EKONOMİ - 11 Şubat 2019 Pazartesi 17:01

Türkiye navlun alanında ‘yabancı’ payını büyüttü

A
A
A
Türkiye navlun alanında ‘yabancı’ payını büyüttü

Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND)’nin verilerine göre Lojistik sektöründeki maliyet artışı ve finansman sıkıntısı taşımalarda yabancı payını artırdı.

Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin (UND) 2018 Aralık istatistiklerine göre, karayolu ihracat taşımalarında, Türk araçları bir önceki yıla göre yüzde 1 düşüş kaydederken, yabancı araçların payı yüzde 6 arttı. İthalat taşımalarında ise yabancı araçlar pazar payını 2017’ye göre yüzde 33 artırdı. Yabancı araçların transit taşımalardaki payı da arttı.

“Türkiye’nin Navlun gelirinde aslan payı yabancıların”

Türkiye’nin navlun gelirinden en çok payı alan ülkeler ise Bulgaristan, İran, Romanya ve Gürcistan oldu. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), 2018 Aralık ayı karayolu taşıma istatistiklerini açıkladı. Türk araçlarının 2017 Aralık ayında 111 bin 953 adet olan ihracat taşıma sayısı, 2018 yılı Aralık ayında yüzde 6 düşüşle ile 104.840 adet olarak gerçekleşti. Türk araçlar 2018 yılı toplamında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1 düşüş ile 1 milyon 231 bin 752 adet taşıma yaptı. Yabancı araçların ise 2017 Aralık ayında 31 bin 642 adet olan taşıma sayıları, 2018 yılı aralık ayında yüzde 5 düşüşle 29 bin 922 adet oldu. Yabancı araçlar 2018 yılı toplamında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5 büyüme ile 351 bin 279 adet taşıma gerçekleştirdi. Türk ve yabancı araçlar 2018 yılı toplamında bir önceki yıl ile aynı seviyede kaldı ve 1 milyon 583 bin 31 adet ihracat taşıması gerçekleştirdi. İhracat taşımalarının yüzde 78‘i Türk, yüzde 22’si ise yabancı plakalı araçlar ile yapıldı. Ancak, ihracat taşımalarımızda yüzde 48 oranında büyük bir paya sahip olan Irak ve Suriye’yi hariç tuttuğumuzda, Türk araçların bir önceki yıla göre yüzde 1 artış yaşarken yabancı araçlarda ise artış oranı yüzde 6 oldu.

“Yıllık 800 milyon euro navlun dışarı gidiyor”

Konuyla ilgili açıklama yapan UND İcra Kurulu Başkan Vekili Erman Ereke, Türkiye’nin mal ihraç etmek için lojistik hizmeti ithal etmek zorunda kaldığını belirterek, “Yabancıların ihraç taşıma sayılarını ortalama ücretlerle çarptığımız zaman, yıllık 800 milyon euroya yakın bir tutar ortaya çıkıyor. Binlerce Türk plakalı araç yük bulmakta zorlanırken, bu döviz geliri yurtdışına gidiyor. Oysa ki, bu taşımaları da Türk araçları yapabilse yakıt ve personel gibi birçok kalemde ödeyeceği vergilerle ekonomiye de büyük katkı sağlayabilir” dedi.

“İran araçları payını yüzde 12 artırdı”

İhracat taşımalarında ekonomik ve politik nedenlere bağlı olarak bazı pazarlarda düşüş yaşanırken bazı pazarlarda ise önemli oranda artışlar oldu. Türkiye’nin ihracattaki rekor artış Avrupa’ya yönüne taşımaları da hızlandırdı. Özellikle Romanya (yüzde 24), Yunanistan (yüzde 16), Bulgaristan (yüzde 34) gibi ülkelere olan artış dikkat çekti. Azerbaycan’a yüzde 11 artış olurken, Polonya, Macaristan ve Avusturya gibi Orta Avrupa ülkelerinde de yüzde 10’e varan artışlar yaşandı. Avrupa ülkeleri taşımalarında toplamda yüzde 7 artış gerçekleşti. Gürcistan’a yapılan ihracat taşımalarında- Türk araçlarının payları yüzde 5 oranında düştü ve Gürcistan plakalı araçlar pazarda yüzde 10 artış ile yükselişe devam etti. Türk araçlarının İran’a yaptığı ihracat taşımalarında da yüzde 25 düşüş görülüyor. İran araçları ise Türkiye’den yaptığı ihracat taşımalarında yüzde 12 oranında artış gösteriyorlar.

“Özbekistan taşımalarında yüzde 58 artış”

Suriye’ye yapılan taşımalarda 21 düşüş yaşadı. Irak pazarında ise 2017’ye oranla yüzde 1 artış görülüyor. Suriye’deki düşüş Ortadoğu ülkeleri toplamını da etkilediği için bu bölgede yüzde 5 düşüş gerçekleşti. Türkmenistan’daki mevcut projelerin tamamlanması ve aynı ölçekte yeni projeler olmaması nedeniyle bu ülkeye yapılan taşımalarda yüzde 48 oranında ciddi düşüş yaşandı. Öte yandan Özbekistan taşımalarında ise yüzde 58 oranında artış sağlandı. Bu yükselişte, Özbekistan’da artan projelerin yanı sıra iki ülke arasında yapılan KUKK toplantısında geçiş kotalarında yüzde 50 artış sağlanması etkili oldu.

BDT ülkelerine yapılan taşımalarda önemli bir yere sahip olan Rusya Federasyonu’na bakıldığında, ‘uçak krizi’ sonrası düzelen ilişkilere bağlı olarak taşımalarda yüzde 81 oranında artış kaydedildi. Altyapı yatırımları ve süren inşaat projelerinin artması ile birlikte, ihracat taşımalarında Ukrayna’ya yüzde 44, Moldova’ya da yüzde 32 oranında artış oldu.

İthalatta yabancı payı yüzde 33 arttı

2018 yılında ithalatta yaşanan düşüş nedeniyle ithalat taşımalarında genel toplamda yüzde 10 düşüş olduğu görülüyor. Türk araçların sayısında yüzde 9 oranında düşüş olurken, yabancı araçların oranında yüzde 10 düşüş kaydedildi. İthalat taşımalarında da yabancı payında hızlı artış dikkat çekti. Geçen yıla göre yabancı araçlar pazar payını yüzde 33’e artırdı. İthalat taşıması yapan yabancı araçları başta Bulgaristan olmak üzere sırasıyla İran ve Romanya takip ediyor. Öte yandan neredeyse tüm yabancı araçların ithal pazarındaki sayıları düşüşe geçmesine rağmen İran araçları, Türkiye’nin ithalat taşımalarında yüzde 21 artış sağladı.

“Avrupalı boş girdi, dolu çıktı”

2018 yılında Türkiye’ye yaklaşık 1 milyondan araç boş giriş yaptı. Yabancı araçlar boş girişlerini yüzde 34 artırdı. Boş giriş yapan yabancı araçların başında 28 bin adetle Gürcistan ve 26 bin adetle Bulgaristan ve 19 bin adetle Romanya ülkeleri geliyor. Bu ülkeleri Makedonya, Sırbistan, Ukrayna ve Moldova takip ediyor. Rusya ve Azerbaycan da boş girişlerini artıran ülkeler arasında. Ülkeye boş giriş sayısını en fazla artıran ülke ise yüzde 174 artış oranıyla Sırbistan oldu. Rusya ise yüzde 107 artışla boş giriş sayısını en fazla artıran ikinci ülke oldu.

“Türk taşımacı Avrupa’dan boş döndü”

Türk araçlarının yıl toplamında boş giriş sayısında yüzde 4 düşüş yaşanırken, Avrupa’dan boş dönüşlerde ise dramatik bir artış dikkat çekiyor. Türkiye’ye boş giriş sayısını artıran yabancı araçlar ihracat yükünü kaparken, Türk taşımacılar ise ihracat yükünü taşıdıkları Avrupa’dan büyük oranda boş döndü. Özellikle ağustos ayında döviz kurunda yaşanan değişimler sebebiyle ithalat taşımalarında büyük düşüş yaşandı, bu düşüş özellikle Avrupa ülkelerinden boş dönüş sayılarının ciddi oranda artmasına sebep oldu, Türk araçları Avrupa ülkelerinden boş dönüşlerde yüzde 75 oranında artış yaşadı. Batı Avrupa’da ise artış oranı yüzde 300’ü aştı. 2018 toplamında 70 bin Türk plakalı araç kendi ülkesine boş dönüş yaptı.

Türkiye üzerinden yapılan transit taşımalarda Türk ve yabancı araçlarının İran, Irak, Gürcistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan başta olmak üzere komşu ülkelere taşıma yaptığı görülüyor. Transit taşımaları Türkiye üzerinden yapan araçlara bakıldığında İran, Bulgaristan ve Gürcistan gibi komşu ülkelerin ağırlıkta olduğu görülüyor. Moldova, Almanya ve Azerbaycan Türkiye üzeri transit taşımalarda payını en fazla artıran ülkeler olarak öne çıkıyor.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden ‘Dev’ ameliyat Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 210 kilogram olan obezite hastası başarılı bir ameliyat geçirdi. 26 yaşındaki hastanın hedefi bu ameliyat ile 10 kilo verebilmek. Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 210 kilogramlık Muhsin Akklınç’a cerrahi operasyon gerçekleştiren Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Burhan Hakan Kanat, yıllar önce dramatik sonuçlanan operasyonların günümüzde artık çok daha olumlu sonuçlar doğurduğunu ifade etti. 210 kiloya sahip 26 yaşındaki Muhsin Akkılınç’a mide küçültme operasyonu gerçekleştiren Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorlarından Prof. Dr. Burhan Hakan Kanat, obezitenin vücutta yağ birikiminin artmasıyla oluştuğunu belirtti. Obezite ile mücadelenin sadece genel cerrahi uzmanlarının değil, multidisipliner yaklaşımla yapılması gereken bir durum olduğunu ifade eden Prof. Dr. Burhan Hakan Kanat, "Tüm hastalara önce bir endokrinoloji dahiliye uzmanlığı eşliğinde diyet tedavisi verilmesi gerekmektedir. Diyet tedavisinin ardından bir de farmakolojik tedavi dönemi var. Bunlara rağmen zayıflayamayan, zayıflamayı başaramayan hastalarımız için cerrahi operasyon önermekteyiz. Yıllar önce obezite cerrahisinden kaynaklanan komplikasyonlar vardı. Bundan dolayı operasyonlar ölümle sonuçlanan çok dramatik ve çok medyatik olabiliyordu. Ancak yıllar içerisinde hem cerrahların tecrübelerinin artmasıyla hem de tıbbi teknolojinin daha ilerlemesiyle komplikasyon alanları ve bunlara bağlı ölüm oranları çok daha azalmış durumda. Bu yüzden hastalar güvenerek tecrübeli merkezlerde ameliyat olabilirler. Ülkemizde kadınların neredeyse yüzde 40’ı erkeklerin ise yüzde 25’i maalesef obez sınıfına girmektedir. Bu yüzden obeziteyle mücadele ülkemiz için çok önem arz ederken, Sağlık Bakanlığımız her geçen gün obezite merkezlerini arttırarak kurmaktadır" dedi. “Hedefim 100 kilogram vermek” Kahramanmaraş’tan Malatya’ya obezite tedavisi için gelen Muhsin Akklınç ise cerrahi operasyon ile mide küçültme ameliyatı olduğunu belirtti. Aşırı kilolarından dolayı hayatında zorluklar yaşadığını ifade eden Akkılınç, "Aşırı kilolar yüzünden yürürken çok zorlanıyordum ve belim ağrıyordu. Günlük işlerimin birçoğunu yapamıyor, önemli toplantılara katılamıyordum. Daha önce birçok kez normal diyet yaptım. Fakat olmadı. Cerrahi operasyonun eskisi gibi başarısız sonuçlanma riskinin az olduğunu ifade eden Prof. Dr. Burhan Hakan Kanat, 210 kilo iken beni ameliyat etti. Kendisine teşekkür ediyorum. Benim için ideal olacak kilo 100 ila 110 arası. Yapılan mide küçültme cerrahi operasyonu ile 100 kilogram verme hedefindeyim” diye konuştu.
Samsun ‘Afrika çöl tozları çocukları daha fazla etkiliyor’ Çöl tozlarının solunum yolu hastalığı olanları olumsuz etkileyebileceğine değinen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhan Köksal, “Çöl tozlarının yoğun olduğu günlerde özellikle çocuklar ve solunum sistemi rahatsızlığı olanların sağlığı olumsuz etkilenmektedir” dedi. Liv Hospital Samsun Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhan Köksal, Afrika çöl tozları hakkında bilgilendirmelerde bulundu. “Astım hastaları dikkat etmeli” Çöl tozlarının solunum yolu hastalığı olanları olumsuz etkileyebileceğine değinen Prof. Dr. Köksal, “Çöl tozlarının yoğun olduğu günlerde özellikle çocuklar ve solunum sistemi rahatsızlığı olanların sağlığı olumsuz etkilenmektedir. Erişkinlerde özellikle solunum yetmezliği olanlarda, astım, KOAH, bronşiektazi ve solunum yolları rahatsızlığı olanlarda problemler daha belirgin şekilde ortaya çıkar. Ayrıca çocuk yaş grubu da en fazla etkilenen grubunu oluşturmaktadır” diye konuştu. “Solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilir” Çöl tozlarının, solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğunu dile getiren Prof. Dr. Köksal, “Çöl tozlarının havada fazla miktarda bulunması, mukozal yüzeyler ile teması gözde, burunda ve solunum yollarında direk tahriş edici etkisiyle rahatsızlık verebilir. Özellikle alerjik bünyeye sahip kişilerde ve KOAH, astım gibi solunum yolu hastalıkları bulunan kişilerde bu tahriş edici etkisi daha yoğun olarak karşımıza çıkabilir. Toz miktarının arttığı durumlarda normal sağlıklı bireylerin de solunum yolları etkilenmektedir. Bu tahriş edici etkisinden başka, toz partiküllerine bakteri ve virüsler bağlı kalarak solunum yolu enfeksiyonlarına da neden olabilir. Böyle durumlarda solunum yolu enfeksiyonlarının artmasının bir nedeni de artan toz miktarının güneş ışığını ve ultraviyoleyi engelleyerek yine havada mikroorganizmaların uzun süre kalmalarına neden olmalarıdır” şeklinde konuştu. “Zorda kalmadıkça dışarı çıkmayın” Prof. Dr. Köksal, “Tüm bu olumsuz şartlarda akciğer sağlığımızı koruyabilmek için özellikle kronik solunum yolu ve astımı olan hastalarımızın, toz yoğunluğunun fazla olduğu dönemlerde zorunlu kalmadıkça dışarı çıkmamaları, ev havalandırmalarını bu dönemlerde yapmamalarını ve maruziyet olduğu dönemlerde mutlaka maske takmalarını öneriyoruz” ifadelerini kullandı.
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar, “Çözüm merkezi, Kayseri’nin en torpilli numarasıdır” Kocasinan Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren Çözüm Merkezi ile vatandaşların talepleri çözüme kavuşturuyor. Çözüm Merkezi’ni en torpilli numara olarak niteleyen Başkan Çolakbayrakdar, “Özellikle başımızın tacı olan vatandaşımızı önemsiyoruz ve beklentilerini hızlı bir şekilde karşılamak için merkezimizle sonuç odaklı çözüm üretiyoruz” dedi. Çözüm Merkezinin tüm belediyecilik hizmetlerini tek bir çatı altında aktaran bir birim olduğunun altını çizen Başkan Çolakbayrakdar, “ 25 Ağustos 2016 yılında hayata geçirdiğimiz Çözüm Merkezi, torpilli telefon numarasıdır. Çünkü vatandaş benden bir talepte bulunduğu zaman bende 0(352) 222 70 00’nolu numarayı arayıp, söylüyorum. Bundan dolayı torpilli hat diyoruz. Herkesin rahatlıkla ulaşabileceği ve herkesin belediyeyle olan taleplerini bu hat üzerinden yönetebileceği bir telefon numarasıdır. Bir telefonla belediyenin tüm birimlerine ulaşabileceğiniz ve hizmeti vatandaşın ayağına götüren bir iletişim hattıdır. Biz diyoruz ki; ‘Kocasinan Belediyesi’ne ve ‘Başkana’ her turlu ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda bu uygulama ilçe sakinlerimizle belediyeyi birlikte yönetme tarzıdır. Vatandaşlarımızın beklentilerini isteklerini ve taleplerini yerine getirebiliyorsak, vatandaşlarımızı mutlu edebiliyorsak yönetim tarzı olarak doğru bir yönetim sergiliyoruz demektir. Bu anlayışı da sahaya yansıtma noktasında atmış olduğumuz önemli adımlardan bir tanesidir” ifadelerini kullandı. “ÇÖZÜM MERKEZİYLE TALEPLERE ANINDA YANIT VERİYORUZ” Çözüm Merkezi ile daha hızlı iletişim ve operasyon refleksi daha yüksek belediyecilik yaptıklarına dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, “Vatandaşımız, bizim baş tacımızdır. Vatandaşımızı önemsiyoruz ve beklentilerini hızlı bir şekilde karşılamak için Çözüm Merkezi ile sonuç odaklı çözüm üretiyoruz. Özellikle pandemi süreci gibi hiç evinden çıkamayan vatandaşımızın yanında olduk. Yani Kocasinan Belediyesi hiç düşünmediğiniz zaman ansızın yanınızda oluyor. Sadece talep değil, zaman zaman vatandaşımızın memnuniyetini ve teşekkürlerini alıyoruz. Ayrıca Çözüm Merkezinin yazılımı tamamen belediye personelimiz tarafından yapılmış olan bir sistemdir. Her türlü iletişim kanalından bizlere ulaşılıyor. İlçe sakinlerimiz, isteklerini yüz yüze iletebilmenin yanı sıra her türlü iletişim kanalı; sosyal medya, Kocasinan Belediyesi’nin web sitesi, mobil uygulamalı cep telefonu ve Watsapp hattı 0(352) 222 70 00’ nolu telefon numarasından her şekilde belediyeye anında ulaşabiliyor. Kocasinan Belediyesi hem 7/24 saat çalışan bir belediye hem de 7/24 saat ulaşılan bir belediyedir” diye konuştu.
Zonguldak ZBEÜ Hemşirelik Bölümü öğrencileri üniformalarını giydi ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Hemşirelik Bölümü birinci sınıf öğrencileri için bu yıl ilki düzenlenen 2023-2024 Akademik Yılı Üniforma Giyme Törenine katıldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü 2023-2024 Akademik Yılı Üniforma Giyme Töreni gerçekleştirildi. Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Bekir Hakan Bakkal, Prof. Dr. Servet Karasu, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, senato üyeleri, akademisyeneler, öğrenciler ve aileler katıldı. Törenin açılışında konuşan Hemşirelik Bölümü Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nurten Taşdemir, üniforma giyme törenin bu yıl ilkini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi. Ardından kürsüye çıkan Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sibel Koçak, ilk üniformalarını giyen öğrencilere mesleğe önemli bir adım attıklarını dile getirerek, “Bugün giyeceğiniz üniformalarınızı meslek hayatınız boyunca gururla üzerinizde taşımanızı, üniversitemizi ve ailenizi gururlandırmanızı aynı zamanda meslek hayatına çok iyi hazırlanmanızı temenni ediyorum. Sizler gerek ülkemizde gerekse dünyada bütün sağlık sistemlerine kolaylıkla uyum sağlayabilecek kabiliyette olup bununla beraber günümüzün modern sağlık sistemlerinin farkında olarak bilimin ışığında yetişecek nesillersiniz. Her birinizin kariyerlerinde çok güzel yerlere gelmenizi, ülkemize ve geleceğimize sağlık alanında katkı sağlayan bireyler olacağınıza tüm kalbimle inanıyorum. Yolunuz açık, hemşirelik mesleğine atacağınız ilk adımınız hayırlı ve uğurlu olsun” diye konuştu. ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, üniversitenin sağlık alanında sunduğu nitelikli eğitimle geleceğin sağlık profesyonellerini donanımlı bir şekilde yetiştirdiklerini belirtti. Pandemi dönemiyle hemşirelik mesleğinin önemine bir kez daha şahit olunduğuna dikkat çeken Özölçer, hemşire adaylarına mesleklerini özveriyle yapmaları hususunda tavsiyelerde bulundu. Öğrencilerin meslek hayatlarına ilk adımlarını atmalarının heyecan verici bir dönem olduğunu vurgulayan Özölçer, tebrik ederek başarılarının devamını diledi. Konuşmaların ardından hemşirelik bölümü öğrencilerine Rektör Özölçer ve Senato Üyeleri tarafından üniformaları giydirildi. Toplu fotoğraf çekiminin akabinde tören sona erdi.