KÜLTÜR SANAT - 16 Kasım 2019 Cumartesi 10:34

Türklerin binlerce yıllık geleneği bu müzede

A
A
A
Türklerin binlerce yıllık geleneği bu müzede

Ankara'da bulunan Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi, binlerce yıllık Türk geleneklerine ev sahipliği yapıyor. Kendi alanında Türkiye'de ilk olan müzede Türk kültürüne ait geleneksel ürünler sergileniyor. Müzeyi ziyaret edenler ise gerçekleştirilen etkinliklerle keyifli anlar yaşıyor.

2013 yılında Altındağ Belediyesi ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi iş birliğiyle Ankara’nın turizm merkezlerinden biri olan Hamamönü'nde kurulan Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi, yıllardır ziyaretçilerini ağırlıyor. Düzenlenen etkinliklerle kültürel değerlerin ziyaretçilere aktarıldığı müze; Türkiye'de ilk olma özelliği taşıyor. Ankara yöresine özgü masalların ve hikayelerin anlatıldığı müzede geçmişten günümüze kadar silinmeye yüz tutmuş tören ve gelenekler tarihe merakı olan vatandaşların yoğun ilgisini görüyor.

Türklerin binlerce yıllık geleneği bu müzede

Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesinde düzenlenen etkinlikler ile kültürel değerler yaşatılmaya çalışılırken ziyaretçilere de aktarılıyor. Ankara yöresine özgü masalların ve hikayelerin anlatıldığı müzede geçmişten günümüze unutulmaya yüz tutmuş tören ve gelenekler sergileniyor.

Üniversite öğrencilerinin gönüllü çalıştığı müzede ıhlamur baskı ve ebru sanatı da yapılırken Karagöz ve Hacivat,orta oyunu, meddah gösterileri, köy seyirlik oyunları, çocuk oyunları müzenin sergilediği geleneksel oyunlar arasında alıyor. Müze, her yaştan ziyaretçinin akınına uğruyor. Müzeyi ziyaret edenler geleneksel el sanatlarını deneyimleme imkanı da buluyor. Günümüzde kullanılan 'Tekne kazıntısı', 'işler tıkırında',' Mangalda köz bırakmamak',' pek çok deyimin ortaya çıktığı bir çok eşya da müzede bulunuyor.

Türklerin binlerce yıllık geleneği bu müzede

Ziyaretçilerin etkinlikleri çok sevdiğini, tekrar gelmek istediklerini belirten Ankara Hacı bayram veli üniversitesi Türk Halk Bilimi öğrencisi Ayşe Nur Atçeken; "Ebru sanatı yüzyıllardır yapılıyor ve geleneksel bir el sanatı. Osmanlı döneminde de kullanılmıştır. Ebru 24 saat öncesinden hazırlanan bir su ile yapılıyor. Fırçalarımızda at kılından ve gül dalından yapılıyor. Daha sağlıklı oluyor, uzun ömürlü kullanılabiliyor. Osmanlı döneminde ebru sözleşmelerin antlaşmaların arkasında kullanılırmış ki sözleşmenin antlaşmanın bir benzeri daha yapılamasın çünkü yapılan ebrunun bir eşi benzeri daha yapılamıyor. Hafta içi öğrenci gruplarımız oluyor. Hafta sonu da atölyelerimiz oluyor. Bazısı halka açık oluyor, bazısı randevulu oluyor. Çok seviyorlar gelenler tekrar gelmek istiyorlar. Bu şekilde hep bir aile şeklinde ilerliyoruz. Burada da diğer bir el sanatımız ıhlamur baskı var. Kalıplarımızın içeriği ıhlamur ağacı. Ihlamur ağacından yapılmasının sebebi de damarsız bir bitki olduğu için boyayı direkt dışarıya vuruyor ve içine hapsetmemiş oluyor. Her kalıbın, her motifin farklı bir anlamı var. Bu gördüğünüz Hitit güneşi Ankara’nın sembollerinden biridir’’ dedi.

Türklerin binlerce yıllık geleneği bu müzede

Geleneksel gösteri sanatlarına en çok çocukların ilgi duyduğunu belirten Atçeken;"Bu oda geleneksel gösteri sanatları atölyemiz. Burada gelen çocuklara hayal oyunu dediğimiz Karagöz ve Hacivat’ın konuşmalarını canlandırıyoruz. Sonrasında kuklacılık geleneğinden bahsediyoruz. Meddahlıktan bahsediyoruz ve orta oyunundan bahsediyoruz. Bu şekilde kültürümüzü aktarmaya çalışıyoruz. Özellikle bu odayla çocuklar çok ilgililer’’ diye konuştu.

Unutulmaya yüz tutmuş geleneklerin unutulmasını engellemeye çalıştıklarını belirten Ankara Hacı bayram veli üniversitesi Türk Halk bilimi 2. sınıf öğrencisi Melike Asena;‘'Bu müzeyi daha çok geleneklerimizi gelecek nesillere aktarmak için kurduk bu müzedeki amacımız çocuklara özellikle artık unutulmaya yüz tutmuş geleneklerimizi, gösteri sanatlarımızı, eski oyunları el sanatlarını çocuklarımıza tanıtmak ve unutulmasını engellemeye çalışmak’’ dedi.

Türklerin binlerce yıllık geleneği bu müzede

‘’Pek çok insan pamuk prensesi bilirken Nardaniye Hanımı bilmiyor, Külkedisini bilirken Küllü Fatma masalını bilmiyor’’

Daha çok unutulmaya yüz tutmuş masalları anlattıklarını söyleyen Melike Asena;‘’ Bu odaya geldikleri zaman biz onlara çok bilinmeyen artık unutulmaya yüz tutmuş masallarımızı anlatıyoruz. Yani şöyle bir örnek verecek olursak; pek çok insan Pamuk Prensesi bilirken, Nardaniye Hanımı bilmiyor, Külkedisini bilirken Küllü Fatma masalını bilmiyor biz daha çok burada unutulmaya yüz tutmuş masallarımızı anlatıyoruz. Pedagoglar tarafından hazırlanmış masallarımız var, çocuklara daha uygun olan. Gelen yaş gruplarına göre yaşlarına uygun masallar anlatmaya çalışıyoruz’’ şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.