EĞİTİM - 14 Eylül 2019 Cumartesi 13:41

Uğur Okulları’nın Adana kampüsü açıldı

A
A
A
Uğur Okulları’nın Adana kampüsü açıldı

Türkiye’nin 44 ilinde 64’ü kampüs olmak üzere toplam 106 okulda, aynı kalitede eğitim yaklaşımlarını uygulayan Uğur Okulları, 25 milyon TL yatırım bedeli ile hayata geçirdiği Adana Kampüsü’nü öğrencileri ile buluşturdu.

Türkiye’de eğitim alanında önemli yatırım yapan Uğur Okulları’nın Adana Kampüsü açıldı. 972 öğrenci kapasiteli kampüste STEM laboratuvarı, Robotik Laboratuvarı, Bilişim Laboratuvarı, Fizik, Kimya, Biyoloji Laboratuvarları, Görsel Sanatlar ve Müzik Laboratuvarları, Uğur Sınava Hazırlık Merkezi, kütüphane, 160 kişilik konferans salonu, açık ve kapalı spor alanları bulunuyor.

Adana Kampüsü açılış töreninde konuşan Uğur Okulları ve Bahçeşehir Koleji İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Yücel ise Uğur Okulları’nın bayrağını her yerde gururla temsil etmeye devam edeceklerini belirtti. Yarım asırı devirdiklerini, 52’inci yıla doğru ilerlediklerini kaydeden Yücel, “Eğitim bir hizmet işidir, hizmet işi de insanı sevmeden yapılmaz. Bu işi insanı severek, eğitimi bir gönül işi olarak görüp, gönülden yapıyoruz. Kaliteli eğitimi ülkemizin her köşesindeki çocuğa ulaştırmak için çalışıyoruz” dedi.

Açılış töreninin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yücel, açılan kampüsün Adana’ya, bölgeye ve Türkiye’ye hayırlı olması temennisinde bulunarak, “Bu yıl 2019-2020 eğitim ve öğretim döneminde anaokulundan, üniversiteye kadar 69 ilde 220 kampüsümüzde 190 bin öğrencimize eğitim hizmeti vereceğiz. Uğur Okulları olarak da burada ikinci kampüsümüzü açtık. Yatırımlarımız devam edecek. Önümüzdeki yıl Adana’ya bir okul, bir kampüs daha kazandırmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Uğur Okulları’nın Adana kampüsü açıldı

“972 öğrenci kapasitesiyle açılıyor”

Kampüsün açılış töreninde söz alan Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu ise başarı geleneklerini Adana’da devam ettireceklerinin altını çizdi. 41 derslikli kampüsün okul öncesinden lise son sınıfa kadar eğitim vereceğini belirten Kulaberoğlu, “Ülkemizin en önemli illerinden birinde, Adana’da, Uğur Okulları olarak ülkemizin eğitimine yaptığımız yatırımlara yenilerini eklemekten gurur ve heyecan duyuyoruz. Dünyada ekonomisi güçlü ülkeler arasında yer almak için katma değeri yüksek üretimler yapmalıyız. Biz, öğrencilerimizin dünya varlıklarını tüketen değil gelecekleri için üreten bireyler olmalarını hedefliyoruz. Türkiye'nin her noktasında olmak, gençlerimize hizmet etmek bizim en önemli görevimiz, bu uğurda çalışıyoruz” diye konuştu.

“Sınavlara hazırlıkta 51 yıllık deneyimimiz ile öncü kurumuz”

Köklü bir geçmişe sahip ve global bir eğitim kurumu olan Uğur Okullarının en önemli özelliklerinden birinin sınavlara hazırlık olduğunu vurgulayan Kulaberoğlu, “51 yıllık sınavlara hazırlık deneyimimizi başarılı bir şekilde okullarımıza entegre ettik. Okullarımızda yer alan ‘Uğur Sınava Hazırlık Merkezi’ ile öğrencilerin sınav başarısının artırılması, belirlenen hedef ve kişisel analiz çerçevesinde öğrencinin bilişsel gelişimine, tercih hedeflerine uygun çalışma planı ve materyaller hazırlanması sağlanıyor. Online eğitim platformu Metodbox ile öğrencilerin hedeflerine adım adım ilerlemeleri için akademik destek sağlanıyor” ifadelerini kullandı.
Bu yıl LGS’ye giren her 4 öğrencilerinden birinin yüzde 5’lik dilimde yer aldığını ifade eden Kulaberoğlu “YKS’de ilk binde 32 derece yaptık. 173 öğrencimizi Tıp, Diş Hekimliği ve Eczacılık Fakültelerine, 6 bin 54 öğrencimizi Mühendislik Fakültesine, 752 öğrencimizi Hukuk Fakültesine, 4 bin 238 öğrencimizi İktisadi İdari Bilimler Fakültesine, 9 bin 738 öğrencimizi diğer fakültelere uğurladık” dedi.

Yurt Dışı Eğitimde BAU Global Pasaportu

Öğrencilerin 21’inci yüzyıl becerileriyle donanmaları ve geleceğe hazırlanmaları üzerine eğitim stratejilerini kurguladıklarını belirten Kulaberoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Uğur Okulları bünyesinde bulunan yurt dışı üniversite ve lise programları, yaz okulu, yurt dışı ve yurt içi geziler konusunda danışmanlık hizmeti sunan Uğur International ile öğrencilerin İngilizce eğitimlerine katkı sağlıyoruz. Öğrencilerimiz BAU Global iletişim ağında yer alan, alan 9 üniversite ve 4 dil okulu başta olmak üzere, dünyanın saygın üniversitelerinde öğrenim bursu ve sertifika programı olanaklarından faydalanabiliyorlar.”

Uğur Okulları Adana Kampüsü Müdürü Adil Vahapoğlu da kampüste 3 bin 200 metrekare kapalı, 5 bin 800 metrekare açık alan olduğunu belirterek güçlü akademik kadro ile öğrencilere mükemmel bir eğitim hizmeti sunacaklarını söyledi. Vahapoğlu, öğrencilerin başka hiçbir ek eğitim desteği almalarına ihtiyaç duymayacakları kalitede eğitim vereceklerini belirterek, “Kampüsümüzde STEM, Robotik, Bilişim, Fizik, Kimya, Biyoloji Laboratuvarları, Görsel Sanatlar ve Müzik Laboratuvarları, Uğur Sınava Hazırlık Merkezi, kütüphane, 160 kişilik konferans salonu, açık ve kapalı spor alanları bulunuyor. Bateri, ebru, bale, ahşap boyama, drama, resim, piyano, müzik atölyeleri gibi birçok sanat alanının yer aldığı Güzel Sanatlar Sokağı da kampüsümüzde öne çıkan alanlardan” dedi.

Okulun açılış törenine, Adana Vali Yardımcısı Murat Süzen, Adana Milletvekili Tamer Dağlı, İl Milli Eğitim Müdürü Veysel Durgun, Çukurova İlçe Milli Eğitim Müdürü Ayhan Dağlı, Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdürü İzzettin Aydın, Sarıçam İlçe Milli Eğitim Müdürü Seyhan Çelik, Uğur Okulları ve Bahçeşehir Koleji İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Yücel, Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu, Adana Kampüsü Kurucuları, eğitim yöneticileri ve çok sayıda davetli katıldı.

Rüşan Anıl Atar - Serhat Dumandağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta Filistin için yürüyüş düzenlendi Bitlis’in Ahlat ilçesinde sivil toplum kuruluşları öncülüğünde Gazze’deki saldırı ve ablukanın sonlanması, Filistin’in özgürlüğü için yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi. Bitlis Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde düzenlenen yürüyüşe yüzlerce kişi Filistin bayrakları ve çeşitli dövizlerle katıldı. İlçenin Akkoyunlu Camii önünde başlayan yürüyüşte sloganlar atılarak 15 Temmuz Çeşmesine geçildi. Burada ortak basın açıklamasını okuyan Bitlis Filistin Dayanışma Platformu Sözcüsü Emrullah Erkan, Gazze’yi unutmadıklarını ve hiçbir zaman unutmayacaklarını söyledi. Siyonist İsrail’in yaptığı soykırımı lanetlemek, Filistinlilerin yanlarında olduklarını göstermek için alanlarda olduklarını söyleyen Erkan, “Kendi yolunda cihat edenlere izzet, yolundan yüz çevirenlere zillet elbisesi giydiren Allah’a hamdolsun. Tarih boyunca haddini aşmış nice tağutları helak eden, yeryüzünün mustazaflarına özgürlük ve salih kullarına yeryüzünün verasetini vaat eden Eabbimize hamdolsun. Gazze’deki soykırım ve bütün yoksunluklara rağmen şanlı direniş 6. ayını da geride bıraktı. Altı Gün Savaşlarında bölgenin en güçlü ülkelerini dize getiren İsrail, neredeyse yirmi yıldır abluka altında tuttuğu Gazze direnişine karşı hiçbir askeri başarı elde edemedi. İnsanlık, tarih boyunca gördüğü en büyük zulümlerden birine şahitlik ediyor. Apartheid rejimi işgalci İsrail; kadın, çocuk, yaşlı ve sivil ayırt etmeksizin Gazze’de soykırım suçu işliyor. Yaşanan bu işgal ve soykırım, vicdan sahibi yürekleri kanatıyor, başta bölgemiz ve Ortadoğu olmak üzere tüm dünyanın huzuruna kast ediyor. Gazze’de şu anda on binlerce insan, yeterli gıdaya ve suya ulaşamıyor. Evet, ne yazık ki on binlerce insan 2024 yılında dünyanın gözleri önünde açlık ve susuzluk sebebiyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumda. Gazze; direnişiyle, şehadetleriyle ders vermeye, uyandırmaya, diriltmeye devam ediyor. İslam dünyası ise anlamıyor. Nitekim, Filistinli imam Mahmut Hasanat, hutbeye çıkarak; ’30 bin şehidin, 70 bin yaralının, 100 bin sakatın, 2 milyon evsiz ve aç susuzun uyandırmadığı, bir şey anlatmadığı bir ümmete ben buradan konuşsam ne olur konuşmasam ne olur, kamet getirin de namazımızı kılalım’ dedi ve hutbeden indi. İnsanlık için feveran, ümmet için sitem olan bu haykırışı çok iyi anlıyoruz” dedi.
Gümüşhane Gümüşhane’de son 10 günde kene vakalarında artış yaşanıyor Gümüşhane’de ilkbaharın gelmesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakalarında artış başladı. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Furkan Kurt, Gümüşhane’nin de içinde bulunduğu Kelkit Vadisinin en riskli bölge olduğunu belirterek son 10 günde vaka artışları yaşandığını söyledi. Türkiye’de ilkbahar mevsiminin etkisini göstermesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakaları görülmeye başladı. Yılın ilk vakasının görüldüğü Gümüşhane’de ise vakalar artmaya devam ediyor. Son olarak kentte A.S. ve H.S. isimli karı koca da KKKA hastalığı teşhisiyle tedavi altına alındı. Son günlerdeki vaka artışları ile ilgili açıklamalarda bulunan Gümüşhane Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Furkan Kurt, Gümüşhane’nin de içinde yer aldığı Kelkit Vadisinin en riskli bölge olduğunu belirterek bu bölgede yaşayan insanların daha dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulundu. “Şu anda 3 hastaya kesin tanı koyduk” İlkbaharın gelmesiyle birlikte son 10 günde vakalarda büyük artış olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Kurt, “Hastanemize çok fazla kene sonrası başvuru olmakta ama şu ana kadar tanısını koyduğumuz 3 tane vakamız oldu. 1 tane hastamız tedavisini olup taburcu edildi, 1 hastamız hala yatıyor, 1 hastamızı da Trabzon’a sevk ettik ve durumunun iyi olduğunu öğrendik. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı keneler yoluyla bulaşmakta ve bu keneler daha çok Kelkit vadisi yani Kelkit Çayı’nın aktığı 256 kilometrelik bir hat üzerinde yoğun. Bu hat üzerinde Tokat, Sivas, Erzincan, Giresun ve Gümüşhane bulunuyor. Kenelerin aktifleştiği dönemler ilkbahar ve yaz ayları olduğu için son 10 gündür vakalarda resmen patlama var. Çok fazla başvuru oluyor hastanemize ama şu an 3 tane hastaya kesin tanı koyduk. Hastalar genellikle ateş, baş, kas ve eklem ağrısı şikâyetleri yani sanki bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi bulantı, kusma ve ishal şikâyetleriyle başvuruyorlar. Hastalar daha geç başvurursa bu şikâyetler kanamalarla seyredip, hastalar kaybedilebiliyor” dedi. “Gümüşhane en riskli noktalardan birisi, vatandaşlar daha çok dikkat etmeli” KKKA hastalığının kanıtlanmış bir tedavisi olmadığının altını çizen Dr. Kurt, “Bu hastalığın kanıtlanmış bir tedavisi yok. Biz destek tedavileri yapıyoruz. En önemli yol ise korunma yöntemleri. Bölgemiz de bu noktada yoğun olduğu için vatandaşların bilinçli olması gerekiyor. Riskli bölgelerde vatandaşlarımızın pantolon paçalarını çoraplarının içine koymalılar, açık renkli giyişiler giymeleri gerekiyor keneyi fark edebilmek için. Bu riskli yerlerden ayrılma durumunda hem kendilerini hem de çocuklarını kene var mı diye kontrol etmeleri gerekiyor. Kene ile karşılaşma durumunda ise eğer sağlık kuruluşuna başvurma zaman alacaksa bunun çıkarılması lazım. Çıplak elle dokunmamak kaydıyla, bir bez, bir eldiven, naylon bir poşetle kenenin vücuda tutunduğu en yakın yerden tutulup çıkarılması lazım. Kene çıkarıldıktan sonra da 10 gün boyunca hastalık belirtilerini takip ederek bunun gerçekleşmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor. Kenenin üzerinde sigara söndürmek, kolonya dökmek, deterjan dökmek, yakmak kenenin kusup taşıdığı mikrobu daha fazla boşaltmasını sağlayacağından yapılmaması gereken şeyler. Keneyi hafife almadan tedbirli olmamız gerekiyor. Gümüşhane bu hastalık için en riskli bölgelerden birisi olduğu için burada yaşayan vatandaşların ilkbahar ve yaz mevsimlerinde çok dikkatli olması gerekiyor” diye konuştu.
Niğde ’Yılın Doktoru’ Mustafa Doğan Niğde’de Başhekim Oldu Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya’nın görevden ayrılması ile başhekimlik görevine Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Doğan getirildi. Niğde’de ’yılın hekimi’ olarak seçilen Dr. Mustafa Doğan, 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Osmaniye merkez, Kırıkhan, İskenderun ve Hatay merkezde fedakârca yürüttüğü çalışmalardan dolayı yılın doktoru seçilmişti. Doğan, yine deprem döneminde Hatay Adli Tıp Grup Başkanlığı ve önceki dönemde 5 yıl süre ile Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başhekim yardımcılığı görevlerini üstlenmişti. 3 yıldır Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği görevini yapan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya veda açıklaması yayınladı. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya yaptığı veda açıklamasında, "Yer ve görev fark etmeksizin, devletime ve milletime hizmetin en iyisini sunmak için aralıksız çalışmaya devam edeceğim" dedi. Çetinkaya; "Yaklaşık 3 yıldır büyük bir onur ve gurur ile sürdürmüş olduğum Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhekimlik görevimden görev süremin bitmesi nedeniyle ayrılmış bulunmaktayım. Bu süreçte herkes için en iyi hizmeti sunmak ve Niğde’mize on yıllarca hizmet edecek olan yeni hastanemizin inşasına katkı sunmak için tüm gücümüz ile çalıştık. Sağlık Bakanlığımız, birlikte çalışmaktan büyük onur ve gurur duyduğum Valilerimiz Cahit Çelik ve Mustafa Koç, milletvekillerimize, Belediye Başkanımız Emrah Özdemir, İl Sağlık Müdürümüz Dr. Koray Okur, mesai gözetmeksizin çalışan tüm hastane personelimize, başhekim yardımcılarıma, başarılı çalışma ekibime ve tüm Niğde halkına teşekkür eder, saygılarımı sunarım. Bana hep destek olan büyüklerime, dostlarıma ve birlikte çalıştığım tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ederim. Yer ve görev fark etmeksizin, Devletime ve milletime hizmetin en iyisini sunmak için azim, heyecan ve gayretle aralıksız çalışmaya devam edeceğim. Dualarınızı beklerim" ifadelerini kullandı.