ASAYİŞ - 12 Temmuz 2018 Perşembe 06:09

TSK bakanlığın bünyesine giriyor

A
A
A
TSK bakanlığın bünyesine giriyor

KKTC dönüşü konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni kabinede yer alan isimlerin en büyük özelliklerinin ehliyet ve liyakat olduğunu söyledi. İkinci bir başkan yardımcısı atanabileceğinin sinyalini veren Erdoğan, bakan yardımcılarının da birden fazla olabileceğini belirtti.

Göreve gelmesinin ardından ilk ziyaretlerine geleneklere uygun olarak Azerbaycan ve KKTC’ye yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönüş yolunda uçakta medya yöneticilerine önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın sözleri özetle şöyle:

İKİNCİ YARDIMCI ATANABİLİR: Fuat Oktay Bey özellikle Başbakanlıktaki Müsteşarlığı ve AFAD’daki çalışma döneminde başarılı bir isimdir. Oktay üretimi ve katkısı ile MGK toplantılarında yaptığı sunumlar ile hep dikkatimi çekmiştir. Şu anda bir başkan yardımcısı olarak atadık, ama ileride bir ikinci başkan yardımcısı atama durumum da olabilir. Bir mesafe alalım, bakarız.

SİVİL-ASKER YAKLAŞIMI AŞILDI: Bir çift başlılığın olması doğru bir şey değil. Bunu artık bir yoluna koymamız lazım. Bunu kararlılıkla aşacağımızı tahmin ediyorum. Gerek Hulûsi Akar Paşa’nın gerek ise Yaşar Güler Paşa’nın ve Ümit Dündar Paşa’nın birbirleri ile olan gönül bağları ve birliktelikleri “şüpheci nazar” ile bakma gibi bir durumu ortadan kaldırmıştır. Sivil- asker gibi bir yaklaşım kalmamıştır, aşılmıştır. İnanıyorum ki karar alma sürecinde de bir sekteye fırsat vermeyecektir. Genelkurmay Başkanlığı Millî Savunma Bakanlığı’na bağlanabilir, hiçbir mânisi yok.

ALBAYRAK EKONOMİYİ TOPARLAYACAK: Hazine Bakanlığı ile Maliye Bakanlığını birleştirdik. Devlet bankaları da Merkez Bankası da artık bu bakanlıkla ilişkili kurum olarak ilintili hâle geldi. Berat Albayrak Bey’in finans sektörü ile hem pratikte hem de teorikte geçmişi var. Bu işi çok daha seri derleyip, toparlayacağına ve başarıyla yürüteceğine inanıyorum. Maliye ve Hazine bakanlıkları geçmişte zaten tek bir bakanlıktı, ancak sonradan ayrılma süreci oldu. Ama o uygulama fayda getirmedi, zarar getirdi. Bunlar bir bütünün parçaları. Şimdi biz bunu “deneme - yanılma” diyelim; neticelerini gördük ve birleştirmeyi uygun bulduk.

TÜRKİYE İYİ YOLDA: Yabancı basının yaklaşımlarına göre hareket etmek doğru bir anlayış değildir. Dolayısıyla, onların yaklaşımlarını pek umursamıyorum. Biz onların açıklamalarına değil, daima kendi işimize bakalım. Türkiye iyi yolda. Yatırımlarımız ortada. Uluslararası kuruluşların, kredi kuruluşlarının Türkiye’de yatırım yapanlara kredi vermesi de bunu gösteriyor. Ekonomi hadisesinde birileri bu işi tırmandırmaya çalışsa da, bunun düştüğünü göreceksiniz. Bu kadar emin konuşuyorum. Hazine ve Maliye Bakanımız elbette ne gerekiyorsa yapacaktır. Ben eminim, sadece devlet bankalarımız değil, özel bankalarımız da gerektiğinde taşın altına eline koyacaktır. Bu işi sadece devlet bankalarının sırtına yükleyemeyiz.

SAYI ÜÇE KADAR ÇIKACAK: Bakan yardımcıları birden fazla olabilecek, bazılarında ikiyi bazılarında üçü zorlayacağız. Bakanlıkların güçlü olması lazım. İşlevlerine göre belirleyip çalışmaları güçlü hale getirmek istiyoruz. Personelde ciddi manada üst düzey yönetici de azaltmaya gidiyoruz. Amerika’yı düşünün, bir bakanın altında üç tane, dört tane bakan yardımcısı var. Biz de bakanlığın vasfına göre buralarda bu tür adımları atacağız. Bakan yardımcılarını da bakan arkadaşlarımız delege edecek. Sistemin bir diğer özelliği yalın olması.

YETKİ KARGAŞASI OLMAZ: Kurullar, ofisler, bakanlar arasında yetki karmaşası olmaz, o konuda hiçbir endişem yok. Kurullar ve kurumların hepsi bana bağlı. Ama tüm bu kurum ve kurullarda birer tane vekilim var. Ne demek o? Benim vekilim o kurum ve kurulları benim katılmadığım zaman benim adıma yönetecek. O bize bilgi sunacak. Ayrıca bir de ofisler var. Örneğin Finans Ofisi. Görevi dünyadan para bulacak, yani icrai bir yanı da var. Direkt olarak Cumhurbaşkanı’na bağlı çalışacak. Dünyadaki para üreten yerlerle ilişki kurarak Türkiye’ye para getirme gayreti içinde olacak.

BAŞKAN, BAKANLARI TEK TEK ANLATTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabinesindeki bakanların en büyük özeliğinin ‘dürüstlük, ehliyet ve liyakat’ olduğunu söyledi. Hepsine ayrı bir parantez açan Erdoğan şunları söyledi:
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy: Turizm sektörü içindeki neredeyse bir numara operatördür. Davet ettik, kırmadı, görevi üstlendi.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan: Sektörün içinde bir iş insanı. Kendisine inanıyorum, ondan da çok şey bekliyorum.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: “Madem sağlık sektöründen şikâyetin var, o zaman gel sen de bu işin içine gir” dedim. Sağ olsun kırmadı.
Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk: Benim ilk dönemimde MEB Talim Terbiye Kurulu Başkanı idi. Okullarında başarı grafiği yüksek. Oradaki başarılarını devlet okullarımıza hâkim kılmasını temenni ediyorum.
Gıda Tarım Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli: Babasından genlerine işlemiş bir başarı var, gıda sektöründe önemli görevlerde bulundu, ekonomi dünyasını da iyi bilen bir isim.
Diğer yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da çok önemli. Albayrak’ın bakanlığı dönemindeki müsteşar arkadaşımız Fatih Dönmez yıllardır sektörün içinde başarılı bir arkadaşımız. Mustafa Varank’ı zaten tanıyorsunuz. Gayretli, pratik, zeki, tuttuğunu koparır; atom karınca diyebilirsiniz.
Çalışma, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk: Çok zeki, farklı yerlerde eğitim görmüş, iyi bir istatistikçidir, kadın istihdamı ile ilgili önemli çalışmaları var. Ben Fatma Betül Sayan Kaya Hanım’dan, Jülide Sarıeroğlu’ndan da çok memnundum; ama parlamentodan kabineye çok fazla isim çekmeyelim istedik. Gençlik ve Spor Bakanlığına getirdiğimiz Mehmet Kasapoğlu, Spor Toto’nun başında idi. ABD’de eğitim yaptı, Spor Toto’da bize çok ciddi katkıları oldu.
Ulaştırma Bakanı Cahit Turan: Özel sektörde üst düzey yöneticilik yapmış, çok çalışkan, dürüstlüğü ile bilinen, saat mefhumu olmayan bir isim.
Çevre Bakanı Murat Kurum’u Emlak Konut’tan aldık. Onu anlatmaya gerek var mı? Emlak Konut’un Kurum ile nasıl uçtuğunu, güçlendiğini biliyorsunuz.
Bu arada Dışişleri Bakanlığında Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanlığında Süleyman Soylu, Adalet Bakanlığında ise Abdulhamit Gül, onların da her biri kendilerini ispatlamış arkadaşlarım.

BATUHAN YAŞAR

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Hatipköy’e yeni park İzmit Hatipköy Mahallesine yapılan Onbaşı Ahmet Aydın Parkı yoğun katılımla açıldı. İzmit Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğünün kendi öz kaynaklarıyla Hatipköy Mahallesi Kemal Çelebi Caddesinde yapımını tamamladığı Onbaşı Ahmet Aydın Parkı açıldı. Programda Onbaşı Ahmet Aydın’ın torunu Suna Aydın, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’e çiçek takdiminde bulundu. Başkan Hürriyet, program sonunda açılışa gelen tüm çocuklara oyuncak hediye etti. 910 metrekare alana sahip olan parkta 125 metrekare çocuk oyun alanı, 42 metrekare basketbol sahası, 22 metrekare kondisyon alanı, 525 metrekare yeşil alan ve 195 metrekare gölgelikli oturma alanı bulunuyor. Programda konuşan Başkan Hürriyet, "Onbaşı Ahmet Aydın’ın kıymetli ailesine bu bağış için çok teşekkür ediyorum. Bu bölgemize güzel bir eser kazandırılmasına vesile oldular. Bu güzel alanda biz de İzmit Belediyesi olarak yeni bir yaşam alanını kurmak ve kentimizin hizmetine sunmaktan gurur duyuyoruz. Onbaşı Ahmet Aydın vatanına derin bir aşkla bağlı cesur bir asker olarak Kurtuluş Savaşında gösterdiği hizmetlerle tanınıyor. Kurtuluş Savaşından sonra İzmit’e yerleşen Ahmet Aydın çevresine duyarlı, yardımsever bir insan olarak hatıralarda yer etmiş müstesna kimliklerden bir tanesi. Vefatından sonra ailesi onun hatırasını yaşatmak ve halkımıza hizmet etmek amacıyla bu araziyi belediyemize bağışladılar. Bu park sadece bir yeşil alan değil aynı zamanda bir anma ve saygı alanı" dedi. Onbaşı Ahmet Aydın’ın torunu Suna Aydın ise "Dedem Onbaşı Ahmet Aydın Kurtuluş Savaşında yer aldıktan sonra önce Ordu’ya sonra da İzmit’e geliyor. 3 oğlu bu park alanını halkımızın kullanımı için bağışlıyorlar. Bu parkın yapılmasında bize desteğini hiçbir zaman esirgemeyen İzmit Belediyesine, Başkanımız Fatma Kaplan Hürriyet ve ekibine Aydın ailesi ve bölge sakinleri adına teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Samsun Ata Sahne Sanat Merkezi, ‘Dünya Tiyatrolar Günü’nde kapılarını açtı Samsun’un Atakum Belediyesi tarafından yapılan Ata Sahne Sanat Merkezi, “Dünya Tiyatrolar Günü”nde “Bimarhane” isimli tiyatro oyunu ile kapılarını açtı. Atakum Belediyesi tarafından atıl durumda olan binada yapılan Ata Sahne Sanat Merkezi için açılış töreni düzenlendi. Açılıştan önce Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci ve beraberindekiler ilk olarak, aynı binada açılan Atakum Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü Temel Nacar Resim Sergisi’ni gezdi. Akabinde kurdele kesilerek merkezin açılışı gerçekleştirildi. Açılışta, Düşevi Oyuncuları tarafından “Bimarhane” isimli oyun sahneledi. Dört akıl hastasının bakış açısıyla Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşananları sahneye taşıyan “Bimarhane” isimli oyun, davetlilerden büyük alkış aldı. “Atakum özellikle sanat ve kültür alanında 2 büyük eser kazandı” Programda konuşan Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, "Burası 2012 yılında başlanmış, yarım bırakılmış, çürümeye terk edilmiş bir binaydı. Karadeniz’in en çağdaş, modern, son teknoloji ile mücehhez çok amaçlı salonunu yaptık. Tiyatro, konser ve buna benzer etkinliklerin yapılabileceği, çevre düzenlemesiyle bu bölgeye değer katacak bir eser ortaya getirdik. Adı da Ata Sanat Merkezi. Atakum’da her şey adını atasından alıyor. Burası Hasan Ali Yücel Gençlik ve Bilim Merkezi’ni tamamlıyor. İkisi bir araya geldiğinde buranın sanat, kültür, üniversite kimliğinin altyapısını oluşturuyor. Önümüzdeki dönemde bu 2 salon da kendini ispat etmiş olacak. Atakum’da 45 bin üniversite öğrencisi yaşıyor. 108 ülkeden 10 bin yabancı uyruklu öğrenci var. Özellikle Hasan Ali Yücel Merkezi’ne sürekli geliyorlar. Burada da diğer sanatsal etkinliklerini yapacaklar ve gittikleri yerlere de anlatacaklar. Atakum özellikle sanat ve kültür alanında iki büyük eser kazandı" dedi. Salon hakkında bilgi Ata Sahne Sanat Merkezi, Atakum Belediyesi Etüt Proje Müdürlüğü tarafından yeniden modern, çağın şartlarına uygun ve Atakum’un ihtiyaç duyduğu şekilde projelendirildi ve yapımı tamamlandı. Merkez içerisinde tiyatro, konser ve sanat etkinliklerinin düzenlenebileceği akustik ve profesyonel ses ışık sistemi projeleri ile gerekliliklerinin tümü karşılanmış olan 550 kişilik konferans salonu, kitap sergisi ve satışı için kullanılacak ve imza günler gibi etkinliklerin düzenlenebileceği sergi salonu, uygun sayıda ve yeterlilikte sanatçı soyunma odaları, teknik ve idari ofislerin yer aldığı, tüm faaliyetler için uygun fuaye alanları yer alıyor.
Yozgat İftara yetişemeyenlerin yardımına ASH koşuyor Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından ‘Her Anınızda Hep Yanınızda’ sloganı ile iftara yetişemeyen vatandaşlara ikramlarda bulunuluyor. Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Arif Topal, personeli ile birlikte iftar saatin Terminal kavşağında trafikte bekleyen araçlara hazırladıkları kumanyaları dağıtarak orucunu açamayanların yanında oldular. İl Müdürü Arif Topal personeli ile birlikte "Her Anınızda Hep Yanınızda" diyerek trafikte kalıp iftara yetişemeyen vatandaşlarımıza otogar kavşağında iftariyelik ikramında bulundu. İl Müdürü Topal, "Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü olarak Ramazan’ın bereketini hep birlikte paylaşıyor kalpten kalbe giden yolda buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz" dedi. İl Müdürü Topal, ramazan ayında insanların bir araya gelerek paylaşımın ve yardımlaşmanın önemine vurgu yaparak şunları söyledi: "’Her Anınızda Hep Yanınızda’ sloganıyla yola çıktık ve bu anlayışla trafikte kalan vatandaşlarımıza destek olmaya gayret ettik. İftar saatinde trafikte bekleyen araçlara hazırladığımız kumanyaları dağıtarak, orucunu açamayan kardeşlerimizin yanında olduğumuzu hissettik. Bu tür etkinliklerle, sadece maddi destek değil, aynı zamanda manevi dayanışmayı da güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü olarak, toplumumuzun her kesimine ulaşarak onların yanında olmaya gayret ediyoruz. Ramazan’ın bereketini hep birlikte paylaşarak, kalpten kalbe giden yolda buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu vesileyle, tüm Yozgatlı vatandaşlarımızın ramazan ayını en içten dileklerimle kutluyor, birlik ve beraberlik içinde nice güzel paylaşımlara vesile olmasını temenni ediyorum’’ diye konuştu.
Nevşehir Kapadokya Üniversitesi’nden tarihi başarı Kapadokya Üniversitesi İnsansız Hava Aracı Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi, havacılık alanında önemli bir başarıya imza attı. Üretilen İHA, +25kg kompozit gövde yapısıyla Türkiye’de ilk kez üretilerek tescil sertifikası alan ilk İHA-2 oldu. Üretilen İnsansız Hava Aracı (İHA), İHA-2 kategorisinde ve +25kg kompozit gövde yapısıyla Türkiye’de ilk kez Kapadokya Üniversitesi tarafından üretilerek tescil sertifikası alan ilk İHA-2 olarak tarihe geçti. Tescil sertifikasını Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden (SHGM) alan Kapadokya Üniversitesi İnsansız Hava Aracı Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından “İnsansız Hava Aracı Üreticisi” resmiyeti kazanarak Sanayi Sicil Belgesi de aldı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Havacılık Programları Koordinatörü Samet Gençağ, “İnsansız Hava Aracı Uygulama ve Araştırma Merkezimiz tarafından üretilen insansız hava aracı İHA-2 kategorisinde yer alan, 27 kilogram maksimum kalkış ağırlığına sahip. Bu hava aracımız tamamen üniversitemiz bünyesinde bulunan araştırma ve uygulama merkezimiz tarafından geliştirilmiştir. Tasarımı, üretimi ve tescillenmesi tamamen üniversitemiz tarafından gerçekleştirilmiştir. Üretmiş olduğumuz bu hava aracı Türkiye’de bir üniversite tarafından üretilmiş ve tescili alınmış ilk İHA-2 sınıfı hava aracı olma özelliğine sahiptir. Üniversitemizin kabiliyetleri ve mevcut imkanları doğrultusunda ürettiğimiz bu hava aracıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından üretici belgesi almış bulunmaktayız. İlerleyen süreçlerde seri üretime geçmeyi hedeflemekteyiz. Bu aracımız şu an eğitim amaçlı üretilmiştir, çeşitli varyasyonları bulunmaktadır. Bu varyasyonlar tarımsal alanlarda ilaçlama, görüntü alma ve hava trafik yönetimi gibi eğitim dışında farklı uygulamaları da bulunmaktadır. Şu an İHA-2 sınıfında olan hava aracımızı ilerleterek 150 kilogram ve üstü olan İHA-3 sınıfı bir hava aracı üretmek ve ilerleyen aşamalarda içerisinde kontrol eden bir insanın olmadığı ancak insan taşıyan hava taksi projemiz de bulunmaktadır" dedi. Öğr. Gör. Emin Tugay Kekeç ise, "İHA-2 kategorisinde geliştirdiğimiz insansız hava aracında tasarım, üretim ve montaj kısımlarını da tamamen üniversitemiz uygulama, araştırma merkezimiz imkanları dahilinde öğrencilerimizle birlikte gerçekleştirdik. Dokümantasyon tarafı da tamamen bize ait. İHA’da kullandığımız ekipmanlar, özellikle hafifliği ve dayanma açısından kompozit yani karbonfiber ve alışımı, türevleri, malzemeler kullandık. Bunların tasarımını ve üretimini de tamamen üniversitemiz bünyesinde gerçekleştirdik. İnsansız hava aracımız değişken faydalı yük sistemiyle birlikte farklı uygulama alanlarında kullanımı mümkündür. Ek olarak ilerleyen dönemlerde kargo taşımacılığı gibi alanlarda da değiştirilebilir bir mekanizmayla bu sistemi aktif hale getirebileceğiz" diye konuştu.
Tokat Köylerinde cep telefonu çekmeyen kadınlar boş vakitlerini kurslarda değerlendiriyor Tokat’a 71 kilometre uzaklıkta bulunan Alpudere köyünde, telefon hattı çekmemesi nedeniyle köy halkının isteği üzerine açılan kurs sayesinde kadınlar eğlenceli vakit geçiriyor. Tokat’a 71 Sulusaray ilçesine ise 6 kilometre uzaklıkta bulunan Alpudere köyünde, telefon hattı çekmemesi nedeniyle kadınlar evde sıkılıyordu. Kış aylarında eve kapanan kadınların bu durumuna son vermek isteyen köy muhtarı, kaymakam ve ilçe halk eğitim merkezi ile görüşerek harekete geçti. Yapılan görüşmeler sonucunda dikiş nakış kursu açılmasına karar verildi. Ev işlerini tamamlayan kadınlar, köy konağında açılan dikiş nakış kursuna katılarak vakitlerini değerlendiriyor. Kurs kapsamında, tahta baskılar ile kumaşları boyama, dikiş ve nakış gibi el işleri öğretiliyor. Kursiyerler, istedikleri her türlü ürünü geliştirme imkânı buluyor. “Kursumuzu köy konağımızda açtık” Kursun açılış aşaması hakkında bilgiler veren köy muhtarı Tuncay Algeç, "Yaklaşık 3 ay önce kaymakamımız ve ilçe halk eğitim merkezi müdürüyle yaptığımız görüşmeler neticesinde buraya bir kurs açma gereği gördük. Kış aylarında bayanlarımızın evde kalmalarındansa burada bir şeyler öğrenip aile ekonomilerine katkı sağlayabilirler mi diye düşündük. Bu kapsamda kursumuzu köy konağımızda açtık. Şu anda da faal durumda da çalışıyor" dedi. “Ev ekonomilerine katkıda bulunuyorlar” Nakış kursu öğreticisi Zeynep Kavlak ise, "Halk eğitim merkezi olarak buraya öğrencilerime kurs vermeye geliyorum. 17 tane kursiyerim var. Her sabah Sulusaray ilçesinden Alpudere köyüne geliyorum. Saat 9’dan 3’e kadar burada eğitim veriyorum. Kursiyerlerimle güzel çalışmalar yapıyoruz. Bayanlara tahta baskı, masa örtüsü, dikiş öğretiyoruz. Herkes ailesine, eşine ve çocuklarına dikiş nakıştan ürünler yapıyor. Hem aile bünyesine katkı sağlıyorlar hem de çocuklarının çeyizlerini hazırlıyorlar" şeklinde konuştu. Bir kursiyer, “Artık telefona da ihtiyacımız olmuyor. Nakışlarımızı evlerimize götürüp evimizde de yapıyoruz” diyerek kursun kendilerine sağladığı pratiklikten memnuniyetini dile getirdi. Köy konağında düzenlenen dikiş nakış kursu, köy halkına yeni bir sosyal etkinlik alanı sunmanın yanı sıra, kadınların evde sıkılmadan vakit geçirebilecekleri ve becerilerini geliştirebilecekleri bir ortam sağlıyor.