GÜNDEM - 16 Eylül 2021 Perşembe 12:20

Türk jetleri NATO’nun 'hava polisliği' görevi sonrasında yurda döndü

A
A
A
Türk jetleri NATO’nun 'hava polisliği' görevi sonrasında yurda döndü

Türk jetleri, Polonya'da gerçekleştirdikleri NATO'nun "hava polisliği" görevinde 30’a yakın sorti gerçekleştirdi. Görev süresince F-16'lar alarm reaksiyon görevlerinin yanı sıra Polonya ve NATO ile müşterek eğitimler de icra etti.

Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarından alınan bilgiye göre, NATO Geliştirilmiş Hava Polisliği kapsamında Türk Hava Kuvvetlerine ait dört F-16 uçağı ve görevli personelle, 6 Temmuz - 15 Eylül tarihlerinde Polonya’nın Malbork Hava Üssü’nde görev yaptı.

Türk jetleri 2 ay 9 gün süren görev boyunca her biri yaklaşık 1-1,5 saat süren 30’a yakın sorti gerçekleştirdi. Görev süresince F-16'lar alarm reaksiyon görevlerinin yanı sıra Polonya ve NATO ile müşterek eğitimler de icra etti, uçuşlar dışında 24 saat göreve hazır bekledi.

Türk jetlerinin, Baltık ülkeleri hava sahasının emniyeti için görevlendirilen İspanya ve İtalya ile NATO hava sahasının korunmasına ilave olarak NATO’nun barışın devamını sağlamaya katkı, caydırıcılık ve birlikte görev icra edebilme kabiliyet ve misyonuna da katkı sağladığı bildirildi.

Litvanya’da 2006'da gerçekleştirilen "Baltık Hava Polisliği" görevinden 15 yıl sonra ikinci kez NATO kapsamında hava polisliği görevini icra eden Türk Hava Kuvvetlerine ait unsurlar 15 Eylül'de 6'ncı Ana Jet Üs Komutanlığına döndü.
Bakanlık kaynakları, hava polisliği görevini NATO’nun barış dönemi görevlerinden biri olarak tanımlarken, Türkiye’nin de İttifakın hava sahasını Baltık bölgesinde de korumak maksadıyla kolektif savunma prensibi doğrultusunda icra edilen bu göreve katkıda bulunduğunu aktardı.

Kaynaklar, söz konusu görevi İttifak içerisindeki dayanışmanın, birlik beraberlik ve İttifak değerlerinin somut bir göstergesi olarak nitelendirerek, Türkiye’nin İttifak’ta üzerine düşen sorumlulukları bir kez daha yerine getirdiğini ifade etti.

Oğuzhan Halil Özbek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de ’Narenciye Balı Hasat Şenliği’ düzenlendi Mersin’de arıcılar, ’Narenciye Balı Hasat Şenliği’ ile limon ve portakal çiçeklerinden oluşan yılın ilk narenciye balı hasadını yaptı. Merkez Mezitli ilçesine bağlı Kuyuluk mevkiinde düzenlenen etkinliğe katılan Vali Ali Hamza Pehlivan, arıcı maskesi giyerek Barbaros Yeşilgün’e ait kovanlarda sağım yaptı, kavanozlara bal doldurdu. Arıcılara hayırlı ve bereketli sezon dileyen Pehlivan, Mersin’in, Çukurova’nın bereketli topraklarına sahip olduğunu, çeşitli ürünler yetiştirildiğini ve tarımsal faaliyetler yapıldığını söyledi. Bunlar arasında arıcılığın da önemli yer tuttuğunu ifade eden Pehlivan, "İlimiz genelinde yaklaşık 327 bin arı kovanımız var. Bu arı kovanı sayısıyla Türkiye genelinde ilimiz 4. sırada. Türkiye genelinde toplamda yıllık yaklaşık 115 bin ton bal üretiliyor. Bu toplam üretimin 3 bin 500 tonu da ilimizde arıcılarımız tarafından gerçekleştiriliyor" dedi. "Arıcılar birliğimiz var ve yaklaşık 4 bin üyesi bulunuyor" Mersin’in ikliminin, coğrafi şartlarının ve bitki örtüsünün arıcılık için uygun olduğunu vurgulayan Pehlivan, özellikle nisan ve mayıs aylarında arıların portakal, limon, mandalina gibi bitkilerden elde ettiği polenlerden oluşan narenciye balının ayrı bir yeri olduğunu dile getirdi. Mersin’in bitki örtüsü itibariyle narenciye bitkilerinin yanında kekik, defne okaliptüs gibi aromatik bitkilerin olmasının ayrı bir nektar kaynağı teşkil ettiğine dikkat çeken Pehlivan, "Çam ve diğer endemik bitkiler de arının üretmiş olduğu balın kalitesini arttıran nektar kaynağı teşkil eden bitkiler arasında yer alıyor. Dolayısıyla bölgemizde hem mevsim itibariyle hem bitki örtüsü itibariyle kaliteli bir bal üretiliyor. Nitekim ilimizde organik bal sertifikasını almış olan üreticilerimiz de var. 2003 yılından beri faaliyetini yürüten arıcılar birliğimiz var ve yaklaşık 4 bin üyesi bulunuyor. Mevsimine göre düşük rakımlarda, narenciye balı. Bir iki ay sonra sandal balı ve yayla mevsimi geldiğinde de yayla balı, kır balı üretimini gerçekleştiriyor" diye konuştu. "Çerçevelerin balla dolu olduğunu görmekten mutlu oldum" Arıcılara verilen teşviklerden yararlanılmasıyla ilgili çeşitli projeler gerçekleştirdiklerini anlatan Pehlivan, şöyle konuştu: "Bundan sonra da bu projelerimizi arttırmaya yapmaya devam edeceğiz. Burada bir emek var, arıcılarımızın alın teri var. Bugün çerçevelerin balla dolu olduğunu görmekten mutlu oldum. Hani arının ürettiği bal insanın ağzının tatlandıran bir ürün. İnşallah üreticilerimizin de ağzının tadı hiç bozulmaz, bu verimli üretim bereketli kazançlara dönüşür, dönüşecektir. Bütün üreticilerimize bu hasat döneminin hayırlı olmasını, bereketli olmasını, bereketli kazançlara vesile olmasını, emeklerinin karşılığını almalarına vesile olmasını diliyorum. Birçok alanda olduğu bu arıcılık alanında yaptıkları üretimle hem ilimizin ekonomisine, hem ailelerinin ekonomisine hem de ülkemizin ekonomisine yapmış oldukları katkılardan dolayı da teşekkür ediyorum." Kurt: "İnşallah sandal ve kırbalı hasadından da umutluyuz" Mersin Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Adem Kurt da Mersinli arıcılar olarak ’bismillah dediklerini’ ifade etti. Limon ve portakal çiçeklerinden oluşan yılın ilk narenciye balı hasadını yaptıklarını ve üretim yolculuklarının başladığını belirten Kurt, "Düşünün ülke genelinde birçok yer kar, kış kıyamet altındayken, biz Mersin’imizde geçenlerde polen hasadımızı ve akabinde bugün narenciye balı hasadımızı yaptık. Yaklaşık bir ay sonra da sandal balı hasadımızla bu yolculuğumuza devam edeceğiz. 32 bin 500- 3 bin rakımlarda Toroslar’da kırbalı hasatlarımızla yaz yolculuğumuzu tamamlayıp tekrar kış yolculuğuna başlamış olacağız. 2024 yılı narenciye balı hasadı açısından gerçekten güzel, verimli bir yıldı. İnşallah sandal ve kırbalı hasadından da umutluyuz. Bahar yağmurlarından umutluyuz. Daha da iyi olacağını umut ediyoruz. İnşallah bereketli bir yıl olur" dedi. Etkinliğin gerçekleştirildiği alanda katılımcılara sıkma ayran da ikram edildi.