KÜLTÜR SANAT - 20 Aralık 2018 Perşembe 17:40

Vizyonda bu hafta!

A
A
A
Vizyonda bu hafta!

Bu hafta vizyona 11 yeni film giriyor.

Aşkın Algoritması 

Aşkın Algoritması, devrim niteliğinde bir çalışma yapan iki meslektaşı konu alıyor. Mühendis olan Cole ve Zoe, ideal android eşler tasarlayan bir şirkette çalışmaktadır. Romantik ilişkileri geliştirmek ve mükemmelleştirmek için bir teknoloji tasarlayan ikilinin çalışmaları ilerledikçe, keşifleri hayal edebileceklerinden çok daha derinleşir. Doğal yollarla değil de insan elinde oluşturulan sentetik insanlar, hissetmeyi keşfedip sevmeyi başarabildiklerinde, asıl devrim bu olur. Bu beklenmeyen olağanüstü insanların vereceği tepkiler de bir hayli karmaşık olur. Bu süreçte insan ilişkilerinde çığır açan Cole ve Zoe arasındaki yakınlaşma da kaçınılmaz olur. Fakat android robotlardan Ash’in de Zoe’ye ilgi duymaya başlaması, genç kadının gerçeklerle yüzleşmesine neden olur.

Ayı Kardeşler: Eyvah Ayılar Küçüldü!

Ayı Kardeşler: Eyvah Ayılar Küçüldü!, buluş cihazı denerken küçülen Ayı Kardeşler ve Oduncu Vik’in atıldığı maceraları konu ediyor. Ayı Kardeşler ve Oduncu Vik, müthiş bir buluşa imza atar. Küçültme cihazı buluş eden ekip heyecanla buluşlarını denemeye çalışır. Ancak denerken yaptıkları yanlışlık kendilerini küçültmelerine neden olur. Onlarca kat küçülen Ayı Kardeşler ve Oduncu Vik bir an önce eski hallerine gelmenin yolunu arar. Bir yandan orijinal boyutlarına dönmeye çalışan ekip bir yandan da ekosisteme zarar veren kirliliği durdurmaya çalışır. Bunun için minik halleri ile bilmedikleri bir dünyada yolculuğa çıkmaları gerekmektedir. Ekip, ekosisteme zarar veren kirliliği durdurup eski hallerine geri dönmeyi başarabilecekler midir?

Bumblebee

1980’li yıllarda tek başına kalan Bumblebee henüz çok gençtir. Nereye gideceğini bilemeyen ve kimsesi olmayan sarı autobot Bumblebee 1987 yılında sürekli kaçmakta ve saklanmaktadır. Bu süreçte güvenli liman olarak sakin bir Kaliforniya sahil kasabasına sığınmıştır. Charlie ise 18 yaşına basmak üzere olan bir genç kızdır. Bir gün Bumblebee’yi harap halde keşfeder. Çalışma ihtimali olan bir külüstür gördüğünü zanneden genç kadın onu tamir etmek için kolları sıvar. Bumblebee’yi atölyesine götüren ve üzerinde çalışmaya başlayan Charlie, amacına ulaştığında ise bu arabanın sıradan bir "tosbağa" olmadığını keşfeder. Bumblebee ile arkadaşlık kuran Charlie, en yakın arkadaşına dönüşen autobotu peşindeki decepticonlardan koruyabilmek için onunla birlikte bir maceraya atılacaktır.

Garantili Ölüm (Yoksa Paran İade)

Garantili Ölüm (Yoksa Paran İade), kendisini öldürmek için bir suikastçıyla anlaştığı sırada hayatının aşkını bulan genç bir adamın hikayesini konu ediyor. 27 yaşında olan William, hayatla bağı olmayan bir adamdır. Hayatına son vermek isteyen William bu yaşına kadar birçok intihar girişiminde bulunur. Fakat hiçbirinde de ölmeye başaramaz. Dokuzuncu intihar deneyiminde de başarılı olamayınca bir profesyonelden yardım almaya karar verir. 65 yaşında arkadaş canlısı bir adam olan Leslie ise usta bir tetikçidir. Aradığı adamı bulduğunu düşünen William, kendisini öldürmesi için Leslie’den yardım ister. Artık William’ın ölmesi için her şey hazırdır. Fakat tam da bu sırada beklenmedik bir şey olur ve genç adam hayallerinin kadını ile tanışır. Artık onun yaşaması için önemli bir nedeni vardır ve Leslie ile yaptığı anlaşmayı iptal etmek ister. Fakat Leslie’nin de suikastçılar birliği üyeliğini elinde tutabilmek için aylık kotasını doldurması gerekmektedir. İşler bir anda iki adam için de karmakarışık bir hal alır.

Hayatım Yalan

Güzel bir kadın olan Maya artık 40 yaşına gelmiştir. Büyük bir alışveriş merkezinde çalışmakta olan Maya, kariyer olarak pek de başarılı denecek bir geçmişe sahip değildir. Bu nedenle de Maya gerçekleştiremediği hayallerinin hüsranıyla boğuşmaktadır. 40 yaşına basmasıyla birlikte riskli bir karar alan Maya hayatını ve kendi potansiyelini yeniden keşfetmeye başlar. Bu süreçte Maya, önündeki tek engelin kendisi olduğunu fark eder ve yeni bir yaşam için hiçbir zaman geç olmadığına kanaat getirir. Kendine sıfırdan bir hayat hikayesi oluşturan Maya, Madison Caddesi’nin elit zenginlerine zeki bir kadının neler başarabileceğini gösterecektir. Anlattığı geçmiş yalan olsa bile zeka Maya’nın içinden gelmektedir!

Kurtlar ve Çakallar

Kurtlar ve Çakallar, 1980 yılında yaşanan ihtilalin ardından yaşananları konu alıyor. Filmde, Mamak Cezaevi’nde aynı hücreyi paylaşan devrimci gazeteci Yılmaz ile ülkücü Selçuk’un hikayesine odaklanılıyor. Senaryosunu Bektaş Topaloğlu, Kubilay Öz ve Bilgehan Karaca’nın üstlendiği filmin çekimleri Ankara’da gerçekleşti. Oyuncu kadrosunda Tayfun Sav, Özcan Varaylı, Ali Buhara Mete, Can Beslen, Hüseyin Çelikoğlu gibi isimllerin yer aldığı filmin yönetmen koltuğunda Bilgehan Karaca oturuyor.

Ruh Çağırma Seansı

Samantha, kötü durumdaki annesine destek olmaya çalışan bir lisans öğrencisidir. Genç kız bu uğurda hazırladığı kitap projesi ile ilgili araştırma yapmak için karanlık geçmişe sahip bir eve gitmeyi planlar. Annesi, kızının eve gitmesine karşı çıksa da, Samantha arkadaşlarıyla birlikte gizemli eve gider. Başlarda her şey yolundadır. Fakat gece ruh tahtasıyla oyun oynamaya karar veren ekip, farkında olmadan şeytani bir varlığı eve çağırır. Samatha ve arkadaşları için kendilerine musallat olan varlıktan kurtulup hayatta kalmak adına bir mücadele başlamıştır...

Soğuk Savaş

Soğuk Savaş, birbirinden tamamen farklı farklı karakterlere sahip bir kadın ve bir erkek arasındaki tutkulu ama imkansız bir aşkın öyküsünü anlatıyor. Zula ve Wiktor birbirinden tamamen farklı karakterlere sahip olan iki aşıktır. Her ne kadar birbirleriyle anlaşamayacak tipler olsalar da kader onların yollarını ayrılmayacak şekilde birbirine bağlar. Soğuk Savaş sırasında Polonya’dan Berlin’e, Yugoslavya’dan Paris’in gece kulüplerine uzanan filmde, siyasi görüş, karakter ve kaderin cilvesiyle savrulan Zula ve Wiktor’un tutkulu aşkı ele alınıyor. Romantik dram filmi Soğuk Savaş’ın yönetmenliğini Ida, Aşk Yazım ve Gizemli Kadın filmlerinin yönetmeni Pawel Pawlikowski üstleniyor. Joanna Kulig, Tomasz Kot, Borys Szyc ve Agata Kulesza gibi isimleri kadrosunda bulunduran film, 2018 Cannes Film Festivali’nden En İyi Yönetmen ödülü ile döndü. San Sebastián ve Toronto gibi uluslararası film festivallerinden de adaylıklar kazanan yapım, Polonya Film Festivali’nden ise 4 ödül birden kazanmayı başardı.

Sükut Evi

Sükut Evi, hayattan bunalan bir adamın kendisini yola vurması ile değişen yaşamını konu ediyor. Modern hayattan bunalan 30’lu yaşlardaki genç bir adam, çareyi yola koyulmakta bulur. Anadolu’ya doğru yola çıkan delikanlının amacı, rivayete göre ‘ruhların tamir edildiği’ bir mekanı bulmaktır. Günler süren arayışına rağmen bahsedilen mekan ile ilgili herhangi bir iz bulamaz. Bu süreçte yolu bir dergaha düşen delikanlının aradığı huzur burada da değildir. Sevgilisi geri dönmesi için baskı yapsa da o yoluna devam eder. Delikanlı, yol boyunca başına gelen türlü talihsiz olaylar sonucu kendisini zor bela bir köye atar. Fakat bir süre sonra köy delikanlının içinden çıkamayacağı bir girdap haline gelir. Yönetmenliğini ve senarsitliğini Cafer Özgül’ün üstlendiği filmin başrolünü Melih Selçuk üstleniyor. Görüntü yönetmenliğini Feza Çaldıran’ın üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Mehmet Özgür, Ece Özdikici, Emel Çetin, Yıldırım Gücük, Fatih Topçuoğlu, Esin Eden, Kerem Pınar gibi isimler yer alıyor.

Yanımda Kal

Yanımda Kal, işkolik bir adam ile sokak şarkıcısı bir kızın hikayesini konu ediyor. Emir Kurt, genç bir iş adamıdır. İşçi sınıfı bir aileden gelen Emir’in hayatı çalışmakla geçer. Hayatındaki her şeyi geri plana atıp gece gündüz çalışarak sahip olduğu konuma ulaşır. Önemli bir yatırım bankasında çalışan Emir’in kendini sadece işe adaması onun insanlarla ilişki kurmakta zorlanmasına neden olur. Hayatı sadece işten ibaret olan Emir’in yaşamı Zeynep ile karşılaşması ile bambaşka bir hal alır. Zeynep, sokak şarkıcısı olan, neşe dolu genç bir kızdır. Bir tesadüf sonucu bir araya gelen Emir ve Zeynep kısa sürede birbirlerinin vazgeçilmezi haline gelir. Emir, Zeynep ile adeta hayata yeniden başlamıştır. Ancak çiftin bu mutluluğu Zeynep’in amansız bir hastalığa yakalanması ile yarım kalır.
Yanımda Kal’ın yönetmen koltuğunda Son Ders: Aşk ve Üniversite, Sizi Seviyorum, Dünyanın En Güzel Kokusu gibi filmlerin de yönetmen ve senaristliğini üstlenen Mustafa Uğur Yağcıoğlu oturuyor. Aşk ve dram türündeki filmin başrollerini Çağlar Ertuğrul ve Meriç Aral paylaşıyor. Filmin senaryosu ise "İlk Öpücük" filminin de senaryosuna imza atan Çağlar Yurt’a ait.

Zerk

Zerk, hayatını karartan kabuslardan kurtulmaya çalışan bir adamın yaşadıklarını konu ediyor. Fatma hemşirelik yapan genç bir kadındır. Kızının boğularak ölümü Fatma için büyük bir yıkım olur. Kendisini bir türlü toparlayamayan acılı kadın kızının ölümünü bir türlü kabullenemez. Gün geçtikçe akli dengesini yitirmeye başlayan genç kadın bir gün kızının uyuduğunu düşünerek onu mezarından çıkarıp evine getirir. Kızının yokluğu ile mücadele edemeyen Fatma gittikçe kötüleşir ve intihar eder. Yıllar öncesinde gerçekleşen bu olay uyku sorunları ile mücadele eden ve hafıza kaybı yaşayan bir adamın en büyük kabusu olur. Fakat adam, yıllar önce yaşanan bu olayları neden gördüğüne bir türlü anlam veremez. Gördüğü kabuslardan kurtulmanın yolunu arayan adam, en sonunda yaşanan olayları araştırmaya ve kendisi ile olan ilgisini bulmaya karar verir. 

Senarist ve yönetmenliğini Battal Karslıoğlu’nun yaptığı "Zerk" filminin başrollerini Adını Feriha Koydum, Binbir Gece, Arka Sokaklar, O Hayat Benim gibi yapımlarda rol alan Ahu Sungur ve Ergün Demir paylaşıyor. Açelya Elmas, Bülent Seyran, Arzu Suriçi, Taner Bahadır, Semra Dinçer, Pervin Ünalp, Ali Ertem gibi isimleri kadrosunda bulunduran gerilim türündeki filmin görüntü yönetmenliğini İman Tahsin üstleniyor 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, Mahalli İdareler seçimleri için hazır 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerine sayılı günler kala Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, seçim tedbirleri ve güvenlik çalışmaları ile alakalı toplandı. Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar başkanlığında İl Emniyet Müdür Yardımcıları ve ilgili Birim Amirlerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, seçimlerde alınacak tedbirler detaylı şekilde ele alındı. Oy kullanılacak okullarda görev yapacak personelin belirlenmesi ve gerçekleştirilecek güvenlik uygulamaları hakkında bilgi sunumları yapıldı. Toplantının ardından açıklamada bulunan Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerine hazır olduklarını vurguladı. İpar, "Ağrı’da huzurlu ve güvenli bir seçim ortamı sağlamak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Seçim boyunca tüm sandıklar ve oy kullanma yerleri 7/24 emniyet güçlerimiz tarafından korunacak" dedi. İpar, şunları kaydetti: "Seçimlerde herhangi bir provokasyona ve yasa dışı faaliyete izin vermeyeceğiz. Vatandaşlarımız oy kullanırken rahat ve huzurlu bir ortamda oy kullanabilecekler. Tüm hemşehrilerimizden de seçimlere demokratik olgunluk içinde katılmalarını ve herhangi bir olumsuzluğa mahal vermemelerini rica ediyoruz." Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerinin huzur ve güven içinde tamamlanması için tüm imkanlarını seferber etmeye devam edeceğini bildirdi.
İstanbul Bakan Tunç: "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu, adalete, hukuka sıkılan kurşundu" Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına düzenlenen iftar programında hakim ve savcılarla bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Çağlayan’da 2015 yılında İstanbul Adalet Sarayı’ndaki makam odasında DHKP-C’li teröristlerce şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına Haliç Kongre Merkezi’nde iftar yemeği düzenlendi. İftar programına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, bakan yardımcıları, HSK üyeleri ve İstanbul’da görev yapan 500 hakim ve savcı katıldı. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz anısına tertip edilen iftar yemeğindeki konuşmasına Selim Kiraz’ı yad ederek başlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bugün şehidimiz Mehmet Selim Kiraz’ın şehadete ulaşmasının 9. yıldönümü münasebetiyle İstanbul Adliyesi’ndeydik. Bir anma programı gerçekleştirdik, onu dualarla yad ettik. Terörle mücadelemizdeki kararlılığımızdan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Ona sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Adaletin tecellisi hususunda hem fiziksel kapasite hem yargı reformları gerçekleştirildiğini belirten Tunç, “Sizler kürsüde adaletin tecellisi için fedakarca çalışıyorsunuz. İstanbul’daki yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesi, adaletin tecellisi ve sizlere destek olma noktasında gerek Adalet Bakanlığımız gerekse Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Fiziki mekanların teknoloji ile donatılması önemli. Ama kürsüde görev yapan insan unsuru, adaletin tecellisi noktasında sizlerin gayretleri her şeyden daha önemli. Kıymetli yargı mensuplarımız, ülkemiz 22 yıldan bu yana güvenilir adalet sisteminin tesisi bakımında önemli mesafe kat etti. Fiziki mekanların, kapasitenin artırılması konusunda önemli mesafe aldık. Müstakil adliye sarayları bakımından bakıldığı zaman, 500 bin metrekare kapalı alandan bugün 6 milyon metrekare kapalı alana çıktık. Sadece fiziki kapasite yargı teşkilatımızın, güvenilir bir yargı sisteminin tesisi bakımından elbette yeterli değil. İyi ve ihtiyaca cevap veren bir mevzuatın olması gerekiyor. Dolayısıyla bu konuda da temel kanunlarımızı çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. Hukuk fakültelerinde kontenjanın azaltılıp kalitenin yükseltilmesi, hukuk fakültesi mezunlarının hukuk mesleklerine giriş sınavlarını kazandıktan sonra hakim, savcılık sınavlarına katılabilmesi, avukatlık stajına başlayabilmesi 2024’ten itibaren uygulamaya geçecek. Hem savunmayı güçlendireceğine hem de hakim savcı sınavından önce bir ön elemenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Mevzuatımızın iyileştirilmesi bakımında yargı reformu strateji belgemizi de seçimden sonra inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak. Hazırlıklarımızı tamamladık. Sizlerle beraber vatandaşımızın yargıya güvenini daha üst noktaya taşımanın gayreti içerisinde gece gündüz çalışacağız. Hedefimiz daha güvenilir bir adalet sistemini tesis etmek ve bu uğurda da sizlerin gayretlerine müteşekkiriz” şeklinde konuştu.
İzmir Karşıyaka, stadyum için taraftar mitingi düzenledi Yıllar önce yıkılan stadyumunu geri isteyen Karşıyaka taraftarı, bir ilke imza atarak taraftar mitingi düzenledi. Mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve artık biz stadyumumuzu geri istiyoruz” dedi. İzmir’in en köklü kulübü olan Karşıyaka, 31 Mart Yerel Seçimlerine az bir süre kala yönetim, sporcular, camia ve binlerce taraftar birleşip, senelerdir yapımını bekledikleri yeni stadyum için Türkiye’nin ilk taraftar mitingini gerçekleştirdi. 2015 yılında yeni stadyum projesi kapsamında yıkılan eski Karşıyaka İlçe Stadı’nın atıl kalan arazisinde düzenlenen mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “Öncelikle değerli vaktini ayırıp buraya gelen herkese çok teşekkür ediyorum. Taraftarımızın bu hafta başı yaktığı ateşe biz de yönetim olarak eşlik ettik. Sonucu da şu anda gördüğüm kadarıyla muhteşem oldu. Karşıyaka Spor Kulübü her şeyden önce bir eğitim öğretim kurumudur. Yıllarca birçok gence spor hayatıyla birlikte kötü alışkanlıklara bulaşmadan büyüme imkanı sağlamıştır. Birçok sporcu yetişmesini sağlamıştır. Burası da bizim okul binamızdır. 10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve biz artık geri istiyoruz. İzmir’in önde gelenleri bize destek olmalı ve Karşıyaka stadyumunu geri almalı. Sizlere de bunun için büyük bir iş düşüyor. Hep beraber bunu başaracağız” dedi. “Karşıyaka’nın stada ihtiyacı var” Söz hakkı verildiği için mutlu olduğunu ifade eden Karşıyaka Spor Kulübü Kaptanı Haydar Yılmaz, “Bu tarz konuşmalara çok alışık değilim. Karşıyaka’nın bu stada çok ihtiyacı var. Bu haklı bir isyan ve haklı bir direniştir. Karşıyaka stadını istiyor. Hep birlikte bunu başaracağız” dedi. “Yeter diyoruz” Karşıyaka Voleybol oyuncusu Selen Naz Kıran, “Kulübümüzün stadyumu yıkıldı maalesef yıllar geçmesine rağmen yerine bir türlü yeni tesis yapılmıyor. Artık bu duruma sessiz kalmak mümkün değil. Yıllardır umutla gelecek günleri bekliyoruz fakat artık sabrımız tükeniyor. Buradaki o eski heyecanı yıkıntılar ve umutsuzluklar almış durumda. Yıllarca emek verdiğimiz ter döktüğümüz ve ruhumuzu verdiğimiz bu alanı geri istiyoruz. Sadece bir spor tesisi değil aynı zamanda topluluk merkezi olacak stadyumumuz için yetkililerden bir adım bekliyoruz. Karşıyaka Spor Kulübü olarak artık yeter diyoruz” şeklinde konuştu. “Stadyumu hak ediyoruz” Karşıyaka’da doğup büyüdüğünü ve bu kulüpte yetiştiğini dile getiren Mert Celep: “Buradaki herkese verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. Çok mutluyum. Tüm çocukluğum bu stadyumda geçti. Çoğu zaman idmanlarımızı burada yaptık. Ama maalesef bilmediğimiz sebeplerden dolayı birkaç sene önce bu stadyumu yıktılar. Artık bize yıllardır verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Ben Karşıyaka Spor Kulübü’nün ve taraftarının bu stadyumu sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Öte yandan düzenlenen taraftar mitingine CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, İYİ Parti Adayı Ümit Özlale, İYİ Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Yetkin Hafızoğlu AK Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı İsmail Çiftçioğlu katılım gösterdi.