ÇEVRE - 16 Nisan 2021 Cuma 13:08

TÜPRAŞ'ın simsiyah dumanı tedirgin etti

A
A
A
TÜPRAŞ'ın simsiyah dumanı tedirgin etti

Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş'nin (TÜPRAŞ) Kocaeli'nin Körfez ilçesinde kurulu İzmit rafinerisinden çıkan siyah duman korkuttu. Uzun süre bacadan çıkan simsiyah duman sebebiyle gökyüzünde siyah bulutlar oluştu. Bölgede yaşayan vatandaşlar ise duruma tepki gösterdi.

TÜPRAŞ’ın Körfez ilçesinde bulunan tesisin bacasından dün akşam saatlerinde simsiyah duman çıktı. O anları gören vatandaşlar hemen cep telefonlarına sarıldı. Körfez ilçesinin üstünde simsiyah tabaka oluşurken, hoş olmayan görüntüler ortaya çıktı.

Vatandaşlar ise özellikle yağışlı havalarda daha çok siyah duman atıldığını ifade etti. Yerleşim yerinin arasında kalan rafineriden sık sık çıkan siyah dumanların sağlığı olumsuz etkileyip etkilemediği ise merak konusu oldu.
Yoğun duman ve gaz salınımları sebebiyle sağlıkları tehlikeye atılan vatandaşlar, TÜPRAŞ’ın kaldırılmasını, ya da kendilerine bir yer temin edilmesi şartıyla bölgeden ayrılmayı talep etti.

TÜPRAŞ'ın simsiyah dumanı tedirgin etti

"Dışarıya çıkamıyoruz"

30 yıldır Körfez ilçesinde yaşayan Kemal Karagül, TÜPRAŞ’ın bacalarından zaman zaman siyah dumanların çıktığını, bu sebeple nefes almakta zorlandıklarını ve yaşam kalitelerinin bozulduğunu kaydetti. Karagül, "Aynı zamanda burası bir görüntü kirliliği. Kışın daha çok etkileniyoruz. Dışarıya çıkamıyoruz. Ses ve gürültü olduğu zaman da gerçekten rahat uyuyamıyoruz. Bizim ailemizde astım hastası olan yok ama çevrede astım hastası olan insanlar var" dedi.

"Ya biz, ya da onlar kalkacak"

Gece TÜPRAŞ’tan rahatsız edici sesler geldiğine dikkat çeken Karagül, "Gece fabrikada gürültü olduğu zaman dumanları da rahatlıkla görebiliriz. Dumanları yağışlı havalarda daha çok belirgin oluyor. Artık bacayı mı temizliyorlar ne yapıyorlar bilemiyorum. Bence bacalarında filtre yoksa filtre takabilirler. Sonuçta bu durum insan yaşantısını etkiliyor. Devlet ya bizi, ya da fabrikayı kaldıracak. Şöyle bakıldığı zaman sanayisiz de yaşanmıyor. Ya biz, ya da onlar kalkacak gibi görünüyor" ifadelerini kullandı.

TÜPRAŞ'ın simsiyah dumanı tedirgin etti

"Kaldırsınlar ve temiz hava alalım"

Mehmet Demirtaş (60), 30 yıldır Körfez’de yaşadığını belirterek, "Bizim bir önerimiz var. Ya TÜPRAŞ’a baca takılsın, ya da bizi buradan bir an önce kaldırsınlar. Gerçekten rahatsız oluyoruz. Temiz bir havada yaşamak istiyoruz. Bir an önce kaldırsınlar ve bizde temiz hava alalım. İşin doğrusu budur. Çok rahatsız oluyoruz. Görsel olarak da rahatsızlık veriyor. Bir an önce kalkmasını istiyoruz" diye konuştu.

"Sanayinin içinde kaldık"

Fabrikadan rahatsız edici seslerin geldiğini de sözlerine ekleyen Demirtaş, "Biz sanayi bölgesinin içinde kaldık. Kenarımızda tankerler var. Bakım yapıyorlar ses gürültü derken rahatsız oluyoruz. Yetkililere sesleniyoruz" şeklinde konuştu.

"Nefes alamıyoruz
1978 yılında Körfez’e geldiğini anlatan KOAH hastası Ali Çakmak (64) ise sözlerine şöyle devam etti:
"O zamanlar hastalığım yoktu. Şuan dumanlar sebebiyle cama çıkamıyorum. Örneğin dışarıya çıktığım zamanda 5 ila 10 adım atıyorum daha sonra duraklıyorum ve tekrardan yoluma devam ediyorum. Burayı kaldırmaları lazım. TÜPRAŞ burayı çok etkiliyor. TÜPRAŞ’ın dumanları beni olumsuz etkiliyor. Yerdeki otlar bile simsiyah oluyor. Çamaşır asanların çamaşırları simsiyah oluyor. Dumanı yağmurlu havada çıkartıyorlar nefes alamıyoruz"

Mustafa Taşören
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da ilginç kavgalar kamerada: Birbirlerinin saçlarını bırakmadılar, vale ile taksici kavga etti Sarıyer’de vale ile bir taksi sürücüsü arasında araç park yeri anlaşmazlığından dolayı bıçaklı kavga çıktı. İstiklal Caddesi’nde ise kavga ederken birbirlerinin saçını tutan iki kadın, dakikalarca o pozisyondan kalarak ayrılmadı. Tarlabaşı’nda ise kaldırımda tartışan iki genç, uzun süre birbirlerini ittirdi. O anlar vatandaşların cep telefonu kameralarına yansıdı. İstanbul’un çeşitli ilçelerinde sokakta ve trafikte yine sinirler gerildi. Bazı vatandaşlar arasında kimi zaman park yeri anlaşmazlığı, kimi zaman da başka nedenlerle kavga çıktı. Sarıyer’de vale ile taksi sürücüsü arasında park yeri anlaşmazlığından dolayı tartışma çıktı. Yaşanan tartışmanın ardından öfkeli vale, taksi sürücüsüne bıçak çekerek saldırmak istedi. Çevredeki vatandaşların araya girmesiyle kavgalar büyümedi. O anlar bir vatandaşın cep telefonu kamerası tarafından kaydedildi. Dakikalarca saçlarını bırakmadılar İstiklal Caddesi’nde ise iki kadın, henüz bilinmeyen bir nedenle kavga etmeye başladı. Kavga esnasında birbirlerinin saçlarını sıkı bir şekilde tutan ikili, aynı pozisyonda dakikalarca kalarak hareket edemedi. Buna rağmen saçları bir türlü bırakmayan kadınları çevredekiler şaşkınlıkla izledi. Bir süre sonra kadınların ayrılamayacağını fark eden vatandaşlar, müdahale ederek kavgayı sonlandırıldı. Yaşananlar cep telefonu kamerası anbean yansıdı. Kaldırımda ilginç kavga Beyoğlu Tarlabaşı Bulvarı’nda gece saatlerinde yaşanan olayda ise iki kişi, bilinmeyen bir nedenle kaldırımda sözlü tartışma yaşadı. İkili, uzun süren tartışmanın ardından birbirlerini ittirdi. Kaldırımda yürüyen diğer vatandaşlar ise ikiliye anlam veremeyerek yürümeye devam etti. O anlar bir vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıdı.
Bilecik Kaymakam Ünal, şehit yakınları ve gazilerle iftarda buluştu Bilecik’in Osmaneli ilçesinde 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 109’uncu yıl dönümü dolayısıyla Kaymakam Yüksel Ünal ve Belediye Başkanı Münür Şahin, şehit yakınları, gaziler ve aileleriyle iftarda bir araya geldi. Osmaneli Kaymakamlığı ve Belediye Başkanlığı tarafından 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 109’uncu yıl dönümü dolayısıyla Göksu Düğün Salonu’nda düzenlenen iftarda konuşan Kaymakam Yüksel Ünal Ünal, devlet olarak her zaman gaziler ve şehit yakınlarının yanında olduklarını söyledi. Bu sene 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 109’uncu yılı mübarek ramazan ayına denk gelmesinden dolayı iftar soframızı kaymakamlığımızın ev sahipliğinde belediye başkanlığımızın destekleri ile şehit ailelerimiz, gazilerimiz ve yakınlarıyla paylaşmaktan gurur ve mutluluk duyduk diyen Kaymakam Ünal “Şehit ve gazi aileleriyle beraber olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, ‘Şehitlerimiz bizler için son derece değerlidir. Onlar bu vatan toprakları için canlarını seve seve feda eden şehitlerimizdir. Gazilerimiz de şehit yarısıdır. Onlarda bu vatan toprakları için canlarını feda etmekten çekinmemişler. Vatan için hizmet vermişler, cephelerde çarpışmışlar ve oradan gazi olarak gelmişlerdir’ dedi. Bugün başımız dik, hür ve bağımsız yaşıyorsak bunu şehit ve gazilerimize borçlu olduğumuzu anlatan Kaymakam Ünal, ‘Bugünü vatan toprakları için kendilerini feda etmekten çekinmeyenlere borçluyuz. Bu yüzden gazilerimiz ve şehit ailelerimiz için bize düsen ne görev varsa her zaman yapmaya hazırız. Devlet her zaman yanlarındadır’ diye konuştu. Programda konuşma yapan Belediye Başkanı Münür Şahin ise şunları söyledi: “Ramazan ayında sizinle beraber olmak, aynı havayı teneffüs etmek, birlik beraberlik içinde olmak çok değerli. Biz kendimizi sizlerin ve ailelerinizin sayesinde güvende hissediyoruz. Allah şehitlerimize rahmet eylesin, gazilerimize de sağlık, sıhhat versin. Bu duygu ve düşüncelerimle Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu ülkeyi bize vatan yapmak için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum. Kahraman gazilerimize de sağlıklı ömürler diliyorum. Sizler bu ulusun sonsuza kadar baş tacı olacaksınız." Düzenlenen iftar yemeğine Kaymakam Yüksel Ünal, Belediye Başkanı Münür Şahin, Jandarma Komutanı Teğmen Mustafa Güzel, Emniyet Müdürü vekili Emniyet Amiri Selçuk Karataş, kurum müdürleri, Şehit yakınları, gaziler ve gazi aileleri katıldı.
Mersin Soydan’dan Tarsus’a kongre ve fuar merkezi müjdesi Cumhur İttifakı Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Serdar Soydan, Tarsus ilçesine fuar ve kongre merkezi kazandıracaklarını belirterek, “Tarihi ve kültürel mirasıyla birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Tarsus, Çukurova Uluslararası Havalimanının açılması ile birlikte çok daha hareketli günler yaşayacak. Ticaret ve turizm trafiğinin kesişim noktası olan Tarsus’u, ekonomik bir cazibe merkezi yapmak için, içerisinde konaklama, kongre ve fuar merkezleri bulunan modern ve uluslararası bir tesis inşa edeceğiz" dedi. Seçim çalışmalarını sürdüren Soydan, Tarsus ilçesinde fabrika ve STK ziyaretleri ile vatandaşlarla bir araya geldi. Soydan, yaptığı açıklamada, Mersin’in ilçeleri ile birlikte kalkınacağını vurgulayarak, “Hedefimiz, göreve geldiğimiz an itibariyle her bir vatandaşımıza eşit ölçüde hizmet etmektir. Bunu da ilk günden beri ortak akıl ile yapacağımızı ifade ediyoruz. Bu anlamda STK’ların önemini biliyor ve Mersin’in her köşesinde kendileri ile istişarelerimizi sürdürüyoruz. Büyük umutlarla güzel günlere uyanacağız ve hep birlikte kazanacağız" ifadelerini kullandı. “Ürünlerimize katma değer sağlayacağız” Mersin’in limanı ve lojistiğine de dikkat çeken Soydan, “Transferleri sağlayacak bir lojistik tesis yapacağız. Kentimizde çok önemli tarım ürünleri var. Tarsus Kongre ve Fuar Merkezi ile Lojistik Merkezini entegre ederek ürünlerimize katma değer sağlayacağız. Mutfağımız çok iyi, coğrafi işaretli yiyeceklerimiz var. Marka olmuş, kentimizi Türkiye’ye ve dünyaya gastronomi alanında tanıtan işletmelerimiz var. Lojistik, tarım, kongre merkezi, havalimanı ve gastronomiyi bir bütün olarak düşünüyoruz" diye konuştu.
Adana Başkan Doğan: “Gıdaya erişim kolaylaştırılabilir” Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, artan nüfus baskısının gıda üretimine olan talebi artırarak gıda fiyatlarını yükseltmekte olduğunu ve gıdaya erişimi zorlaştırdığını söyledi. Başkan Mehmet Akın Doğan, gıdaya erişimin, her insanın temel hakkı olduğunu söyleyerek, “Gıdaya erişim her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Artan nüfus, iklim değişikliği, su kıtlığı, toprak erozyonu, finansal zorluklar ve diğer çevresel faktörler, tarım sektörünü olumsuz etkileyerek gıda üretimini azaltmış ve gıdaya erişimi daha da zorlaştırmıştır. Tarım sektörü insan hayatında kritik bir rol oynar ve yaşamın sürdürülebilirliği için temel bir gerekliliktir. Gıda üretimi, sağlık, ekonomi ve çevre üzerinde doğrudan etkileri olan bir sektördür. Bu nedenle, tarım sektörünün insan hayatındaki önemi dikkate alınarak bu sektör her alanda desteklenmelidir” dedi. Doğan, gıdaya erişimde yaşanan zorlukların başlıca nedenleri ve çözüm önerileri ile ilgili ise şöyle konuştu: “Dünya nüfusu hızla artmakta ve bu da gıda talebini artırmaktadır. Artan nüfus baskısı, gıda üretimine olan talebi artırarak gıda fiyatlarını yükseltmekte ve gıdaya erişimi zorlaştırmaktadır. Ayrıca gıda israfı, gıdaya erişim sorununu derinleştiren önemli bir faktördür. Gıda üretiminden tüketiciye ulaşana kadar olan süreçlerde, israfın önlenmesi için çeşitli politikalar belirlenmeli ve önlemler alınmalıdır. İklim değişikliği sebebiyle aşırı sıcaklar, kuraklık, sel ve diğer doğal afetler, su kıtlığı ve toprak erozyonu, tarım alanlarının verimliliğini olumsuz etkileyerek gıda üretimini azaltmaktadır. Ayrıca artan girdi maliyetleri nedeniyle tarım üreticilerinin yaşadığı finansal sıkıntılar çiftçilerin üretimi bırakmasına neden olmaktadır. Hükümetler, tarım politikaları ve düzenlemeler aracılığıyla tarım sektörünü destekleyebilir ve çiftçilere finansal teşvikler sağlayarak gıda üretimini artırılabilir. Tarım sektöründe sürdürülebilir uygulamalarla kaynakların daha etkin bir şekilde kullanılması sağlanabilir. Su ve enerji verimliliğini arttıracak toprak ve su kaynaklarını koruyacak önlemlerle, çiftçilere daha dirençli ve verimli tarım yöntemleri sunarak gıda üretimini artırılabilir.” Yenilikçi tarım teknolojilerinin verimliliği ve üretimi artırabileceğini kaydeden Doğan, “Bu şekilde gıdaya erişimi kolaylaştırabilir. Bu teknolojiler arasında sulama sistemleri, gübre yönetimi teknikleri ve biyoteknoloji gibi çözümler bulunmaktadır. Çiftçilere ve tarım işletmelerine eğitim ve destek programları sağlanarak, daha etkili bir şekilde gıda üretmeleri ve pazarlama becerilerini geliştirmeleri desteklenebilir. Gıdaya erişim konusundaki zorluklarla mücadele etmek, toplum sağlığı ve refahı için kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle, tarım sektörünü desteklenmesinin ve alınabilecek önlemlerin hayata geçirilmesi, gıda güvencesi ve sürdürülebilir bir geleceği sağlamak adına çok önemli” şeklinde konuştu.