GÜNDEM - 24 Nisan 2019 Çarşamba 09:51

“Türk savunması itilaf kuvvetlerini yerle bir etti”

A
A
A
“Türk savunması itilaf kuvvetlerini yerle bir etti”

Boğaz’ı donanmalarıyla geçme planları 18 Mart 1915’te sonuçsuz kalan İtilaf devletlerinin 25 Nisan 1915’te başlattığı kara harekâtını 104’üncü yıldönümünde yorumlayan Dr. Naim Babüroğlu: “İtilaf devletleri 8 buçuk ay süren zorlu mücadeleyi kaybederek büyük bir yenilgiyle geri çekildiler. Türk savunması İtilaf kuvvetlerini yerle bir etti” dedi.

“Çanakkale Muharebeleri, Birinci Dünya Savaşı’nın ve savaş sonrası dönemin gelişmelerine damga vuran, savaş tarihinin kaydettiği önemli bir cephedir” diyen İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Strateji Uzmanı Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, “Her iki tarafın verdiği ağır insan kaybı açısından üzerinde durulması gereken dikkat çekici bir örnektir. İngiltere ve Fransa, büyük bir donanmayı ve yaklaşık 500 bin askeri Gelibolu Yarımadası’nda tutmak zorunda kaldı” diye konuştu.
 

“Çanakkale kahramanlık destanıdır”

Karada 260 gün, toplamda ise 287 gün devam eden Çanakkale Muharebelerinden bahseden Dr. Babüroğlu kazanılan şanlı zaferle ilgili şunları söyledi: “Çanakkale, Almanların hatalı savunma planına rağmen, Türk askerinin kanıyla kazandığı ve harp tarihinde eşine az rastlanır bir kahramanlık destanıdır. Çanakkale Cephesi’nde itilaf kuvvetlerinin zayiatı 252 bine yaklaştı. Türklerin kaybı da oldukça fazlaydı. 101 bin 279 askerimiz şehit oldu. 102 bin 603 askerimiz yaralı, 10 bin askerimiz de esir alındı. Toplam zayiat sayısı, 213 bin 882 oldu. İngiltere ve Fransa Çanakkale’de beklemedikleri bir savunmayla karşılaştılar. 17 Mayıs 1915’te, İngiltere’de hükümet düştü ve Churchill’in görevine son verildi.”
 

Türklere zulmettiler

Çanakkale’nin acı gerçeklerinden bahseden Dr. Babüroğlu, “Türk heyeti, 24 Mayıs saat 7.30’da İngiliz heyetiyle buluştu. Beş gün önceki muharebeden geri kalan binlerce şehit ve ölü vardı. Henüz can vermemiş iki Türk yaralı buldular. İngiliz İstihbarat Subayı Aubrey Herbert’ten bu ateşkesi şöyle anlatıyor: ‘Bu sessiz kalabalıkta feryat eden sağ kalmış iki yaralı vardı. Türkler bu feryatlardan ıstırap duyuyorlardı. İngiliz heyet başkanı, birinci yaralıya su götürmeleri için izin verdi. İkinci yaralının yanına yürüdüm. Etrafında bir tümsek oluşturan ölülerin ortasında çukurda yatıyordu. Mataramdan bir yudum su verdim. Türkler hücumlarının şiddeti ve iki elleriyle süngülerini sıkıca kavramış halde olmaları yüzünden başları önlerine kıvrılmış. Öyle ki, sanki Tanrı onların yüzlerine hayat bahşetmiş.’ Avustralyalı Savaş Muhabiri Charles Bean de, 8 Ağustos Pazar günü anı defterine İngilizlerin Türk esirlerini diri diri yakışını şöyle anlattı: ‘8 Ağustos Pazar. Bu topraklara ayak basalı 15 hafta oldu. Bu gün hayatımda gördüğüm en alçakça davranışlardan birine tanık oldum. Sığınağın hemen karşısında, 100 Türk ile iki Alman esirinin barındırıldığı tutuk evinin çevresine benzin döküp tutuşturuldu. Türklere çok yakın gelen dev alevler karşısında zavallı esirler tutuk evinin en uç köşesine üşüştüler. Ama acı akıbetten kurtulamadılar. Bu görüntüyü seyredip gülüşenler arasında İngilizler de Avustralyalılar da vardı. Bu işi yapanın ağzını burnunu dağıtacak onurlu bir kişi mi yok mu acaba? Aynı iş dün de yapılmıştı çünkü. Oysa bildiğimiz kadarıyla Türkler, esir düşen subay ve erlerimize olağanüstü iyi davranıyorlardı’” diye ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiğini belirtti. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.
Samsun Başkan Dündar: "Gayretimiz, bu başarıyı örnek belediyecilik ile taçlandırmak" Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak" dedi. 31 Mart yerel seçimlerinde Bağımsız Çarşamba Belediye Başkanı olarak seçilen Hüseyin Dündar, seçim süreci boyunca kendisini yalnız bırakmayan gönüllü vatandaşlarla, teşekkür yemeğinde bir araya geldi. Çarşamba’da bir düğün salonunda gerçekleşen yemek programına katılım yoğun oldu. “Çarşamba olarak 31 Mart seçimlerinde elde edilen başarı hikâyesi, gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir başarı hikâyesi olacak" ifadeleri ile konuşmasına başlayan Başkan Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak. Başarılı belediyecilik hizmetleri yeniden vatandaşlarımızın hizmetinde olacak. Çarşamba’nın verdiği destek ve güvenin karşılığı olarak gerekli hizmeti vereceğiz. Çarşambamızın bundan sonraki süreci Allah’ın izni ile çok daha farklı olacak. Çarşambalılar olarak kenetlenerek başarıya inanan ve bununla ilgili tavrını koyan bir memleket olduğumuzu göstermiş olduk. Ben bu şehrin ve sizlerin belediye başkanı olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Seçim süreci boyunca desteklerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşma sonrası yemek ikramı yapıldı. Yemek ikramı sonrası, program son buldu.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.