GÜNDEM - 25 Ocak 2021 Pazartesi 09:25

Unilever’den su tasarrufu için çağrı

A
A
A
Unilever’den su tasarrufu için çağrı

Unilever Ev Bakım Kategorisi, beklenen mevsimsel yağışların gerçekleşmemesi sonucunda ortaya çıkan susuzluk riskine karşı ev temizliğinde su tasarrufu çağrısı yaptı. Şirket, su tasarrufu konusunda önerilerde bulundu.

Dünyada yaşamın devamlılığı için vazgeçilmez bir kaynak olan su, iklim değişikliğine bağlı kuraklık, nüfus artışı ve kaynakların aşırı kullanımı gibi nedenlerle tehlike altında. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre ülkemiz genelinde de 2020 yılının aralık ayında yağışlar bir önceki yılın aynı dönemine göre yarı yarıya azaldı. Özellikle sonbahar döneminde beklenen yağışların istenen seviyelerde gerçekleşmemesi başta İstanbul gibi büyük şehirler olmak üzere ülke genelinde baraj doluluklarını etkiledi. Bu durumu göz önünde bulunduran Unilever, su tasarruf için çağrı yaparken, tasarruf için önerilerde bulundu.

Ev içi su tüketimini iyileştirmek hem gerekli hem de mümkün
Verilen bilgiye göre, Cif, Domestos, OMO, Rinso, Yumoşve Vim gibi temizlik ve hijyen ürünleriyle Türkiye’de 10 hanenin 9’una ulaşan Unilever, su verimliliği konusunda da uzun yıllardır çalışan bir şirket. Unilever Ev Bakım Kategorisi, ‘Temiz Gelecek Vizyonu’ kapsamında1 milyar euroluk yatırımla 2030 yılına kadar şirketin ev ve çamaşır bakım ürünlerini, fosil yakıttan elde edilmiş kimyasallardan tamamen uzaklaştırmayı hedefliyor. Tüm ev bakım markalarını dahil ederek 2020 yılında başladığı bu yolculukta, ürünlerin karbon ayak izini azaltmanın yeni yollarını da ortaya koyuyor. Temiz Gelecek Vizyonu ile ürünlerin hem üretiminde hem de kullanımında su verimliliğine odaklanmaya devam eden şirketin Ev Bakım Kategorisi, diğer yandan kamuoyunda da su tüketimi bilincinin artmasına katkı sağlıyor.

Konu hakkında değerlendirmede bulunan Unilever Türkiye Ev Bakım Kategorisinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Leyal Eskin Yılmaz, “Su kıtlığı bugün gezegenimizde yaşanan en önemli sorunlardan biri. Uzmanlar insanlığın büyük bir su krizi ile karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekerken su kaynaklarının verimli ve akılcı kullanımı yaşamsal önem taşıyor. 2010 yılında başladığımız Sürdürülebilir Yaşam Planı kapsamında, Unilever Ev Bakım Kategorisi olarak kullanıcı su ayak izini yüzde 7 oranında azaltmayı başardık. Şirketimizin Temiz Gelecek Vizyonu ile bu konuda üretim süreçlerimizi ve ürünlerimizin performansını her geçen gün iyileştirmeye devam ediyor ve aynı zamanda tüketicileri de su kullanım alışkanlıklarında somut değişiklikler için teşvik ediyoruz. Tüm dünyada ev bakım ürünlerimiz ile milyarlarca insanın temizlik ve hijyen ihtiyacını karşılarken temiz ev, temiz gezegen ve temiz bir gelecek için çalışmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

Şirket, ev temizliği ve günlük yaşam alışkanlıklarını değiştirerek su kaynaklarının korunmasına destek için şu önerilerde bulundu:

'' Çamaşırlarınızı yıkarken gereğinden fazla deterjan kullanmak daha fazla köpüğe sebep olur ve makinenizin durulamak için daha fazla su harcamasına yol açar. Her yıl 1 milyon ev doğru miktarda deterjan kullansa 16 milyon nüfuslu İstanbul’un 1 günlük suyu korunmuş olur.

Ön yıkama yapmayın ve her yıkamada sadece ambalaj üzerinde tavsiye edilen kadar deterjan kullanın. Kaliteli bir deterjan kullanarak hem ön yıkamaya gerek olmadan aynı leke çıkarma performansına ulaşabilir hem de her yıl bir çocuğun 10 yıllık içme suyunu kurtarabilirsiniz.

Çamaşırları biriktirerek yıkayın, makineyi az çamaşırla çalıştırmayın. Bir çamaşır makinesi her yıkamada ortalama 176 litre su kullanır. Haftada yalnızca bir makine daha az çamaşır yıkayarak yılda yaklaşık 9 ton suyu koruyun. Bu yöntemi tercih eden 5 ev her yıl bir insanın hayatı boyunca kullanacağı suyu koruyabilir.

Daha az su kullanılarak üretilen konsantre yumuşatıcıları ve deterjanları tercih edin,yılda ortalama 85 bin ton suyun kurtarılmasına daha üretim aşamasında katkı yapın.

Toz alırken sprey formüllü temizleyiciler ve mikrofiber bez kullanın. Böylece su değiştirmeye ihtiyaç duymazsınız.

Zorlu kirler için doğru ürün kullanarak tek seferde ve daha az su ile temizlik yapın.

Temizlenen yüzeye uygun, leke bırakmayan ürünler tercih edin. Böylece su ile durulamaya gerek kalmasın.

Bulaşığı elde değil makinede yıkayın ve makineyi tam dolmadan çalıştırmayın.

Saniyede bir damla akıtan musluk yılda yaklaşık 1 ton su harcar, evdeki muslukların ve sifonların su kaçırmadığından emin olun.

Su tasarruflu armatür kullanarak günde ortalama 38 litreye kadar suyu koruyun.

Temizlik bezlerini akan su yerine su dolu leğende veya makinede yıkayın.

El yıkarken, diş fırçalarken, tıraş olurken ve duş alırken gereksiz olan her an suyu kapatın''.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.