EĞİTİM - 06 Ağustos 2019 Salı 11:01

Uğur Okulları 6 bin öğretmeni ile yeni döneme hazır

A
A
A
Uğur Okulları 6 bin öğretmeni ile yeni döneme hazır

Akademik kadrosunun bireysel ve mesleki gelişimine önem veren Uğur Okullarının Türkiye’nin 8 farklı bölgesinde 6 bin öğretmenine yönelik gerçekleştirdiği eğitimler devam ediyor. Mersin Kampüsü’nde gerçekleşen Doğu Akdeniz Bölge Toplantısı’na katılan Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu, yeni eğitim öğretim dönemi öncesinde tüm planlamaların yapıldığına ve bu kapsamda gerçekleşen eğitimlerle gelecek nesillere ışık olacak binlerce Uğurlu öğretmen ile bir araya geldiklerine değindi.

  Uğur Okulları Mersin Kampüsü’nde gerçekleştirilen toplantıda öğretmenlere hitap eden Genel Müdür Kulaberoğlu, Uğur Okulları olarak Türkiye’nin her noktasında görev yapan bütün öğretmenlerin hem kişisel hem de mesleki gelişimlerini destekleme ve bu suretle okullardaki akademik başarıyı geliştirmek çabasıyla bu toplantıları düzenlediklerini söyledi. “Türkiye’nin eğitim gücü” sloganı ile yoluna devam eden bir eğitim kurumu olarak sorumluluklarının büyük olduğunu dile getirdi. Bir okulun başarısının o sınıftaki öğretmenin başarısıyla doğru orantılı olduğunu vurgulayan Kulaberoğlu, “Siz ne yaparsanız yapın, ancak öğretmen başarılıysa başarılı olabilirsiniz. Biz de bu düşünceyle 26 branşta 6 bin öğretmenimize, ülkemizdeki okulları 8 bölgeye ayırıp, temmuz ve ağustos ayı içerisinde okullarımızdaki yıl boyunca öğrencilerimizle uygulayacak oldukları programlar, dersler, etkinlikler, projelerle ilgili eğitimleri veriyoruz. Ayrıca öğretmenlerimizle, akademik gücümüz olan Bahçeşehir Üniversitemizin akademisyenleri de bir araya gelerek eğitimdeki yeni gelişmeleri, eğitim öğretim süreçleriyle, planlamalarıyla, yeniliklerle ilgili bütün akademik çalışmaları öğretmenlerimize aktarıyorlar. Farklı alanlarda da öğretmenlerimizin kişisel gelişimine katkıda bulunuyoruz. Bu şekilde okullarımızın başarısını, bize emanet edilen çocuklarımızın akademik, bireysel ve sosyal gelişimini en üst düzeye çıkartıyoruz.” dedi.

  Bölge toplantılarının devam edeceğini kaydeden Kulaberoğlu, “İki haftadır bu toplantıları yapıyoruz. Bu ay da toplantılara devam edeceğiz. Bütün öğretmenlerimizde deneyim, dinamizm, heyecan, motivasyon ve idealizm bir arada. Yaz tatili, bayram demeden ve belki kendi ailelerinden özveride bulunarak bu çalışmalara katılıyorlar ve bu çalışmaların meyvesini alıyorlar. Bu toplantılarda ekip ruhu oluşmuş oluyor. Öğretmenlerimizin yüzlerinin güldüğünü görmek bizleri de mutlu ediyor” diye konuştu.
 

"Her bir öğretmenimiz önce iyi bir insan olduğunu unutmamalı"
  Toplantılarda öğretmenlerden beklentilerini de dile getirdiklerini vurgulayan Kulaberoğlu, “Her bir öğretmenimizin önce iyi bir insan olduğunu unutmaması kıymetli. Çocuklarımıza iyi insan olmayı öğretmesi gerekiyor. Bunun için öğretmenin, kendisinin rol model olma sorumluluğunu unutmaması gerekir. Her bir öğretmenim, her bir öğrencimize en öncelikli en başarılı en yoğun rol modeldir. Bir öğretmeninin tutum, davranış, söylem ve yaşam tarzı, düşünce şekli, alışkanlıklarıyla öğrencisine katabileceklerini başka hiç kimse katamaz. Bu bakımdan öğretmenlerimizin çocuklarımıza iyi rol model olmalarını bekliyorum. İkincisi akademik olarak branşında öğretmenimizin kendisini en iyi şekilde geliştirip, çocuklarımızın bir üst yaşa ve bir üst sınıfa her bakımdan en donanımlı şekilde hazırlamalarını bekliyorum. Sonuçta bize emanet edilen çocukların, bizim kendi öz evlatlarımızdan farklı olmadığını ve bizim çocuklarımıza neleri, nasıl yapılmasını arzu edersek Uğur Okullarına da emanet edilen çocuklarımıza öğretmenlerimizin o şekilde eğitim vermelerini istiyorum” ifadelerini kullandı.
 

"İyi bir dünya vatandaşının 5 dili çok iyi bilmesi gerektiğini savunuyoruz"
  Okullarının hedeflerinden de bahseden Kulaberoğlu, sözlerini şöyle tamamlandı: “Okullarımız tabi ki bugünün ihtiyaçlarını karşılarken geleceğe dönük ihtiyaçları da öngörüp, geleceğe dönük gelişmeleri de izleyip, yakından takip ederek hem öğrencilerimize hem ülkemize kazandıran bir kurum. Bunlara örnek vermek gerekirse öğrencilerimizin eğitimlerinde, öğretmenlerimizin hem işini kolaylaştıran hem öğrencilerimizi bireysel olarak yanlarında bulundurabilecek olan dijital bir eğitim platformumuz var. Bu dijital eğitim platformu bizim tarafımızdan geliştirildi. Öğrencimizin hedefini belirlemesi ve bu hedefe ulaşması için yapması gereken her şeyi zaman içerisinde takip ediyor, öğretmenin ve velinin kullanımına sunuyor ve öğrencinin bunu takip ederek kendisini, öğretmenlerinin yanında olmadığı zamanda bile geliştirmesine katkı sağlıyor. Bir diğer konu sadece sınavlara hazırlık değil STEM, kodlama, robotik eğitimi dünyada geleceğin teknolojik okur yazar insan yetiştirmek için gerekli eğitimleri okul öncesinden başlayarak hem programlıyoruz hem müfredatını oluşturuyoruz hem de uygulamasını yapıyoruz. Yabancı dil eğitiminde ülkemiz maalesef olması gerektiği yerde bulunamıyor. Biz hem üniversitemizin hem de uluslararası alanda yabancı dil eğitiminde başarı göstermiş kurumlarla yapmış olduğumuz iş birliği ve onlardan almış olduğumuz desteklerle yabancı dile eğitim programında öğrencinin daha iyi konuşabilmesini, daha iyi anlayabilmesini, kendisini yazılı ve sözlü olarak daha iyi ifade etmesini sağlayan bir programla yabancı dil eğitimini önemsiyoruz. İyi bir dünya vatandaşının 5 dili çok iyi bilmesi gerektiğini savunuyoruz. Birincisi ana dilini çok iyi bilmesi gerekiyor. Her bir öğrencimizin Türkçeyi çok iyi şekilde konuşabilmesi, çok iyi okuyucu olması, okuduğunu anlaması, anladığını yorumlaması, yorumladığını yazılı ve sözlü olarak iyi ifade edebilmesi gerekiyor. Bununla ilgili eğitimlerimiz var. İkincisi yabancı dil. Üçüncüsü bilim ve doğanın dili olan matematiği çok öğretmemiz gerekiyor. Dördüncüsü çocuklarımızın teknolojik okuryazar olmaları gerekiyor. Beşinci dilde insanlık dilidir. İnsanlık dili dediğimiz zaman çocuklarımızın sorumluluk sahibi, iyi insan olma, empati kurabilen, risk alabilen, analitik düşünebilen, farklılıklara saygı gösterilen biri olması gerekiyor. En az iki de beceri sahibi olması gerekiyor. Spor ve sanat alanında en az bir dala yetkin olmaları gerekiyor. Biz geleceğe bu şekilde bakıyoruz. Geleceğe dönük projelerimizi bu şekilde yapıyoruz. MEB tarafından yayınlanan 2023 Vizyon Belgesi’ne baktığımız zaman bu vizyon belgesinde kurum olarak bizim geliştirmiş olduğumuz ya da prodüksiyon olarak koyduğumuz bir sürü elemanın ve konunun olduğunu görmek ayrıca bizleri mutlu ediyor.”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde 300 binden fazla konut inşaatı devam ediyor" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.