SAĞLIK - 09 Eylül 2019 Pazartesi 16:54

Üniversite dönemi gençlerin psikolojisini etkiliyor

A
A
A
Üniversite dönemi gençlerin psikolojisini etkiliyor

Uzman Psikolog/Pedagog Reyhan Ateş Yücel, üniversiteli olmanın sadece bir meslek ve diploma edinmek olmadığını, bundan çok daha fazlası olduğunu belirterek, "Kendini yeniden bulma, isteği yönünde hayatını şekillendirmeye başlama, daha bağımsız olma vb. gibi farklı gelişimleri içinde barındırır" dedi.

Her birey, yaşamı boyunca pek çok değişim geçirir ve her değişim bir döngüye tekabül eder. Sosyal roller, kim olduğunun sorgulanması, yaşantılar her evrede yeni baştan tanımlanır. Üniversiteye başlama dönemi de ergenliğin çalkantılı evresinin durulmaya başladığı, insanın kendini daha anlaşılır bir şekilde keşfettiği, hayattaki hedeflerin bulunmaya çabalandığı ilk yetişkinliğin başlangıç dönemine denk geldiği gözlemlenir. Medicana International İstanbul Hastanesi Uzman Psikolog/Pedagog Reyhan Ateş Yücel, üniversiteye yeni başlayan gençlerin psikolojisi hakkında önemli bilgiler verdi.

Gençler kendi sorumluluklarını alabilmeli
Psikolog Reyhan Ateş Yücel, üniversiteye başlamayla birlikte gençlerin, bağımsızlığını kazanarak ailesinden duygusal olarak ayrışabilmesi gerektiğini, bağımsız ilişkiler geliştirerek kararlarına yön verebilmesinin önemine değinerek, "Bu ayrışma, ebeveyni dışsallaştırma değil, hedefleriyle kendi yaşamının sorumluluğunu alabilmesi, okul bittiğinde kendine maddi ve manevi olarak bakabilme becerisini kazanabilmesi demektir. Ancak lise döneminin son yıllarında, bahsedilen gerçekliğin algılanması o kadar da kolay değildir. Gençler lisede yoğun hazırlık ve sınav telaşının ardından sadece üniversiteli olma hayali ile tercihlerini yaparlar. Bu hayal gerçekleştiğinde ise bir boşluğa düşebilirler. Üniversiteli olmak demek sadece bir meslek ve diploma edinmek değil bundan çok daha fazlasıdır.Kendini yeniden bulma, isteği yönünde hayatını şekillendirmeye başlama, daha bağımsız olma vb. gibi farklı gelişimleri içinde barındırır" diye ifade etti.

Hedefler belirlenmeli
Üniversiteye başlarken hedeflerinizi iyi belirlemesi gerektiğini açıklayan Reyhan Ateş Yücel, şu konulara dikkat çekti: "Okul bittiğinde yapmak istedikleriniz, öğrenim sürecinde kendinizi nasıl zenginleştirebileceğiniz vb. gibi hedefleriniz olmazsa hayal kırıklıkları da beraberinde gelebilir. Kazandığınız hatta kayıt olduğunuz bölüm kaderiniz olmak zorunda değildir. Size ve hedeflerinize uygun olmadığını düşünüyorsanız bölümü bir sonraki yıl değiştirebilir ya da yan dal, çift dal gibi imkanlarla kendinizi ve hedeflerinizi yeniden tanımlayabilirsiniz. Üniversiteli olmak demek sadece derslere girip çıkmak demek değildir. Okulunuzun size sunduğu imkanlardan faydalanmalısınız. İlgileriniz doğrultusunda okulun kulüp etkinliklerinden yararlanmayı, üniversitenin çok kültürlü yapısını tanımayı ve anlamaya çalışmayı, kendinizi zenginleştirmeyi ve eğlenmeyi unutmayın".

"Dilinizi geliştirmeyi unutmayın"
Reyhan Ateş Yücel, sadece okulun sunduğu ders programlarıyla yetinilmemesi gerektiğinin altını çizerek, "Unutmayın okul, dört yıllık bir süreçte size mesleğiniz ve sizin için gerekli tüm donanımları sunamaz. Kendini zenginleştirmek, daha fazla öğrenmek kişisel çaba ile olur. Kendinizi bu anlamda zorlayın, çok okuyun ve yabancı literatürü mutlaka tarayın. Gerekirse daha birinci yılın sonunda kendinize staj imkanları oluşturmaya çalışın. Dil olarak da kendinizi geliştirmeyi ihmal etmeyin. Sadece akademik kariyer için değil, dünyada bir yer edinebilmek, farklı kültürleri anlama ve bakış açınızı zenginleştirmek için de öğrenmeyi bir yaşam şekline dönüştürme gayret edin. Ekonomik bağımsızlığınızı kazanmaya küçük adımlarla başlayabilirsiniz. Üniversitelerin panolarında sıklıkla küçük iş ilanları çıkar, bunları mutlaka takip edip, yarı zamanlı çalışmayı deneyin. Son olarak kendinize, nasıl bir gelecek hayal ettiğinizi sorun ve daha birinci yıldan itibaren bu hayalin gerçekleşmesi için gerekebilecek çalışmaları ve çabaları göstermekten çekinmeyin" önerisinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.