POLİTİKA - 17 Mart 2019 Pazar 20:28

TBMM Başkanı Şentop: 'Ne olduğu belirsiz insanların tehditlerine pabuç bırakacak değiliz'

A
A
A
TBMM Başkanı Şentop: 'Ne olduğu belirsiz insanların tehditlerine pabuç bırakacak değiliz'

Tekirdağ’a gelen TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Yeni Zelanda’daki terör saldırı ile ilgili yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanımızla ilgili bir saldırı niyetini gösteren bir düşmanlık hislerini ifade eden yazılar var. Türkiye gerçekten itibarlı bir ülke haline geldi bundan rahatsızlık duyan bu tür hastalıklı vicdan ve idrak sahibi insanlar ve çevreler var. Türkiye'ye yönelik tehditlerinde bunları gülerek karşılıyoruz. Ne olduğu belirsiz insanların tehditlerine pabuç bırakacak insanlar değiliz” dedi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop Trakya Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi tarafından yürütülen ‘Ziraatbiyotek’ isimli projenin tarımsal Biyoteknoloji Araştırma ve Üretime Biriminin proje toplantısına katıldı. 

TBMM Başkanı Mustafa Şentop burada yaptığı konuşmasında, “Malumunuz Cuma günü çok vahim belki uzun yıllar benzerini görmediğimiz bir vahşetle, bir terör saldırısı ile karşı karşıya kaldık. Camide cuma namazı kılmak için toplanan Müslüman kardeşlerimizin üzerine bir ırkçı, İslam düşmanı, İslamafobi diyor batılılar İslam düşmanlığı hislerle, duygularla, ideolojilerle yetişmiş birisi bir saldırı düzenledi. O masum insanlardan 50 kişi bugün 50'ye ulaştı o sayı katletti, şehit etti. Bir o kadar da yaralı kardeşimiz var. Ben öncelikle orada vefat eden, şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Tabii bu şahsın bazı notları kamuoyuna da yayıldı. Bunların içerisinde çok dikkat çekici olan, bilhassa silahında yazılı olan isimler hep Osmanlı'nın büyük komutanlarının, padişahlarının katili olan bazı teröristler daha tarih boyunca geriye döndüğümüz zaman Viyana kuşatmasına dair bazı bilgiler Türkiye ile ilgili, bizim kimliğimiz ile ilgili, tarihimizle ilgili, coğrafyamızla ilgili, Cumhurbaşkanımızla ilgili bir saldırı niyetini gösteren bir düşmanlık hislerini ifade eden yazılar var. Daha açık da bunu söylüyor ‘Türkler ne arıyor’ diyor. ‘Boğazların batısında bunlar boğazların doğusuna çekilsin de gitsinler’ diyor. ‘Orada istedikleri gibi yaşayabilirler’ falan diye konuşan bir adam. Bunları da biraz tarihi Vakıa planı işte daha önce buranın adı İstanbul değildi ‘Konstantina’ falan diyor işte olmuş 600-700 sene önce. İyi de bu adam kim bu adam İskoçyalı Avustralya vatandaşı Yeni Zelanda'da da katliam yapıyor. Sen Yeni Zelanda'da ne arıyorsun, Avustralya'da ne arıyorsun ne münasebetle gitti senin babaların, ataların oranın yerlileri değilsiniz. İskoçyalı olduğunu söylüyor adam niye işte bir sömürgeci olarak Avustralya'ya gidiyor gidenlerin çocuklarından neslinden birileri bunlar” diye konuştu.

“Bunları yeşerten zehirli bir iklim var batıda”
Şentop, “Tabi bu sadece münferit bir terörist olsa öyle bir şans olsa çok fazla belki olayın büyüklüğü ayrı ama zihniyet itibarıyla çok fazla dikkate alınmayabilir. Fakat bunları yeşerten zehirli bir iklim var batıda. Bakın Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump'ın açıklamaları bu olayla ilgili İslam düşmanlığından, İslamafobi’den hiç bahsetmiyor. Bu açıklamalarda bu şahsa da terörist demiyor, saldırgan diyorlar. Yine Amerikan basınında özellikle İslamofobi kavramını kullanmadan, İslam düşmanlığı kavramını kullanmadan ve bu şahsa terörist denilmeden bununla ilgili haberler yorumlar yapılıyor. İşte bu zihniyette bu teröristleri İslam karşıtı, İslam düşmanı. Türkiye düşmanı bu teröristlerin yeşermesine yetişmesine imkan sağlayan bir zemin bizi rahatsız ediyor. Bütün dünyada tabii bizim için sadece İslam dünyası için değil insanlık için bir tehdittir. Bu katliama benzer bir katliam biliyorsunuz daha önce Norveç'te yaşandı. Orada o teröristin o da yabancı düşmanı, o da ırkçı, faşist bir terörist. Katlettikleri de Müslüman falan değildi, sadece mesaj vermek için bunu yaptığını söyledi. Dolayısıyla terörizmin ve teröristin bugün Müslümanları öldürmüş olması, katletmiş olması Müslüman olmayan farklı inançlardan kişiler için bir bahane denilebilecek anlayış doğurmamalı. Terörü ve teröristin bugün Müslümanlara, dünyada yaşayan başka inançlar, insanları da bir gün mutlaka bulacaktır Topyekün teröre, bu ırkçılığa, beyaz ırkçılığına yine bu İslam düşmanlarına karşı bir tavır alınmazsa dünyanın geleceği açısından, dünya barışı açısından çok ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğumuzun farkına varmalıyız” şeklinde konuştu.

“Ne olduğu belirsiz insanların tehditlerine pabuç bırakacak insanlar değiliz”
“Burada Türkiye'ye yönelik olarak yazılanlar, sadece bu teröristin ifadesi anlayışı değil. Böyle bir yaklaşım var bazı batılı politikacılarda, bazı batılı medya organlarında Türkiye düşmanlığı aynı şekilde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a olan düşmanlıklar bu düşmanlığın sebebini de biliyoruz” diyen Şentop, şunları kaydetti: 

“Türkiye gerçekten itibarlı bir ülke haline geldi bundan rahatsızlık duyan bu tür hastalıklı vicdan ve idrak sahibi insanlar ve çevreler var. Türkiye'ye yönelik tehditlerinde bunları gülerek karşılıyoruz. Biz bu topraklarda bin seneden fazla zamandır şehitlerimizin kanlarıyla sulayarak bir vatan haline getirmişiz. Bu tür ne olduğu belirsiz insanların tehditlerine pabuç bırakacak insanlar değiliz, bir millet değiliz. Dolayısıyla hep söylediğim gibi çok kritik bir dönemden geçiyoruz. Öncelikle ne ile karşı karşıya olduğumuzu tam olarak anlamak mecburiyetindeyiz. Ama en önemlisi birlik beraberlik içerisinde hareket etme mecburiyeti ile karşı karşıyayız. Bu tehditlerden bi haber olan insanlarımız da var ama onları da uyarmamız lazım.”  

Halil Dağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Şehit oğlunun hasretini böyle gideriyor, odasını anı evine çevirdi 2018 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’nin Afrin kentinde gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit düşen İzmirli Piyade Uzman Çavuş Ali Akdoğan’ın annesi, oğlunun doğumundan şehit oluncaya kadar kullandığı eşyalarıyla anı odası oluşturdu. Şehit oğlunun eşyalarını koklayıp öperek özlem gideren annenin evi, minik ziyaretçilerle doluyor. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Suriye’nin Afrin bölgesinde yürütülen Zeytin Dalı Harekatı’nda, 10 Şubat 2018 tarihinde şehit olan Piyade Uzman Çavuş Ali Akdoğan’ın İzmir Bayraklı’daki evi, adeta müzeye çevrildi. Şehidin annesi Fatma Akdoğan, oğlunun şehit olmasının ardından odasında hatıralarını sergilemeye karar verdi. Şehit Ali Akdoğan’ın evdeki odası, bebeklik döneminde giydiği kıyafetler, eğitim hayatında aldığı karneler, askeri eşyaları, üniformaları, başarı belgeleri, fotoğrafları ve kişisel eşyalarının bulunduğu bir anı odasına dönüştürüldü. Oğlunun hayali olan tespih koleksiyonuna da odada ayrı bir yer tutan anne Akdoğan, 6 senedir özlemini yaşadığı oğlunun bebeklik kıyafetleri ve eşyalarını öpüp koklayarak hasret gideriyor. Eşyalarıyla hasret gideriyor Şehit düşen oğlunun 7 yıla yaklaşan hasretini eşyalarını koklayarak hasret gideren anne Fatma Akdoğan, şehidin odasını nasıl anı evine çevirdiğini anlattı. Akdoğan, "Oğlumun 2018 yılında Suriye Afrin’de yürütülen harekatta şehit olduğu haberini almıştık. Çok üzücü ancak bizim için aynı zamanda gurur verici bir durum. Onun yokluğunda evde hep onun eşyalarını bir yerlerden bulup duygusal anlar yaşıyordum. Ali, tespihlere çok düşkündü ve hep bir tespih koleksiyonu olsun istiyordu. Ben de bebeklikten bu yana onun kullandığı eşyaları, odasını müzeye dönüştürerek sergi yapmak istedim. Eşyalarını düzenleyip bir camekan yaptırıp buraya koydum. Oğlumun mayına bastığı botlardan tut, kundağı, zıbını, çorapları, bebeklikten beri her şeyini biriktirmişim. Buraya kurduğum ses sitemiyle de sürekli Kur’an okunuyor onun ruhu için. Onun kokusunu, hasretini eşyalarıyla gideriyorum" dedi. Minik ziyaretçilerle doluyor Şehidin anı evine dönüştürülen odasını ziyaret etmek, şehidin hatıralarını görmek için özellikle çocukların eve geldiğini söyleyen Fatma Akdoğan, ziyaretçiler geldikçe mutlu olduğunu söyledi. Akdoğan, "Buraya küçük öğrenciler geliyor, 5 yaşındaki çocuklar, lise öğrencileri, veliler, sürekli gelenler oluyor. Onlar geldikçe ben de mutlu oluyorum, tüm ziyaret etmek isteyenlere kapım açık" diye konuştu. Amcasının adını aldı Diğer oğlunun bebeğine de şehit amcası Ali Akdoğan’ın adını verdiklerini söyleyen Fatma Akdoğan, "Diğer oğlum, yeni doğan bebeğine ağabeyinin ismini koydu. Ali koydu ismini. Torunum da inşallah öyle cesur bir kahraman delikanlı olur. Ben de sevindim ve duygulandım. O da büyüdüğünde bu anı odasına gelerek amcasının nasıl bir kahraman olduğunu görür" sözlerine yer verdi. "Telefonla konuştuk, 2 saat sonra şehit oldu" Oğluyla yaptığı son telefon konuşmasından 2 saat sonra oğlunun şehit düştüğünü söyleyen anne Akdoğan, "Acısı çok büyük, gururu da büyük. Her zaman gurur duydum iki oğlumdan da. Ali Suriye’deydi şehit olduğunda ama bilmiyordum. Ben tedirgin olmayayım diye Kars’ta olduğunu söyledi. Ben yanına gitmek için Kars’a gelmek istediğimi söylediğimde gelmememi söyledi. Son telefon konuşmamızdan 2 saat sonra şehit oldu. Bugün 2 bin 228 gün oldu Ali şehit olalı. Yani 6 yıl 3 ay 8 gün oldu. Her gün sayıyorum. Bıkmadan, usanmadan ve gururla da her gün yanına gidiyorum Kadifekale Şehitliğine... Çok şükür metanetliyim. Eşim ve oğlum sürekli en büyük destekçilerim. Bu odada sürekli Kur’an-ı Kerim okunuyor. Gelen arkadaşlardan da Allah razı olsun. Hep inançlı insanlarımız buraya gelip ziyaret etmek istiyorlar; odasını görmek istiyorlar. Onlar da büyük tabi moral oluyor. Herkes saygı duyuyor şehit ailesi diye bize ve biz de saygı duyuyoruz. Çok teşekkür ediyorum herkese, gelen öğrencilere. Rabbim herkesin evladını bağışlasın" dedi. "Allah devletimize, milletimize zeval vermesin; hayat cesurları sever" Oğlunun her zaman söylediği ’Hayat cesurları sever’ sözünü de dilinden düşürmeyen Fatma Akdoğan, "Oğlumun yokluğu 7’inci seneye girdi. Biz iman gücümüzle, Kur’an, bayrak ve vatan sevgimizle ayakta dururuz. En büyük gururumuz şehitlerimizin mertebeleri. Ömür boyu gurur duymaya devam edeceğiz. Allah devletimize, milletimize, askerimize zeval vermesin. Ali ’Hayat cesurları sever’ derdi. Çünkü Ali’de hiç korku yok. Ne bir korku ne bir çekinme... Biz şehitlerimizle hep gurur duyuyoruz. Gazilerimizle de öyle. Rabbim düşmanlara fırsat vermesin. Terör destekçilerini, terör belasını Allah ’Kahhar’ adıyla kahretsin. Ali’nin anı odası herkese açık, herkes buraya gelip ziyaret edebilir" açıklamasında bulundu.