EĞİTİM - 01 Mayıs 2020 Cuma 13:19

“Ulusal eğitim sistemimiz önemli bir deneyim kazandı”

A
A
A
“Ulusal eğitim sistemimiz önemli bir deneyim kazandı”

COVID-19 pandemisi nedeniyle online sisteme geçen eğitim sistemini değerlendiren Prof. Dr. Nükhet Çıkrıkçı, sürecin Türk milli eğitimi için büyük bir deneyim olduğunu ifade ederek “Yüz yüze eğitime geri döndüğümüzde bu deneyim çok işimize yarayacak” dedi.

Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisi nedeniyle Türkiye, 23 Mart 2020 tarihinden itibaren uzaktan eğitime başladı. Son olarak 31 Mayıs 2020 tarihine kadar uzatılan uzaktan eğitim süreci nedeniyle Liselere Giriş Sınavı (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) durumunun ne olacağı da tartışma konusu oldu. Süreci değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi Ölçme ve Değerlendirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. R. Nükhet Çıkrıkçı, pandemi döneminde online ve uzaktan eğitim uygulamasına geçilmesinin Türk milli eğitimine bu konuda büyük bir deneyim kazandırdığını söyledi.

“Altyapımız zaten vardı”

Türkiye eğitim sisteminin bilgisayar destekli uzaktan eğitim konusunda halihazırda azımsanmayacak düzeyde bilgi, altyapı ve deneyim sahibi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Çıkrıkçı, “Uzaktan eğitim süreci, hem temel eğitim, orta öğretim hem de yükseköğretim düzeyinde sürecin aksamasına meydan vermeden büyük ölçüde yürütülebiliyor. Bu süreç, eğitimin her kademesindeki online eğitimde, güçlü ve zayıf yanlarımızı bize hızlı bir biçimde göstermekte. Bu konuda fotoğrafı iyi çekmek ve sonrasında da bu fotoğrafı iyi okumak gerekir. Bunun yolu da süreç devam ederken başta üniversitelerin, araştırma kurumlarının yapacakları araştırmalarla veri toplamaktır. Topyekûn deneyimlediğimiz bu süreçte, online eğitim uygulamalarının olanaklarından, sınıf içi-yüz yüze eğitim öğretim ortam ve koşullarını zenginleştirmek ve pekiştirmek üzere daha yaygın biçimde nasıl yararlanabileceğimizi görüyoruz” diye konuştu.

LGS ve YKS ne olacak?

Pandemi süreci nedeniyle 25-26 Temmuz tarihlerine ertelenen YKS ve henüz uygulama tarihi konusunda belirsizlikler taşıyan LGS ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Çıkrıkçı, her iki sınav için de yapılması düşünülen tarihlerde salgının yavaşlayacağı tahmin edilerek yüz yüze sınav yönteminin hedeflendiğini, bunun için hem Milli Eğitim Bakanlığı, hem de ÖSYM’nin salgın koşullarında yüz yüze sınavın olabilirlik koşullarının iyice çalışılarak uygulamaya koyacağını açıkladı. LGS’de sadece birinci birinci dönem konularının sorulacağını hatırlatan Prof. Dr. Çıkrıkçı, “Akıllara doğal olarak bu sınırlamanın, sınavın ölçme gücünü sınırlayıp sınırlamayacağı, ya da sınavın öğrencileri okullara seçmedeki isabetliliği etkileyip etkilemeyeceği sorusu geliyor. Bu soruya “etkiler veya etkilemez” biçiminde hemen net yanıt vermek zor. Bunun yanıtını ölçme alanında yordama geçerliği çalışmaları yaparak vermek mümkün. Bununla birlikte, akademik başarıyı ölçme genel ilkeleri bakımından, bir testin kapsamı, dersin kapsamındaki konuları ve kazanımları ne denli temsil edici soruları içerirse, sınav o ölçüde geçerli kabul edilir. Halk arasında, LGS sınavı olarak da anılan bu sınavın amacı, öğrencisini seçerek alan okullara, temel eğitimdeki öğrenmeler bakımından daha yeterli ve yetkin öğrencileri seçmektir. Bu noktada, konu kapsamı daraltılmış testlerle bu amacın bir ölçüde zedeleneceği söylenebilir” ifadelerini kullandı.

“LGS ve YKS için ortak çözüm ‘ortak kazanımları’ ölçen sorularda”

Sorunun çözümünün öğretim programlarında her sınıf düzeyinde bulunan “ortak kazanımlar”ın ölçülmesinden geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Çıkrıkçı, “Özellikle Türkçe, Matematik ve Fen Bilimleri alanında öğretim programlarının sarmal yapısı gereği, konudan bağımsız olarak sınıflar arasındaki ortak kazanımlar bulunmaktadır. Bu ders alanlarında, 5-8 sınıfları arasındaki ortak kazanımları tespit etmek ve bunları ölçecek sorularla sınav yapmak, uygun bir çözüm olacaktır.  Bunun yanında hazırlanan soruların, şimdilerde yeni nesil sorular olarak adlandırılan, sorunun çözümünde öğrencinin üst düzey düşünme becerilerini (yorumlama, analiz, problem çözme, çıkarımda bulunma vb.) kullanmasını gerektiren türde hazırlanması da testin seçme gücünü artıracaktır. Türkçe, Matematik ve Fen Bilimleri alanında hazırlanacak bu tür soruların zorluğu da sorunun üst düzey düşünme becerisini ne denli gerektirdiğine bağlı olarak artar. Böylece, sınavın seçme ve öğrencileri başarılarına göre geçerli ve güvenilir biçiminde sıralama gücü de yükselir. Benzer kaygılar üniversiteye giriş sınavı için de geçerlidir. Aynı çözüm yolu bu sınav için de önerilebilir. Yani, soruların temel akademik becerileri yoklayacak ve öğrencinin yanıtlarken üst düzey düşünme süreçlerini kullandıracak şekilde hazırlanırsa sınavın seçme ve sıralama gücü artar” şeklinde konuştu.

Koşullar çözüm arayışına itiyor

LGS’ye bir milyonun, YKS’yi oluşturan Temel Yeterlilik Testi (TYT), Alan Yeterliliği Testi (AYT) ve Yabancı Dil Testi’ne (YDT) toplam 2 milyonun üzerinde öğrencinin gireceğini hatırlatan Prof. Dr. Nükhet Çıkrıkçı, “Dolayısıyla bu sınavın sonuçları sadece öğrencileri değil, onların yanında ailelerini ve öğretmenlerini de etkiliyor. Ancak herkesin bildiği gibi, her kriz beraberinde yeni fırsatları da getirir. Salgın koşulları, eğitim-öğretim ve sınav uygulamalarının olabilen en iyi biçimde yürütülmesi için bizi çözüm arayışlarına zorluyor, problemlere etkin ve pratik çözümler bulmamızı gerektiriyor. Dolayısıyla şimdi yere düştüysek bir avuç toprakla ayağa kalkmanın yolunu da bulabiliriz, bulacağız. Bu konuda bilim ve deneyim, eğitim sistemimiz için en önemli yol gösterici olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fatih’te hareketli gece: Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla saldırıp kapıyı ateşe verdi Fatih’te iddiaya göre, psikolojik sorunları olan bir kişi sesten rahatsız olduğu için üst komşusunun kapısını önce balyoz ve matkapla kırmaya çalıştı, başarılı olamayınca 4 kişinin bulunduğu evin dış kapısını ateşe verdi. Polis, itfaiye ve özel harekat polisleri olaya müdahale ederek saldırganı etkisiz hale getirdi. Olay, saat 01.30 sıralarında Fatih İskenderpaşa Mahallesi Feyzullah Efendi Sokak’ta yaşandı. İddiaya göre, 5 katlı binanın 4’üncü katında oturan psikolojik sorunları olan bir kişi, üst komşularının çıkardığı sesten rahatsız olunca eline aldığı balyoz ve matkapla üst komşusunun kapısına vurarak açmaya çalıştı. 5’inci katta oturan komşuları neye uğradıklarını şaşırarak panik içinde polise haber verdi. Kapıyı balyoz ve matkapla açamayan saldırgan başarılı olamayınca kapıyı ateşe verdi. Özel harekat polisleri saldırganı etkisiz hale getirdi Olay yerine gelen polis ve itfaiye ekipleri balyoz saldırgana müdahale etmekte güçlük çekince olay yerine polis özel harekat ekipleri sevk edildi. Özel harekat ekiplerinin çalışmasıyla saldırgan etkisiz hale getirilirken dairede bulunan 4 kişi itfaiye ekiplerince evin camından merdiven aracıyla tahliye edildi. Binadan dışarı çıkmak istemeyen saldırgan polis özel harekat tarafından etkisiz hale getirilerek sedye ile binadan dışarı çıkarıldı. Sedye ile dışarı çıkarılan saldırgan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Alt komşularının saldırısına uğrayan 4 kişi, saldırgandan şikayetçi olmak ve ifade vermek için polis merkezine götürüldü. Saldırı anında dairede olan ev sahibi Muhammet Enes, “Alt kattaki komşu eve matkapla içeri girmeye çalıştı, evin kapısını yaktı. Balyozla kapıya vurdu. Polisi aradık polis geldi. Camdan bağırıyorum ben polislere, yardımcı olsanıza adam kapıyı yakıyor. Adamı almıyorlar. Özel harekat geldi, tek bir adam ancak alabildi. Saldırgan benim alt komşum, daha önce hiçbir tartışma yaşamadık. Ruh hastası kendisi kuruluyor. Daha önce de biz polis çağırmıştık. Çevik kuvvet gelmişti kapıyı koçbaşıyla kırmıştı. Kapısını biz mi kırdık zannediyor artık. 2-3 akşamda bir geliyor. Daha önce 4-5 defa şikayetçi olduk. Birinci kattaki komşu onu da rahatsız ediyor, saldırıyor. O da şikayetçi oldu ama almıyorlar” dedi. Yanan kapı içeriden cep telefonu kamerasıyla anbean görüntülendi Görüntülerde, evde yaşayan 4 kişinin yaşadığı panik anları ve dışarıdan yanan kapının dumanlarının daireden içeri girdiği anlar görülüyor. Psikolojik sorunları olduğu iddia edilen saldırganın daha önce de aynı daireye matkapla saldırdığı iddia edildi. Hastaneye kaldırılan saldırganın hastanedeki işlemlerinin ardından ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldüğü öğrenilirken ekiplerin olayla ilgili çalışmaları sürüyor.
Aksaray Aksaray’da kontrolden çıkan otobüs bahçe duvarına çarptı: 8 yaralı Aksaray’da önüne aniden bir otomobilin geçmesi üzerine fren yapan tıra, arkadan gelen yolcu otobüsü çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs bir fabrikanın bahçe duvarına çarparak durabildi. Kazada otobüs sürücüsüyle birlikte toplam 8 kişi yaralandı. Kaza saat 02.00 sıralarında Aksaray - Adana Karayolunun 6. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ankara’dan Diyarbakır’a giden Muhammet T. (45) idaresindeki 42 EKB 68 plakalı demir profil yüklü tır, önüne aniden geçen Şammas A. (29) yönetimindeki 68 AE 610 plakalı otomobili son anda fark ederek ani fren yaptı. Ani fren yapmasıyla birlikte tırın arkasından seyreden İstanbul - Adıyaman seferini yapan Murat T. (43) idaresindeki 02 AG 525 plakalı yolcu otobüsü tıra arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs bir fabrikanın bahçe duvarına çarparak durabildi. 21 yolcunun bulunduğu otobüs kazasında otobüs şoförü ve 7 yolcu olmak üzere 8 kişi yaralandı. Kazayı gören diğer sürücüler durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan 3 yaralı ambulanslarla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırılırken, hafif yaralanan 5 yolcuya olay yerinde ayakta müdahale yapıldı. Hastanede tedavi altına alınan otobüs sürücüsü ve 2 yolcunun da durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, tır ve otomobil sürücüsü gözaltına alındı. Yaşanan kazayı anlatan tır sürücüsü Muhammet T., “Şahin bir gitti bir geldi derken, ben tanımıyorum sürücüsünü ama önüme durdu. Durunca da ben fren yaptım. Çok sert fren yapmadım aslında yavaştım ben, otobüs de vurmuş arkamdan. Ben Ankara’dan Diyarbakır’a gidiyordum” dedi. Otobüste bunulan yolculardan Kadir Göçer (54) ise “Şahin taksi tırın önünde ani fren yaptı. Tır şoförü de ona vurmamak için ani fren yapıyor. Otobüste ona vurmamak için sağa kırınca duvara vuruyor. İyi ki de duvara vurmuş. Direk tıra vursaydı çok kötü olurdu” diye konuştu. Kazanın ardından yolcular otobüs firması tarafından olay yerine tahsis edilen servis minibüsü ile terminalde bulunan başka bir otobüse taşındı. Kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.