SAĞLIK - 10 Aralık 2019 Salı 14:04

Tırnak yeme alışkanlığı diş etine zarar

A
A
A
Tırnak yeme alışkanlığı diş etine zarar

Doktor Meltem Çakır, “Tırnak yeme ya da kalem ısırma gibi kötü alışkanlıklar da diş etine zarar verir. Diş eti çekilmesi zaman içerisinde çok yavaş bir şekilde ilerlediğinden genellikle çoğu kişi tarafından geç fark edilir” dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Periodontoloji Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Meltem Çakır, genellikle geç fark edilen diş eti çekilmesine ilişkin çok önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Çakır, diş etinin kan damarları açısından zengin olduğuna dikkati çekerek, "Diş köklerini korur, çene kemiğinin üzerini örter. Diş eti çekilmesi günümüzde yaygın bir problem. Her yaşta bireyde gözlenebilir. Zaman içerisinde çok yavaş bir şekilde ilerlediğinden genellikle çoğu kişi tarafından geç fark edilir" ifadelerini kullandı.

Diş eti çekilmesinin ilk belirtisinin genellikle diş hassasiyeti olduğunu belirten Dr. Çakır, "Ayrıca, diş etleri çekildiğinde dişler normalden daha uzun gözükür. Elma, armut gibi sert yiyecekler tüketildiğinde kanama gözlenir. Fırçalama sonrası dişeti kanaması meydana gelir. Diş etlerinde kızarıklık ve şişkinlik yaşanabilir." bilgisini verdi.

Kalem ısırmak da tehlikeli
Dr. Çakır, diş eti çekilmesine neden olan birçok faktöre değinerek şöyle devam etti: "Bunların başında diş eti iltihabı gelir. Diş eti iltihabı hem dişi destekleyen kemiği tahrip eder hem de dişeti çekilmesine neden olur. Eğer dişler sert bir fırça ile bastırarak fırçalanıyorsa hem dişin minesine zarar vermiş oluruz hem de diş etini tahrip ederek çekilmesine neden oluruz. Doğru bir şekilde ve sıklıkta yapılmayan fırçalama ile dişler üzerinde oluşan birikintiler uzaklaştırılamaz. Buna bağlı olarak diş taşı birikimi artar. Diş taşları bakterilerden zengin bir yapı olup dişetlerinde kanama ve çekilmeye neden olur. Tırnak yeme ya da kalem ısırma gibi kötü alışkanlıklar da diş etine zarar verir. Ayrıca hatalı yapılan protezler ve taşkın dolgular, yaşlanma, piercing, ince kemik yapısının bulunduğu dişlere uygulanan ortodontik diş hareketi, yüksek kas bağlantıları da diş etinin çekilmesine sebebiyet verir."

Diş kaybından önce son çıkış
Diş eti çekilmesinin tedavisinde çekilmenin boyutunun dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Çakır, şu değerlendirmede bulundu: "Hafif şiddette bir diş eti çekilmesinde etkilenen alan diş hekimi tarafından derinlemesine temizlenerek açık kök yüzeyi bakterilerinin tutulumunu önlemek için düzgünleştirilir. Diş eti çekilmesini önlemek ve açık kök yüzeyini kapatmak amacıyla çeşitli cerrahi işlemler uygulanır. Açık kök yüzeyini kapatmaktaki amaç; hassasiyeti önlemek ve estetik problemi elimine etmektir. Bu amaçla ağız içerisinden alınan yumuşak doku greftleri (serbest diş eti grefti/bağ dokusu grefti) ile çeşitli cerrahi teknikler kullanılarak kök yüzeyinde kapanma sağlanmaya çalışılır. Diş eti çekilmesi tedavi edilmediği takdirde kişinin o bölgede ağız hijyenini sağlaması güçleşir, diş eti iltihabının kemiği etkilemesi durumunda dişlerde sallanma meydana gelir. İleri zamanlarda bu durum diş kaybı ile sonuçlanabilir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Hisarcıklıoğlu: “Adana, yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana’nın yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında olduğunu belirterek, “Sürdürülebilir olması için iş birliği içinde, stratejik planlarla gelecek vizyonu oluşturulmalıdır” dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nı ziyaret ederek, Adana Sanayi Odası Meclis Başkanı İsrafil Uçurum, Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyeleri ile bir araya geldi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nı ziyaret ederek, kentin sanayi potansiyeli ve geleceği hakkında değerlendirmelerde bulundu. Hisarcıklıoğlu, Adana’nın sadece bölgesel değil, aynı zamanda ulusal ve uluslararası düzeyde önemli bir sanayi merkezi olduğunu vurguladı. Kendisinin ve TOBB’un Adana’nın sanayi alanındaki gelişimini yakından takip ettiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şehrin sanayi altyapısının güçlendirilmesi ve yenilikçi projelerle desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “Adana, Anadolu’nun sanayileşmesinin lokomotif illerinden biridir. Adana, yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında yer alıyor. Ancak, bu başarı sadece bugüne ait değil, aynı zamanda gelecekte de sürdürülebilir olmalıdır. Bunun için, sanayi odaları, yerel yönetimler ve iş dünyası iş birliği içinde olmalı ve stratejik planlarla gelecek vizyonu oluşturmalıdır” dedi. Ayrıca, teknolojik dönüşümün öneminin altını çizen Hisarcıklıoğlu, Adana’nın dijitalleşme ve yenilikçilik konularında da öncü bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. TOBB Başkanı ayrıca, Adana’nın sahip olduğu coğrafi konumun ve lojistik altyapısının, uluslararası ticarette önemli bir avantaj olduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nın üyelerinin yaşadığı sektörel sıkıntıları ve taleplerini dinleyerek, çözüm odaklı yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Üyelerin karşılaştığı sorunların çözümü için iş birliği ve dayanışma içinde olunması gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin güçlenmesi için Adana’nın öneminin giderek artacağını belirtti. Adana olarak büyük bir değişimin ve dönüşümün eşiğinde olduğunu belirten Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, “Adana’mız, yüzyılı aşkın bir süredir edindiği sanayi kültürü ile kentimizde çok çeşitli üretimin gelişimini desteklemiştir. Bugün, otomotivden elektronik karta, makineden mobilyaya, gemiden, tekstilde, yemeklik yağdan, kimya ürünlerine kadar yüzlerce farklı alandaki üretimiyle dünya pazarlarında yer almaktadır. TEPAV tarafından yapılan çalışmada Adana, Türkiye’de gelişim potansiyeli yüksek iki ilden biri olarak gösterilmiştir. Bu ilin gelecekteki konumu açısından önemli bir mesaj niteliğindedir. Adana’mız, toplam 5 yeni organize sanayi bölgesi, 15’e yakın küçük sanayi sitesinin kurulmasıyla Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında ülkemiz ekonomisine katkı sağlayacak en önemli illerin başında yer alacaktır. Şimdilik 100 milyon metrekarenin üzerinde alanı sanayiye açıyoruz. Adana’mız bu yatırım alanların faaliyete geçmesiyle Türkiye’nin ikinci bir Marmara bölgesi olacaktır” dedi.