Medicana Kadıköy Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Demirci, fekal transplantasyon hakkında bilgiler verdi. Doç. Dr. Demirci, kronik yorgunluk sendromundan inflamatuvar bağırsak hastalığına kadar pek çok sağlık probleminin bu yöntem sayesinde çözülebileceğini ifade etti. Doç. Dr. Demirci, "Vücudun diğer tüm sistemleri ile doğrudan etkileşim halinde olan bağırsaklar güçlü bir bağışıklık sistemi için kritik öneme sahiptir. Vücudu güçlendirmek için bağırsakları güçlendirmek gerekiyor" dedi.
Fekal transplantasyonu doğru şekilde anlayabilmek için öncelikle bağırsak işleyişini ve sağlıklı bir bağırsakta üretilen gaitanın içeriğini tanımlamak gerektiğini belirterek Doç. Dr. Demirci, bağırsak mikrobiyotasının insan sağlığı için önemine değinerek şunları söyledi: “Bağırsak içerisinde bağışıklık sisteminin yaklaşık yüzde 80’ini oluşturan güçlü bir mikrobiyota bulunur ve bu mikrobiyota düzensiz antibiyotik kullanımı veya sindirim sistemi ile ilgili çeşitli hastalıklar durumunda zayıflayarak bozulabilir. Bu durumda vücut, savunma sistemini ayakta tutan pek çok yararlı mikroorganizmadan yoksun hale gelir ve bağışıklık sistemi büyük oranda zayıflar. Bağırsak mikrobiyotası bir kez zararlı mikroorganizmalar yönünde bozulduktan sonra yararlı mikroorganizmaların sayısını artırmak ve bu içeriği yeniden sağlıklı hale getirmek fazlasıyla zorlaşır çünkü vücudun savunma sistemi zayıflamış olacaktır. Dolayısıyla bu gibi durumlarda bağırsak mikrobiyotasını farklı tedavi yöntemleri ile düzenlemek gerekir".
Fekal transplantasyon uygulamasının gaita nakli olarak da bilindiğini aktaran Doç. Dr. Demirci, "Sağlıklı bağırsak yapısına sahip olan bir alıcıdan elde edilen mikroorganizmalar açısından zengin gaita dokusunun steril hastane ortamında alıcıya nakledilmesi şeklinde gerçekleşir. Bu transplantasyon sayesinde hastanın bağırsak içeriği güçlendirilir ve bağırsak mikrobiyotası yeniden yararlı mikroorganizmalar yönünde artış gösterir” şeklinde konuştu.
"Bağırsaklardaki herhangi bir sağlık sorunu diğer vücut sistemlerinin de işleyişini bozabilir"
Bağırsakların vücudun yalnızca sindirim sistemi ile değil dolaşım, bağışıklık, ruh sağlığı gibi daha pek çok sistemi ile doğrudan ilişki içerisinde olduğunu ifade eden Doç. Dr. Demirci, kronik ishal, crohn hastalığı gibi iltihaplı bağırsak hastalıkları, kronik kabızlık gibi kompleks tabloların dahi gaita nakli ile tedavi edilebileceğini kaydetti. Doç. Dr. Demirci, "Özellikle Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi (FDA) tarafından onaylanan clostridioides difficile bağlı yani ilaçlara bağlı oluşan kronik ishal tablolarında kesinlikle onay almış bir tedavi ama bunun dışında multiple sklerozda, otizmde, obezitede, metabolik sendrom ve alzheimer gibi birçok hastalıkta da artık’ bir çok araştırmanın yürüdüğünü ve olumlu sonuçlar alındığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.
"Fekal transplantasyon uygulamasında doku uyumu çok önemli"
Gaita naklinin uygulanışına da değinen Doç. Dr. Hakan Demirci, “Fekal transplantasyon uygulaması tıpkı bir organ transplantasyonu gibi değerlendirilmeli ve verici ile alıcı arasındaki doku uyumundan emin olunmalıdır” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Demirci, "Uygulama öncesinde donör ve alıcının doğru şekilde hazırlanması gerekir. Doku uyumunun sağlanabilmesi için genellikle akraba ve benzeri yakınlar tercih edilir ancak ilgisiz kişilerden toplanan gaita bankalarından tercih edilen içeriklerle de yüksek başarı oranları elde edilebilir. Nakledilen içeriğin maksimum faydayı sağlayabilmesi için alıcı bağırsaklarında yaklaşık 4-6 saat kadar beklemesi gerekir. Bu nedenle alıcıya işlemden 1 saat önce antidiyaretik olarak adlandırılan ilaç tedavisi uygulanmalıdır. İşlem sonrası yakın takip ve değerlendirme için hasta genel durumuna göre belli bir süre gözetim altında tutulur ve genellikle kısa süre içerisinde taburcu edilir” dedi.
