ABD Başkanı Donald Trump’ın azil soruşturması kapsamında yapılan kamuya açık oturumların üçüncü günü gerçekleştirildi. Halka açık gerçekleştirilen görüşmelerde Ulusal Güvenlik Konseyi'nin en üst düzey Ukrayna uzmanı Alexander Vindman, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in yardımcılarından Jennifer Williams, Ukrayna Özel Temsilcisi Kurt Volker ve Ulusal Güvenlik Konseyi yetkilisi Tim Morrison ifade verdi. Tüm ifadelerin ortak noktası ise Başkan Trump’ın Ukrayna ile ilişkilerinin ele alış biçiminin uygunsuz olduğu şeklindeydi.
Vindman verdiği ifadede 25 Temmuz’da Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky arasında geçen konuşmadan duyduğu rahatsızlığı dile getirerek konuyla ilgili olarak üstlerini hemen haberdar ettiğini söyledi. Vindman’in ifadesi hakkında şüphe uyandırmak isteyen bazı cumhuriyetçiler, Vindman’ın Ukrayna doğumlu olduğunu kaydetti. Vidman ise "Ben Bir Amerikalıyım, buraya bebekken geldim” dedi.
İfade veren Volker ise Trump ve diğerleriyle Oval Ofis’te Ukrayna ve yeni seçilen Başkan Zelensky ile ilişkilerin güçlendirilmesiyle ilgili olarak toplantı yapıldığını, bu çağrılara Trump’ın sıcak bakmadığını ifade etti. Volker, Trump’ın “Ukrayna yozlaşmış bir ülke, korkunç insanlarla dolu. Beni bile indirmeye çalıştılar” dediğini söyledi. Volker “3 Ekim tarihinde bilmediğim birçok şeyi şimdi biliyorum ve bana yeni bir bakış açısı veriyor” dedi.
Volker, ABD’nin Avrupa Birliği nezdindeki Büyükelçisi Gordon Sondland’ın Ukraynalı yetkililerle yaptığı toplantıda askeri yardımın Ukrayna tarafından yapılacak olan soruşturma duyurusuna bağlı olduğu bilgisini verdiğine inandığını söyledi. Volker’ın bu ifadeleri, özellikle Trump’ın suçsuzluğunu göstermeye çalışan cumhuriyetçileri zor durumda bıraktı.
Morrison ise 25 Temmuz’da yapılan görüşmelerin kayıtlarının özellikle saklanmak için yüksek gizlilik ile sınıflandırılmış bir sunucuya yüklenip yüklenilmediği ile ilgili bir soruya ise Avukat John Eisenberg’in dosyaların gizli olarak sınıflandırmasını talep etmediğini ancak buna rağmen konduğunu söyledi. Vindman ise aynı soruya cevap verirken “Bence amaçlı konuldu. Sızıntıları önlemek ve erişimi sınırlandırmayı amaçlıyorlardı” dedi.
Aydın Tuna Palabıyıkoğlu
