GÜNDEM - 04 Mart 2021 Perşembe 09:30

Tunuslu gelin kaçtı, eşi her yerde onu arıyor

A
A
A
Tunuslu gelin kaçtı, eşi her yerde onu arıyor

Bursa’nın İnegöl ilçesinde eşi ile tartıştıktan sonra evi terk eden Tunus asıllı Hanene Ayarı’den haber alınamıyor. Tunuslu genç kadının eşi Salih Kaçar, üzerinde parası bulunmayan ve gidecek kimsesi olmayan karısının hayatından endişe duyduğunu ifade etti.

İnegöl ilçesinde ikamet eden Salih Kaçar (32), gezmek için Bursa’ya gelen Tunuslu Hanene Ayarı (32) ile tanıştı. Uzun süren arkadaşlık sürecinin ardından Kaçar ve Ayarı evlenmeye karar verdi. 2020 Ekim ayında dünya evine giren çift, Bursa’ya yerleşerek burada ikamet etmeye başladı. Ayarı ile Kaçar arasında zaman zaman çıkan tartışmaların ardından ülkesine dönmek isteyen Tunuslu genç kadın, kimseye haber vermeden evi terk etti. Salih Kaçar, eşine ulaşamayınca İnegöl Emniyet Müdürlüğü’ne müracaatta bulundu.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Salih Kaçar, 24 Şubat tarihinde eşinin evi terk ettiğini söyleyerek, "Uyandığımızda evde yoktu. Eşim Tunus uyruklu. 2020 Ekim ayından itibaren resmî nikâhlı olarak evliyiz. Aramızda zaman zaman tartışmalar oluyordu. Evi terk edeceğini söylüyordu. Bütün belirtiler, evden ayrılma şekli, valizini alarak ayrılma şekli, evi terk ettiğini gösteriyor; ancak eşim yabancı uyruklu. İkamet izni bitti. Aile ikametine dönmesi için başvuruyu henüz yapmıştık. Verilen 30 günlük sürenin 15 günü de bitmiş oldu. Dolayısıyla oturma izni yok. Yanında giderken parası olmadığını biliyorum. Gidebileceği, bildiğimiz, tanıdığımız bir yakını yok, bir arkadaşı yok. Gittikten sonra derhal İnegöl Emniyet Müdürlüğü’ne müracaatta ettim. Ancak henüz bir haber alınabilmiş değil. Ben elimden geldiğince bütün bilgileri polis ile paylaşmaya çalışıyorum" dedi.

Eşinin ikamet izninin bittiğini belirten Kaçar, "Tansiyon hastası, şeker hastası, kronik rahatsızlıkları bulunan Tunus’ta yaşayan annesine bir şekilde haber vermesi gerekirdi. Hiçbir şekilde haber vermemiş. O da çok endişeli, kaygılı. Türkiye’nin de bu durumda gidecek yeri olmayan, oturma izni bitmiş, parası olmayan, dil bilmeyen, üstelik telefonu dahi bulunmayan birini bulması lazım. Geçici olarak benim tabletimi kullanıyordu. En son kız kardeşi ile irtibata geçmiş. 48 zaniye iletişim kurmuş, kaybolmadan 1 gün önceki gece. Şu âna kadar haber alabilmiş değiliz. Polisten de bir haber gelmedi. Eğer boşanmak istiyorsa buna son derece olumlu yaklaştığımı beyan etmiştim. Kesinlikle hiç kimsenin yardım vaadine inanmasın. Eğer gidecek yeri yoksa, yardıma ihtiyacı varsa, Türk polisinden yardım istemesini ve bir an önce ailesini ve beni sağlığından haberdar etmesini istiyorum. Konu ile ilgili bilgisi olan varsa da emniyete haber vermesini istiyorum. Hayatından endişe ediyorum. Çünkü gidebilecek hiçbir yeri yok. Pasaportunu ve evlilik cüzdanını yanına almış. Ancak her ne kadar terk ederek ayrılmışsa da, gidecek hiçbir yeri olmadığı, yanında para olmadığı, yardım isteyebileceği kimse olmadığı, meramını anlatacak kadar Türkçesi de olmadığı için üzülüyorum. Vizesi bitmiş olduğundan, birilerinin yardım vaadi ile kandırıp, kötü yola sürüklenmiş olmasından korkuyoruz. Hayatından endişe ediyoruz” diye konuştu.

Seyfettin Aras
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Doğu ve Güneydoğuyu Karadeniz’e bağlayan yolda kaya düşmesi ve heyelan tehlikesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karadeniz’e bağlayan Tunceli-Pülümür-Erzincan karayolu, kaya düşmesi ve heyelan tehlikesi nedeniyle ciddi risk oluşturuyor. Vatandaşlar, muhtemel bir depremde karayolunun kapanabileceğini belirterek bir an önce önlem alınması çağrısında bulundu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karadeniz Bölgesine bağlayan en kısa karayolu olan Tunceli-Pülümür-Erzincan karayolu, yılda on binleri aşan sürücü tarafından kullanılıyor. Karayolunun bazı bölgelerinde bariyer olmaması, kaya düşme ve heyelan tehlikesi nedeniyle sürücüler endişeli yolculuk yapmak zorunda kalıyor. Karayolları ekipleri tarafından tehlike oluşturan kayalar zaman zaman alınırken vatandaşlar güzergah boyunca ciddi bir çalışma yapılması gerektiğini belirtti. Karayolunu sık sık kullandığını aktaran Ahmet Yıldız, kayaların yol yapım çalışmalarından dolayı sarsıntıya uğrayıp tehlike oluşturduğunu kaydederek, ’’Kayalar birbirinden ayrılmış, emaneten duruyorlar. Bölgemizdeki yol şu anda çok hareketli. Doğu Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan en kısa güzergah. Ovacık karayolunda kaya düşmesi sonucu bir vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Doğu Anadolu’dan Karadeniz’e geçen bütün araçlar bu yolu kullanmaktadır. Bu yol üzerinde bulunan kayaların hepsini ivedi şekilde müdahale edilmesi gerekmektedir” dedi. Bölgede deprem beklendiğini hatırlatan Yıldız, “Depremde bu yolların kapanacağı aşikardır. Kesinlikle kayalar düşebilir, tehlike arz edebilir. Bir an önce önlem alınmalı. Zamanında bazı noktalara bariyerler çekilmişti, genişletme çalışmaları yapılmıştı. Şu an bu yolda kayalarla ilgili bir çalıma yapılması gerekmektedir. Asrın felaketi dediğimiz depremde, deprem illerine Erzincan, Erzurum, Sivas’tan ulaşmak için bu yol kullanılmıştı. Bu yol, bölgemiz için çok önemlidir. Deprem anında bu yol kapalı olsaydı araçlar ve kurtarma ekipleri deprem bölgesine ulaşamayacaktı” diye konuştu.
Samsun Hastane otoparkına GES kuruldu Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin açık otoparkına ve çatısına kurulan güneş enerji santrali (GES) ile hastanenin enerji giderlerinden aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf edilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi (KABEV) kapsamında Sağlık Bakanlığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine GES kuruldu. Konuyla ilgili bilgi veren İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uras, "Ülkemizin enerji ihtiyacı, gelişen ekonomiye bağlı olarak şehirleşme ve nüfus artışının da etkisi ile her geçen gün artmaktadır. Artan ihtiyacın paydaşlarına bakıldığında ülkemizde binalar enerji tüketiminde sanayiden sonra ikinci sırada gelmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın KABEV Projesi’nin genel hedefi de; kamunun sektöre öncülük ederek enerji tüketiminin azaltılmasını sağlamak, enerji verimliliği çalışmaları kapsamında karbon salınımını azaltarak çevre dostu enerji sistemlerinin aktif edilmesini sağlayarak, farklı sektörlere örnek olmaktır. Bu çalışmalar çerçevesinde ilimizde de Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanemiz projeye dahil edilmiş ve 7 aydır süren altyapı çalışmaları tamamlanarak, hastanemizde ‘Akıllı Enerji Tasarruf Sistemi’ uygulamaya girmiştir. Uygulama çerçevesinde hastane açık otoparkımızın üstü ve bina çatı üstünde uygun noktalar ‘güneş enerjisi santralleri’ ile donatılmış, otopark ve bu açık alanlar bir enerji santraline çevrilmiş; bina içi aydınlatma sistemleri elden geçirilmiş, kullanılan materyaller enerji tasarrufuna uygun olanlarla değiştirilmiş, ısıtma ve soğutma sistemlerimizde iyileştirmeler yapılmıştır. Enerji kullanımını artıran tüm bağlantı ekipmanları yenilenmiş ve bina enerji sistemi otomasyon üzerinden takip edilerek anlık verimlilik takibinin yapılması sağlanmıştır" dedi. "Enerji giderleri aylık 20 milyondan 7,3 milyon düşecek" Hastanenin tasarruf edeceğini ifade eden Müdür Uras, "Sistem sayesinde elektrik, ısıtma, soğutma gibi enerji giderlerine aylık olarak yaklaşık 20 milyon TL harcayan hastanemiz, uygulamaya giren sistem sayesinde yüzde 36,8 tasarruf sağlayacak, bu da aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf elde edilmesini sağlayacak. Enerjide dışa bağımlığın önlenmesine katkı sağlanmasını da hedefleyen bu çalışma sonucunda hastanemize ait binalarda yıllık ortalama enerji tüketiminden 8 milyon 536 bin 422,28 kilovatsaat tasarruf edilecek ve CO2 emisyonunda yıllık 3 bin 47,09 ton azaltma sağlanarak hastanemiz ‘çevre dostu hastane’ haline gelecek. Bu örnek uygulamasının başarıyla sonuçlanmasından dolayı hem proje kapsamında bize destek olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza hem de süreci yakından takip ederek hızla tamamlanmasını sağlayan hastane yönetimimize teşekkür ediyorum. Örnek enerji tasarrufu uygulamalarımız diğer sağlık tesislerimizde de 2024 yılında adım adım devam edecektir" diye konuştu.