GÜNDEM - 05 Ağustos 2020 Çarşamba 09:49

Terör baskınının yaşandığı Uluköy’de 27 yıldır silinmeyen izler

A
A
A
Terör baskınının yaşandığı Uluköy’de 27 yıldır silinmeyen izler

Erzincan’ın Uluköy Mahallesinde 5 Ağustos 1993 yılında hain terör saldırısına uğrayan vatandaşlar, 27. yıldönümünde yaşadıkları acıyı anlattı. 100’e yakın teröristin baskın yaptığı ve 1 kişinin şehit olduğu 4 kişinin yaralandığı, 28 evin de ateşe verildiği terör saldırısının izleri kapı ve elektrik direklerinden silinmedi. Teröristlerin halkı uzun namlulu silahlarla taradığı saldırıda vücuduna 7 mermi isabet eden Gazi, ameliyat sonrası vücudunda kalan 2 mermiyle 27 yıldır yaşadığını söyledi.

Erzincan merkeze 21 kilometre mesafedeki Uluköy’de 5 Ağustos 1993 tarihinde meydana gelen hain terör saldırısı unutulmuyor. 100’e yakın teröristin akşam saatlerinde baskın yaptığı hain saldırıda kahvehanede bulunan ve evlerinden çıkarılan vatandaşlar köy meydanında toplanarak uzun namlulu silahlarla tarandı.

Terör baskınının yaşandığı Uluköy’de 27 yıldır silinmeyen izler

“Vücuduna 7 mermi isabet etti”
28 evin ateşe verildiği olayın canlı tanıkları saldırının 27. yıldönümünde yaşadıklarını anlattı.

Saldırının yaşandığı tarihte 20’li yaşlarda olduğunu ifade eden Gazi Ahmet Çıldır, “5 Ağustos 1993 akşam saatleriydi. Kahvehanede oturuyorduk. Biranda köyün her tarafından kamuflajlı olarak gelmeye başladılar. Biz özel harekat sandık. Bizlere bağırarak terörist olduklarını söylediler. Terör örgütünün propagandasını yaptılar. Vatandaşları evlerinden çıkararak yakaladıklarını herkesi kahvehanenin yanındaki meydanda topladılar. Sonra aralarında benimde dahil olduğum gençleri, erkekleri bir araya toplayarak kurşuna dizdiler. 1 şehidimiz 4’de yaralımız oldu. O sıra vücuduma 7 mermi isabet etti. Teröristlerin kaçmasının ardından beni at arabasıyla hastaneye yetiştirdiler. Ameliyatta 5 mermi çıkarıldı vücudumda kalan 2 mermiyle 27 yıldır yaşıyorum. 3 yıldır da Gazi unvanı verildi.” dedi.

Terör baskınının yaşandığı Uluköy’de 27 yıldır silinmeyen izler

“Mermi delikleri kapı ve elektrik direğinde 27 yıldır duruyor”
Gönüllü Güvenlik Korucusu Salih Kara’da, Uluköy’ün birçok kez terör saldırısına uğradığını ve kapılarda ve elektrik direğinde mermi deliklerinin hala durduğunu ifade etti.

15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra FETÖ’nün gün yüzüne çıktığını ancak Türkiye’de bundan 30 yıl öncesinde de bu örgütün sinsi planlarının, PKK ile olan bağlantılarının olduğunu şimdilerde daha iyi anladıklarını kaydeden Salih Kara, “Cumhurbaşkanımızdan, İçişleri Bakanımızdan Allah razı olsun. Terörün üstüne sonuna kadar gidiyor ve bitirme noktasına da getirdi. Kabinede bütün bakanlar biryana İçişleri Bakanımız biryana. Terör acısını yaşayanlar bunu çok iyi biliyor. 5 Ağustos 1993’de köyümüz teröristler tarafından basıldı. O zamanlar biz silah nedir bilmezdik. Karşı koyamadık. Şimdi silahlandık. Yurdumuzun her karış toprağını savunmak için can veririz. Gönüllü güvenlik koruculuğu yapıyoruz. Hain saldırıda 1 amcamızı şehit ettiler 4 köylümüzü de yaraladılar. Evlerimizi ateşe verdiler. Alevi, Sünni çatışması çıkarmaya çalıştılar. Sivas Madımak’ta, Erzincan Başbağlar’da, Erzurum Yavi’de olanlar hep aynı kirli ellerin tezgahıydı. Bugün biz bunu 15 Temmuz’dan sonra çok daha iyi anladık. O zamanlar teröristler kaçtıktan sonra peşlerinden takibe başladığımızda, bizi gizli güçler hep farklı istikametlere yönlendirdi. Güvenlik güçlerinin istihbaratının teröristlere ulaştığını anladık” diye konuştu.

Terör baskınının yaşandığı Uluköy’de 27 yıldır silinmeyen izler

“Babası gözlerinin önünde şehit edildi”
Hain saldırıda gözleri önünde kurşuna dizilen babası Hacı Kadir Çıldır’ın şehit düştüğünü anlatan Lokman Çıldır, “Babam askeriye yakınlığıyla biliniyordu. Tunceli’ye askerlerimize erzak taşırdı. Teröristler ölüm listesine almıştı. Birkaç kez bununla ilgili mektup gelmişti. O günde halkı meydana topladıktan sonra babamı ve gençleri sıraya dizdiler. Daha sonra içlerinden terörist başının talimatıyla kurşuna dizdiler. Bana da silahın dipçiğiyle vurup iki kaburgamı kırdılar. Allah bir daha o günleri yaşatmasın.” şeklinde konuştu.

Ahmet Akbuğa

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.