KENT HABERLERİ - 30 Temmuz 2017 Pazar 10:10

Ünlü oyuncular kelebek hastalığına dikkat çekti

A
A
A
Ünlü oyuncular kelebek hastalığına dikkat çekti

Ünlü oyuncular, kelebek hastalığı konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla Üsküdar’da kelebek hastası çocuklar ve aileleri ile bir araya geldi. Etkinlikte çocuklar ve ünlü isimler ellerini rengarenk boyalarla boyayarak, hatıra duvarına el izlerini bıraktı.

Üsküdar Belediyesi “Farkındayız” projesi kapsamında kelebek hastalığına dikkat çekmek amacıyla kelebek hastası çocuklar ve ünlü isimleri bir araya getirdi. Çalışanlarının down sendromlu gençlerden oluştuğu Tebessüm Kahvesi’nde düzenlenen etkinliğe AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Boyraz, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, “Adını Sen Koy” adlı dizinin oyuncuları Erkan Meriç, Hazal Subaşı, Umut Aksoy, Ali Oğuz Şenol gibi isimler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile kelebek hastası çocuklar ve aileleri katıldı. Etkinlikte katılımcılara kelebek hastalığı hakkında bilgiler verilerek, toplumun hastalık hakkında bilgilendirilmesi gerektiği ifade edildi. Ardından etkinlikte oyuncu Erkan Meriç ve down sendromlu Cemal Demircioğlu için doğum günü pastası kesildi. Etkinliğe katılan oyuncular adına Üsküdar’a dikilen fidanların sertifikasını ise Başkan Türkmen, oyunculara takdim etti. Programda ünlü oyuncular ve hayranları ellerini rengarenk boyalarla boyayarak hatıra duvarına el izlerini bıraktı. Etkinlikte ayrıca kelebek hastası vatandaşların kullanabileceği ilaçlar da hastalara ulaştırılmak üzere toplandı.

“İnsanların yanında olmak durumundayız diye yüksek sesle haykırma projesidir”
Kelebek hastalığına dikkat çekilen etkinliğin insanların yanında olunduğunu hissettirmek adına büyük bir değer taşıdığını ifade eden Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, “Toplumda bazı rahatsızlıklar var. İnsanlar ne yazık ki o hastalıklarla barışık yaşamak durumundalar. Bunlardan bir tanesi de kelebek hastalığı ama toplumumuz bu hastalığın ne olduğunu, insana nasıl bir sıkıntı yaşattığını bilmiyorlar. Halbuki bu hastalığa sahip olan çocukların aileleri için çok zor. İşte bu zor durumu, toplumun bu ailelerin yanında olması gerektiğini, topluma bu duyarlılığı aşılamak adına bir proje geliştirdik. Bu günde burada bazı sanatçı dostlarımız, siyasilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte bu hastalığa dikkat çekmek, bunun farkındalığını insanlara öğretmek için güzel bir proje. Rahatsızlığı olan insanların yanında olmak durumundayız diye yüksek sesle haykırma projesidir bu” dedi.

“Hastalıklara sayı çoğaldığı zaman daha fazla dikkat edilmeye başlıyor”
Kelebek hastalığını yaşayan insanlara karşı empati kurabilmek gerektiğini dile getiren oyuncu Umut Aksoy ise, “Gerçekten insanların hassasiyetleri çok iyi, çok güzel, bu beni çok sevindiriyor. İnsanların empati kurabildiklerini gördüğümüz zaman daha fazla umutlu oluyoruz. Genelde böyle hastalıklara sayı çoğaldığı zaman daha fazla dikkat edilmeye başlıyor. Bu büyük bir sıkıntı, sayı üzerinden değerlendirmemek gerekiyor hiçbir şeyi. Böyle organizasyonları sürekli olarak yapmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Etkinlik, Tunç Öcal’ın sevilen şarkıları seslendirdiği konserle sona erdi.

Ahmet Faruk Sarıkoç - Hasibe Karadağ 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Venedik Bienali’nde Türkiye güncel sanatı ilgi görüyor İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) koordinasyonunu üstlendiği Venedik Bienali Türkiye Pavyonu, 20 Nisan-24 Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 60. Uluslararası Sanat Sergisi’nin ön izlemesi 17, 18 ve 19 Nisan’da gerçekleşti. Bu yılki teması “Foreigners Everywhere / Yabancılar Her Yerde” olan bienale çok sayıda seçkin isim katıldı. Venedik Bienali 60. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu, İKSV koordinasyonunda, Dışişleri Bakanlığı himayesinde ve Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla gerçekleştiriliyor. Türkiye Pavyonu, 21 destekçinin katkılarıyla Venedik Bienali’nin iki ana sergi alanından biri olan Arsenale’de 2014-2034 yılları arasında tahsis edilen mekânda yer alıyor. Adriano Pedrosa küratörlüğünde 20 Nisan-24 Kasım 2024 arasında (17, 18 ve 19 Nisan’da ön izleme) gerçekleştirilen Venedik Bienali 60. Uluslararası Sanat Sergisi’nin teması “Foreigners Everywhere / Yabancılar Her Yerde” olarak açıklandı. 2022-2024 Danışma Kurulu’nda Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü Özalp Birol, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Öğretim Üyesi Nilüfer Ergin Doğruer, sanatçı İnci Eviner, küratör ve Fiorucci Art Trust Direktörü Milovan Farronato ve Sanat Dünyamız dergisi editörü, sanat yazarı Fisun Yalçınkaya yer alıyor. Seçkin isimler katıldı Dünyaca ünlü bu sanat etkinliğini takip eden pek çok seçkin isim bulunuyor. Kain Yapı A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Kain, “ Venedik Bienali’nde, Türkiye Pavyonu’nda Türkiye’deki güncel sanatın önde gelen isimlerinin muhteşem eserlerinin sergilendiğini görmek büyük gurur” dedi. Kain, “Dünyanın en önemli koleksiyonerleri ve sanatın gerçek anlamını bilenlerle birlikte burada bulunmak çok heyecan verici. Ayrıca ülkemizin de sanata ve sanatçılara yatırımının gün geçtikçe arttığını görmek de çok güzel. Benim için sanat, hayatımda önemli bir yer kaplıyor. Bu sebeple burada olduğum için çok mutluyum” diye ekledi.
İstanbul "Kitap okuma alışkanlığını arttırmamız gerekiyor" Yazar Selcan Gür, Moderatör Mehmet Cemil eşliğinde yeni kitabı Plaza Sufisi’ni okuyucularına sundu. Söyleşi gerçekleştiren ikili kitap hakkında dinleyicilere bilgiler verdi. Yazar Gür ayrıca kitap okuma alışkanlığını edinmemiz gerektiğine dikkat çekti. Yazar Selcan Gür’ün, kişisel gelişim, felsefe, psikoloji ve tasavvuf ile harmanlanan “Plaza Sufisi” adlı kitabını bir söyleşi ile dinleyicilerine tanıttı. Ayrıca Gür günümüzde sosyal medya kullanımının artmasıyla kitap okuma oranlarının düştüğünü belirtti. Kitap okumanın insanı rahatlattığını ve düzgün düşünmeye teşvik ettiğini belirten Gür insanın kendini tanıması ve bulması için kitap okumanın önemli olduğunu belirtti. “Haz ve tüketim peşinde koşmak yerine anlamlı bir hayat yaşamayı seçmeliyiz” Kitabı 3 yılda tamamladığını belirten Yazar Selcan Gür, “Bu kitabı yazma sürecim yaklaşık 3 yıl sürdü. Pandemi döneminde tasavvuf ile ilgili kitaplar okumaya başlamıştım. Pandemi döneminde hepimiz hayatımızı sorguladık. Hayatımızın ne kadar değerli olduğunu sorguladık. Günümüzde insanların bir mutsuzluk ve anlam krizi var. Depresyon oranları giderek artıyor. Yapılan araştırmalara göre geçmiş dönemde depresyona girme yaşı 29’lardayken şimdi 15 yaşlara kadar düştü. Depresyon oranları da tüm toplumlarda artmaya başladı. Bunun sebebi hem bir anlam krizi ve mutluluğu sürekli hazlar ve tüketim peşinde koşarak elde etme yanılgımız. Ben bu kitapta plaza ve sufi terimlerine yer vermemin amacı plaza günümüz insanını temsil ediyor. Metropollerde yaşayan betonlar arasına sıkışmış plaza insanını. Sufi de bildiğiniz gibi tasavvuf öğretisini temsil ediyor. Tasavvuf öğretisi günümüz insanına ne vadedebilir. Kitabımda Pozitif psikoloji ile tasavvuf öğretisinin buluştuğu yerler nelerdir, mutluluğu yanlış mı tarif ediyoruz, haz ve tüketim peşinde koşmak yerine anlamlı bir hayat yaşamayı önceliklersek bu bize neler kazandırır bu soruların cevaplarını aradık” dedi. “Kitap okumayı arttırmamız gerekiyor” Kitap okuma alışkanlığının artması gerektiğini belirten Yazar Gür, “Yapılan araştırmalar gösteriyor ki sosyal medyada çok fazla zaman geçirmek haset duygumuzu tetikliyor. Haset duygumuz tetiklenince depresyona girme eğilimimiz artıyor. Günümüzde çoğumuz sosyal medyada ve ekran karşısında videolar izleyerek vakit geçirdiğimiz için bu bizi olumsuz yönde etkiliyor, bencilliğimiz artıyor, gereksiz tüketime yönleniyoruz. Bu anlamda kitaplara daha çok ihtiyacımız var. Yine araştırmalar gösteriyor ki sosyal medya ile aramıza mesafe koyduğumuzda en azından zaman zaman ara verdiğimizde tekrardan olumlu duygularımız uyanıyor. Kendimizi bulmak ve iyi hissetmek konusunda bu çok etkili bir yöntem. Bu yüzden kitap okuma alışkanlığını edinmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.