TEKNOLOJİ - 03 Eylül 2019 Salı 15:52

Türkiye’de destek bulamadığı yazılımı Almanlara sattı

A
A
A
Türkiye’de destek bulamadığı yazılımı Almanlara sattı

Adana'da kendi ürettiği yazılım üzerinden, telefonunu çalan hırsızı “Sayın hırsız telefonu bırak” şeklinde mesajlar atarak yakalatan Yazılım Mühendisi Berkan Arıkan, yazılıma Türkiye’de destek bulamayınca Almanya’da bir firmaya sattı. Yazılımı satın alan firma ise Alman hükümetinden destek alıp yazılımı geliştirerek dünyaya pazarlamaya başladı.

Yazılım Mühendisi Berkan Arıkan (32), 2017 yılında Seyhan ilçesi Reşatbey Mahallesi'nde arkadaşlarıyla büfede alışveriş yaptığı sırada 2 bin TL değerindeki cep telefonunu büfe önündeki masaya bıraktı. Alışveriş bittikten sonra telefonu koyduğu yerde göremeyen Arıkan, durumu polise bildirdi.
Polis ekipleri olay yerine gelinceye kadar Berkan Arıkan, yanında bulunan dizüstü bilgisayarını açarak kendi

ürettiği ve bir süre önce telefonuna yüklediği yazılım ile hırsızın telefonu aldıktan sonra hangi istikamete gittiğini belirledi. Polis ekipleriyle birlikte hırsızın bulunduğu Yeşilyuva Mahallesi, Prof. Dr. Sebahattin Zaim Parkı’na giden Berkan Arıkan, yazılım sayesinde telefonu kapatmak isteyen hırsız Tuncay Y.’nin telefonu kapatmasını da engelledi. Ayrıca Arıkan hırsıza, “Telefonu polise teslim et”, “Sayın hırsız telefonu bırak”, “Sayın hırsız polisi aradık” şeklinde mesajlar atarak uyarılarda bulunup hırsızı yakalattı.

Bunun üzerine ise Arıkan, yazılımın tanıtımını yapıp destek istedi ve programın Türkiye’deki elektronik ürünlerde kullanılması için çaba gösterdi. Ancak ülkede gerek devlet desteği, gerek özel sektör desteği alamayan Arıkan, 2018 yılında programı 3 bin Euro’ya Almanya’dan gelen bir firmaya sattı. Alman firma ise Arıkan’ın yazılımını hükümetten destek alarak geliştirdi ve dünyaya pazarlamaya başladı. 

“Elimizdeki imkanları değerlendiremiyoruz”

Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Yazılım Mühendisi Berkan Arıkan, destek bulamayarak çok ucuz fiyata sattığı program için üzgün olduğunu belirtti. Arıkan, Türkiye’de yazılım konusunda çok yetenekli kişilerin olduğunu anlatarak şu ifadeleri kullandı: “Aslında Türkiye’den teklif aldık ama hiçbiri maddi anlamda tatmin edici düzeyde değildi. Biz rağbet görmeyince projeyi askıya aldık. 4 ayda hobi olarak geliştirdiğimiz proje maalesef Türkiye’de gerekli destek görmedi. Kısa süre içerisinde proje Almanya’dan teklif aldık ve Almanya’da bir firmaya satmak zorunda kaldık. Türkiye’de bu işler biraz sıkıntılı ilerliyor galiba. Elimizdeki imkanları değerlendiremiyoruz. Çok yetenekli arkadaşlarımız var. Bizim tanıdığımız çok yetenekli arkadaşlarımız var. Fakat piyasa koşulları mı ya da başka yere odaklandığımızdan dolayı mı elimizdeki projelerin ve insanların değerini bilmiyoruz.”

“Kendi yazdığım yazılımı şu anda satın alıp kullanıyorum”

Kendi yazdığı ve daha sonra sattığı, Alman firmanın da dünyaya pazarladığı programı şu an kendisinin de kullandığını aktaran Arıkan, "Biz projeyi mecburen Almanya’ya sattık ve bunun için üzgünüz. Ancak insanlar hayatını idame etmek zorundalar. Almanya’da 3 bin euroya satıldı 2018 senesinde. Almanya’dan bu programı alan arkadaşlar devletten destek alıp projeyi daha da geliştirdiler. Bizim burada yapamadığımız devlet desteğini onlar alarak projeyi geliştirip şu anda kullanıma sundular. Biz de kendi telefonumuza indirip kullanıyoruz programı. Kendi yazdığım programı sattım ve daha sonra kullanmak için satın aldım. Kendi yazdığım yazılımı şu anda satın alıp kullanıyorum” diye konuştu.

“Yapay zeka projesi”

Yapay zeka ile alakalı projeler yaptığını ve devletten bu konuda destek beklediğini anlatan Berkan Arıkan, “Şu anda halen bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Yapay zeka ile ilgili projemiz var. Çocukların gelişimini takip eden ve meslek tercihini yönlendiren bir yazılım üzerinde çalışıyoruz. Umarım aynı şekilde destek görmeme gibi talihsizlik olmaz da bu projeyle beraber ilerleriz” dedi.  

Umutcan İşledici - Elif Ayşenur Bay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi’nin sakuraları çiçek açtı Türk-Japon ortaklığında açılan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi bahçesine dikilen Japonya’nın ulusal simgelerinden biri olan sakuralar çiçek açtı. İki ülkenin dostluğunu simgelemesi amacıyla hastane bahçesini süsleyen çam ve sakuralar ise havadan görüntülendi. Türk-Japon ortaklığı ile Kamu Özel İş Birliği (PPP) modeli çerçevesinde inşa edilen Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, açılışından bu yana çok sayıda hastaya hizmet vermeye devam ediyor. 2 bin 68 sismik izolatör bulunan yapı, 2 bin 500’ü aşan yatak kapasitesiyle de ön plana çıkarken inşa sürecinde hastanenin bahçesine Türk- Japon dostluğunu temsilen çam ağacı ile Türkçe ‘kiraz çiçeği ağacı’ anlamına gelen, Japonya’nın ulusal simgelerinden biri olan sakuralar dikilmişti. Baharın kendini göstermesiyle pembe renkleriyle açan sakuralar hastane bahçesini süslemeye başladı. Covid-19 pandemisinde de önemli hizmetler sunan bir yanda çam ağaçları bir yanda sakuraların yer aldığı çok sayıda hastaya şifa olan hastane ise havadan görüntülendi. “Japonya Türkiye kardeşliğini yansıtıyor" Hastane bahçesinde iki ülke bitkilerin birlikte bulunmasının hoş bir düşünce olduğunu belirten vatandaşlardan Emre Eroğlu sakuraların rengini çok beğendiğini söyleyerek, “Japonya Türkiye kardeşliğini yansıtıyor bizlere, yerli yerinde olmuş. Yapanın, emeği geçen herkesin eline sağlık. Bahar ayını, pozitifliği, enerjiyi yansıtıyor. İnsanlarımız da bu sayede bir nebze de olsa bu yeşilliklere bakarak bile mutlu olabilirler diye düşünüyorum. Japonların da emeğine sağlık, onların çiçekleri bizim çiçeklerimizle beraber çok güzel ambiyans sağlamışlar. Hastane mükemmel, tam bir modern çağ hastanesi olmuş, ilk defa içine girdim. Çok hoşuma gitti, içeride marketlerden, giyim mağazalarından tutun her türlü şeyi bulabiliyorsunuz” dedi. “İçi de dışı da çok güzel" Çam ve sakuraların birlikteliğini sevdiğini ifade eden Sevde Eroğlu, “Biz ilk defa geldik bu hastaneye içi de çok güzel, aynı şekilde dışına da çıkar çıkmaz mis gibi bahar ayı gelmiş dedik. Biz normalde Edirne’deydik aynı orada da çiçekler aynı şekilde açmıştı. Tema olarak yansıtması çok hoş” şeklinde konuştu.
İstanbul Red Bull Cliff Diving 15 yıl aradan sonra yeniden Türkiye’de Red Bull’un yüksekliğe meydan okuyan etkinliği Red Bull Cliff Diving Dünya Serisi, Türkiye’ye geri dönüyor. Son olarak 2009 yılında Antalya’da düzenlenen dünya çapındaki etkinliğin bu yılki yedinci etabı Antalya’da 28-29 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek. Red Bull Cliff Diving World Series’te 2024 takvimi açıklandı. Dünyanın dört bir yanında eşsiz manzaraların eşliğinde gerçekleşen organizasyonda bu yıl sekiz etap yer alıyor. Etkinliğin bu yılki yedinci etabı Türkiye’de gerçekleştirilecek. 2024 Red Bull Cliff Diving Dünya Serisi’nin yedinci durağının ev sahibi ise 28-29 Eylül tarihlerinde Antalya olacak. Antalya daha önce de organizasyonun ilk senesi olan 2009’da, dünyanın en iyi uçurum dalışcılarına ev sahipliği yapmıştı. Sezonun sondan bir önceki durağı olarak Antalya, şampiyonlukların belirlenebileceği çok önemli bir nokta olacak. Antalya’nın en popüler bölgeleri Lara ve Konyaaltı plajları arasında yer alan Atatürk Parkı, atlayışların yapılacağı 64 milyon yıllık falezlere de ev sahipliği yapıyor. İki yeni durak eklendi 15. yılını kutlayan Red Bull Cliff Diving Dünya Serisi’ne, bu yıl eklenen iki durakla birlikte etkinlik düzenlenen toplam lokasyon sayısı 100’e yükseldi. Bu sene Kuzey İrlanda ve Kanada ilk kez uçurum dalışı yapılacak konumlar olarak öne çıkıyor. Organizasyonda geçtiğimiz yıl kadınlar kategorisinde Rhiannan Iffland, erkekler kategorisinde ise Constantin Popovici zafere uzanmıştı. İki isim bu yıl unvanlarını korumak üzere sahnede olacak. 12 erkek ve 12 kadın sporcunun Red Bull Cliff Diving 2024 sezonu boyunca her etkinliğe başlaması beklenirken, 8 kadın ve 8 erkek daimi kadroda yer alacak. Dört sporcu ise wild card ile etaplarda yarışma imkanı yakalayacak. 2024 Red Bull Cliff Diving Dünya Serisi takvimi şöyle: 26 Mayıs - Atina, Yunanistan 8 Haziran - Boston / ABD 30 Haziran - Polignano a Mare / İtalya 20 Temmuz - Causeway Coast / Kuzey İrlanda 10 Ağustos - Oslo / Norveç 25 Ağustos - Montreal / Kanada 29 Eylül - Antalya / Türkiye 10 Kasım - Sidney / Avustralya