EKONOMİ - 28 Eylül 2020 Pazartesi 11:50

Uzaydan görülecek, 2 milyon kişinin elektrik ihtiyacını karşılayacak

A
A
A
Uzaydan görülecek, 2 milyon kişinin elektrik ihtiyacını karşılayacak

Konya’nın Karapınar ilçesinde çorak arazide 2 bin 600 futbol sahasına eşit alanda yerli üretim panellerle kurulmaya başlayan Karapınar Güneş Enerjisi Santrali (GES), tamamlandığında uzaydan görülecek, 2 milyon kişinin elektrik ihtiyacını karşılayacak.

Kalyon Holding Enerji Grubu İcra Kurulu Üyesi Dr. Murtaza Ata, projenin Türkiye tarihinin en stratejik projelerinden biri olduğunu belirterek, “Nasıl ki petrol stratejik bir enerji kaynağıysa, bu gördüğünüz paneller petrol gibi, bu asrın petrolü. Petrolden farkı şu; petrol tükeniyor bu tükenmiyor” dedi.

Karapınar Güneş Enerjisi Santralinde panel montaj çalışmaları devam ediyor. Ankara’da kurulan Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikasında üretilen, şu anda teknolojik olarak sınıfında dünyanın en gelişmiş teknolojiye, yüksek verimliliğe sahip panelleri, Karapınar’daki güneş enerjisi santralinde montajlanarak üretim için hazır hale getiriliyor. Kalyon Holding Enerji Grubu İcra Kurulu Üyesi Dr. Murtaza Ata, projenin uzun bir serüven sonunda rüyaların gerçek olduğu bir proje olduğunu söyledi. Ata, “Bu proje Enerji Bakanlığımızın 3-4 yıl önce politika olarak benimsediği ve dönemin Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın kişisel olarak gerçekten çok özel önem verdiği, üzerinde çok durduğu, kişisel olarak mimarlığını yaptığı bir proje, yenilenebilir enerji kaynak alanları projesi. Sadece yenilenebilir enerjinin payını arttırmayı hedefleyen bir proje değil, yenilenebilir enerji teknolojilerinin de milli olarak üretilmesini hedeflemiş, planlanmış bir proje. Üç sene önce bu projenin ihalesi çıktı, bir çok insan için çok inanılır gelmedi. Çünkü şartlar şuydu: silisyum minerali alacaksınız, saflaştırılmış silisyum minerali, ondan panel üreteceksiniz. Çok insan bunun yapılabileceğini ihtimal vermedi. Çok spekülasyonlar yapıldı” dedi.

“Türkiye tarihinin en stratejik projelerinden biri”

Projenin Türkiye tarihinin en stratejik projelerinden olduğunu ifade eden Dr. Murtaza Ata, “Çok şükür bütün bu aşamaların hepsi tamamlandı ve meyvesi 1300 megavatlık bu santralin, ilk 4 megavatlık kısmını devreye alarak bu hayallerin, rüyaların gerçekleştiği bir alan bu gördüğünüz alan. Ve 19 Ağustos‘ta Cumhurbaşkanımızın açılışını yaptığı törenle fabrikamız şu anda üretime geçti. Orada eritiyoruz silisyumdan ingot üretiyoruz, ingottan kesiyoruz wafer üretiyoruz, waferden hücre üretiyoruz, hücreden panel üretiyoruz. Ve ürettiğimiz paneller şu anda teknolojik olarak sınıfında dünyanın en gelişmiş teknolojiye sahip yüksek verimliliğe sahip panelleri. Yüzde 22 hücre verimliliğine sahip, yüzde 20 panel verimliliğine sahip. Fabrikamızda sadece panel üretmiyoruz, AR-GE merkezimiz var. AR-GE merkezimizde güneş panellerinin, fotovoltaik teknolojisini daha da geliştiriyoruz, verimliliklerini artırıyoruz. Önümüzdeki yıllarda da daha verimli paneller üreteceğiz. Dolayısıyla bu proje Türkiye tarihi tarihinin en stratejik projelerinden biri. Nasıl ki petrol stratejik bir enerji kaynağıysa, bu gördüğünüz paneller petrol gibi, bu asrın petrolü. Petrolden farkı şu; petrol tükeniyor bu tükenmiyor. Çünkü güneş için yaklaşık olarak 4 milyar yıl daha ömrü var deniyor. İnsanlık için çok daha gelişmiş enerji teknolojileri, füzyon teknolojileri yaygınlaşana kadar yani bu yüzyıla, önümüzdeki yüzyıla damgasını vuracak bir teknoloji ve Türkiye olarak bu teknolojiyi artık biz kendimiz üretiyoruz. Kendimize ait teknolojiyle ürettiğimiz panellerle artık enerji santrali kurup üretime başlamış oluyoruz” dedi.

“Bu projeyi milli bir proje olarak değerlendiriyoruz”

Tesiste panel montajlarının devam ettiğini ifade eden Murtaza Ata, “Daha çok başındayız. İlk kabulünü geçtiğimiz hafta sonu yaptık. Tabii ki buradaki amaç bir an önce tamamlanan kesimlerini devreye almak. Çünkü 1300 megavatt bu tesisin kurulması 32 ay sürecek, yaklaşık olarak, Mayıs, Haziran 2023’te bitecek. Bitecek, biten kısmını devreye alacağız. O konuda sağ olsun Enerji Bakanlığımız da çok yakından yardımcı oluyorlar. Kabullerde biten kısmın hemen kabulüne geliyorlar, ellerinden gelen bütün desteği de verdiler. Bu projeyi milli bir proje olarak, yani bir firmanın gerçekleştirdiği değil milli bir proje olarak değerlendiriyoruz. Evet projeyi geliştirmiş olan Kalyon Enerji, Kalyon Holding olabilir. Ama bu proje burada bu ülkenin enerjide bağımsızlığına çok önemli katkıda bulunan stratejik bir tesis, fabrikamız bu stratejik tesisi üreten bir tesis. Dolayısıyla sadece ülkemize de katkıda bulunmuyor, insanlığa burada çok büyük katkıda bulunuyor. Çünkü biz insanlık olarak son yüzyılda inanılmaz boyutlarda fosil yakıtlarında tüketim yaptık, hala da yapıyoruz. Ve küresel ısınma artık gezegenimizin hayatiyetini tehdit eder boyutlara geldi. Ve bu küresel ısınma sonucu yağışlar azalıyor, iklim kaymaları oluyor, kuraklıklar meydana geldi. Mesela bu gördüğünüz saha eski bir göl yatağı. 30 yıl önce burada balık avlıyorlardı. Neden göl yatağı kurudu? Son 30 yılda yağışlar buharlaşmanın üçte biri kadar oldu. Yani bir yağmışsa bunun üç katı buharlaşma olduğu için bugün kurudu ve bu göl yatağı insanların inanılmaz boyutlarda fosil yakıtlarını kullanmasının bir neticesi. Ama biz ne yapıyoruz, bunu geriye çeviriyoruz. İşte burası aynı zamanda insanlığın bu kötü gidişatına dur diyen bir tesis. İnsanlığın fosil yakıtlarını kullanması sonucu kuruyan bu göl yatağında biz bu küresel iklim değişikliğini engelleyecek bir tesis kuruyoruz ve burada yılda milyonlarca ton karbon salınımını engellemiş oluyoruz” ifadelerini kullandı.

“Uzaydan görülecek, 2 milyon kişinin elektriğini karşılayacak”

Şu anda sahada şantiyede yaklaşık 800 kişinin çalıştığını kaydeden Murtaza Ata, “Sayı biraz daha artabilir ancak santralimiz tamamlandığı zaman burada yaklaşık 100 kişiyle işletiyor olacağız. Tabii çok büyük, devasa bir alan. Burada bir takım teknolojiler kullanacağız. Otomatik yıkama sistemleri, otomatik arıza tespit sistemleri, robotları, dronları kullanacağız. Ve bütün bunlar içinde gelişmiş bir scada merkezi inşaatına başlanacak. Onunla da ilgili anıtsal bir yapı olmasını arzu ediyoruz, çalışmalarımız devam ediyor. Güneş enerjisi santrali tamamlandığında, 1300 megavatt panel ve 1000 megavatt elektrik gücüne ulaştığında 2 milyonun üzerinde insanın elektriğini karşılamış olacak. Çok büyük bir alan, 2 bin 600 futbol sahası büyüklüğünde. Boydan boya 13 kilometreye yakın bir uzunluğu var. Baktığınız zaman bir ucundan bir ucunu göremezsiniz. Yani büyüklüğünü şöyle ifade edeyim; hani uzaydan görünen insan yapıları vardır ya konuşulur, Çin Seddi uzaydan görünür falan, bu da Türkiye’nin uzaydan görünen ilk tesisi olacak. Hani uzaydan bakıldığı zaman çıplak gözle uydulardan görebileceğimiz bir tesis olacak” diye konuştu.

Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası

400 milyon dolarlık yatırımla Ankara Sincan Malıköy'deki Başkent OSB’de kurulan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 19 Ağustos tarihinde resmi açılışı yapılan fabrikada bin 400 kişiye istihdam sağlanacak. Fabrika, tek çatı altında AR-GE ile birlikte güneş paneli üretiminin 4 aşamasını da birleştirerek dünyada tek olma özelliğine sahip. Güneş santrali kurulumunda gerekli “ingot, wafer, hücre ve modül” imalatının tek çatı altında yapıldığı fabrika, yılda 500 megavatlık üretim kapasitesiyle hizmet vermeye başlarken, fabrikanın kapasitenin 2021'de 1000 megavata çıkarılması planlanıyor. Fabrikada Hasan Kalyoncu Üniversitesi, ODTÜ Güneş Araştırmaları Merkezi, TÜBİTAK ve ilgili bakanlıkların paydaşlığında oluşturulan AR-GE Merkezi'nde, 100 araştırmacı görev yapıyor. AR-GE Merkezi şu anda, panelin verimliliğini artırmaktan aydınlatmaya, sulama sistemlerine kadar 15 proje üzerinde çalışıyor. Üretilen paneller yüzde 75’ten fazla yerlilik oranına sahip ve bu oranın daha yukarılara çıkarılması için projeler yürütülüyor. Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası’nda üretilecek olan yüzde 22 gibi yüksek verimlilik oranına sahip paneller, Karapınar Güneş Enerji Santrali’nin kurulumunda kullanılıyor.

Karapınar Güneş Enerji Santrali

Konya Karapınar Güneş Enerji Santrali, 1 milyar dolarlık yatırımla 2 bin 600 futbol sahasına eşit 20 milyon metrekare alanda kurulacak ve tek başına yıllık 2 milyon kişinin elektrik ihtiyacını karşılayacak. Santralin kurulduğu alan 20 milyon metrekare, boydan boya 12 kilometre eni ortalama bin 600 metre. Bu anlamda tek bir parsel üzerinde tek bir yatırımcı tarafından yapılan dünyanın en büyük santrali olan Konya Karapınar Güneş Enerji Santrali’nin montajı tamamlandığında, Türkler tarafından yapılan uzaydan görülebilecek ilk yapı olacak. Güvenlik sisteminde ve panellerin arıza tespitinde dronlar da kullanılacak. Karapınar Güneş Enerji Santrali’nde toplam 3.5 milyon adet panel kullanılacak. Her ay yaklaşık 104 bin adet panel kurulumu yapılıyor. Paneller Ankara’da üretilmeseydi yurtdışından ithal edilmek durumunda kalınacaktı ve bu da yaklaşık 400 milyon dolara denk geliyor. Karapınar Güneş Enerji Santrali güneşi takip eden bir sisteme sahip. Paneller doğuşundan batışına kadar güneşi takip edecek. Böylece yüzde 12 daha fazla elektrik üretecek. Kullanılacak panellerin iki yüzü de taraflı elektrik üretecek. Paneller ön yüzüne ışınları doğrudan aldığı gibi dolaylı yoldan gelen ve panelin arka yüzüne çarpan ışınlardan da elektrik üretecek. Burada da yüzde 5 civarında bir elektrik artışı daha sağlanacak. Karapınar Güneş Enerji Santrali’nde panellerin kurulumuna 19 Ağustos 2020 tarihinde başlandı. Bugüne kadar ise 10 bin 200 panel elektrik üretimine başladı. Güneş santrali tam kapasite üretime başladığında bu rakam 2 milyona çıkacak. Ankara’daki Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası’nda yaklaşık bin 400 kişi çalışıyor. Karapınar’da ise yaklaşık 100 kişiye istihdam sağlanacak. Santral faaliyete geçtiğinde her yıl 1.5 milyon ton fosil yakıt ve karbondioksit salımı da engellenmiş olacak. Karapınar Güneş Enerji Santrali’nde sembol bir yönetim merkezi inşa edilecek. Bu merkezde ziyarete gelen gruplara sunumların yapılacağı konferans salonları, atölyeler, üniversitelerden gelen araştırmacıların çalışmalarını sergileyeceği alanlar olacak.

Enver Furkan Çelebioğlu - Fatih Macit
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Osmaniye’de çiftçilere soya tohumu desteği Osmaniye’de tarım arazilerinin kullanımının etkinleştirilmesi projesi çerçevesinde, 340 çiftçiye 34 ton soya tohumu dağıtıldı. Osmaniye Tarım ve Orman İl Müdürlüğünde düzenlenen programa Vali Erdinç Yılmaz, Tarım Kredi Kooperatifi Mersin Bölge Müdürü İsa Güler, Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Kolabaş ve üreticilerimiz katıldı. Programda bilgi veren Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Kolabaş, "Kıymetli bir baklagiller bitkisi olan soya toprağın dinlenmesini sağlar. Köklerinde yaşayan bakteriler vasıtasıyla toprağa azot bağlar. Ayrıca hasat artıkları kıymetli bir hayvan yemi olarak kullanılabilmektedir. Soya yüzde 40-45 oranında protein, yüzde 18-20 oranında da yağ içermektedir. Gıda ve yem sanayinde oldukça fazla kullanılan kıymetli bir endüstri bitkisidir. Bakanlığımız çok kullanılan ama yeterli üretime sahip olmayan soya üretimini teşvik etmek için sertifikalı tohum desteği, ilave gübre mazot desteği, yüksek ürün prim desteği vererek soya üretimini artırmaya çalışmaktadır. 2023 yılında toplam ekim alanımız 18 bin dekara ulaşmıştır. 2024 yılında ekim alanının artacağı tahmin edilmektedir. Bugün bu projeyle 340 çiftçimize 34 ton soya tohumu dağıtılacaktır. Toplam proje bütçesi 2 milyon 400 Bin TL olup, 1 milyon 800 bin TL’si Bakanlığımız tarafından karşılanmıştır" dedi. Soya üretiminde Osmaniye’nin önemli bir yeri olduğunu söyleyen Vali Erdinç Yılmaz, "Bakanlığımızın destekleriyle, arkadaşlarımızın gayretleriyle hep beraber sizlere nasıl faydalı olabiliriz, ne kadar destek olabiliriz, bunun gayreti içinde çalışıyoruz. Size destek olabiliyorsak ne mutlu. Bu desteklerimizi her zaman sürdüreceğiz. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz; tarım, gıda toplumumuzun, Ülkemizin geleceği açısından olmazsa olmaz. Hamdolsun Osmaniye olarak da bereketli topraklardayız. Biz bu bereketli topraklarımızı, Allah’a şükredip en güzel şekilde değerlendirmeyi ve milletimize sunmayı bir görev biliyoruz. Soya üretiminde de Osmaniye’miz en önde gelen illerden birisi. İnşallah bu dağıtacağımız soya tohumu desteğinin de sizler açısından en güzel şekilde değerlendirileceğini, inşallah bereket olup kazanç olup sizlere dönmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Bu mübarek Ramazan gününde Ramazanınızı kutluyorum. Her zaman yanınızdayız, yanınızda olmaya da çok gayret ediyoruz. Bu projenin gerçekleştirilmesinde emeği geçen arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum" dedi. Konuşmaların ardından çiftçilere soya tohumu dağıtıldı.
İstanbul Kedi Eros’u tekmeleyerek öldüren sanık hakkındaki karara başsavcılık itiraz etti Başakşehir’de bir sitede Eros isimli kediyi dakikalarca tekmeleyerek öldüren İbrahim Keloğlan hakkında verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. İtirazda, sanık hakkında verilen kararın bozulması ve sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi. Başakşehir’de bir sitede 1 Ocak’ta meydana gelen olayda, İbrahim Keloğlan, Eros isimli kediyi dakikalarca döverek ölmesine neden olmuştu. Sanık Keloğlan hakkında Küçükçekmece 16. Asliye Mahkemesi tarafından 1 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Verilen ceza iyi hal indirimi uygulanarak 1 yıl 3 aya düşürülüp hükmün açıklanması geri bırakılmıştı. Karara itirazlar üzerine yeniden yapılan yargılamada İbrahim Keloğlan hakkında ‘evcil hayvanı kasten öldürme’ suçundan 2 yıl 6 hapis cezasına hükmedilmişti. Verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edildi. “Öldürmeye yönelik davranışına devam etti” Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, sanık İbrahim Keloğlan’ın site sakinleri tarafından beslenip bakımı yapılan kediye asansör içerisinde tekme vurduğu ve kedinin can havliyle koridora kaçtığı kaydedildi. Dilekçede, sanığın kedinin kaçmasını engelleyecek şekilde, koridor kapılarını kapattığı ve kendisinden kaçmaya çalışan kediyi tekmelemekten vazgeçmeyerek öldürmeye yönelik davranışına devam ettiği belirtildi. Dilekçede sanık hakkında üst hadden hapis cezası verilmesi gerekirken ceza adaletine ve kamusal vicdana uygun olmayacak şekilde temel ceza tayinine gidildiği kaydedildi. Dilekçede “Canavarca hisle, hunharca, eziyet çektirerek, yoğun kast altında işlenen eyleme yönelik üst hadden ceza verilmemesi durumunda hangi daha vahim eylem ve hadisede bu miktar ceza verileceği de anlaşılamamıştır” ifadeleri kullanıldı. “Olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku yok” Sanığın olayda yoğun kast altında canavarca hisle acı çektirerek eylemi gerçekleştirme biçiminde olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku olmadığı da dilekçede aktarıldı. Dilekçede, temel cezanın belirlenmesinde şikayetçi olup olunmaması ile zararın karşılanıp karşılanmamasına bakılmadığına, sanığın olay sonrasında gösterdiği kişilik özelliklerinin ölçüt olarak sayılmadığına işaret edilerek temel cezanın belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğü aktarıldı. Kararın bozulması ve sanığın tutuklanması talep edildi Sanık hakkında takdiri indirim yapıldığı belirtilen dilekçede, canavarca hisle ve eziyet çektirerek eylemini gerçekleştirmesi, suçun işleniş biçimi, güttüğü amaç ve kastının yoğunluğu da dikkate alındığında cezada yetersiz gerekçe ile indirim uygulanmasının usul ve yasalara aykırı olduğu belirtildi. Toplum bilinci ve ahlakının geniş tepkisini çeken, amacı itibariyle tehlikeli ve vahşi, kötülük eylemini sergileyen, psikolojik bir güdüyle hareket eden sanığın merhametsiz ve acımasız bir şekilde, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kediyi öldürdüğü de dilekçede kaydedildi. Dilekçede sanık hakkında verilen kararın bozulması ve bozma kararı ile birlikte sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi.