SAĞLIK - 27 Kasım 2009 Cuma 14:47

Tıp teknolojiisnde 'kalem ablasyon'

A
A
A
Tıp teknolojiisnde 'kalem ablasyon'

Doç.Dr. Kaan Kırali, kalp ritim bozukluğunun en önemli ölüm nedeni olarak insanlığı tehdit ettiğini belirterek, "Kalp ritim bozukluğu, kalem ablasyonla 10 dakikada tedavi ediliyor" dedi.


Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Klinik Şefi Doç.Dr. Kaan Kırali, en sık gözlenen kalp ritim bozukluğunun atriyal fibrilasyon olduğunu söyledi. Bu hastalıkta kalp atımını başlatan uyarıların kalbin elektriksel sistemi dışındaki dokulardan kaynaklandığını kaydeden Kırali, "Bu durum ise çok hızlı ve organize olmayan bir kalp ritmi oluşturuyor. Öyle ki, atriyumdaki uyarı sayısı dakikada 300-600 arasında olabiliyor. Atriyal fibrilasyon yaşlılardaki en büyük felç (inme) nedenlerinden biri. Herhangi bir kalp hastalığı olmayan toplumda görülme oranı yüzde 0.4 civarında" diye konuştu.
Yaşla artan bu hastalığın, 60 yaşın altında yüzde 1'den az, 80 yaş üstünde ise yüzde 10 civarında görüldüğünü belirten Doç.Dr. Kaan Kırali, "Eğer atriyal fibrilasyon altta yatan bir kalp hastalığına bağlı ise bu hasta gruplarında görülme sıklığı yüzde 50'lere kadar yükselebiliyor. Atriyal fibrilasyon ayrıca kalbin pompalama gücünde yaklaşık yüzde 20-30 azalmaya da neden oluyor" dedi.

Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Klinik Şefi Doç.Dr. Kaan Kırali, kalp ritim bozukluğunun ani ortaya çıkması durumunda hastaların şikâyetlerinin çarpıntı, nefes darlığı, yorgunluk, baş dönmesi, göğüste basınç hissinin artması olduğunu söyledi. Doç.Dr. Kaan Kırali, sağlıklı kişilerde kalp atımlarının periyodik ve dakikada 60-100 arasında olduğunu belirterek, "Kalbi bir emme-basma tulumba gibi düşünecek olursak, bu pompa dakikada eşit sayıda ve aralıklarla kendisine gelmesi gereken kanı alır ve vücut ile akciğerlere pompalar. Bütün kalp atımları aynı düzende olduğundan kalbin hem sol, hem de sağ kulakçık (atriyum) boşluklarına gelen kanın hepsi buralardan eşit sürede sol ve sağ karıncık boşluklarına (ventrikül) gönderilir" şeklinde konuştu.

Kalp düzenli çalıştığı müddetçe kalp içerisindeki kanın her döngüde tamamen boşaldığı için içerisinde kan birikmesinin meydana gelmeyeceğini kaydeden Kırali, kalp ritmindeki bozulmaların kalp içerisindeki kanın tam boşalmasını engelleyici en önemli sağlık problemi olduğunu söyledi. Kırali, bu durumda kalp içerisinde kalan kanın pıhtılaşabileceğine dikkat çekerek, "Bu pıhtı parçacıkları beyin veya diğer organlara atılarak o organların yetmezliğine (ölüm, felç, kalp krizi, akciğer embolisi, alt vücut damarlarında tıkanma gibi) yol açabilir" dedi.

RİTİM BOZUKLUĞU, GENELLİKLE KALBİN BAŞKA HASTALIKLARINDAN KAYNAKLANIYOR

Doç.Dr. Kırali, kalbin düzensiz çalışmasının (ritim problemi) genellikle altta yatan kalbe ait bir rahatsızlığa bağlı olduğunu ifade ederek, "En sık görülen nedenler kalp kapakçıklarını tutan kalp romatizması, koroner arter hastalığı, doğumsal kalp hastalıkları ve kalp cerrahisi sonrasıdır. Ayrıca yüksek tansiyon, kansızlık, guatr, böbrek hastalıkları, kronik akciğer hastalıkları (amfizem, astım gibi) da başka nedenler' şekline konuştu.

Ritim problemli hastaların en az yüzde 10'unda da altta yatan bir kalp hastalığının saptanamadığını ifade eden Kırali, bu hastalardaki nedenlerin ise aşırı alkol veya kafein kullanımı, stres, bazı ilaçlar, metabolik bozukluklar veya ağır enfeksiyonlar olabileceğini vurguladı. Kırali,bazı hastalarda ise hiçbir neden bulunamadığını kaydetti.

Kırali, atriyal fibrilasyon tedavisinin seçiminin altta yatan hastalıklar ve hastanın şikayetlerine göre belirleneceğini ifade ederek, "Atriyal fibrilasyon için birçok tedavi seçeneği mevcuttur: ilaç tedavisi, elektroşok, kalıcı pil uygulaması, açık kalp cerrahisi yöntemi, ablasyon yöntemleri" ifadelerini kullandı. Kırali, tedavinin amacının normal kalp ritminin tekrar kazanılması ve kalp hızının kontrol altına alınarak olası bir felç gelişiminin önlenmesi olduğunu kaydetti.

Kaan Kırali, kalp ritim bozukluğunda kardiyoloji uzmanlarının ve kalp damar cerrahisi uzmanlarının uyguladığı iki ayrı ablasyon tedavisi olduğunu söyledi. Kardiyologlar tarafından uygulanan kapalı girişim tipinin, çoğunlukla kasık toplardamarından (ven) girilerek kalbin içine gönderilen yumuşak kateterler aracılığıyla uygulandığını ifade eden Kırali, "Uygulama süresi çok uzundur ve meydana gelebilecek bir problemde hastanın ameliyata alınması uzayabilir. Kalp cerrahları tarafından uygulanan açık girişim tipi açık kalp cerrahisi sırasında uygulanıyor. Genel anestezi altında uygulanmakla birlikte, seçilmiş olgularda epidural anestezi ile hasta uyutulmadan da yapılabilmektedir. Sol kulakçık açılarak yine pulmoner venlerin etrafı kalem ablasyon kateteri ile gözle görülerek yakılır ve pulmoner venlerin atrium ile elektriksel bağlantısı kesilerek ablasyon işlemi bitirilir. Eğer kalp açılmamışsa sol kulakçığın dışından uygulanan diğer bir aletle (bipolar ablasyon kateteri) aynı işlem yapılabilir. İşlem süresi yaklaşık 10 dakika kadardır ve olası bir problem durumunda anında müdahale etme olanağı vardır. Başarı şansı daha yüksektir" açıklamasında bulundu.

TIP TEKNOLOJİSİNİN HARİKASI: KALEM ABLASYON

Kalem ablasyonun tıp teknolojisinin en yeni ürünlerinden biri olduğunu belirten Kaan Kırali, Koşuyolu Kalp Hastanesi olarak bu yöntemi kısa bir süreden beri uyguladıklarını vurguladı. Kırali, girişimden 1 yıl sonra kalbin normal ritminde kalma oranının yaklaşık yüzde 75'ler seviyesinde bulduklarını belirterek, "Bu dünya standartlarında bir orandır. En sık (yüzde 75) kalem ablasyon tekniğini tercih ettik, bunun da nedeni hastalarımızın yüzde 85'inde romatizmal kalp hastalığına bağlı mitral kapak problemi
bulunması idi. Ablasyon girişimine bağlı ciddi bir komplikasyon ile karşılaşmadık" dedi.

Kaan Kırali, özellikle açık kalp cerrahisi ile tedavi edilecek kalp hastalarında kalem ablasyon kateterinin kullanıldığını ifade etti. Bu tekniğin de kendisine ait özel kullanım şartları olduğunu kaydeden Kırali, yöntemin ancak deneyimli ellerde problemsiz uygulanabileceğini söyledi. Kırali, başarılı bir uygulamadan sonra ameliyat çıkışı ritim proefclen nedenler kalp kapakçıklarını tutan kalp romatbleminin düzelmesi oranının yaklaşık yüzde 90'ın üzerinde olduğunu belirterek, "Hastaneden taburcu edilirken bu oran biraz daha düşük olabilir" dedi.

Kalem ablasyon kateteri ile yapılan girişimin en sağlıklı tedavi yöntemi olduğunu kaydeden Kırali, bu yöntemin gerçek anlamda tıbbın bir harikası olarak adlandırılabileceğini ifade etti. Kırali, "Bu yöntemle hastanın kalp ritmi düzelmekte ve kalp yetmezliği, pıhtı atmasına bağlı felç veya ölüm, kan sulandırıcı ilaçlara bağlı kanama riski bertaraf edilmektedir. Hastalara daha konforlu bir yaşam sunmaktadır" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Milletvekili Keskinkılıç : “Karşımızdaki direnci kırdık, değişim için sıra sizde” AK Parti Karabük Milletvekilleri Cem Şahin ve Ali Keskinkılıç, “Şimdi değişim ve değiştirme zamanı” diyerek, hafta sonu yapılacak seçimlerde Özkan Çetinkaya’ya destek istedi. AK Parti Karabük İl Başkanı Ferhat Salt, Milletvekilleri Cem Şahin, Ali Keskinkılıç ve Belediye başkan adayı Özkan Çetinkaya, Öz Sağlık İş Sendikası üyeleri ile bir araya geldi. Düzenlenen etkinlikte konuşan AK Parti Karabük Milletvekili Ali Keskinkılıç, Özkan Çetinkaya’nın projeleri ile Karabük’ün modern ve çağdaş bir şehir olabileceğini halkın gördüğünü söyledi. “Karşımızdaki direnci kırdık” Özkan Çetinkaya’nın aday olduğundan Karabük’e farklı bir yüz getirdiğini anlatan Keskinkılıç, “ Bütün adaylar projeleri ile çıktı hesapta ama Özkan Çetinkaya’nın projeleri ortaya çıkınca hepsi bunun üzerine konuşmaya başladı. Seçim 2 aydır Özkan Çetinkaya’nın projeleri üzerinden gitti. Olurdu, olmazdı, yapardı yapamazdı, yaparlardı ederlerdi derken 2 ayın sonunda istemezuk olmaz zihniyeti, Karabük’te hiçbir şey değişmez zihniyeti direncini kaybetti. Sonunda ne demeye başladılar? olur, yapılır, ama ben daha kısa sürede yaparım, daha ucuz yaparım deme başladılar. Hani yapılamazdı Garpark, şimdi yapılır da şu fiyata yaparız demeye başladılar. Nehir parkı şu sürede yaparım, konutları şöyle yaparım demeye başladılar. Karabük’ün tekrar modern, çağdaş bir şehir olabileceği artık Karabük halkı tarafından görüldü. Çünkü karşımızdaki direnci kırdık. Karşımızda olanların tamamı kabul ettiler, evet Karabük değişebilir. Şimdi sıra sizde. Karabük’ü değiştirmek sizin elinizde. Özkan Çetinkaya’nın koyduğu vizyonu Karabük’te hayata geçirmek sizin elinizde. Vereceğiniz her oy Karabük’ü değiştirecek, bu memlekette değişime sebep olacak. Üniversite’nin oradan başlayan millet bahçesiyle bütünleşen, Gar park ile zirveleşen yepyeni bir Karabük ortaya çıkacak. Kentsel dönüşümle yorgun bina yükümüz değişecek. Yeni modern şehre kavuşacağız. Karabük bölgenin en önemli şehrim ve tekrar kuzeyin yıldızı olacak. Şimdi değişim ve değiştirme zamanı. Artık yeter, 15 yıl fırsat verdik, olan bu, bu kadar. Bakımsız caddeler, unutulmuş sokaklar, terk edilmiş mahalleler, yorgun binalar. En kıymetli yerlerimiz, en bakımsız halde. Artık yeter” dedi. Keskinkılıç, Özkan Çetinkaya’nın bu seçimlerde geçtiği her yerin pırıl pırıl olmaya başladığını da ifade ederek, “ Özkan başkan bir caddeden geçiyor, burayı asfaltlayacağız, güzelleştireceğiz diyor ertesi gün bakıyorsunuz belediyenin bütün ekibi orada. Yahu kardeşim 15 yıldır neredeydiniz? Özkan Çetinkaya şimdiden geçtiği her yeri değiştirmeye başladı. İşte bu genç adam Karabük’ün yeni lideri ve gençliğin öncüsüdür. Siz bu gençliğe destek verirseniz, bu genç adam yepyeni bir Karabük ortaya çıkaracak. Ve biz bununla gurur duyacağız. Diyeceğiz ki, bu Karabük’ü biz değiştirdik. Bu şehri tekrar güzelleştirmeliyiz. Çocuklarımız için yaşanacak bir yer haline getirdik diyeceğiz. Şehir bizim evimizdir. Gelin evimizi nasıl güzelleştiriyorsak şehrimizi de güzelleştirelim. Ve şuna inanıyorum, yepyeni bir Karabük’ü hep birlikte kurabiliriz, yepyeni bir Karabük’ü hep birlikte gerçekleştirebiliriz. Ve bu değişim şart artık. Yeter artık 15 sene fırsat verdik, 5 senede Özkan Çetinkaya’ya destek verelim. Ne kaybedersiniz? Kaybedeceğinizi kaybettiniz zaten. 5 sene bu genç adama imkan verin ve müsaade edin projelerini hayata geçirsin. Bakalım neler oluyor görelim. Hiçbir şey kaybetmeyiz ama kazanacağımız çok şey olur. Yepyeni bir Karabük kazanabiliriz. Bakın adaylar şu anda hiçbiri projelerinden bahsetmiyorum. Hepsi Özkan Çetinkaya’nın projelerinin peşine düştüler. Niye? Onlar geçmiş, gelecek Özkan Çetinkaya’dır. Bu şehrin geleceği için, çocuklarınızın geleceği için bu seçimde partiyi filan bir kenara bırakıp Özkan Çetinkaya’ya oy verin. Her şey değişecek, her şey güzelleşecek” diye konuştu. Şahin : “Önümüzdeki 5 yılı riske etmek gibi bir lüksümüz yok” AK Parti Karabük Milletvekili Av. Cem Şahin, Belediye Başkan adayları Özkan Çetinkaya’nın Karabük’ün neye ihtiyacı olduğunu gayet iyi bilen biri olduğunu söyledi. Çetinkaya’nın 28 mahallenin neye ihtiyacı ve nerede sorunu var, bu sorunları nasıl halledebileceği noktasında idrak içerisinde olduğunu da ifade eden Şahin, “ Buna ilişkin olarak projelerini kamuoyuna deklare etti ve çıktığı her televizyon programında buna benzer etkinliklerde projeleri tek tek bir bir anlattı. Bunun da ötesinde bir özelliği daha var Özkan başkanımızın, ‘Diyor ki ben belediye başkanlığını ek iş olarak değil tek iş olarak yapacağım’ diyor. Demek ki buna ilişkin olarak Karabük’te bir sıkıntı var. Belediye başkanlığını ek iş olarak yapma temayülünde olanlar var demek ki böyle bir tespit söz konusu. Özkan başkanımız 24 saat Karabük’ün dertleriyle sorunlarıyla dertlenecek ve bunlara çözüm bulmak amacıyla da ciddi bir faaliyet yürütecek belediye başkanı olmayı vaat ediyor. O nedenle sizlerle iş yerinizdeki arkadaşlarımıza, akrabalarına Özkan başkanımıza neden destek verilmesi gerektiğini izah etmek istiyoruz. Çünkü önümüzdeki 5 yılı riske etmek gibi bir lüksümüz yok. Şöyle geçmiş yıllara baktığımızda Karabük’ün karanlık dipsiz bir kuyuya düştüğünü görüyoruz. Hizmet noktasında ciddi zafiyetlerimiz var. Bu zafiyetleri bizim ortadan kaldırmamız lazım. Ve bunun adresi de Özkan Çetinkaya’dır. O nedenle Ramazan Bayramı’ndan evvel 31 Mart gününde bir bayram daha yaşayalım ve Karabük’ün içine düşmüş olduğu bu karanlıktan kurtaralım. Önümüzdeki 5 yılı da riske atmayalım. Bu şehirde yaşayan insanlar olarak, çoluğuyla, çocuğuyla bu şehirde yaşamak suretiyle, gelecek taahhüdü kuran insanlar olarak bunu istirham ediyorum. Bir oy dahi çok kıymetlidir. Bu projelerin Karabük’te hayata geçmesi lazım” dedi.
İstanbul İBB Başkan Adayı Kurum: "5 yılda İstanbul liyakatsizliğin kurbanı oldu" AK Parti İBB Başkan Adayı Murat Kurum, "Geride bıraktığımız 5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu. Beceriksizliğe mahkum edildi. Bu şehri depreme hazırlayacağız dediler, tek bir çivi çakmadılar. Reklama, algıya ayırdıkları bütçeyi depreme ayırmadılar. Ulaşım sorununu çözeceğiz dediler, tam bir çileye dönüştürdüler" dedi. AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe mitinginde vatandaşlara hitap etti. Sancaktepe mitinginde Murat Kurum’a, AK Parti İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Sancaktepe Belediye Başkanı ve adayı Şeyma Döğücü, MHP Sancaktepe İlçe Başkanı Arzu Karaalioğlu, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Büyük Birlik Partisi Sancaktepe İlçe Başkanı Abdulkadir Karel ve diğer ilgililer eşlik etti. "Biz İstanbul’umuzu asla kendi kaderine terk etmeyeceğiz" İstanbul’a dair hayalleri olduğunu belirten Kurum, "Ancak samimi hayaller muradına kavuşur. Şimdi bu kardeşinizin, bir hayali var. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, hiçbir hanemizde deprem endişesi kalmayacak, bütün yuvalarımız güvenli hale gelecek. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, trafik çile olmaktan çıkacak. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, sokaklarının huzur ve güvenle dolduğu, gençlerin geleceğe umutla baktığı, kimsenin kendini yalnız hissetmediği bir İstanbul. Size söz veriyoruz. Biz İstanbul’umuzu asla ve asla kendi kaderine terk etmeyeceğiz. Milletimizin her anında hep yanında olacağız. Bu söz, onların verip de tutmadıkları sözlere benzemez. Bu söz, eser adamlarının sözüdür. Bu söz, sağlam adamların sözüdür, bu söz Murat Kurum sözüdür. Bu söz liderimiz, Cumhurbaşkanımız, Recep Tayyip Erdoğan’ın sözüdür" şeklinde konuştu. "5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu" İstanbul’un iş bilmez belediye yönetiminin elinde huzursuz olduğunu söyleyen Kurum, "Çünkü geride bıraktığımız 5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu. Beceriksizliğe mahkûm edildi. Bu şehri depreme hazırlayacağız dediler, tek bir çivi çakmadılar. Reklama, algıya ayırdıkları bütçeyi depreme ayırmadılar. Ulaşım sorununu çözeceğiz dediler, tam bir çileye dönüştürdüler. Bu aziz milletin kaynaklarını kendi partilerini dizayn etmek için çarçur ettiler. İstanbul’un kaynaklarını, yetimin hakkıdır demeden balya balya kendi ikballeri için dağıttılar. Üstelik bunu da yüzleri kızarmadan savundular. Yetmedi. İsrafı bitirdik dediler, en büyük israfı yaptılar. İstanbullu hemşerilerimizi ötekileştirdiler. Kadınlarımız arasında bile ev hanımları ve çalışan kadınlar diye ayrımcılık yaptılar. Binlerce kadın emekçimizin ekmeğiyle oynadılar, işlerine son verdiler. Verdikleri hiçbir sözü yerine getirmediler. 100 bin konutu, metro hatlarını, megabüsleri, Hızray’ı unuttular. Bu millete yalan söylediler" diyerek mevcut İBB yönetimini eleştirdi. "31 Mart’ta sandık gelecek, hesap kesilecek" CHP’li İBB yönetiminin milleti kandırdığına ve aldattığına dikkati çeken Kurum, "Hala milleti aldatmaya devam ediyorlar. 2019’daki kampanyalarında geldiler, konuştular, vadettiler, oyunuzu isteyip gittiler. Yüzlerce vaat verdiler; makamlarına oturur oturmaz da hepsini unuttular. Biz deprem bölgesinde kardeşlerimiz için sağlam ve huzurlu yuvalar yaparken, bunlar balya balya para kuleleri yaptılar. Devlete, millete mal beyanlarını açıkladılar, sonra bir baktık, 1,5 milyar liralık yepyeni mallar ortaya çıktı. Yani, biz afet bölgelerindeki kardeşlerimizin yaralarını sararken, onların derdiyle dertlenirken, bunlar kendi konforları için villalar yapma derdine düştüler. Ama hiç endişe etmeyin. Biz onların savurduğu paraları, İstanbul’un projelerinde kullanacağız. Onların siyasi kariyeri için ayırdıkları kaynakları biz İstanbul’a harcayacağız. İstanbul’un hakkını, İstanbul’a teslim edeceğiz. Bu millet kendini unutanlara, kaybolan yıllarının hesabını sandıkta soracak. Sandık milletin mahkemesidir. Sandık günü hesap günüdür. İşte o gün, 31 Mart’ta sandık gelecek, hesap kesilecek. Tüm bunların hesabını sandıkta sormaya hazır mıyız?" dedi. "İstanbul artık bu algı siyasetinden yoruldu" "Hiç 82 gündür bizim projelerimizi eleştirdiklerini gördünüz mü? Hep algı, hep iftira" diyen Kurum, şöyle konuştu: "Bizim projelerimiz için diyor ki, bu projelerin yapılmaması lazım, gereksizmiş. Hiç 82 gündür bizim projelerimizi eleştirdiklerini gördünüz mü? Hep algı, hep iftira, hep dedikodu, hep gündemi farklı yere çekme çabası. 5 yıldır İstanbul artık bu algı siyasetinden yoruldu, bıktı. Algıyla depremi çözebilir misin? Algıyla İstanbul’daki trafik çilesi çözülür mü? Sen İstanbul’u kara kışa teslim edip büyükelçilerle balık yerken; biz İstanbul’un 39 ilçesinde 80 bin yuvayı Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde vatandaşlarımıza kazandırıyorduk. Sen kendi genel başkanını devirmek için gizli gizli toplantılar yaparken; biz İstanbul’a 365 milyar liralık yatırım yapıyorduk. Sen cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olup 80 ilde mitingler düzenleyip, İstanbul’u kaderine terk ederken; biz asrın felaketinde 3 ayda 11 ilimizde 180 bin konutun temelini atıyorduk. Buradan İstanbul’un güzel insanlarına sesleniyorum. Gelin 2 gün sonra gerçek belediyecilikten yana olun. 31 Mart’ta İstanbul’un geleceğinden yana olun. Sağlam İstanbul’dan yana olun. Her oy bir tohumdur. Görürse yeşerir, emek verirsen fidan olur, karşılık bulursa orman olur. Haydi İstanbullu şehrine oy ver. Şehrine oy ver ki, İstanbul hizmet bulsun, huzur bulsun, mutluluk bulsun. Sen yaparsın. Sen İstanbul’sun, çünkü sen İstanbullusun." "Laf değil, iş yapacağız, eser yapacağız" Büyük ve güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda projelerini teker teker yapacağını söyleyen Murat Kurum, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu vizyon için, ülkemiz için, İstanbul’umuz için hemşerilerimiz için, gece gündüz çalışacağız. Büyük ve güçlü Türkiye hedefini ve bu hedef doğrultusunda projelerimizi teker teker yapacağız. Biz hiçbir zaman algı polemikleri tarafında olmayacağız. Bizi arayanlar, milletimizin yanında bulacaklar. Bizi arayanlar Sancaktepe’nin metrosunu yaparken bulacaklar. Bizi arayanlar çocuklarımıza güzel bir gelecek hazırlarken bulacaklar ve biz hep çalışacağız. Laf değil, iş yapacağız, eser yapacağız. Gerçek belediyecilik yapacağız" diyerek konuşmasını sonlandırdı.