EKONOMİ - 04 Haziran 2018 Pazartesi 13:55

Vergi müfettişleri Cumhurbaşkanı’na bağlanmak istiyor

A
A
A
Vergi müfettişleri Cumhurbaşkanı’na bağlanmak istiyor

Vergi Müfettişleri Derneği (VMD) Genel Başkanı Özgür Kubuş, 8 binden fazla vergi müfettişinin görev yaptığı Vergi Denetim Kurulu’nun (VDK) Cumhurbaşkanlığı’na bağlı görev yapması gerektiğini söyledi.

24 Haziran seçimlerinden hemen sonra oluşacak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte VDK’nın hangi kurum bünyesine gireceği tartışmalarıyla ilgili görüşlerini açıklayan VMD Genel Başkanı Özgür Kubuş, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde doğrudan Cumhurbaşkanı’na bağlı görev yapmasının uygun olacağını düşündüklerini söyledi.

Önümüzdeki günlerde çıkması beklenen uyum yasaları çerçevesinde Vergi Denetim Kurulu’nun (VDK) kime bağlı olacağı konusundaki tartışmaları değerlendiren Kubuş, "Vergi Denetim Kurulu’nun yeni sistemde yönetimin bir parçası olarak, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde doğrudan Cumhurbaşkanı’na bağlı olarak görev yapması, seçimle gelen, millete karşı sorumlu ve hesap verme durumunda olan Cumhurbaşkanı’nın vergi politikalarını belirleme hakkı çerçevesinde uygun olacağı kanaatindeyiz" ifadelerini kullandı.

Vergi Müfettişleri Derneği (VMD) Konya Temsilciliği ve VDK Konya Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar programına; KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı İhsan Bostancı, KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Tongur, Adli Yargı ve Adalet Komisyonu Başkanı Nuri Koçer, Konya Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı Ali Gökpınar, Konya Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Kemal Kuku, Konya Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanı Göksel Erdem, Konya Vergi Dairesi Başkanı Musa Kazım Ünver, Konya Defterdarı V. Şahin Özmertyurt, VMD Konya Temsilcisi Yusuf Güler katıldı.

VMD Konya Temsilciliği tarafından Konya’da bir otelde düzenlenen iftar programında konuşan VMD Genel Başkanı Özgür Kubuş, vergi müfettişlerinin taleplerine ve yaşadıkları problemlere de değindi. Maliye Bakanlığı’na bağlı Vergi Denetim Kurulu’nda (VDK) 8 bin 244 vergi müfettişi görev yapıyor.

“Vergi müfettişleri 4 bin 800 ek gösterge istiyor” 

VMD Genel Başkanı Özgür Kubuş, vergi müfettişlerinin yetki ve sorumlulukları göz önünde bulundurularak ek göstergelerinin 4 bin 800’e çıkarılmasını talep ettiklerini söyledi.

Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öğretmen, polis, hemşire ve din görevlilerine 3 bin 600 ek gösterge verileceğini açıklaması üzerine vergi müfettişleri de büyük beklenti içine girdi. Müfettişlerin ek gösterge beklentisine değinen VMD Genel Başkanı Özgür Kubuş, "Cumhurbaşkanımız öğretmen, polis, hemşire ve din görevlilerine 3600 ek gösterge verileceğini açıkladı, yapılacak düzenlemenin kesinlikle doğru olduğunu düşünüyoruz. Ancak ücret politikalarının yetki ve sorumluluk kapsamında belirleneceği tabidir. Halen 3600 ek göstergeye haiz müfettişlere 4 bin 800 ek gösterge verilmesinin uygun olacağını düşünmekteyiz" dedi.

“Vergi müfettişleri 2017 yılında 119 bin vergi incelemesi yaptı“ 

VDK’nın kurulduğu 2011 yılından itibaren her yıl inceleme rekorları kırdığını belirten Kubuş, 2017 yılında 119 bin 26 vergi incelemesinin yapıldığını söyledi. Kubuş, "Bu incelemeler sonucunda tarhı istenilen toplam vergi tutarı 5 milyar 878 milyon 506 bin 580 TL, kesilmesi önerilen toplam ceza tutarı ise 14 milyar 370 milyon 585 bin 724 TL olmuştur" diye konuştu.

"Terör örgütlerinin mali kaynaklarını kesiyor"

VDK bünyesinde görev yapan 8 bin 244 vergi müfettişi ve yardımcısının terör örgütlerinin mali kaynaklarının kesilmesinde de etkin çalıştıklarını vurguladı. Kubuş, vergi müfettişlerinin çalışma alanlarıyla ilgili olarak şunları söyledi:

"Vergi Müfettişleri ayrıca terör örgütlerinin mali kaynaklarının kesilmesinde etkin rol almaktadır. FETÖ soruşturmaları kapsamında komisyonlara Başkanlık yapan vergi müfettişleri aynı zamanda, kayyum atanan tüm belediyelerde görev almış, halen kara paranın aklanmasının önlenmesine ilişkin pek çok inceleme yürütmektedir. Vergi Müfettişleri ayrıca; Kayıt dışı ekonominin azaltılması, Ulusal Tütün Kontrol Programı, Akaryakıt Kaçakçılığı ile Mücadele Eylem Planı, Terörün Finansmanı ile Mücadele Eylem Planı, Organize Suçlarla Mücadele Eylem Planı, Saydamlığın Artırılması ve Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesi Eylem Planı gibi birçok alanda görev yapmaktadır."

"Zorunlu yer değiştirme motivasyonu düşürüyor"
VDK’nın 10 Temmuz 2011 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öngörü ve kararlılığı ile kurulduğunu ifade eden Kubuş, Kurul’da görev yapan vergi müfettişlerinin görevlerini layıkıyla yerine getirdiğini söyledi.
Vergi müfettişlerine uygulanan zorunlu yer değiştirmenin moral ve motivasyonu düşürdüğüne dikkat çeken Kubuş, "Uygulanan rotasyon nedeniyle özellikle İstanbul gibi ülkemizin lokomotifi olan şehirlerimizde ciddi müfettiş sıkıntısı yaşanmaktadır. Kamu hizmetinin etkin, verimli ve kesintisiz verilebilmesi açısından önümüzdeki günlerde zorunlu yer değiştirme konusunda düzenlemeler yapılacağına inancımız tamdır" şeklinde konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Söke’de tohum ve kompost dağıtım töreni yapıldı Aydın’ın Söke ilçesinde organik pamuk projesi kapsamında tohum ve kompost dağıtım töreni gerçekleştirildi. Söke TARİŞ’te yapılan kompost ve tohum dağıtım törenine İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım Daire Başkanı Dr. Başak Egesel, İl Müdürü İbrahim Altıntaş, Söke Tariş Başkanı İsmail Özer, İl Müdür Yardımcısı Ali Rüstem Şanlı, bir tekstil firmasının Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Uçak ve çok sayıda üretici katıldı. Toplantıda konuşma yapan İl Tarım Müdürü Altıntaş, “Sahip olduğumuz doğal kaynaklarımızın sınırsız olmadığı ve korumamız gerektiği gerçeğinin her geçen gün daha çok farkına varmaktayız. Hele ki tarım gibi dünyayı besleyen ve sürdürülebilirliği bu kaynakların varlığına bağlı olan sektörümüz için bu durum daha da kritik hale gelmektedir. Dünyada yükselen, kaynakları koruma ve sağlıklı yaşam bilinciyle; talep de “organik” metodlarla üretilene yönlenmektedir. Dolayısıyla tarımsal üretim şeklimizi, sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde yeniden değerlendirmemiz gerektiği gerçeği önümüzde durmaktadır. Organik tarım, toprağı besleyen, biyolojik çeşitliliği, insan sağlığını koruyan, doğal girdilerin ve tekniklerin kullanımına öncelik veren doğayla uyumlu bir yaklaşımı temsil etmektedir. 2022 yılı verilerine göre; ilimizde 10 bine yakın üretici (9 bin 566), 577 bin dekar alanda(577 bin 350) organik tarım faaliyetinde bulunmaktadır. Toplam kültür alanımızın yaklaşık yüzde 16’sında gerçekleştirilen organik tarımda 182 çeşit ürün ile Türkiye üretiminin yüzde 14’ü ilimizde gerçekleşmiştir. Ağırlıklı olarak incir, zeytin, kestanenin yanı sıra pamuk, üzüm, cevizde de organik üretim yapılmaktadır. İlimiz, Bakanlığımızca organik pamuk üretiminde pilot il seçilmiş ve Organik Pamuk Projemiz, 2022 yılında hayata geçmiştir. Projemiz, coğrafi işaretli Söke Pamuğumuzun yetiştirildiği Söke ve Didim İlçelerimizde, 107 üreticimiz ile 25 bin dekar alanda başlamıştır. 2 yılını geride bıraktığımız Projemize, STK ve özel sektör paydaşlarımız ile Üniversite ve Araştırma Enstitülerimizin desteğiyle devam etmekteyiz. Organik tarımın yaygınlaşmasında önemli katkıları olacağına inandığımız projemize öncülük eden başta Bakanlığımız olmak üzere, katkılarıyla destekleyen tüm paydaşlarımıza ve projemizin olmazsa olmazı siz kıymetli üreticilerimize teşekkürlerimi iletiyor, saygılar sunuyor ve üreticilerimize bol bereketli bir sezon diliyorum" dedi. Konuşmanın ardından üreticilere tohum ve kompost dağıtımı gerçekleştirildi.
Mersin 23 Nisan Uluslararası Çocuk Festivali gala yemeği ile sona erdi Mersin Büyükşehir Belediyesince bu yıl ilk kez düzenlenen ve 4 gün boyunca hem çocukların hem de çocukluğundaki bayramları özleyen Mersinlilerin doyasıya eğlendiği Uluslararası Çocuk Festivali, düzenlenen gala yemeği ile sona erdi. Dünyanın 14 farklı ülkesinden gelen dans toplulukları, 23 Nisan’ın kendi bayramları olduğunu festival sayesinde öğrenirken, Mersinliler de özlediği coşkulu bayram günlerini yeniden yaşadı. Türkiye’den deprem bölgesi olan Hatay ve Adıyaman’dan gelen dans toplulukları da Mersin’i tanırken, farklı dünya kültürleriyle tanışma ve kaynaşma fırsatı buldu. Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından organize edilen ve birçok daire başkanlığının destekleriyle yapılan festivalin son gününde düzenlenen gala yemeğinde, Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serdal Gökayaz, Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim ile Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger katılımcılarla bir araya geldi. Dans toplulukları son kez gösterilerini sergilediler. Gala yemeğinin sonunda katılımcılara Mersin’i ve festivali unutmamaları için plaket ve hediyeler verildi. Konuklar Mersin’i, kültürünü ve insanlarını yakından tanıdı 20 Nisan’da başlayan festival kapsamında merkezin yanı sıra Anamur, Silifke ve Tarsus’ta gösterilerini sergileyen yabancı dans toplulukları, Mersin’i, kültürünü, tarihini ve insanlarını yakından tanıma fırsatı buldu. Mersinlilerin cana yakın misafirperverliğinden son derece etkilenen dans toplulukları, dünyada çocuklara bayramın armağan edildiği tek ülke olan Türkiye’de dolu dolu festival yaşadı. “Hatıralarda kalacağına inandığımız güzel bir festival oldu” Uluslararası Çocuk Festivali’nin bitişi gününde gerçekleştiren gala yemeğinde değerlendirmelerde bulunan Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, “Çok mutluyuz, harika bir festivalin sonuna geldik. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı bir festivalle taçlandıralım istemiştik ve onun da verdiği mutluluk ve gururu yaşıyoruz. Atatürk’ün açtığı o aydınlık yolda yürüyen nesillerin gerçekten hatıralarında kalacağına inandığımız güzel bir festival oldu” dedi. 20 Nisan’da başlayan festival kapsamında yapılan etkinliklerden kısaca bahseden Özdülger, “14 ülkeden 350 misafirimiz geldi. Aynı zamanda ülkemizden Hatay, Adıyaman ve Ankara’dan misafirlerimiz vardı ve ilimizde yarışmada ilk üçe girmiş olan okullarımız da festivalimizin gösteri ekibinde yer aldı. Bugün 23 Nisan’da büyük bir gururla, bu güzel bayramda sabahtan itibaren yapılmaya başlanan etkinliklerle birlikte saat 15.00’te Özgecan Aslan Meydanı’nda bahsettiğim bütün misafirlerimizin gösterilerini sevgili vatandaşlarımızla, güzel çocuklarımızla buluşturduk” diye konuştu. “Dolu dolu geçen 3 gün yaşadık” Özdülger, gala yemeği ile festivali taçlandırmak istediklerini kaydederek, “Bu mutluluğu hep beraber bir yemekle birleştirelim ve kendilerine anı bırakacak hediyelerimizi sunalım dedik” ifadelerini kullandı. Özdülger, birçok daire başkanlığının atölyelerinin olduğu festival kapsamında ayrıca sportif etkinliklerin de yapıldığını belirterek, “Çocuklar için hazırlanan etkinlik ve oyun alanlarında çocuklarla bütünleşildi. Daire başkanlıklarımızın çocuklara atölye çalışmaları oldu. Gerçekten dolu dolu geçen bir üç gün yaşadık. Birleştirici gücü olduğu ve halkı bütünleştirdiği için biz bu festivalleri çok önemsiyoruz” şeklinde konuştu. “Tüm dünyaya bu güzel bayramı yaşatalım istiyoruz” Mersin’in tanıtımının da festivalin bir diğer artısı olduğunu söyleyen Özgülger, “Mersin’i, Akdeniz’in incisi olarak görüyoruz. Güzel mersinimizi ve güzel insanımızı da tüm dünyaya tanıtmak istiyoruz. İşte bu festivalde onlardan bir tanesi. Bu yıl ilkini gerçekleştirdik ve bundan sonra devamı gelecek. Bunu da büyük bir keyifle ve mutlulukla gururla söylüyoruz. Güzel şehrimizi, yurtdışından gelen sevgili çocuklarımıza, davetlilerimize tanıttık aynı zamanda ülkemizden katılan sevgili çocuklarımıza da şehrimizi gösterdik. Çok mutlu ve gururluyuz" dedi.
İstanbul İstanbul’da çöl tozları hayatı olumsuz etkiliyor Türkiye’ye Afrika Üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası yaşlı ve çocukları etkiliyor. Çocuklar ve yaşlılar çok daha fazla etkilenirken, uzmanlar maskesiz dışarı çıkılmaması, pencereleri kapalı tutma konusunda uyarılarda bulundu. Yunanistan’ın başkenti Atina’yı turuncuya boyadı. Türkiye’de etkisini çöl tozları İstanbul’da da hayatı olumsuz etkiliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Türkiye’de de etkili olan toz taşınımı ile ilgili uyarılarda bulundu. Libya üzerinden gelen çöl tozu Yunanistan’da gökyüzü kızıla bürünmesine neden olmuştu. Tekirdağ üzerinden Türkiye’ye giriş yaparak yurdun batı kesimini etkisi altına alan çöl tozunun etkisinin İstanbul’da 3 gün daha süreceği tahmin ediliyor. “Sağlık açısından çok zararlı” Birkaç sene önce yoğun olarak çöl tozlarının geldiğini hatırladığını ifade eden Mustafa Baran, “ Sabah kalktığımızda arabalarımızın üzeri görünmez oluyordu. Sağlık açısından çok zararlı olduğunu biliyorum. Gelince evden çıkmayacağız herhalde. Kesinlikle maske takılması gerekiyor. Sadece çöl tozları ile alakalı değil günlük hayatımızın içinde insanların yoğun olduğu yerlerde takılması gerekiyor. Ben etkilenmedim ama etkilenen dostlarımız oldu” diye konuştu. “Misafirliğe gelenler nefes alamıyorlar geri dönüyorlar” Sahilde bisikleti ile gezerken çöl tozlarından etkilendiğinin belirten Fahrettin Güden, “Ben her sabah bisiklet ile 50 kilometre yol yaparım. Akşam eve gittiğim zaman saçlarım toz içerisinde olur. İçki ve sigara kullanmadığım için öksürük problemim yok ama benim hanımımda var. Anadolu tarafından buraya misafirliğe gelenler nefes alamıyorlar geri dönüyorlar. Kızımın arabalarının üzeri bembeyaz oluyordu. İstanbul’un kirliliği çok kötü” dedi. “Sildikten sonra bende merak ettim ne olduğunu” Çöl tozlarının ne olduğunu bilmediğini ifade eden Halil Hayırlıoğlu, “Arabaların üzerinde sapsarı toz olduğunu gördüm. Ne olduğunu bilmiyorum. Arabanın üzerinde sildikten sonra bende merak ettim ne olduğunu. Benimde oldukça dikkatimi çekti” diyerek sözlerini tamamladı. “Herkesi etkiliyor, bazen nefes alırken bile zorlanıyorsun” Ailesi ile birlikte sahilde gezdiklerini çocuğunun çöl tozlarından etkilendiğini söyleyen Naim Uludağ, “Arabanın üzerinde kolaca belli oluyor. Her yıl oluyor alıştık artık. Beni fazla etkilemiyor ama çocukları etkiliyor. Çocuklarımın burnu tıkanıyor. Burnundan nefes alamıyor, ağzından alıyor. İkisini de etkiliyor zor bur durum. Kimse maske ile dışarı çıkmak istemez. Herkesi etkiliyor, bazen nefes alırken bile zorlanıyorsun” dedi.