SAĞLIK - 20 Ocak 2020 Pazartesi 14:30

'Tüylenme sorununun altında fazla kilo olabilir'

A
A
A
'Tüylenme sorununun altında fazla kilo olabilir'

Doç. Dr. M. Muzaffer İlhan, toplumun büyük bir kesimini rahatsız eden tüylenme sorununa ilişkin “Özellikle kadınlardaki tüylenmenin en önemli sebebi polikistik over sendromudur. Tüylenme ile başvuran her hastada altta yatabilecek bu hastalıklar mutlaka araştırılmalıdır” dedi.

Çamlıca Medipol Üniversitesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümünden Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan, hirsutism yani halk arasında bilinen adıyla tüylenme problemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. İlhan, tüylenme sorununun altında birçok nedenin olabileceğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Tüylenme kalın, sert ve koyu renkli kılların dudak üstü, çene, göğüs, göbek çevresi, sırt ve bel gibi bölgelerde fazla şekilde büyümesidir. Tüylenmenin ortaya çıkmasında ciltteki kıl folikülleriyle erkeklik hormonlarının arasındaki etkileşim önemli rol oynar. Bu durum erkeklik hormonlarının düzeyindeki bir artışın sonucu olabileceği gibi kıl foliküllerinin duyarlılık artışından da kaynaklanabilir. Erkeklik hormonlarının artışı yumurtalık veya böbrek üstü bezi kaynaklı olabilir. Tüylenmenin şiddeti ve tedavi gerekip gerekmediği hekimler tarafından yapılan özel skorlama yöntemleriyle tespit edilir.”

“Tümör de neden olabilir”
Özellikle kadınlardaki tüylenmenin en önemli sebebinin polikistik over sendromu (PKOS) olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. İlhan, şu bilgileri paylaştı: “Bu sendromda tüylenmeye adet düzensizliği ve yumurtalıklarda kist gelişimi eşlik edebilir. Bunun dışında konjenital adrenal hiperplazi, cushing sendromu, yumurtalık veya böbreküstü bezi kaynaklı çeşitli tümörler gibi hastalıklar tüylenme gelişimine sebep olabilir. Tüylenme ile başvuran her hastada altta yatabilecek bu hastalıklar mutlaka araştırılmalıdır. Bazen ise altta hiçbir hormonal hastalık bulunamaz ve bu duruma idyopatik hirsutizm denir. Ancak idyopatik hirsutizm tanısı konmadan önce olası diğer hastalıklar için gerekli muayene ve tetkikler yapılmalıdır. Tüylenmede yapılması gereken incelemeler hastanın tüylenme derecesine, eşlik eden diğer belirtilerine ve muayene bulgularına göre şekillenir. Genel olarak adetin 2-5. günü arasında yapılan hormon incelemeleri çoğu hastada yeterlidir. Hekim gerek duyarsa yumurtalık ultrasonu ve şüphe edilen hastalığa göre ileri incelemeleri isteyebilir.”

“Doğum kontrol hapıyla tedavi edilebilir”
Doç. Dr. İlhan, tüylenme rahatsızlığının tedavisine yönelik ise şu değerlendirmede bulundu: “Tüylenme tedavisi altta yatan hastalığa ve tüylenmenin şiddetine göre belirlenir. Altta önemli bir hastalık olmayan bazı obez vakalarda sadece kilo vererek bile tüylenme tedavisinde önemli oranda düzelme görülür. Altta yatan hastalık bulunmayan vakalarda ağda ve lazer tedavisi uygulanabilir. Gerekli vakalarda doğum kontrol hapları veya erkeklik hormonlarını bloke eden ilaçlar kullanılabilir. Kıl folikülün yarı ömrü uzun olduğu için ilaç tedavisiyle düzelmenin zaman alıp 6 ayı bulabileceği bilinmelidir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Merkez Bankası faizi değiştirmedi Para Politikası Kurulu, politika faizinin yüzde 50 seviyesinde sabit tutulmasına karar verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararını açıkladı. Para Politikası Kurulu (PPK) , politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi. Karar metninde aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceğinin altı çizildi. Karar metninde Mart ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin, devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek gerçekleştiği ifade edilerek, “Tüketim malı ve altın ithalatındaki seyir cari dengedeki iyileşmeye katkı verirken, yakın döneme ilişkin diğer göstergeler yurt içi talepte direncin sürdüğüne işaret etmektedir. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etti. Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaşmıştır. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir” denildi. Metinde Kurul’un; makroihtiyati politikaları, piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürdüğü işaret edilirken, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenmeye devam edileceği ifade edildi. Metinde likidite gelişmelerinin yakından takip edilerek, gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılmaya devam edileceği vurgulandı. Metinde şu ifadeler yer aldı: “Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”
İzmir Altay’da Özgür’e büyük gurur Altay’ın 36 yaşındaki sol bek oyuncusu Özgür Özkaya, Altay Sosyal Dayanışma Spor Kulübü Derneği tarafından camianın sembol isimlerinden Erdoğan Tözge anısına verilen “Erdoğan Tözge Hizmet Ödülü”nün sahibi oldu. Altay Sosyal Dayanışma Spor Kulübü Derneği tarafından bu yıl 7. kez düzenlenen ve camianın sembol isimlerinden Erdoğan Tözge anısına verilen “Erdoğan Tözge Hizmet Ödülü”, siyah-beyazlı takımda 2018-19 sezonundan bu yana forma giyen kaptan Özgür Özkaya’ya verildi. Alsancak’taki Altay Vakfı’nda gerçekleşen törene pek çok eski yönetici ve futbolcu katılırken Özkaya’ya ise ödülünü derneğin eski başkanlarından Aybars Akoğlu takdim etti. Akoğlu, tecrübeli futbolcunun en zor zamanlarda takıma ağabeylik yapması nedeniyle bu ödüle layık görüldüğünü ifade etti. Daha sonra açıklamalarda bulunan Özgür Özkaya, Altay formasını giymekten gurur duyduğunu dile getirerek, “Bana bu gururu yaşattığınız için çok teşekkürler. Altay forması altında çıktığım her maçta tüylerim diken diken oluyor. Bu kulüpte oynamaktan çok mutluyum. Kaptan Aytekin, Büyük Mustafa ve Orhan Üstündağ’ın taktığı kaptanlık pazubandını takmaktan gurur duyuyorum. Erdoğan Tözge Altay’a Hizmet Ödülü’nü almak benim için çok anlamlı. Erdoğan Tözge’nin söylediği gibi ’Büyükler Ölmez’. Bana bu ödülü layık görenlere teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Artvin Artvin’de kayma ve çatlamaların meydana geldiği viyadük sürücüleri tedirgin ediyor Artvin-Erzurum karayolu üzerinde Yusufeli Barajı kapsamında yapılan Şilenkar Viyadüğünde kayma ve çatlamalar meydana geldi. Sürücüleri tedirgin eden kayma ve çatlaklar için inceleme başlatıldı. Artvin’in Yusufeli ilçesinde Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen Yusufeli Barajı ve HES projesi kapsamında ilçenin yeni yerleşimine ulaşım sağlayacak yollar geçtiğimiz yıllarda hizmete açıldı. Artvin-Erzurum karayolunun 75. kilometresinde bulunan 530 metre uzunluğundaki Şilenkar Viyadüğü de baraj kapsamında yapılarak bir süre önce hizmete açıldı. Aynı zamanda Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya bağlayan güzergahlardan biri olan viyadük üzerinde bulunan şeritler kaymadan kaynaklı kıvrımlı hale gelirken, yer yer gözle görülür açılmalar da oluştu. Baraj gölü sonrası yaşanan kaymadan kaynaklı olduğu belirtilen çatlamalar için Karayolları Bölge Müdürlüğü teknik ekipleri inceleme başlattı. “Dağın viyadüğe baskı yaptığı söyleniyor” Bölge halkından Serhat İnce konuyla ilgili yaptığı açıklamada “İşhan köyünde bulunan ve 530 metre uzunluğuna sahip Şilenkar Viyadüğü barajdan sonra yapılan bir viyadük. Yusufeli girişinde bulunan ve çökmelerin meydana geldiği tünelle aynı kaderi yaşıyor. Burada da su dolduktan sonra köprünün üzerine doğru dağın baskı yaptığı söyleniyor. Konudan yetkililerin bilgisi var. Fakat bizi yine de tedirgin ediyor. Çünkü halen daha kullanmaktayız. Bu yol Doğu’yu Karadeniz’e bağlayan yol. Bu bölge özelikle yazın oldukça yoğun oluyor. Köprünün üzerinde olan şeritte hafif bir kaymalar oldu buda viyadükte kaymaların yaşandığını gösteriyor" dedi.