EKONOMİ - 18 Nisan 2019 Perşembe 10:41

Türk mühendislerin yazılımıyla sürüşler daha güvenli olacak

A
A
A
Türk mühendislerin yazılımıyla sürüşler daha güvenli olacak

Sürüş güvenliği sağlayan sayısal takograf kullanımı 2010 yılından başlayarak günümüz itibariyle mevzuat kapsamındaki tüm araçlar için zorunlu hale getirildi. Aracın kat ettiği mesafeyi, hızını, sürüş zamanını, çalışma aralıklarını ve günlük dinlenme sürelerini gösteren bu cihazlardan indirilen verilerin analiziyle kazaların önüne geçilecek, karayolu güvenliği artacak.

27587 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Takograf Cihazları Yönetmeliği kapsamında, sayısal takograf ve sürücü verilerinin indirilip saklanması zorunlu hale getirildi. Ayrıca, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca yayımlanan 2017/KDGM-4/ST sayılı Genelgenin 5. maddesi hükmünce, sayısal takograf kartı sahibi sürücüler, sürücü kartlarında kaydedilen verileri Kart Verme Otoritesi’ne göndermekle yükümlü. Türkiye’de bu otorite, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından kurulan Sayısal Takograf Uygulama Merkezi (STAUM). 

Bir milyon taşıt dijital takograf kullanıyor
TÜİK tarafından açıklanan “Motorlu Kara Taşıtları” verilerine göre, Ocak 2019 itibariyle Türkiye’de 218 bin 489 otobüs ve 846 bin 97 adet kamyon bulunuyor. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik kapsamında 1 milyon 64 bin 586 taşıt zorunlu olarak dijital takograf kullanıyor. 

“Sürüş güvenliği analizi de yapılabiliyor”
Araç verilerinin yasal yükümlülükler doğrultusunda dijital takograftan indirilmesinin ve saklanmasının zorunlu olduğuna dikkat çeken TachoMobile Genel Müdürü Burak Çiga, “Sürücüye ait veriler sürücü kartı üzerinde saklanırken, araç verileri takograf cihazının hafızasında saklanıyor. TachoMobile olarak dijital takograflara takılan elektronik devreli kablo ve mobil kart okuyuculara takılan sürücü kartları ile veri iletişimi yapabilen, aldığı verileri istenen platformla paylaşabilen Android tabanlı mobil bir uygulama geliştirdik. Uygulamayla aynı zamanda sürüş güvenliği analizi de yapılabiliyor” dedi. 

“Araç sahipleri bu mobil uygulamayla rahat edecek”
Araç verilerinin 365 günü kapsaması ve üçer aylık periyotlarla dijital ortamda arşivlenip ayda bir defa STAUM’a gönderilmesi gerektiğini belirten Çiga, şu bilgileri verdi. “Veriler aracın uzakta ya da yanınızda olmasına göre iki şekilde indirilebiliyor. Şirket kartı yanınızdaysa lokal veri indirme kablosunu, değil ise uzaktan veri indirme kablosunu kullanıyorsunuz. Burada kritik durum, firma sahiplerinin şirket kartını sürücülere vermek istememesi. Çünkü şirket kartıyla kullanılan araç firmaya tanımlanabilir ve her türlü riske açık hale gelinebilir. Aracın tüm verisi indirilebilir. Ayrıca veri gizliliği açısından da son derece sakıncalıdır. Çözümümüz burada devreye giriyor. Uzaktan veri indirme kablosunun bir ucunu telefona, diğer ucunu da takografa takarak kablonun uzaktan doğrulama özelliği sayesinde şirket kartını kullanmadan araç verilerini indirilebilir ve paylaşılabilir hale getirdik. Aynı zamanda indirilen veriler STAUM’a gönderilmek üzere kriptolu olarak web platformumuzda saklanmaktadır.” 

“Paralar cepte kalacak”
Uygulamayla her araç için şirket kartı kullanma zorunluluğunu ortadan kaldırdıklarını vurgulayan Çiga, uygulamanın sağladığı tasarruf hakkında “Uzaktan doğrulama teknolojisini kullanabilmek için bu kabloya ek olarak firmanın merkez ofisindeki bir bilgisayara Tachomobile tarafından geliştirilen bir yazılım ve bir kart okuyucu kurulması yeterli. Filodaki tüm araçların talepleri bu bilgisayara geliyor ve doğrulama bu bilgisayardan yapılabiliyor. Bu sorunu çözerek dünyada bir ilki gerçekleştirdik. Şirket kartı giderleri araç sayısı düşünüldüğünde devasa boyutlarda. Şirket sahibi ve sürücüler için en ekonomik ve pratik çözümü geliştirdik.” bilgisini verdi. 

“33 bin kazada en büyük hata unsuru, sürücü hataları”
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı verilerine göre, 2019’un Ocak ayında toplam 33 bin 68 kaza gerçekleşti. Kusur unsurları arasında ise 11 bin 55 ile sürücü hataları ilk sırada bulunuyor. Takograf cihazlarının araç hızını ve kanunun belirttiği sınırlar içinde aracın kullanımını denetlediğini ifade eden Çiga, dijital takograf cihazının veri indirme çözümüyle entegre çalışması halinde sürücü hatalarının minimize edilebileceğini söyledi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Doç. Dr. Uğur, “Hormon sağlığı için özellikle sebze ve meyve ağırlıklı olacak şekilde beslenmeliyiz” Hormonların çok önemli olduğunu dile getiren Doç. Dr. Kader Uğur, “Hormonların hem yüksekliği hem de düşüklüğü vücudumuzda hastalıklara sebep olabilir. Hormon sağlığı için özellikle sebze ve meyve ağırlıklı olacak şekilde sağlıklı beslenmeliyiz” dedi. Fırat Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kader Uğur, 24 Nisan Hormon Günü çerçevesinde hormonların önemi hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Kader Uğur, “Hormonlar insan vücudunda büyüme, gelişme, üreme ve metebolik olayları sağlayan salgılardır. Hormonların olmaması durumunda yaşam devam edemez. Hormonların hem yüksekliği hem de düşüklüğü vücudumuzda hastalıklara sebep olabilir. Hormon sağlığı için özellikle sebze ve meyve ağırlıklı olacak şekilde sağlıklı beslenmeliyiz. Haftada en az 2 saat kadar düzenli yürüyüş, her gün düzenli olarak 7 saat uyumak, endokrin bozucular olan plastik kaplar yerine cam şişelerden su içilmesi ve paslanmaz çelik kapların kullanılması lazım. Ayrıca evin tozlardan arındırılarak düzenli bir şekilde temizlenip havalandırılması önem arz etmektedir. Bazı önemli hormon eksikliklerini engellemek için, özellikle kalsiyum içeriği yüksek süt, yoğurt, peynir ve yeşillik gibi gıdaların günlük hayatımızda tüketilmesi gerekiyor. İyot açısından zengin olan balık, süt, yumurta gibi gıdaların düzenli olarak tüketilme hormon sağlığı açısından önemlidir" diye konuştu.
Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, şehit çocuğu Gül’ün resim sergisini ziyaret etti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş,” Çocuk Zirvesi’nde çocuklarla ilgili yürütülen güncel çalışmalar ele alınacak, gelişen teknolojiyle dijitalleşen uygulamalar arasında çocukluk kavramı değerlendirilecek” dedi. Göktaş, görevi başındayken geçirdiği trafik kazasında şehit olan polis Hüseyin Gül’ün oğlu 12 yaşındaki Talha Gül’ün hazırladığı yağlı boya resim sergisini ziyaret etti. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) Ada Ankara fuaye alanındaki resim sergisini Talha ve annesi Tuğba Gül ile gezen Göktaş, 50’den fazla yağlı boya esere ilişkin Talha’dan bilgi aldı. Daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Göktaş, Talha’nın çok yetenekli olduğunu, bunu da düzenlediği sergiyle gösterdiğini söyledi. Sergide doğa resimlerinin yanı sıra özellikle Kudüs ile ilgili yaptığı resimleri çok beğendiğini vurgulayan Göktaş, "Sergide Talha’nın 50’den fazla eseri var. 2-3 yıldır çalışıyormuş. Kendisinin bu alanda fikir sahibi olması ve çalışmaları önünün ne kadar parlak olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı. Göktaş, Şehit ve gazilerin emanetlerinin çok kıymetli olduğunu, her zaman onların emanetleri olan kıymetli ailelerinin yanlarında olmaya gayret ettiklerini söyledi. Göktaş, bir gazetecinin en çok hangi resmi beğendiğini sorması üzerine Göktaş, "Aslında hepsini çok beğendim. 12 yaşındaki bir çocuktan daha fazlası olan eserler var. Ben ’Hayat Ağacı’ adını verdiği resmi çok beğendim. Hayat ağacı bizler için çok kıymetli. Aynı zamanda hikayesini anlatınca da etkilendik" yanıtını verdi. İlk defa düzenleniyor Bakan Göktaş, başka bir gazetecinin "Çocuk Zirvesi"ne ilişkin sorusu üzerine, "Bakanlığımız olarak ilk defa bir Çocuk Zirvesi yapıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının himayelerinde gerçekleştirilecek Zirve yarın başlayacak ve iki gün sürecek" diye konuştu. “Geleceğin Dünyasında Çocuk ve Çocukluk” temasıyla yapılacak zirvenin önemine işaret eden Göktaş, programa çok sayıda politikacı, akademisyen ve uzmanın da katılacağını bildirdi. Bunların yanı sıra çocuklar ve gençlerin de Çocuk Zirvesi’nde söz alacağını vurgulayan Göktaş, "Zirve kapsamında çeşitli paneller düzenleyeceğiz ancak bizler için en önemli unsur, Zirve’de çocukların söz sahibi olması. Değişen ve dönüşen bir dünyada yaşıyoruz. Dijitalleşmeyle hayatımızda da çok şey değişiyor. Bu konudan çocuklar da etkileniyor. Bunları da Zirve’de ele alacağız. Çocuk Zirvesi’nde çocuklarla ilgili yürütülen güncel çalışmalar ele alınacak, gelişen teknolojiyle dijitalleşen uygulamalar arasında çocukluk kavramı değerlendirilecek. Çocuk alanında etkili bilgi paylaşımının yapılması, çocukların güvenli bir geleceğe hazırlanması, toplumun bu konudaki farkındalığının artırılması da Zirvenin bir diğer amacı olacak. Ayrıca savaşlardan etkilenen çocuklar da Zirve’de ele alınacak konular arasında bulunuyor. Politikalarımıza yön vermek bakımından Çocuk Zirvesi’ni çok önemli buluyoruz. Zirve’nin sonuçlarını da raporlaştırıp kamuoyuyla paylaşacağız” şeklinde konuştu.