GÜNDEM - 27 Ocak 2022 Perşembe 15:35

Usta isim Fatma Girik son yolculuğuna uğurlandı

A
A
A
Usta isim Fatma Girik son yolculuğuna uğurlandı

Yeşilçam'ın usta ismi ve eski Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik, Teşvikiye Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Yeşilçam'ın unutulmaz isimlerinden Türkan Şoray da Fatma Girik'i son yolculuğunda yalnız bırakmadı.

İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede 79 yaşında hayata gözlerini yuman Yeşilçam'ın usta ismi ve eski Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen törenin ardından son yolculuğuna uğurlanmak üzere Teşvikiye Camii'ne getirildi. Buradaki cenaze törenine Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, sanat camiasından Türkan Şoray, İhsan Gedik, Celal Şener, Kerem Alışık, Bekir Aksoy, Hasan Yıldız, Zafer Algöz, Girik'in kardeşi Günay Girik, manevi kızı Ahu Turan ve çok sayıda seveni katıldı. Ahu Turan, manevi annesi Fatma Girik'in tabutuna kapanarak gözyaşlarına boğuldu.

"Çok üzgünüz"

Fatma Girik'in çok sevilen bir insan olduğunu söyleyen oyuncu İhsan Gedik, "Sinemamızda sevilen sayılan bir ablamızdı. Annemizdi daha doğrusu. Ne zaman bir şey olsa gider onu rahatsız ederdik. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Nur içinde yatsın" dedi.

Oyuncu Celal Şener ise, "Ben de 1975'lerde Fatma Girik'i tanıdım. Çok güzel, saygı duyduğum bir insandı. Fatma Girik gerçekten Türkiye'nin onur verici sanatçılarından bir tanesiydi" diye konuştu.
Fatma Girik ile birçok filmde birlikte oynadıklarını belirten oyuncu Hasan Yıldız, "Fatma ablayla 1968'lerde tanışmıştık. Filmlerde oynadık. O yıllardan bu yıla kadar birçok filmlerinde oynadım. Fatma ablayla en son 'Beni Ağlatmayın' dizisinde oynamıştık. O dizide 13 bölüm birlikte oynadık. Allah rahmet eylesin, çok üzgünüz" ifadelerini kullandı.

Usta isim Fatma Girik son yolculuğuna uğurlandı

"Fatma Girik hiç unutulmayacak"

Oyuncu Bekir Aksoy, Fatma Girik'in çok eğlenceli bir insan olduğunu söyleyerek, "Gerçekten çok üzücü bir süreç yaşanıyor. Kışın ağır günlerinde aslında Fatma ablanın hayatta olması benim yüreğimi de çok ısıtan bir durumdu. Biz Fatma ablayla bir dizide beraber çalıştık uzunca bir süre. O dizi boyunca bana yaşattıkları, hissettirdikleri bir duayen hoca, abla dışında bir dosttu. İnanılmaz bir eğlenceli kişiliği vardı. Dürüstlüğünü herkes biliyor. Belediyeciliği, hem oyunculuğu, hem hocalığı ve sanatkarlığı herkes biliyor. Türkiye için büyük bir eksik. Fatma Girik Türkiye için hiç unutulmayacak" dedi.

Kerem Alışık, "Gökyüzüne can arkadaşlarının yanına gitti. Şimdi üşüyoruz ama soğuktan değil. Ruhumuz, kalbimiz üşüyor. Çok üzgünüz. Çok saydığımız değerli ustamı kaybettik. Bir ay önce telefon konuşması yapmıştık" diye konuştu.

Fatma Girik'in cenazesi öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından hayat arkadaşı Memduh Ün’ün yanına defnedilmek üzere Bodrum’a gönderildi.

Emre Baba - Zehra Baykal - Yunus Emre Şeker - Batuhan Altınbaş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Cezaevine girmekle korkuttukları yaşlı kadını 900 bin lira dolandırdılar Denizli’de kırsal mahallede yaşayan yaşlı kadının evine giderek “Almanya’daki oğlun tutuklandı. Altın ve paraları vermezsen sen de tutuklanacaksın” yalanıyla korkutan dolandırıcılar, jandarma tarafından aldıkları 900 bin liralık altın ve paralarla 4 saatte yakalandı. Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı kırsal Horasanlı Mahallesi’nde ikamet eden 80 yaşındaki N.T.’nin evine giden ve kendilerini jandarma personeli olarak tanıtan 2 şüpheli, yaşlı kadını “Almanya’da yaşayan oğlun tutuklandı. Eğer evdeki altın ve paraları bize teslim etmezsen sen de tutuklanacaksın” yakanıyla korkuttu. Yaşlı kadının evde sakladığı 100 bin TL nakit para ve yaklaşık 800 bin TL değerindeki altınları alan şüpheliler, geldikleri araçla bölgeden uzaklaştı. Komşuları dolandırıldığını anladı Şüpheliler gittikten sonra yaşadıkları komşu ve akrabalarına anlatan yaşlı kadının dolandırıldığı anlaşılınca, durum Denizli İl Jandarma Komutanlığına ihbar edildi. Jandarmanın dedektifleri olan Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT) ve Tavas İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince yapılan detaylı ve ısrarlı çalışmalar neticesinde dolandırıcılık şüphelilerinin kullandığı araç ve kimlikleri tespit edildi. Denizli il merkezinde tespit edilen 2 adrese operasyon düzenleyen JASAT dedektifleri, dolandırıcılık olayını gerçekleştiren 3 şüpheliyi yaşlı kadından almış oldukları para ve altınlarla birlikte yakalandı. Altın ve paralarına 4 saatte geri kavuştu Oğlu üzerinden korkutularak dolandırılan yaşlı kadın, kendi elleriyle dolandırıcılara teslim ettiği altın ve paralarına 4 saat gibi kısa bir sürede geri kavuştu. Dolandırdıkları para ve altınları harcayamadan yakalanan Aykut T. (31), Sezgin Ö. (28) ve Berkay Kemal A. (25) sorgulanmak üzere karakola götürüldü. Şüphelilerin yapılan GBT sorgulamasında Aykut T.’nin 11 adet ve Berkay Kemal A.’nın ise 3 adet suç kaydının bulunduğu tespit edildi. Nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla adli makamlara sevk edilen şüphelilerden Aykut T. ve Sezgin Ö. tutuklanarak cezaevine gönderilirken, Berkay Kemal A. ise adli kontrolle serbest bırakıldı. Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği bildirildi.
Mersin ’Top’ büyüklüğünde fıtığı olan hasta, başarılı operasyonla sağlığına kavuştu Mersin’de karın ağrısı ve şişlik şikayetiyle başvurduğu hastanede ’top’ büyüklüğünde fıtığı olduğu ortayı çıkan hasta, başarılı operasyonla sağlığına kavuştu. Mersin’de yaşayan 74 yaşındaki Hilmi Evci, geçen yıl kasım ayından itibaren fıtığının büyümesi üzerine Toros Devlet Hastanesi’ne başvurdu. Yapılan muayenenin ardından ameliyat edilmesi kararlaştırılan Evci’ye, genel cerrah uzmanı Hakan Dikme ve ekibi tarafından operasyon yapıldı. Başarılı geçen operasyonla fıtık tedavi edilirken, oluşan kitle de alındı. Sağlığına kavuşan Evci, tedavisinin ardından taburcu edildi. "Ender rastlanan bir durum" Genel Cerrah Hakan Dikme, hastanın kendilerine karın ağrısı ve şişlik şikayetiyle başvurduğunu söyledi. Hastanın, şikayetinin 4-5 ay önce başladığını söylemesine karşın bunun 2-3 yıldır olduğunu düşündüklerini dile getiren Dikme, "Hastamızda dev bir fıtık vardı. O fıtığın arkasında da kitlesel bir lezyonu vardı. O kitleyle fıtığın tamirini yaptık. Hastanemizde 3-4 gün yattıktan sonra taburcu ettik. Bugün de dikişlerini alarak tedavi sürecini tamamladık" dedi. Bu boyutta fıtığın ender rastlanan bir durum olduğuna işaret eden Dikme, "Hasta hem korkmuş hem de ameliyat olmak için fırsat bulamamış. Burada başarılı bir şekilde bu operasyonu gerçekleştirdik. Hastamız sağlığına kavuştu. Ben hem hastamızın sağlığına kavuşması hem de mesleki açıdan mutluyum" diye konuştu. "Çocuk kafası kadar vardı" Kontrol için hastaneye gelen Hilmi Evci, fıtığının ilk başlarda tavuk yumurtası büyüklüğünde olduğunu belirterek, başarılı operasyon sonrası sağlığına kavuştuğunu söyledi. 70 yaşındaki Döndü Evci ise eşinin, fıtığın büyüklüğü nedeniyle doktorların kendisini ameliyat etmemelerinden korktuğunu belirtti. Oğlunun arkadaşları sayesinde doktora ulaştıklarını anlatan Evci, "Allah kendisinden bin kere razı olsun. Bizi kurtardı. Yürürken sallanırdı. Ağrı yapmazdı ama sallanırdı. Son 15-20 günde şiddetli biçimde bağırsak dışına çıktı. Çocuk kafası kadar vardı. Sosyal hayatını da olumsuz etkiliyordu. Ama Allah’ıma binlerce şükürler olsun sağlığına kavuştu" ifadelerini kullandı.
Uşak İmanla ve Kanla Yazılan Destan: Çanakkale, Uşak Üniversitesinde anlatıldı Uşak Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü ve Tarih Topluluğu tarafından Çanakkale Zaferimizin 109. yıl dönümü kapsamında "İmanla ve Kanla Yazılan Destan: Çanakkale" adlı konferans gerçekleştirildi. Recep Tayyip Erdoğan Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleşen ve Uşak Cumhuriyet Başsavcısı Serdar Durmuş, Adalet Komisyonu Başkanı Kayhan Yıldırım, İdare Mahkemesi Başkanı İslam Kaya, Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş, Vali Yardımcısı Önder Can, İl Jandarma Komutanı J. Kd. Albay Fahri Semiz, il protokolü, akademik ve idari personel ile öğrencilerin katıldığı konferansta Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran konuşmacı olarak yer aldı. Açılış konuşmasını yapan Uşak Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sadiye Tutsak konuşmasına; “Vatan tuttuğumuz bu topraklar için can veren, kan döken atalarımızı; başta Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kurucusu, önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün aziz şehit ve gazilerimizi huzurunuzda saygı ve minnetle yad ediyorum. Ruhları şad olsun.” diyerek başladı. Prof. Dr. Tutsak sözlerini şöyle tamamladı: “İtilaf devletleri tarafından açılan Çanakkale cephesi ve burada Türk ordusunun kazandığı zafer, savaşın seyri değiştiren ve Türk halkında derin izler bırakan ve izleri günümüze kadar ulaşan bir destandır. Bu öyle büyük bir zaferdir ki türküler yakılmış, hikayeler, romanlar, şiirler yazılmış, dizi ve sinema filmleri çekilmiştir.” Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş yaptığı konuşmada Çanakkale Zaferinin önemine vurgu yaparak “Çanakkale Zaferi, sadece ülkemiz için değil, tüm dünya tarihi için de önemli bir dönemeçtir. Batı’nın yıllarca süren saldırıları karşısında “iman dolu göğsünü” siper eden aziz milletimizin var olma mücadelesidir. Çanakkale tarihi anlamda önemli olduğu kadar geleceğe ışık tutması bakımından da önemlidir. Geçmişimizi iyi bilirsek geleceğimizi de iyi şekillendiririz’’ dedi. ‘‘İkinci yüzyılımızı Çanakkale’de şehit olanların ruhuna uygun yaşamalı ve orada yaşananları unutmamalıyız.’’ Konuşmasında ABD’de doktor olan arkadaşından dinlediği ‘Anzaklı Ömer’ hikâyesini anlatan Prof. Dr. Savaş gençlere seslenerek ‘‘100 yılımızın hangi şartlar ve mücadelelerle geçtiğini unutmayın. Çanakkale’yi ve geçen hafta andığımız şairimiz Mehmet Akif’i iyi okuyun. Çünkü siz gençler Türkiye yüzyılının söz sahiplerisiniz. Cumhuriyetimizin yeni yüz yılını sizler şekillendireceksiniz. İkinci yüzyılımızı Çanakkale’de şehit olanların ruhuna uygun yaşamalı ve orada yaşananları unutmamalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle bu destansı günde, Çanakkale Zaferimizin 109. yıl dönümünde, vatanımızı canları pahasına savunan ve bizlere en kıymetli hazine olan bağımsızlığımızı armağan eden tüm kahramanlarımızı bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Taşkıran: ‘‘Çanakkale bir diriliş destanıdır.’’ Gösterinin ardından "İmanla ve Kanla Yazılan Destan: Çanakkale" başlıklı konferans yapıldı. Konferansın konuşmacısı Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran, “Çanakkale bir diriliş destanıdır” diyerek ‘‘Çanakkale, Türk tarihinin şanlı bir sayfasıdır. Bunu bir kere en baştan söylemek gerekiyor. Gerçek bir ölüm kalım savaşıdır. Karşı taraf bizim kazanmamıza şans vermiyordu. Ancak Türk insanının kanaatkarlığı, vatanseverliği ve imanı Çanakkale Zaferini bize kazandırmıştır. Onun için diyorum ki bu zafer, Türk tarihinin en şanlı olaylarından birisidir.’’ dedi. Çanakkale Zaferi öncesinde dünyanın büyük devletlerinin Osmanlı Devleti’ne nasıl baktıklarını ve planlarını anlatan Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran, Çanakkale cephesini kimlerin neden açtığını aktararak ‘‘Çanakkale Deniz savaşı tipik bir deniz savaşı değildir. Hem kara hem deniz savaşıdır ve çok zor savaşlardır. Savaşta 20’den fazla millet vardı. Çanakkale’de bir dünya savaşı yaşanmıştır.’’ ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Taşkıran yaptığı konuşmada Çanakkale’de yaşananları tüm ayrıntılarıyla ve dünyadaki benzeri savaşlarla kıyaslayarak anlattı. Konferans, Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran’a teşekkür plaketi takdim edilmesi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.