EKONOMİ - 10 Haziran 2021 Perşembe 13:04

Ticarileşebilecek iş fikirlerinin büyük yatırımlarla buluşma fırsatı

A
A
A
Ticarileşebilecek iş fikirlerinin büyük yatırımlarla buluşma fırsatı

Girişimcileri dünyanın en büyük müşteri ve yatırımcı ağlarıyla buluşturan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM), 2021 yılının ikinci çağrı dönemini başlattı.

UBI Global tarafından 70’i aşkın ülkede 700’den fazla kuluçka ve hızlandırma merkezi arasında ‘Dünyanın En Gelecek Vaad Eden Merkezi’ ödülüne layık görülen Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) yeni girişimcilerini bekliyor. Girişimciler btm.istanbul web adresinden 11 Temmuz’a kadar başvuru yapabilecek.

Verilen bilgiye göre, girişimcilere 3 bin metrekarelik yerleşkesinde hizmet veren yeni nesil startup merkezi BTM’ye, kurulduğu günden bu yana geçen 4 yıllık sürede 10 binden fazla başvuru yapıldı. 300 milyon lira değerlemeyi geçen yatırımları ve 100 milyon liraya yaklaşan satışı ile adından bahsettiren BTM, eğitim ve seminer, mentor desteği, yatırımcı eşleştirmeleri, girişimcilerin yatırımcı karşısında sunum yaptığı demoday etkinlikleri, 7/24 ofis imkanı ve birebir danışmanlık gibi ücretsiz hizmetler sunuyor.

İTO’da sunum yapıyorlar
Bununla birlikte 81 meslek komitesi ile 430 bini aşkın üyesi olan İstanbul Ticaret Odası (İTO) iştiraki olması sebebiyle organik bir yatırım ağına sahip olan BTM’de girişimciler, İTO’nun 81 meslek komitesinden iş modelleri ile ilgili olan komitelere giderek sunum yapma hakkına erişebiliyor. İş modellerini sektör içerisinde bulunan iş insanlarına anlatma fırsatı bulan girişimciler, komite üyelerinden geri bildirimler alarak iş modellerini bir adım daha ileri taşıma fırsatı elde edebiliyor.

BTM’nin sunduğu tüm imkanlardan ücretsiz olarak yararlanmak isteyen girişimci adayları, girişimci olmak ve ekosistem içerisinde yer almak istiyorsa BTM Kamp, mevcut iş fikrini modelleyip ürüne dönüştürdüyse (MVP) Ön Kuluçka, ilk satışını yaptıysa (PoC) Kuluçka, yatırım almış ve ölçekleme (scaleup) aşamasında ise Post Kuluçka Programı’na başvuru yapabiliyorlar.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.