SAĞLIK - 16 Ekim 2021 Cumartesi 11:29

Ulusal Nefroloji Kongresi’nde Covid-19 ve böbrek hastalıklarına etkisi ele alındı

A
A
A
Ulusal Nefroloji Kongresi’nde Covid-19 ve böbrek hastalıklarına etkisi ele alındı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Türk Nefroloji Derneği tarafından düzenlenen 38. Ulusal Nefroloji Kongresi, 900’den fazla nefroloji ve iç hastalıkları uzmanı, diyaliz hekimi ve hemşiresi ile akademisyeni bir araya getirdi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) turizm merkezi Girne'de yer alan Elexus Hotel’de Türk Nefroloji Derneği, 38. Ulusal Nefroloji Kongresi ve Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireleri Derneği tarafından 31. Ulusal Nefroloji Hemşireliği Kongresi düzenlendi. KKTC’de 13 Ekim’den bu yana devam eden ve 17 Ekim’de sona erecek kongreye, 900’den fazla nefroloji ve iç hastalıkları uzmanı, diyaliz hekimi ve hemşiresi ile akademisyen katıldı. Nefroloji, hipertansiyon, diyaliz ve transplantasyon alanında gerçekleştirilen kongrede basın toplantısı düzenlendi.

Basın toplantısında konuşan Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Alaattin Yıldız, bu yılki Ulusal Nefroloji Kongresi’nde 3 farklı kurs, 37 panel, 11 uydu sempozyumu ve 3 konferansta toplam 174 konuşmacı ve oturum başkanının görev aldığını ifade etti.

Bilimsel programda, “Küresel Nefroloji Perspektifi”, “Tıpta Yapay Zeka Uygulamaları”, “Covid-19 Tedavisinde ve Aşılamada Güncel Gelişmeler”, “KBH Hastasında HIF-Prolil Hidroksilaz İnhibitörleri” ve “Türk Nefroloji Derneği Kayıt Sistemi” başlıkları ile nefroloji alanını ilgilendiren her konuda bilimsel yeniliklerin konuşulduğunu belirten Yıldız, kongrede nefroloji eğitimi ve pratiğine ilişkin sorunlar, diyaliz geri ödeme sistemleri, nefroloji ve diyaliz alanında akılcı ilaç kullanımı gibi konuların tartışıldığını söyledi. Türkiye’nin sağlık altyapı ve sisteminin güçlü olması nedeniyle özellikle kronik hastalıklarla Covid-19 salgını sırasında başarıyla mücadele edildiğini vurgulayan Yıldız, söz konusu kongrelerin, katılımcıların bilgi ve klinik uygulama yetilerinin artmasına önemli katkılar sağlayacağını düşündüğünü dile getirdi. Yıldız ayrıca, Türkiye’nin sağlık turizminde ve böbrek naklinde çok başarılı olduğunu kaydetti.

Ulusal Nefroloji Kongresi’nde Covid-19 ve böbrek hastalıklarına etkisi ele alındı

Türk Nefroloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nurhan Seyhani de Türkiye’de böbrek hastalarının Covid-19 verilerine değinerek, Covid-19’a yakalanan böbrek hastalarının hastalığı daha ağır geçirdiğini belirtti. Covid-19’un ciddi oranda böbrek hastalıklarına neden olduğunu da kaydeden Seyhani, Covid-19’un söz konusu hasta gruplarında çok ciddi sorunlara hatta ölüme yol açtığını söyledi. Türk Nefroloji Derneği’nin salgın süresince aktif bir şekilde bakanlık ve tüm paydaşlarla koordineli bir şekilde çalıştığına vurgu yapan Seyhani, aşılamanın, böbrek hastalarının Covid-19’dan korunmasında en etkili yöntem olduğuna dikkat çekti.
Türk Nefroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Elif Arı Bakır da Covid-19’a yakalanan böbrek hastalarının bağışıklık sistemlerinin yeterli olmaması nedeniyle hastalığı ağır geçirdiklerini ve hastalığın ölümcül olabildiğini belirtti. Böbrek hastalarında Covid-19 aşılarının yan etkilerinin hala araştırıldığını dile getiren Bakır, aşı takvimini tamamlayan böbrek hastalarında hastane yatışları ve ölüm oranlarında büyük azalma görüldüğünün altını çizdi. Obezitenin de böbrek hastalığı riskini arttırdığına dikkat çeken Bakır, dünya genelinde diyabet hastalarının 3’te 1’inin böbrek hastalığına yakalandığına vurgu yaptı.

Türk Nefroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Odabaş ise yaptığı konuşmada, “Covid-19 tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok ciddi sıkıntılara yol açtı ve etkilediği en önemli organların başında akciğerler ve böbrekler geliyor. Hastalarımızın ciddi bir kısmında böbrek yetersizliği meydana geldi. Böbrek yetersizliği çeşitliliğine baktığımızda genellikle oluşan akut böbrek hasarı, akut immunolojik iltihabı ve elektronik bozukluklar karşımıza çıktı. Aslında hastanede yatan hastalar özellikle yoğun bakımda yatan hastaların ölüm nedenlerinin en başında böbrek etkileri ve akut böbrek hastalığı meydana geliyor” dedi.
Etkin bir tedavi ile hastaların çok büyük bir kısmının hayata tutunduğunu kaydeden Odabaş, “Hastaların 3’te 1’inden daha az bir kısmı ise ciddi akut böbrek hastalığı olan hastalardı, bu hastalar maalesef kaybedildi. Özelikle şeker hastalığı, hiper tansiyon, ileri yaş, daha önceden oluşmuş bir böbrek yetersizliği varsa akut böbrek hastalığına sürecini oldukça kolaylaştıran bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Tabii burada yapılabilecek şeylerden biri mutlak suretle Covid-19'a yakalanmamak. Korunmak lazım, korunmanın önemi unsurlarından biri de mesafe kuralına dikkat etmek, bir başka faktör ise mutlaka maske takmak. Artık çok büyük bir şansımız var, aşı geldi. Herkesin özelikle böbrek hastalığı olanların aşı olması lazım, aşı dozlarının verilen resmi periyotlarda yaptırılması gerekiyor. Özelikle 3. doz aşıların yaptırılması lazım” diye konuştu.

Emir Abdurrahman Bulut
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.