EKONOMİ - 18 Eylül 2019 Çarşamba 14:14

Türkiye - İran Karma Ekonomik Komisyonu kapanış imza töreni gerçekleştirildi

A
A
A
Türkiye - İran Karma Ekonomik Komisyonu kapanış imza töreni gerçekleştirildi

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “İlişkilerimiz son derece olumlu bir düzeyde. İş dünyasının önünü açıcı bir yön almaktadır. Biz her iki ülkenin yetkilileri olarak bu konuda kararlıyız. Ticaretin geliştirilmesi yönünde de destekler vereceğiz” dedi.

Türkiye - İran Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) toplantısı kapanış programı ve imza töreni Ankara Sheraton Otel’de gerçekleştirildi. Programın Eş Başkanlarından olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan katıldı.

Ticaret Bakanlığı ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Türkiye ile İran arasındaki 27’nci karma ekonomik komisyon toplantılarına vesile olduk. Bugün burada KEK toplantımızın mutabakat zaptı da KEK Eş Başkanımız Fatih Dönmez ve vaizi tarafından imza altına alınacaktır. Çok verimli, çok kapsamlı toplantılar gerçekleştirdik. Bunun dışında bir mutabakat zaptı daha imzalanacak. Bu imzalar Sağlık Bakanlıkları arasında imzalanacak. Türkiye ile İran arasında ilaç, tıbbı cihaz, kozmetik ürünler açısından iş birliği protokolü. Bu da bizim hedeflediğimiz ve beklediğimiz bir protokoldü. İlişkilerimiz son derece olumlu bir düzeyde. İş dünyasının önünü açıcı bir yön almaktadır. Biz her iki ülkenin yetkilileri olarak bu konuda kararlıyız. Ticaretin geliştirilmesi yönünde de destekler vereceğiz.Cumhurbaşkanlarımızın hedef gösterdiği 30 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak için bu ilişkilere daha fazla zaman ayırmamız gerekiyor. Ülkelerimiz arasındaki ilişkilere çok önem veriyoruz. Bu noktada iş dünyasının ikili ticaret anlaşmalarımızdan ve tercihli ticaret anlaşmalarımızdan yararlanmalarını öneriyorum. DEİK Başkanının da altını çizdiği üzere tercihli ticaret anlaşmalarında Türkiye’nin 125 ihraç ürününden 68’ine yasak geldi. 3 tanesini de tarife kotası koruma önlemleri uygulandı. En kısa zamanda tercihli ticaret kapsamındaki ürünlerin Türkiye’den önü açılacak. Kendilerinin de ifade ettiği üzere; Türkiye’den temin edebilecekleri ürünleri öncelikle Türkiye’den alacaklar. Biz de aynı şekilde kendilerine listelerimizi ilettik. Tercihli ticaret anlaşmasının kapsamlarının artırılmasını istiyoruz. İnşallah, 1-2 ay içerisinde tamamlayıp amaçladığımız ticaret hacmine ulaşmaya çalışacağız. 2018’de ticaret hacmimiz yüzde 18 daraldı. 2019’da yüzde 30 daraldı. Tabii bunda ambargonun etkisi çok büyük. Tercihli ticaret anlaşmalarımızla bu durumu yeniden ivmelendirmeye kararlıyız. 5 Kasım 2018 itibariyle başlayan ambargolardan İran’dan sonra en çok etkilenen ülke Türkiye. Dolayısıyla hem İran’ın hem Türkiye’nin karşılıklı ticaretlerini mümkün olduğu kadar birbirleri üzerinden artırmaya ihtiyaçları bulunmakta. Bu düzeyde de Türkiye her zaman İran halkının yanında olmuştur. Bundan sonra da olmaya devam edecektir. İkili ticarette devam açısından çaba göstereceğimizden emin olabilirsiniz. İş formu dolayısıyla bir araya gelen iş insanlarımızın burada iş ortakları bulabileceğini umuyoruz. Türkiye’de iş yapan İranlı iş insanlarının karşılaştığı sorunlarla İran’da iş yapan Türk iş insanlarının karşılaştığı sorunların çözümü konusunda da görüşmelerimiz oldu. Türkiye’den 166 yatırımcı var İran’da. 1.3 milyar dolarlık Türk yatırımı var İran’da. Bizim firmalarımız İran’ın en kötü gününde de İran’ın yanında olmuştur. Bankacılık alanında da sorunlar yaşandığı konusunda taleplerini bildirdi iş insanlarımız. Burada da bizim avantajlı olduğumuz bir durum var ki; Doğalgaz ticareti ambargo kapsamı dışındadır. Gerek tercihli ticaret altındaki ticaretimiz gerekse doğalgaz ticaretimizi Halkbankası ödemelere destek vermeye devam edecektir. Bu olumlu çalışmaların ve görüşlerin iş dünyasına yansımasını temenni ediyoruz. Karşılıklı ticaretimiz güven ve iş birliği ilkesiyle devam edecektir. Buradaki iş formu da bunun göstergelerinden birisi. KEK Protokolünde de çok kapsamlı bir çalışma yapılmıştır. Tüm protokollerin her iki ülke için hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından iki ülke Sağlık Bakanlığı arasında iş birliği protokolü imzalandı. Sağlık Bakanlıkları tarafından yapılan iş protokolünde Türkiye Cumhuriyeti adına, Sağlık Bakanı Yardımcısı Emine Alp Meşe ile İran İslam Cumhuriyeti adına Sağlık ve Tıbbı Eğitim Bakan Yardımcısı imzaladı. Türkiye Cumhuriyeti ile İran İslam Cumhuriyeti 27’nci dönem Karma Ekonomik Komisyonu toplantısı mutabakat zaptını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanı ve İran - Türkiye Kek Eş Başkanı Mahmud Vaizi imzaladı.

Programa, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın yanı sıra Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak, DEİK Türkiye - İran İş Konseyi Başkanı Ümit Kiler, İran Ticaret Sanayi Madenler ve Ziraat Odaları, İran - Türkiye KEK Eş Başkanı Mehrdad Saadat Dehghan, İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanı ve İran - Türkiye Kek Eş Başkanı Mahmud Vaizi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı çalışanları, çok sayıda Türk ve İran işadamları katıldı.

Emin Kuvat - Nurullah Geylani
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı Mart ayında yüzde 17,1 arttı Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 17,1 arttı. Mart ayında 226 bin 617 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı Motorlu Kara Taşıtları verilerini paylaştı. Mart ayında 226 bin 617 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Mart ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 45,5’ini motosiklet, yüzde 39,1’ini otomobil, yüzde 8,7’sini kamyonet, yüzde 3,8’ini traktör, yüzde 1,8’ini kamyon, yüzde 0,6’sını minibüs, yüzde 0,4’ünü otobüs ve yüzde 0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 17,1 arttı. Mart ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre motosiklette yüzde 21,9, traktörde yüzde 18,3, otomobilde yüzde 15,4, otobüste yüzde 15,4, kamyonette yüzde 7,3, kamyonda yüzde 0,8 artarken özel amaçlı taşıtta yüzde 8,8 ve minibüste yüzde 6,9 azaldı. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18,2 arttı. Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı özel amaçlı taşıtta yüzde 43,4, motosiklette yüzde 33,6, minibüste yüzde 30,4, otobüste yüzde 19,7, otomobilde yüzde 16,2 artarken kamyonette yüzde 13,1, kamyonda yüzde 11,8 ve traktörde yüzde 5,4 azaldı. Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Mart ayı sonu itibarıyla 29 milyon 367 bin 254 oldu. Mart ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 52,8’ini otomobil, yüzde 18,1’ini motosiklet, yüzde 15,5’ini kamyonet, yüzde 7,5’ini traktör, yüzde 3,3’ünü kamyon, yüzde 1,7’sini minibüs, yüzde 0,7’sini otobüs ve yüzde 0,4’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Mart ayında 865 bin 144 adet taşıtın devri yapıldı. Mart ayında devri yapılan taşıtların yüzde 67,1’ini otomobil, yüzde 14,9’unu kamyonet, yüzde 10,3’ünü motosiklet, yüzde 3,2’sini traktör, yüzde 2,2’sini kamyon, yüzde 1,6’sını minibüs, yüzde 0,5’ini otobüs ve yüzde 0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Mart ayında 88 bin 718 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı. Ocak-Mart döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 66,1’i benzin yakıtlı. Ocak-Mart döneminde trafiğe kaydı yapılan 278 bin 891 adet otomobilin yüzde 66,1’i benzin, yüzde 12,9’u dizel, yüzde 12,7’si hibrit, yüzde 7,1’i elektrikli ve yüzde 1,2’si LPG yakıtlıdır. Mart ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 15 milyon 498 bin 386 adet otomobilin ise yüzde 35,2’si dizel, yüzde 33,0’ı LPG, yüzde 29,2’si benzin, yüzde 1,7’si hibrit ve yüzde 0,6’sı elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen(3) otomobillerin oranı ise yüzde 0,2’dir. Ocak-Mart döneminde 633 bin 710 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 37,5 artarak 633 bin 710 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı da yüzde 15,9 artarak 6 bin 792 adet oldu. Böylece Ocak-Mart döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 626 bin 918 adet artış gerçekleşti.
Amasya Amasya’da koyun sürülerinin yayla göçü erken başladı Amasya’nın Taşova ilçesinde mevsim normallerinin üstünde artan sıcaklıklar nedeniyle koyun sürülerinin yaylaya göçü bir ay erkenden başladı. Sürülerin renkli yolculuğu havadan dronla görüntülendi. Amasya’da hava sıcaklıkları 30 dereceyi gördü. Mevsim normallerinin çok üzerinde seyreden hava sıcaklıkları sebebiyle yaylaya göç de erken başladı. Besiciler hayvanlarını yaz boyunca yüksek rakımlı arazilerde otlatarak verimliliği artırmayı hedefliyor. Taşova’da hayvancılık yapan Recep Taş (44) havaların ısınmasıyla birlikte kendilerine ait 500 koyun ile birlikte Akdağ Başyurt Yaylası’na ulaşabilmek için yola çıktı. Koyun sürülerin yolculuğu 24 saat sürdü. “Bu sene havaların kurak olmasından dolayı 40-45 gün erken gitmek zorunda kaldık” Dedelerinden kalan çobanlık mesleği devam ettiren Recep Taş, “Bu sene havaların kurak olmasından dolayı 40-45 gün erken gitmek zorunda kaldık. Nasip bundan sonrası. Yolculuğumuz 24 saat sürecek. Zorlanmamak olur mu? Uykusuzluğu var, yol yürümesi var. Muhakkak her mesleğin bir zorluğu vardır” dedi. Koyunlarının sürü halinde yaylaya göç etmesinin dedelerinden gelen bir gelenek olduğunu anlatan Taş, “Dedelerimizden sonra babam yapmış bu işi. Ondan sonra biz yapmaktayız. Bizim çocuklarımız yapacak bu işi. Yaylada Ekim ayının 15’ine kadar durmamız gerekiyor. Ondan sonra aynı tekrar bu şekilde buraya ineceğiz” diye konuştu. “Orta Asya’dan beri göç halindeyiz, Yörük’tür kökenimiz” Göçebe geleneğinin kökeninin Orta Asya’ya dayandığını hatırlatan Besici Şamil Soyal da “Orta Asya’dan beri göç halindeyiz. Kökenimiz Yörük’tür. Bu sene de havaların kurak gitmesinden dolayı hayvanlarımızı biraz erken yaylaya yolculuk yaptırdık. Yayla adı üzerinde mera alanı. Burada insanlarımız sonuçta tarım arazisinde yapıyor. Ama mera alanı olduğu zaman yayılım, hava değişimi var. Burada koyunlar ağrıma yapıyor ama yaylada ağrıma yapmıyor soğuk. Sağım yapmak isteyen sağımını yaparak peynirini ve sütünü alıyor” şeklinde konuştu. Yaptıkları işin günden güne kaybolduğuna dikkat çeken Soyal, “Devletimiz acil bu işe destek vermesi lazım. Ne gerekiyorsa onu yapması lazım. Yani küpe parası veriyor devletimiz, yıllık 100 lira hayvan başı. Ama bu yeterli gelmiyor. ’Devletimiz bize sigorta versin, maaş versin, hayvancılığımız 100 ise 200-300 yapalım’ şeklinde hayvancılarımızın talepleri var” ifadelerini kullandı.
Batman Yüksek dağlardan toplanan ışkın bitkisi hastalıklara iyi geldiği gerekçesiyle adeta kapışılıyor Batman’ın Sason ilçesinde yüksek rakımlı dağlarda karların erimesiyle ortaya çıkan ve bölgede yayla muzu olarak adlandırılan ışkın bitkisi, bir çok hastalığın şifa kaynağı olduğu gerekçesiyle kilogramı 150 lira olmasına rağmen yoğun rağbet görüyor. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki yüksek kesimlerde yetişen, kuzu kulağıgiller familyasının ekşimsi tadıyla kiviyi andıran ve muz gibi soyularak yenildiği için ’yayla muzu’ da denilen ışkın bitkisinin olgunlaşmasıyla bölgede yaşayan bir çok vatandaşa gelir kaynağı oldu. Sason ilçesine bağlı köylerde yaşayan vatandaşlar sabahın erken saatlerinde dağlardan kopardığı Işkın bitkisini ilçe merkezine getirerek kilosunu 150 liradan satarak aile geçimini sağlıyor. Işkın bitkisinin başta kalp rahatsızlığı olmak üzere bir çok hastalığa iyi geldiği için yoğun talep gördüğünü belirten vatandaşlardan Zülküf Ebinç, yüksek dağlardan kopardığı ışkın bitkisini ilçede satarak ailesini geçindirdiğini söyledi. Ebinç, “Bu bitkinin adı ışkındır. Yayla muzu olarak da biliniyor. Işkın Sason ilçesinde yüksek kesimlerde yetişiyor. Bir çok hastalığa ilaç olduğunu biliyoruz. Başta kalp rahatsızlığı olmak üzere tansiyon rahatsızlığı ve şeker hastalığına ilaçtır. Biz bunu aile geçimimizi sağlamak için sabah erken saatlerde grup olarak çıkıp yüksek dağlardan kopararak getirip kilosunu 150 liradan satıyoruz” dedi. “Bu bitki şifalı olduğu için çok tercih ediliyor” Işkın bitkisini koparmak için gece saatlerinde yola koyulduklarını belirten vatandaşlardan Hasan Yıldırım, “Bu bitki yüksek kesimlerde yetişiyor. Bu bitki şifalı olduğu için çok tercih ediliyor. Şu anda kilosunu 150 ile 200 lira arasında satıyoruz. Herkes çok tercih ediyor. Günlük 150 kilo toplayarak satıyoruz. Bu bitkiyi koparabilmek için gece saat 03.00 gibi yola çıkıyoruz. Yaklaşık 5 saat yol yürüyoruz. Çok yüksek yerde yetiştiği için dönüşümüz akşamı buluyor” diye konuştu.