GÜNDEM - 23 Eylül 2020 Çarşamba 13:31

Tarihi kümbet evleri 7 ay sonra yeniden turistleri ağırlama başladı

A
A
A
Tarihi kümbet evleri 7 ay sonra yeniden turistleri ağırlama başladı

Unesco Dünya Mirası Geçici Listesinde yer alan Şanlıurfa'nın Harran ilçesindeki tarihi kümbet evler, pandemi döneminde kontrollü normalleşmeyle birlikte yerli ve yabancı turist ağırlamaya başladı.

Unesco Dünya Mirası Geçici Listesinde yer alan ve dünyanın en eski yerleşim yerlerinden bir olarak gösterilen Şanlıurfa'nın Harran ilçesindeki kümbet evler, yaklaşık 7 aylık pandemi döneminden sonra kontrollü normalleşme sürecine girmeye başladı. Şanlıurfa merkeze yaklaşık 45 kilometre uzaklıktaki ilçede ilk İslam Üniversitesi ile Konik Kubbeli Kümbet Evleri, yerli ve yabancı turistlerin ziyaret etmek için en fazla tercih ettiği yerler arasında ilk sırada bulunuyor. Yaz aylarında yüksek sıcaklık değerlerinin hissedildiği ilçeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistler, mimarisi dolayısıyla doğal olarak yazın serin, kışın da sıcak olan Kümbet Evlere hayran kalıyor. Ayrıca ilçede bulunan birçok vatandaş beton evlerinin yanındaki konik kubbeli evlerde de yaşamlarını sürdürmeye devam ediyor.

“Harran evleri ilgimi çekti, geldim gördüm”

Harran evleri ilgili internetten araştırmalar yaptığını ve ilgisinin çektiği için ziyaret etmeye geldiğini söyleyen Soner Özyurt, “Biz Gaziantep’ten geldik. Harran evleri ile alakalı internetten araştırmalar yaptık. Bu tarihi evlerin fotoğrafları çok ilgimizi çekti. Mesafe uzak olmasına rağmen ilgi duyduğumuz için gelmek istedik. Şanlıurfa açısında çok güzel bir miras. Burası çok otantik bir mekan. Evlerin içerisindeki odalar çok güzel ve tarihi eşyalar bulunuyor. Evlerin içerisi çok serin, dışarı çıkıncı terliyoruz. Çok farklı bir ortam” dedi.
Harran evlerinin tarihi bir konuma sahip olduğunu ve herkese görmeyi tavsiye ettiğini belirten Emine Doğan, “Harran evleri güzel, tarihi ve farklı bir yer. Türkiye’de böyle bir yapı çok az. Evlerin tasarımı çok güzel. Evlerin içerisindeki yöresel ürünler de farklı bir ortam oluşturuyor. Tarihi anları fotoğrafladık. Gayet güzel bir ortam, herkese tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.

“Turizm sektöründe artık normalleşmeye girdik”

Normalleşme süreciyle artık turizm sektöründe hareketlilik yaşandığına dikkat çeken Harran evlerinin sahibi Ahmet Özyavuz, “Harran evleri 280 yıldır varlığını sürdürüyor. Bu tür evler dünyada 3 yerde bulunmaktadır. Türkiye’de Şanlıurfa'nın Harran ilçesinde, Suriye’nin Halep kentinde ve İtalya’nın Alberobello kasabasında koni şeklinde kümbet evler yer alıyor. Yaklaşık olarak 25 ila 30 yıldır bu evlerde oturan yöre halkı artık bu evlerde yaşamıyor, modern evlerde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Bu evler bize atalarımızdan ve dedelerimizden kaldı. Ben bu evin içinde dünyaya gözlerimi açtım. Yöre halkı zamanla modern evlere geçtiğinden dolayı bizim aile de artık buradan taşınarak modern evlere yerleşti. Biz de bu evleri turizme kazandırarak, hizmet veriyoruz. Evlerin en büyük özeliği kış mevsiminde bile sıcak olmasıdır. 18 tane odası bulunmakta ve odalar birbirine bağlı labirent şeklinde yapılmış özeliktedir. İç sıvaları her 10 yılda bir yapılır. Dış sıvaları ise 3 yılda bir yenileniyor. Pandemiden önce biz 1 milyon turist hedefliyorduk. Korona virüs salgınından sonra pek fazla ziyaretçimiz gelmemektedir. Bundan önceki dönemlerde yılık 500 bin ila 600 bin misafirimizi ağırlıyorduk. Bu dönemde ise, günlük 100 ila 200 kişi ağırlıyoruz. Korona virüs salgınından dolayı insanlar dışarı çıkmaktan korkuyor o yüzden turizm sektöründe düşüşler yaşadık. Ama bugünlerde ziyaretçilerimiz gelmeye başladı, turizmde biraz canlanma oldu. Tur acenteleri bizi aramaya başladı. Bugünlerde turizm sektöründe artık normalleşmeye girdik” ifadelerini kullandı.

Bekir Şeyhanlı - Sinan Özdemir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Alo 199 Çağrı Merkezi"nin kapatılacağı iddiasına çalışanlardan tepki İçişleri Bakanlığı’na bağlı ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle basın açıklaması yapan çalışanlar, tepkilerini dile getirdi. Merkezi Trabzon’da bulunan ve tüm Türkiye’ye hizmet veren ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle bir grup çalışan, çocukları ile birlikte Meydan Parkı’ndaki Atatürk heykeli önünde toplandı. Çağrı merkezi çalışanları, taşıdıkları dövizlerle 350 kişinin istihdam edildiği çağrı merkezinin kapatılmamasını istedi. Alo 199 Çağrı Merkezi çalışanları adına basın açıklamasını okuyan Melike Yıldırım, 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olmasının son derece üzücü olduğunu söyledi. Yıldırım, “İçişleri eski Bakanımız Süleyman Soylu’nun Trabzon’a kazandırdığı projelerden bir tanesi olan, Trabzon ile birlikte Ankara ve Erzurum lokasyonlarıyla vatandaşımıza hizmet veren çarı merkezimiz ne yazık ki ani bir karar ile kapatılmak istenmektedir. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri bünyesinde kurulan Alo 199 Çağrı Merkezimizin yalnızca Trabzon lokasyonunda 350 personelimiz istihdam edilmektedir. Siyasi olarak da Cumhurbaşkanımıza bağlılığını son yerel seçimlerde de gösteren Trabzon’umuzda 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olması son derece üzücüdür. Taşeron şirketlerde çalışan binlerce emekçi kadro beklerken, Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetlerine bağlı çalışan Alo 199 Çağrı merkezlerinin kapatılması düşündürücüdür. Kamuya ait çağrı merkezlerinin kapatılacağı iddiaları ise diğer çağrı merkezlerinde çalışan yüzlerce işçiyi tedirgin etmekte, vatandaşa hizmet veren çağrı merkezi çalışanları psikolojik olarak çöküntü yaşamaktadır” dedi. “Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” “Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız” diyen Yıldırım, “Bu kapatma kararı ile birlikte sadece çalışan 350 kişi ve aileleri değil, maddi anlamda tüm şehrimiz zarar görecektir. Ankara’dan şehrimize her ay giren sıcak para dolmuşçusundan bakkalına, lokantasından çaycısına kadar pek çok alanda Trabzon’a katkı sağlamaktadır. Emek veren her siyasi görüşteki çalışanlarımız evine ekmek götürmektedir. Yeni evlenen, evlilik hayali kuran, 6 aylık hamile eşi çalışmayan, otizmli çocuğunun tedavisini sürdüren, kanser tedavisi gören, bankaya kredi borcu olan, taksit ödeyen ve hayatını bu zor ve acımasız ekonomik şartlarda devam ettirmeye çalışan 350 insanın geleceği, hayalleri karartılmamalıdır. Trabzon lokasyonunun kapatılması kentin gelecek ekonomik kaynaktan mahrum edilerek fakirleşmesi, çalışanların işsiz kalması, işsizliğin artması, ekonominin çarklarının zarar görmesi demektir. Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız. Çağrı merkezinde çalışan bizler gerek pandemi döneminde bir saniye nefes almadan çalıştık, gerekse pasaport ve kimlik yenilemelerinde en yoğun dönemlerde vatandaşımıza hizmet ettik. Dünyada çip krizi yaşanırken vatandaşımızın mağdur edilmemesi için gayret gösterdik. Bugün de vatandaşlarımızın Nüfus Müdürlüklerinde sıra beklemeden hizmet almaları için özveriyle isimizin başındayız. Modern çağda Devletimizin tüm kurumlar dahil özel şirketler randevu sistemine çağrı merkezleri üzerinden geçerken, vatandaşımıza ciddi kolaylıklar sağlayan Alo 199 Çağrı Merkezi’nin kapatılması hem hizmet alan vatandaşımıza hem de çalışarak evine ekmek götüren emekçilere kötülük olacaktır. Devletimizin başı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan ve karar verici siyasi erkten kapatma kararının gözden geçirilerek, özünde yüzlerce kişinin, genelde ise binlerce kişinin mağdur edilmemesini bekliyoruz. 350 arkadaşımızın işinin devam edeceğine inanıyoruz. Ve Şeyh Edebali’nin, Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’e söylediği ’İnsanı yasat ki devlet yaşasın’ anlayışı ile devletimizin yaşamasını istiyoruz. Başta hükümetimizin siyasi erkleri olmak üzere tüm muhalefet ile birlikte Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.