GÜNDEM - 05 Haziran 2020 Cuma 12:16

'Tüketim alışkanlıklarını değiştirerek 10 sene içerisinde ormansızlaşmanın önüne geçebiliriz'

A
A
A
'Tüketim alışkanlıklarını değiştirerek 10 sene içerisinde ormansızlaşmanın önüne geçebiliriz'

5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne dikkat çekmek isteyen yerli girişim Ottan Studio, ''Atık üretme, atık tüket'' çağrısıyla soğan kabuklarından lamba, biçilen çimenlerden toplantı masası ve kullanılamayacak mercimeklerden sehpa üretiyor.

Doğanın korunması için farkındalık oluşturmak ve çevre sorunlarına ışık tutmak amacıyla her yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak kutlanıyor. Pek çok etkinlik ve organizasyonun düzenlendiği bu güne dikkat çekmek isteyen Ottan Studio, ''Atık, her zaman çöp değildir; atık üretme, atık tüket'' sloganıyla ürettiği ürünlerle sürdürülebilirlik çağrısında bulunuyor. Yerli girişim, gıda atıkları ve yaprakları biyokompozit malzemelere dönüştürüp mobilya, dekoratif eşya ve mimari paneller tasarlıyor.

5 bardak havuç suyu veya 4 bardak portakal suyundan çıkan posa ve kabuklardan birer abajur ürete-bildiklerini paylaşan Ottan Studio kurucusu Ayşe Yılmaz, ''Kullandığımız atıklar arasında biçilen çimenler, portakal kabukları, meyve posaları ve tarihi geçmiş baklagiller gibi çeşitli organik ürünler bulunuyor. Bu atıkları firmalar ve belediyelerden toplayarak işliyor ve malzeme üretimine uygun hammaddeye dönüştürüyoruz. Ardından hammaddeyi yeşil bağlayıcılarla birleştirip kalıplıyoruz. OTTAN olarak isimlendirdiğimiz malzemeler, mobilya ve dekoratif objelerde kullanılabildiği gibi yapı, otomotiv ve beyaz eşya sektörlerine de hitap ediyor'' açıklamasında bulundu.

''Bir ağaç ortalama 30 senede yetişiyor, yaprakları ve meyveleri ise her sene''
Sıfır atık yaklaşımının önemine değinen Yılmaz, ''Genel kanı ahşabın mobilya ve inşaat sektörlerinde en yeşil çözüm olduğu yönünde; fakat her dakika 40 futbol sahası genişliğinde ormanlık alan yok ediliyor ve bunun en büyük sebebi de bu endüstrilere yönelik kereste üretimi. Dünyada üretilen gıdanın 3'te 1'i israf oluyor. Oysaki bu atık ve yan ürünler çeşitli sektörlerde değerlendirilmeye yönelik büyük bir potansiyele sahip. Bir ağaç ortalama 30 senede yetişiyor, yaprakları ve meyveleri ise her sene. Biz de bunu bir fırsat alanı olarak görüp sürdürülebilir bir yaklaşım ortaya koyduk'' dedi.

''Doğayı tüketmeden doğadan üreten döngüsel bir sistem mümkün''
2030 sürdürülebilir kalkınma hedeflerine doğrudan katkıda bulunan sosyal girişimin genç tasarımcısı ve kurucusu Yılmaz, ''100 sene sonra tüm ormanlarımızın yok olacağı tahmin ediliyor. Ancak buna engel olmak hepimizin elinde. Biz hem doğaya hem de kendimize yatırım yaparak satın alınan her ürünümüz için bir fidan dikiyoruz ve böylece bir ağaç kesmek yerine üç ağacın yapraklarını dönüştürmüş ve 70 fidan dikmiş oluyoruz. Dünyadaki 4 ağaçtan biri kereste üretimi için kesilmek yerine yaprakları toplanarak işlenen OTTAN ağacı olursa bu model ile 10 sene içerisinde ormansızlaşmanın önüne geçerek dünyamızı şu an olduğundan çok daha yeşil bir hale getirebiliyoruz'' şeklinde konuştu.

''Atık üretme, atık tüket!''
Geri dönüşüm konusuna yenilikçi ve estetik bir bakış açısı getiren Ottan Studio, 'yeşil atık' olarak nitelendirilen meyve kabukları, tüketim süresi geçmiş bakliyatlar, kuru yapraklar ve otları değerlendirerek hem çevresel hem de ekonomik bir etki oluşturmaya odaklanıyor. Yeşil girişim, doğal atıklardan yüksek katma değerli, uzun ömürlü ve kaliteli ürünler tasarlayarak üretim aşamasındaki tüketimi ve harcanan enerjiyi düşürmeyi amaçlıyor. Doğayı tüketmeden doğadan üreten döngüsel bir sistem ile tasarlanan çevreci ve fonksiyonel ürünler online atış kanallarıyla gelecek haftadan itibaren tüm dünyaya satılacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun En ucuz protein kaynağı: “1 kilosuyla 3 kişi doyuyor” Kırmızı et ve tavuk etine göre oldukça uygun olan somon balığının 1 kiloluk etiyle 3 kişi rahatlıkla doyabiliyor. Kilosu 100 TL’den satılan somona vatandaşlar oldukça fazla ilgi gösteriyor. Kırmızı etin kilosunun 500 TL’ye dayandığı Samsun’da tavuk etinin kilosu da her geçen gün zamlanıyor. Vatandaşlar, bu Ramazanda ayında protein ihtiyacını ise hem lezzetli hem yağlı hem de protein kaynağı deniz somonundan yana kullanıyor. Vatandaşlar ve balıkçılar kilosu 100 TL’den satılan somonun 1 kiloluk etiyle 3 kişinin, 2 kiloluk somonun etiyle de 6-7 kişinin rahatlıkça doyduğunu ifade ettiler. “2 kilo somon aldım 3 kişi 2 öğünde bu balığı tüketeceğiz” 2 kiloya yakın somonla 3 kişinin karnının 2 öğün doyacağını dile getiren Mustafa Okutken, “Ben somonu tercih ediyorum. Somon çok lezzetli ve faydalı bir balık. Bunların yanı sıra somonun fiyatı da oldukça uygun. Bugün 2 kiloya yakın somon aldım. 3 kişi 2 seferde bu balığı tüketeceğiz. Somonun buğulaması, tavası çok güzel oluyor. Zorlasak 2 kiloyla 6-7 kişi doyarız. 2 kilo kırmızı et alsak pahalı gelir. Biz hem faydalı hem de ucuz olduğu için somonu tercih ediyoruz” dedi. “Kalabalık aileler için en uygunu balık” Balığın özellikle kalabalık aileler için en uygun yiyecek olduğunu vurgulayan Osman Bütüner, “Ramazan’da en fazla tükettiğimiz balık somon oluyor. 1 kilo balıkla 3-4 kişi doyuyoruz. Lezzeti güzel ve ayrıca kilosu da 100 TL. Kıyma veya kuşbaşı et salsak kilosu 500 TL’ye dayanıyor. Balık 50 TL’den 200 TL’ye kadar var. Kalabalık aileler için en uygun giden balık olduğu için tercih ediyoruz” diye konuştu. “1 kilo somonla 3 kişi rahatlıkla doyuyor” Ramazan ayında somona olan ilginin arttığını belirten balık satıcısı Onurcan Köse ise “Sezonun bitmesine az bir süre kaldı. Vatandaşların yakında avlanması yasak olacak mezgit, istavrit, barbun ve hamsi gibi küçük balıklara ilgi göstermesi gerekiyor. İstavrit, mezgit kilo 50, barbun da kilo 100 TL’den gidiyor ama vatandaşın gözdesi somon balığı. Ramazan ayında doyurucu olması ve kılçıksız olmasından dolayı en çok somona rağbet gösteriliyor. Tezgaha gelen 100 kişiden 90’ı somon alıyor. 1 kilo somonla 3 kişi rahatlıkla doyuyor. Çorba ve salata ile birlikte iftarı açıp, salata ile balığı tükettiğinde 3 kişi doyarak sofradan kalkabiliyor. Bunu da 100 TL’ye hallediyorlar. Şu anda memlekette en ucuz et kaynağı balık. Tavuk da kırmızı et de çok pahalı. Vatandaşlar bunu bildiğinden balığa, özellikle somona rağbet gösteriyor” şeklinde konuştu. Ayrıca Samsun’da çipura kilo 220 TL, levrek kilo 220 TL, tirsi kilo 100 TL ve hamsi de kilo 100 TL’den alıcı buluyor.
İstanbul ’’İşletmeler, hızlı teslimat için profesyonel kurye şirketlerini tercih ediyor’’ Online sipariş alan işletmeler hızlı teslimat konusunda yatırımlarını artırıyor. Bu konuda işletmelerin tercihi ise sektörün profesyonelleri oluyor. Restoran ve marketler online siparişlerin artması ile birlikte hızlı teslimat markalarına yöneldi. Hızlı teslimat markalarının restoran ve marketlerle yaptıkları iş birlikleri ve sektördeki gelişmelerle ilgili olarak Vigo’nun Satış Direktörü Fatih Yıldız açıklamalarda bulundu. Vigo Satış Direktörü Fatih Yıldız, hızlı teslimat sektörünün her geçen gün potansiyelini artırdığını, işletmeler için hızlı teslimat markaları ile iş birliği yapmanın ise artık bir gereklilik haline geldiğini belirtti. “Restoran ve marketler için artık olmazsa olmaz” Hızlı teslimat markalarıyla iş birliği yapmanın restoran ve marketler için artık olmazsa olmaz olduğunu anlatan Fatih Yıldız, sektörün her geçen gün büyüdüğünü ve Vigo’nun küçük, orta ve büyük tüm işletmelere uygun koşullar oluşturduğunu dile getirdi. Yıldız, işletmelerin hızlı teslimat için profesyonel kurye şirketlerini tercih ettiğini vurguladı. Yıldız, konu hakkında şöyle konuştu: “Hızlı teslimat evde ya da ofiste insanların en önemli konforu haline geldi. İstediğiniz zaman istediğiniz siparişi verebiliyorsunuz ve siparişiniz çok kısa sürede kapınızda oluyor. Bu imkan tabi ki insanların zamandan kazanmasını sağlıyor. Restoran ve marketler de artık bu durumun kendileri için önemli bir gelir kalemi olduğunun farkına vardı. Ancak tabi işin operasyonel ve mali boyutlarını düşündüklerinde ortaya büyük bir efor çıkıyor. Burada da Vigo olarak biz devreye giriyoruz. “5 bini aşkın kuryemizle 40 şehirde müşterilerimize hizmet veriyoruz” Şirketimiz bugün 5 bini aşkın kuryesiyle 40 şehirde müşterilerine hizmet sağlayan bir hızlı teslimat markası. Müşterilerimize sunduğumuz teknolojiyle onların canlı kurye takibini, sipariş takiplerini kolaylıkla yapmalarını, gün sonunda ve ay sonunda yapacakları hesaplamaları kolaylıkla yapabilmelerini sağlıyoruz. Bugün bir restoran kendi kurye operasyonunu yapmak istese; motosiklet almak zorunda, kuryenin maaşı, sigortası var sonra motorun bakımı, yakıtı derken birçok şeyle uğraşmak zorunda kalacak. Hatta motor arızalansa ya da kuryesi rahatsızlansa yerine birini bulmaya çalışacak ya da siparişlere dönemeyecek bu da yine maddi kayıplara sebep olacak. “Vigo ile çalışan işletmeler sadece kazançlarını düşünüyorlar” Bir de işletmenin Vigo ile çalıştığını düşünelim. Bizden kaç kurye talebinde bulunduysa istediği saatlerde istediği sayıda kuryemiz hazır oluyor. Olası bir aksilikte kuryemizin yerine başka bir kurye arkadaşımız geliyor ve hiç eksilmeden operasyonlarını devam ettirebiliyorlar. Kuryenin alacağı ücreti, motosiklet masraflarını da düşünmüyorlar. Profesyonel hizmet almanın en güzel yanı da tam olarak bu. Bu yüzden şirketimiz ile çalışan işletmeler sadece kazançlarını düşünüyorlar diyebilirim. “Kurye ihtiyacı olan restoran ve marketler ne yapmalı?” Kurye ihtiyacı olan restoran ve marketler kendilerine uygun şartlarda ve bütçede hizmet almak için Vigo’nun resmi web sayfasına girerek ‘Kurye ihtiyacım var’ seçeneği üzerinden bizlere başvuru yapabilirler. Satış ekibimiz hemen kendileriyle iletişime geçerek onlara destek olacaklar. Sonrasında şirketimizle ile çalışmanın rahatlığını yaşamak onlara kalıyor.”