GÜNDEM - 03 Nisan 2020 Cuma 17:53

Türkiye'de korona virüsten hayatını kaybedenlerin sayısı 425 oldu

A
A
A
Türkiye'de korona virüsten hayatını kaybedenlerin sayısı 425 oldu

Sağlık Bakanlığı, korona virüs nedeniyle son 24 saatte 69 kişinin hayatını kaybettiğini, toplam can kaybının 425’ye yükseldiğini açıkladı.

Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, korona virüs nedeniyle son 24 saatte 69 kişinin hayatını kaybettiği toplam vefat sayısının 425 olduğu açıklandı. Açıklamada, bugünkü test sayısının 16 bin 160, vaka sayısı ise 2 bin 786 olduğu belirtildi.

Toplam test sayısının 141 bin 716, toplam vaka sayısının 20 bin 921, yoğun bakım hasta sayısının bin 251, entübe hasta sayısının 867, iyileşen hasta sayısının 484 olduğu kaydedildi.

“İstanbul’da bir kişinin bulaştırdığı kişi sayısı 16”

Doğru maske kullanımına ilişkin soruya Bakan Koca, “Hastalık belirtisi olan herkesin mutlak maske takması gerektiğini ancak şu dönemde her geçen gün risk taşıyan ve giderek vaka sayısının arttığı bölgelerin olduğunu biliyoruz. Bu bölgelerde maske takmanın doğru olabileceğini, özellikle kalabalık ortamlarda market, Pazar, toplu taşıma gibi çalışma ortamı gibi yoğun ortamlarda maske tıkılması gerektiği bilim kurulunun da önerisi” şeklinde yanıt verdi.

Virüsün bulaş şiddetine ilişkin Sağlık Bakanı Koca, virüsle ilgili bilgi kaynağının DSÖ ve Çin olduğunu belirterek, “Bir kişinin ortalama 2,6 kişiye bulaştırdığını biliyoruz. Kendi vakalarımızın analizlerini yapıyoruz. Çin’de analizlerde binlerle on binlerle ifade edilen bir analiz biz görmedik. Türkiye analizlerinde bu bilgiyi aktarmış olacak. Bizim gördüğümüz sadece İstanbul için söylüyorum. Bir kişinin bulaştırdığı kişi sayısı 16” dedi.

Bir basın mensubunun sorusu üzerine Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin defin işlemlerine yönelik açıklamalarda bulunan Koca, “Bu çok istismar edilen normalde bulaşıcı hastalıklarla ilgili nasıl gömülüyor ise covis-19’da da aynı şekilde gömülmesi gerekiyor. Koruyucu ekipmanlarla nasıl yapılıyor ise devamında kireç ve benzeri uygulama olmadan defni yapılıyor ise benzer durumun burada olduğunu da yazıyla bildirdik. Farklı bir uygulama olmadığını, ekstra uygulama yapılmasına gerek olmadığını tekrar ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

Sağlık personeline şehitlik unvanı verilmesi taleplerini değerlendiren Koca, “Gönül hiçbir sağlık çalışanımızın kaybedilmesinden yana değil. Benim de gönlümde şehit olarak geçmesi yatar. Bu önümüzdeki günlerde gündeme gelecek bir konu” ifadelerini kullandı.

Çin’den gelen ilaçlarla ilgili bilgi veren Koca, “Daha önceki çalışmalar yoğun bakım sürecinde olan hasta için daha uygun olacağı şeklindeydi. Ama bizim şu an gördüğümüz önümüzdeki 3-5 gün içinde söylemek daha doğru olur ama iki üç gün önce alınan kara gereği entübe edilen hastalar için tercih etmiştik. Bu ilacın yoğun bakım öncesi yani daha entübe edilmediği, solunum sıkıntısının başladığı dönemde faydasının daha fazla olduğunu gördük. Algoritma da buna göre değişti” şeklinde konuştu.

"1 metreden mesafeden sonra etkisi olmaz gibi durumdan biraz daha farklı olduğunu söyleyebilirim"

ABD’de yapılan ve virüsün havada asılı kaldığı iddialarını ortaya koyan açıklamaya ilişkin konuşan Bakan Koca, “Havada kaldığı yönündeki araştırma detaylarını bilmiyoruz bununla ilgili geniş bir araştırma henüz yok ama bulaşıcılığın çok yüksek olduğunu bu yüksekliğin bildiğimiz 1 metreden mesafeden sonra etkisi olmaz gibi durumdan biraz daha farklı olduğunu söyleyebilirim” dedi.

“Virüs organları nasıl etkiliyor?” sorusu üzerine ise Sağlık Bakanı Koca,

“Organları direkt etkilediği bir özelliğini şu ana kadar bilmiyoruz ama önümüzdeki zaman diliminde vaka sayısının artmasıyla yapılacak analizlerle bunu söylemek mümkün olabilir. Bizim bildiğimiz normal bir mevsimsel grip gibi başladığı, devamında solunum sistemini etkilediği, solunum yetmezliği ve organ yetmezliğinin daha sonra devreye girdiği şeklinde” açıklamasında bulundu.

Bilim Kurulu üyeleri arasında bir hocanın virüse yakalandığı iddialarına Bakan Koca, “Bu ortamda da şu an pozitif olan kişiler olabilir. Bilim Kurulunda da bu virüsü taşıyan kişiler her zaman olabilir. Bir arkadaşımızın böyle bir durumunun olduğunu söyleyebilirim” dedi.

Sağlık Bakanı Koca, ikinci bir kurul hazırlıklarına başlanıldığını belirtti.

Türkiye'de korona virüsten hayatını kaybedenlerin sayısı 425 oldu

Türkiye'de korona virüsten hayatını kaybedenlerin sayısı 425 oldu

Musa Erdoğan-Neşra Durmaz - Erdinç Türkcan - İbrahim Berat Yılmaz

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara UNESCO’da "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği yapıldı Fransa’nın başkenti Paris’teki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) binasında "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet, UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Simona-Mirela Miculescu, UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Vera El Khoury Lacoeuilhe ile UNESCO’nun Ekolojik ve Yer Bilimleri Bölümü Direktörü ve İnsan ve Biyosfer Sekreteri Antonio de Sousa Abreu’nün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da etkinliğe video mesaj gönderdi. Türkiye’de farklı belediyelerin sıfır atık girişimi kapsamında yaptığı projeleri anlatan videonun gösteriminin yapıldığı etkinlikte, katılımcılar, Emine Erdoğan’ın önderlik ettiği Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı. Büyükelçi Aybet burada yaptığı konuşmada, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nü kutlamak için bir araya geldiklerini ve bunu ikinci kez UNESCO merkezinde kutladıklarını ifade etti. Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün atık üretim konusunda farkındalık oluşturmayı ve atıkların çevre üzerindeki etkisini en aza indirmeyi amaçladığını kaydeden Aybet, bu önemli günün, sürdürülebilir tüketim ve üretimin tanıtımı için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı. Aybet, "Her yıl dünya çapında topraklarımızı, suyumuzu ve havamızı kirleten milyarlarca ton atık üretiliyor" diyerek, sıfır atık konusunda insanların dünya kaynaklarıyla olan bağlarını da tekrar gözden geçirmesi gerektiğine işaret etti. Sıfır atık konusundaki girişimlerin benimsenerek doğal kaynakların muhafaza ve iklim değişikliğiyle mücadele edildiğini belirten Aybet, bunu benimsemenin ayrıca ekonomik bir fırsat olduğunu aktardı. Aybet, Sıfır Atık Projesinin Emine Erdoğan himayesinde 2017’de başlatıldığına dikkati çekti. Sıfır Atık Projesi’nin ana hedefinin, atıkların geri kazanım oranını 2035’e kadar yüzde 60’a taşınması olduğunun söyleyen Aybet, bu projenin, başlangıcından bu yana Türkiye ekonomisine 185 milyar Türk Lirası kazandırdığını ifade etti. Aybet, ayrıca proje sayesinde 490 milyon ağacın kesilmekten kurtarıldığını ve 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önlendiğini aktardı. "Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi” Sıfır Atık konusunda 21 milyon kişiye eğitim verildiğini dile getiren Aybet, "Türkiye’nin başarılı Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi" dedi. UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Miculescu da Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre, dünyada her yıl 2,24 milyar ton kentsel katı atık, 37 milyon plastik atık üretildiğini, ve 931 milyon ton gıdanın atığa dönüştüğünü belirtti. Miculescu, "Bu plastik atıkların her yıl parçalanarak okyanuslara karışması bekleniyor" diyerek, söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğinin altını çizdi. Söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğini ifade eden Miculescu, Emine Erdoğan’a, ülkesinin atık ve çevre sorunlarıyla ilgili paradigma değişimine sağladığı katkıdan ötürü hayranlığını dile getirdi. UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Lacoeuilhe de herkesin satın aldığı ürünlerin nereden geldiğine ve etkilerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Lacoeuilhe, mümkün oldukça ürünleri yeniden kullanmak ve geri dönüştürmek gerektiğini belirterek, bu bilincin çocuklara da kazandırılmasının önemine dikkati çekti. Kadınların sürdürülebilir tüketim konusunda önemli bir rolü olduğuna işaret eden Lacoeuilhe, kadınların çevreyi muhafaza etmek konusunda öncü rol oynadığının altını çizdi. Antonio de Sousa Abreu de dünyada her yıl milyarlarca ton atık üretildiğini vurgulayarak, "Bu nedenle UNESCO, sıfır atığa doğru ilerlemenin hayati önemini vurgulayan bu girişimi üstlenen Türkiye delegasyonuna çok minnettar" ifadesini kullandı. Sıfır Atık Projesi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına alma, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir dünya bırakma amacı taşıyor. Sıfır Atık Projesi kapsamında sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ilişkin genel ilkelerin ve uygulama esaslarının belirlenmesini sağlayarak sıfır atık yaklaşımının ülke genelinde benimsenmesi, uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanan Sıfır Atık Yönetmeliği 12 Temmuz 2019 tarihli ve 30829 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye 2018’den bu yana çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında ulusal ve uluslararası uzman isimlerin, kurum ile kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektör temsilcileri ile bireylerin aynı platformda buluştuğu Sıfır Atık Zirveleri gerçekleştirildi. BM Genel Kurulunda kabul edilen "sıfır atık" kararı Eylül 2022’de BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri sırasında New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya gelen Emine Erdoğan, ikili iklim kriziyle mücadele kapsamında "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzaladı. BM Genel Kurulu, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin ise ortak sunucu olduğu "sıfır atık" kararını fikir birliği ile kabul etti. Genel Kurulun bu kararla 30 Mart’ı Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan etmesinin yanı sıra BM Genel Sekreteri Guterres’ten, yerel ve ulusal sıfır atık girişimlerini teşvik etmek için bilgi, deneyim ve uzmanlığa dayalı, cinsiyet dengesi ve adil coğrafi temsil dikkate alınarak gönüllü ve seçkin kişilerden oluşan 3 yıl görev yapacak bir danışma kurulu kurması istendi. Sıfır atık girişimleri, çevreye duyarlı atık yönetimi, sürdürülebilir tüketim ve üretim konularının BM bünyesinde ele alınmasına devam edilmesi gerektiği vurgulanan kararla, üye devletler, BM ile diğer uluslararası ve bölgesel örgütler, sıfır atık girişimlerini uygulamaya teşvik edildi.