal oldu” ifadelerini kullandı.
Ankara ATO Başkanı Baran: “Ticaretin önündeki en büyük engel enflasyon” Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) düzenlediği “Enflasyon Düzeltmesi, Enflasyon Muhasebesi Midir?” adlı panelde enflasyon düzeltmesi uygulamasının avantajları, dezavantajları ve hukuki boyutları ele alındı. ATO Meclis Salonu’nda ATO, İstanbul Gedik Üniversitesi, Başkent Üniversitesi ve Atılım Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen panele ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, İstanbul Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kesik, Ankara Vergi Dairesi Başkanı Yüksel Duman ile Ankara Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Ali Şeref Acar, ATO Meclis ve Komite Üyeleri ile çok sayıda mali müşavir izledi. “Sattığımız ürünü yerine koyamıyoruz” ATO Başkanı Baran, konuşmasında enflasyonun sadece Türkiye’de değil dünyada ticaretin sağlıklı işlemesini engelleyen nedenlerden biri olduğuna dikkat çekerek, “Ticaretin önündeki en büyük sıkıntı belirsizlik ortamı, belirsizliğin de nedeni enflasyon. Sattığımız bir ürünü aynı fiyattan yerine koyamıyoruz. Sattığımız ürünü yeniden alırken satış fiyatının bile üzerinde almaya başladık. Ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Görünürde yüksek karlar elde ediyoruz ve bu görüntü nedeniyle hak etmediğimiz vergilerle karşı karşıyayız. Çok para kazandığımız görüntüsü gerçek değil, sanal bir karlılıkla karşı karşıyayız. Bu fiktif kar nedeniyle vergiyle muhatap olmamamız gerekiyor” dedi. Baran, enflasyonun iş dünyasını etkileyen sonuçlar ortaya çıkardığını, krediye ulaşmakta ve neredeyse tek ödeme aracı haline gelen kredi kartı konusunda sorun yaşadıklarını anlattı. Baran, “Hep birlikte geçici olan bu sıkıntılara katlanıp, en kısa sürede enflasyon derdinden ve beraberindeki sorunlardan uzaklaşmayı bekliyoruz” dedi. Enflasyon muhasebesinin sanal karları görünür hale getirerek vergi yükünü azaltacağı ümidiyle talep edildiğini kaydeden Baran, “Bütün amaç yıllardan beridir söylediğimiz gibi verginin tabana yayılarak adaletli hale gelmesi” diye konuştu. Baran, Başkent, Atılım ve İstanbul Gedik Üniversiteleri ile birlikte gerçekleştirdikleri panelin enflasyon muhasebesi konusunda iş dünyasının daha fazla bilgilenmesine katkı sağlamasını hedeflediklerini anlattı. Baran, “Ekonomik büyüme ve gelişmeyi sağlayabilmek için verginin iş dünyasının rekabet düzeyini yükseltecek ve ekonomik büyümeye zemin hazırlayacak bir nitelikte ve oranda olması gerektiği kanaatindeyiz” dedi. Baran, panelin üyelerin yararlanması amacıyla yayın haline getirileceğini de kaydetti. Panelin açılışına Atılım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serkan Eryılmaz da bir mesajla katıldı. “Borçsuz ve teknik iflası olmayan firma neredeyse yok” Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nalan Akdoğan, Ankara YMMO E. Başkanı Yeminli Mali Müşavir Sakıp Şeker, İstanbul Gedik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yeminli Mali Müşavir Nazmi Karyağdı ve ATO 65 No’lu Danışmanlık Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Yeminli Mali Müşavir Soner Ülgen birer sunum yaptı. Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saygılıoğlu, ATO Başkanı Baran’ın bir iş adamı olarak enflasyon muhasebesi konusunda iş adamlarının beklentisini yalın bir şekilde aktardığını ifade ederek, 2024 yılında devletin indirim, istisna ve muafiyetler yoluyla 2,3 trilyon lira vergiden vazgeçtiğini söyledi. Enflasyon muhasebesi uygulamasının borçlu firmalara vergi yükü çıkartabileceğine dair görüşler olduğunu aktaran Saygılıoğlu, “Borçsuz firma yok, teknik iflası olmayan firma neredeyse yok. Bu konuların ilerleyen süreçte iş dünyasının, dolayısıyla siyasetin de önüne geleceğini tahmin ediyorum” dedi. Saygılıoğlu, konuşmasında vergi affı uygulamalarını da eleştirdi. Katılımcılarının sorularının da cevaplandığı panelin ardından Ankara Vergi Dairesi Başkanı Yüksel Duman, ATO 65 No’lu Danışmanlık Hizmetleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Ahmet Gültan, Ankara Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Ali Şeref Acar tarafından panelistlere birer plaket takdim edildi.
Balıkesir Başkan Hakan Şehirli askere giden gençlerle buluştu Altıeylül Belediyesi, vatani görevini yapmak için askere gidecek gençlere yönelik özel bir program düzenledi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Yaşam Kompleksi’nde bulunan Tomruk Kafe’de askere gidecek gençlerle bir araya gelen Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli, “Şimdiden sizlere hayırlı tezkereler diliyorum’ dedi. Tomruk Kafe’de gerçekleştirilen yemek organizasyonunda konuşan Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli, “Askerlik herkesin hayatında dönüm noktasıdır. Vatan görevi kutsal bir görevdir” diye konuştu. Başkan Şehirli, “Askerlik kutsal bir görevdir” Başkan Şehirli, “Güzel bir organizasyonla Altıeylül’de askere gidecek olan gençlerimizle yemek yiyelim sohbet edelim istedim. Gençlerimiz ülkemizin çeşitli illerinde askerlik görevlerini yapacaklar. Askere gidecek olan gençlerimiz deneyimli bir şekilde hayata adapte olacaklar. Askerlik kutsal bir görevdir. Hayatınızın dönüm noktası olacak ve gururla tekrar ailenizin yanına döneceksiniz. Şimdiden hepinize hayırlı teskereler diliyorum. Sizlerle birlikte olmaktan gurur duydum. Bende askerlik vazifemi 18 ay yaptım. Askerde hayatınız boyunca anlatacağınız hikâyelere sahip olmaya başlıyorsunuz. Daha da önemlisi hayatınızın dönüm noktasını başlatıyorsunuz. Bundan sonra hayatınızın akışı askerlik öncesi, askerlik sonrası diye anılmaya başlanıyor. Bizlerde bu anlamda askere giden gençlerimizin coşkusunu sevgisini paylaşmayı da vazife kabul ediyoruz” diye ifade etti. “Başkanımız Hakan Şehirli’ye teşekkür ederiz” Askere gidecek olan Altıeylüllü gençler, “Bizleri özel kıldığınız için Altıeylül Belediyesi ekibine ve siz değerli Başkanımız Hakan Şehirli’ye teşekkür ederiz. Askerlik vazifemizi yapmak için ülkemizin çeşitli illerinde görev alacağız. Allah’ın izniyle vatani görevimizi yapıp ailemizin yanına tekrar döneceğiz. Altıeylül Belediyesi’ne bağlı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk Yaşam Kompleksi’nde bulunan alanda verilen yemekle ayrı bir sevinç yaşadık” dedi.