GÜNDEM - 16 Ocak 2021 Cumartesi 12:28

Üniversiteyi bitirdi, dedesinden kalma değirmenin başına geçti

A
A
A
Üniversiteyi bitirdi, dedesinden kalma değirmenin başına geçti

Düzce’nin Kaynaşlı ilçesine bağlı Fındıklı köyünde bulunan asırlık değirmen zamana meydan okuyor. Yaklaşık 100 yıl önce kurulan değirmen, dededen oğula kalan miras ile köylülerin buğdayını öğütmek üzere dönmeye devam ediyor.

Düzce’nin Kaynaşlı ilçesine bağlı Fındıklı köyünde bulunan değirmen, 4 kuşaktır Sezgin ailesi tarafından işletiliyor. 1920 yılında Büyükdede Mehmet Sezgin tarafından yapılan değirmen, yıllara meydan okuyor. Asırlık değirmen köylülerin mısır ve buğdaylarını öğütüp, un haline gelmesi için dönmeye devam ediyor.

Üniversiteyi bitirdi, dedesinden kalma değirmenin başına geçti

Üniversiteyi bitirip değirmenin başına geçti

Üniversiteyi bitirdikten sonra doğup büyüdüğü köye dönerek değirmenin başına geçen Mehmet Sezgin, “Burada tarihi bir değirmenimiz vardı dedemizden kalma. Dedemin ismi de Mehmet idi. Biz buraya bu nedenle Tarihi Değirmenci Mehmet Efendi ismini verdik. Bende dedemle aynı ismi taşımaktan gurur duyuyorum. 1920 yılında dedem ve babası burayı yapmışlar ve faaliyete geçirmişler. Burası o yıllarda Mudurnu’nun Taşkesti ilçesinden manda arabalarıyla birlikte getirilmiş taşları ve yapılmış. Daha sonra burayı ağaç ile yenilemişler. Komple çantı sistemiyle yapmışlar. 1960 yıllarında o ağaçların çürümesi sonrasında dedem Mehmet Sezgin tekrar burayı yenilemiş. 2010 yılına kadar burası çalışıyordu. Burasının çalışma prensibi, dereden başka bir kol alarak suyu dere vasıtasıyla tekrar getiriyorlardı değirmene. 2010 yılında malum küresel ısınmanın da etkisiyle suyumuz azalmıştı derede. Suyumuz azalında değirmenimiz artık faaliyet gösterememeye başladı. O dönemde burayla babam ilgileniyordu. Sonradan babam da ilgilenemedi. O nedenle 2010 yılından beri kapalıydı” şeklinde konuştu.

Üniversiteyi bitirdi, dedesinden kalma değirmenin başına geçti

Suyun debisini arttırmak için sistem kurdu

Geliştirdiği sistemle değirmene dereden gelen suyun debisini ve hızını yükselttiğini söyleyen Sezgin, “Daha sonra 2020 yılına geldiğimizde tekrar ben faaliyete geçirebilir miyim fikrinden yola çıkarak boru döşedim. Yaptığım boru sistemiyle suyun debisini ve hızını artırdım. Suyumuz az olsa da hızlı geldiği için gerekli miktara ulaştığımızdan dolayı tekrar çalıştırmaya başladık değirmeni” dedi.

Üniversiteyi bitirdi, dedesinden kalma değirmenin başına geçti

“Değirmen ustası yok, bir şekilde yapacağım”

Değirmeni aile üyeleriyle birlikte yenileyerek tekrardan hizmete açtığını belirten Mehmet Sezgin, konuşmasına şöyle devam etti:
“Buraya ilk geldiğimizde ağaçları, her şeyi çürümüştü. Amcamın oğlu Kadir Sezgin işçiliğini yaptı. Değirmen ustası da kalmadı artık. Bilen yok maalesef. Babam biliyordu. Babam ve amcaoğlumun yardımıyla beraber burayı tekrar şuan ki haline getirdik. Bundan sonra biz burada mısır unu yapacağız. Mısır ununu pazarlamayı düşünüyoruz. Tam buğday unu, hayvansal yemler gibi her şeyi yapabileceğiz. Burası tarihi bir değirmen olduğu için bunun lezzeti, taşının özelliği hepsi bambaşka. Tekrar burada faaliyetlerimize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Üniversiteyi bitirdi, dedesinden kalma değirmenin başına geçti

“Sosyal medyada paylaşımlar beni duygulandırdı”

100 yıllık değirmende anıları bulunan köy halkının isteği sonrası değirmeni tekrardan faaliyete geçirmeye karar verdiğini söyleyen Mehmet Sezgin son olarak, “Benim burayı tekrardan açış nedenim, sosyal medyaya buraya gelmişlerdi köyümüzden yaşça büyükler. Fotoğraf çekmişler burada. Mehmet amcamızın değirmeni, artık çalışmıyor. Köyümüzün bir değeri diye. Ben onu gördükten sonra üzüldüm. Dedim neden artık tekrar çalışmasın ki? Neden burada insanların anıları olmasın? Daha sonra değirmeni sosyal medyada paylaştığımda da güzel yorumlar aldım. Biz küçükken o dereye ayağımızı sokardık, taşın dönmesini izlemek saatlerimizi alırdı ve çok hoşumuza giderdi gibi yorumlar geldi. Bu şekilde olunca neden benim çocuklarımın da böyle aktiviteleri olmasın ki diye düşündüm. Oradan hareketle burayı tekrar bu haline getirdik. Bu değirmeni nasıl 1 asır önce dedem bana bıraktıysa bende benden sonraki nesile ve çocuklarımıza bir asır daha devam etmesi temennisiyle bu değirmeni bırakmak istiyorum” dedi.

Enes Bektaş-Ali Yıldız
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.
İstanbul İBB Başkanı İmamoğlu’dan Çekmeköy Belediye Başkanı Çerkez’e tebrik ziyareti İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çekmeköy Belediyesini ziyaret ederek Başkan Orhan Çerkez’i tebrik etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Çekmeköy Belediyesini ziyaret etti. İmamoğlu, Çekmeköy Belediyesi girişinde Başkan Orhan Çerkez ve belediye personeli tarafından alkışlarla karşılandı. Çerkez’e hayırlı olsun dileklerini ileten İmamoğlu, "Allah utandırmasın. Yeni dönemde bizim en özel ilçelerimizden birisi Çekmeköy olacak. Hem Anadolu yakasının gelişen ilçelerinden birisi, aynı zamanda yeni şehircilik örnekleriyle aslında çok hızlıca işbirliği içerisinde güzel gelişmelere fırsat vereceğimiz bir ilçemiz. İnşallah 2024-29 döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Çekmeköy Belediyesi, uyumlu bir şekilde, çok güzel işleri başarırız. Zaten geçtiğimiz 5 yılda Büyükşehir Belediyesi olarak, güzel hizmetlerimizi ilçemize sunma konusunda çok gayretli olduk ulaşımdan çevreye, imar planlarından birçok hususa kadar, İSKİ yatırımlarına kadar. Şimdi bu dönemde, bunu daha da yukarıya taşıyacağız. İşbirliğinin en üst seviyede olacağına zaten kuşkumuz yok. Size de üstün başarılar dileriz” dedi. İmamoğlu’na Çekmeköy’ün “hemşehrilik anahtarını” takdim eden Çerkez de duygularını, “Çekmeköy, 2009’da ilçe oldu. 30 yıldır iktidar görmeyen bir ilçemiz. Sizlerin sayesinde, birlikte çalışmamızla birlikte, Cumhuriyet Halk Partisi olarak burada seçimden zaferle çıktık. Bunun için sizlerin büyük emeği var. 2019’da gelmenizle birlikte büyük güven verdiniz, büyük cesaret verdiniz. Bize de ilham kaynağı oldunuz. Biz de kazandık. İnşallah doğru şekilde yönetiriz. İnşallah ülkemizi geleceği yere taşırız. Aday olduğumda size söz vermiştim, ‘Ben bu seçimi alırım’ diye. Sizlerin sayesinde bize ilgi arttı. Gelecek 5 yılda Çekmeköy’ü daha ileriye taşıyacağımıza inanıyorum” dedi. Tebrik ziyaretinin ardından İmamoğlu ile birlikte İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, Genel Sekreter Yardımcıları Mahir Polat, Pelin Alpkökin, Gürkan Akgün, Gürkan Alpay, Erdal Celal Aksoy, Zeynep Akçabay, İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa ve İETT Genel Müdürü İrfan Demet, Çekmeköy Belediye Başkanı Çerkez ile belediye bürokratlarıyla bir araya gelip, ilçenin sorunlarını ele aldı.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.