SAĞLIK - 03 Aralık 2019 Salı 14:25

Uzmanından konserve uyarısı

A
A
A
Uzmanından konserve uyarısı

Zonguldak’ta yaşayan Yıldız çiftinin; "clostiridium botilinum" bakterisi sebebiyle yedikleri gıdadan zehirlenmelerinin ardından yoğun bakımda tedavileri sürüyor. BEÜ Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilimdalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Cömert ise özellikle evde hazırlanan konservelere dikkat çekti. Cömert, hastalığın belirtilerini de anlattı.

Çaycuma ilçesine bağlı Kayıkçılar köyünde yaşayan 55 yaşındaki Ramazan Yıldız ve 54 yaşındaki eşi Zuhriye yedikleri gıdadan zehirlendi. BEÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne kaldırılan çift, "Clostiridium botilinum" bakterisinin sebep olduğu zehirlenme nedeniyle tüm fonksiyonları felç olan çiftin yoğun bakımdaki tedavisi sürüyor. BEÜ Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilimdalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Cömert, bakterinin tanımını yaparak insanlar üzerindeki etkisini açıkladı.

"BESİN ZEHİRLENMESİ OLARAK İFADE EDİLMEKLE BİRLİKTE, BİZ BU HASTALIĞI DAHA ZİYADE KAS FELCİ ŞEKLİNDE GÖRÜYORUZ"

BEÜ Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilimdalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Cömert, "clostiridium botilinum" isimli bakterinin doğası gereği oksijensiz ortamlarda yaşadığına dikkat çekti. Mikroorganizmanın doğada çok yaygın bulunduğunun altını çizen Cömert, "Bu klinik tabloya sebep olan Clostiridium botilinum isimli bakteri. Bu bakterinin üretmiş olduğu toksin botilizm adı verilen bu klinik tabloya yol açmakta. Aslında Clostiridium botilinum doğası gereği oksijensiz ortamlarda bulunan bir mikroorganizma. Ama doğada da çok yaygın olarak bulunuyor. Doğada spor oluşturarak kalıyor. Bakterilerin sporları dış ortam koşullarına en dayanıklı olan yaşam formlarıdır. İnsanda sporların alınmasıyla hastalık yapan çok az sayıda bakteri var. Bunlardan biri de Clostiridium botilinum. İki farklı yaş grubunda iki farklı alınım şekli var. Bunlardan bir tanesi yeni doğan yeni bebeklik döneminde 1 yaşından önce anne sütüyle beslenen bebeklerde, bağırsaklarda bakteri florası tam olarak oluşmadığı dönemde bu mikroorganizma sporlarıyla alınarak insan bağırsağına yerleşip burada toksin üretebiliyor. Aslında bu bakteri besin zehirlenmesi adı verilen klinik tabloya neden oluyor olarak bilinmesine rağmen asıl etkisi sinirler üzerine. Sinirlerden salınan bir molekül var. Bu molekül kaslarımızın çalışmasını, kasılmasını sağlayan bir molekül. Clostiridium botilinumun üretmiş olduğu toksin bu molekülün salınmasını engelliyor. Dolayısıyla çizgili kasların salınmasını bloke ediyor. Bu nedenle biz bu hastalığı daha ziyade kas felci şeklinde görüyoruz. Öncelikle küçük kaslardan başlayarak göz, yutkunma kasları gibi bunları etkiliyor. Buna bağlı olarak çift görme, yutamama gibi belirtiler oluyor. Bağırsak kaslarımızın etkilenmesine bağlı olarak kabızlık ve ardından kaslarımızda genel güçsüzlük ve ardından da vücudumuzda çok hayatı bir kas olan diyafram kası etkileniyor. Bu bizim soluk alıp vermemizi sağlayan bir kas. Solunum felci nedeniyle de solunum yetmezliği sonucunda ölüm ortaya çıkıyor. Hastayı kaybetme nedeni de zaten solunum felci şeklinde" diye ifade etti.

"BEBEKLERDE UYKUDA ANİ ÖLÜM SENDROMUNUN EN ÖNEMLİ NEDENİ ’CLOSTİRİDİUM BOTİLİNUM’ TABLOSUDUR"

Bir yaş öncesi bebeklerdeki "Clostiridium botilinum" vak’aların anlatan Prof. Dr. Füsun Cömert, "Bebeklerde oluşan bu klinik tabloda biz bebekleri uykuda ani ölmesi şeklinde görüyoruz. Önce ses kısıklığı, cılız ağlama, kabızlık şeklinde ortaya çıkıyor. İlerleyen bir kaç saat içerisinde de bebek uyuduğu zaman uykusunda solunum felci geliştiğinde ölüyor. Bebeklerde görülen ani ölüm sendromunun da en önemli nedenlerinden bir tanesi clostiridium botilinum tablosudur. Erişkinlerde ise bağırsak florası çok daha zengin olduğu için bakterinin dışarıdan vücuda yerleşip toksin üretmesi zor. O nedenle biz toksini dışarıdan hazır alıyoruz. Bir besin maddesinin üzerine yerleşiyor. Orada toksin yapıyor. Biz bunu da yiyerek alıyoruz" dedi.

"BAKTERİ İÇİN EN UYGUN ORTAM KONSERVE GİBİ KAPALI ORTAMLAR"

"Clostiridium botilinum" isimli bakterinin oksijensiz ortamda çoğalarak toksin üretmesi dolayısıyla konserve gibi kapalı ortamların en uygun ortamlar olabileceğini anlatan Cömert, konserveleri hazırlarken dikkat edilmesi gerekenleri de şöyle vurguladı: "Bakteri oksijensiz ortamı sevdiğinden dolayı konserve gibi kapalı ortamlar en uygun ortam. Konservelerin uygun teknikle yapılması gerekiyor. Biz konserveleri hazırlarken uygun teknik kullanmazsak farkına varmadan bakteri sporlarının da bulunduğu kavanozu kapattığımızda bakterinin üremesi için çok elverişli bir ortam oluşturmuş oluyoruz. O nedenle de hep literatüre baktığımızda bu tür hastalık tabloları konserve ilişkili. Özellikle evde üretilen konservelerle ilişkili olarak gösterilmiş. Konserveleri evimizde herkes üretiyor. Ben de evde konserve yapıyorum. Nelere dikkat etmemiz gerekiyor? Bir kere konserveleri hazırlayacağımız kavanozları ve kapaklarını kaynatarak steril hale getirmek gerekiyor. Her seferinde yeni kapak kullanılması gerekmekte. Bakteri sporları sebzelerin üzerinde fazlaca bulunabiliyor. O nedenle sebzelerin bulunduğu konservelerde daha azami dikkat sarf etmek gerekiyor. Konserveyi hazırladıktan sonra ağzını da çok iyi kapattığımızdan emin olmamız gerekiyor. Konserve yapıldıktan sonra büyük ve içi su dolu tencerelerde konserveler de tamamen suya daldırılmış şekilde bir saat kaynatılması öneriliyor. Aslında ideal olan düdüklü tencere gibi basınçlı ortamda 15 dakika gibi pişirilmesi. Çünkü sporlar çok dayanıklı olduğu için kaynatmaya rağmen ölmeyebilir. Basınçlı ısı uyguladığımız zaman sporları ortadan kaldırmamız daha mümkün. Bu ısıl işlemi yaptıktan sonra da konserveleri ters çevirip bir gün oda sıcaklığında bekletiyoruz ve havanın tamamen boşalmış olmasına dikkat ediyoruz. Konservelerin kapaklarının içe bombe yaptığının gözlenmesi önemli. Muhafaza edilirken de serin ortamlarda muhafaza edilmesi gerekiyor. Botilinum toksininin 80 santigrat derecede 15 dakika gibi bir sürede etkisini kaybettiği tespit edilmiş. O yüzden hazırlanan konservelerin tüketilmeden 15-20 dakika ısıtılması yine toksinin etkisiz hale getirilmesi açısından önerilen bir yöntem. İster ev tipi ister sanayi tipi konserveler olsun marketten de alırken konservelerin kapaklarını kontrol etmemiz lazım. Kapakları dışarıya bombe olmuş olan konserveleri almamamız ve tüketmememiz gerekiyor. Çünkü bu içeride bakteri üretmesinin en iyi göstergesi. Çocuklarımıza da 1 yaş altında, en fazla suçlanan gıda da bal olduğu için, bal verilmesini önermiyoruz. Bal doğada yapılan bir gıda maddesi. Arıların doğadaki dolaşımı sırasında bakteri sporları ile teması çok mümkün olduğundan balın içinde Clostiridium sporu bulunma ihtimali fazla. Bu önlemlere, temizlik ve hijyen koşullarına dikkat edilerek ve olası tehlikeler hakkında bilgi sahibi olunarak kapak kontrolü yapıp, temiz ve yeni kapak kullanılarak botulinum tehlikelerin önlenebilir. Bilinçli olmak oldukça önemli, uyanık olmak lazım. Çünkü toksin vücuda geri dönüşümsüz bağlanıyor. 6 ay gibi bir ömrü var. Oluşan bu toksik reaksiyonun geri dönüşü için hastanın 6 ay ila 1 yıl gibi süreyle izlenmesi gerekiyor. Bu da oldukça sıkıntılı bir durum. Hasta ve yakınları için. Bu süreçte olabilecek daha farklı komplikasyonların ortaya çıkabilme ihtimali nedeniyle."

Onur Altındağ - Sertaç Özdemir

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.