POLİTİKA - 20 Haziran 2019 Perşembe 19:20

Yalçın Topçu: 'Rol modellerimizi gelecek nesillerimize aktarmamız lazım'

A
A
A
Yalçın Topçu: 'Rol modellerimizi gelecek nesillerimize aktarmamız lazım'

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Kazakistan'ın Ankara Büyükelçiliğinin ev sahipliğinde düzenlenen, "Tarih Yapan Adam" kitabının tanıtım toplantısına katıldı. Topçu, “Rol modellerimizi gelecek nesillerimize aktarmamız lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Kazakistan'ın Ankara Büyükelçiliğinin ev sahipliğinde düzenlenen Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'in, ülkenin Kurucu Cumhurbaşkanı Elbaşı Nursultan Nazarbayev'i ve ülkenin yakın tarihini kaleme aldığı "Tarih Yapan Adam" kitabının tanıtım toplantısına katıldı. 

Toplantıya, Topçu’nun yanı sıra ev sahibi Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekulı, Türk Konseyi Genel Sekreteri Amreyev, Türk Konseyi Aksakallar Konseyi Üyesi Prof. Dr. Adil Ahmetov ile çok sayıda diplomat ve akademisyen katıldı.

“Rol modellerimizi gelecek nesillerimize aktarmamız lazım” 

Programda konuşan Topç,u kitabın yazarı Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev’i “kalemine sağlık” sözleriyle kutlayarak, “Bizim, rol modellerimizi gelecek nesillerimize aktarmamız lazım. Nursultan Nazarbayev sadece ata yurdumuz Kazakistan için önemli değil, Avrasya için de önemli bir lider, Türk dünyası için de önemli bir lider, aynı zamanda dünyanın barışı için önemli bir liderdir” değerlendirmesinde bulundu.

“Nazarbayev yapmış olduğu hizmetlerle tarihe adını yazdırdı” 

Topçu sözlerine şöyle devam etti:
"Sayın bilge lider Nursultan Nazarbayev’e Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın teklifi ile “Türk Keneşi Ömür Boyu Onursal Başkanı” unvanı verildi. Bunun yanında kendisinin uluslararası silahsızlandırma ya katkılarından dolayı taltif edilen sayısız ödülleri ve unvanları var. Nazarbayev'in önderliğinde Kazakistan sadece enerjinin ticaretin ipek Yolu'nun merkezi değil, aynı zamanda dünyadaki önemli problemlerin çözümünün de merkezi oldu. Yani dünyada nerede çözülmemiş problem varsa, Kazakistan dolayısıyla bizim aksakalımız Nursultan Nazarbayev akla geldi. Kendisi yapmış olduğu hizmetlerle yaşadığı bu zamanda tarihe adını yazdırdı. İnşallah ömrü oldukça da bu tarih sayfalarına adını tekrar tekrar altın harflerle yazdıracağına eminim.”

“Tarihinin en kritik döneminde ülkemizin başında Nazarbayev vardı”

Büyükelçi Saparbekulı ise konuşmasında, bağımsız ve modern Kazakistan ile Nazarbayev’in isimlerinin çoktan özdeşleştiğinin altını çizerek, “Kurucu devlet başkanının kişiliği, liderliği, hayat felsefesi ve gelecek vizyonu önderlik ettiği ulusun şekillenmesinde büyük rol oynar. Bu bakımdan, Kazakistan’ın çok şanslı olduğu söylenebilir. Çünkü tarihinin en kritik döneminde ülkemizin başında Nursultan Nazarbayev vardı” dedi. 

Programın sonunda tüm katılımcılara kitap hediye edildi. Kitap tanıtım toplantısı kapsamında Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Başdanışmanı Prof. Dr. Sencer İmer'in moderatörlüğünde Türkistan Vali Yardımcısı Malik Otarbayev, Türk Konseyi Kurucu Genel Sekreteri Büyükelçi Halil Akıncı, Ankara Politikalar Merkezi Başkanı Hasan Kanbolat ve Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Araştırmaları Direktörü Prof. Dr. Muhittin Ataman'ın sunumlarıyla panel düzenlendi.  

Musa Erdoğan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Tetik ilk müjdesini Bahar Konseri’nde verdi Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, Türk Sanat Müziği Korosu’nun Bahar Konseri’nde kente bin kişilik konferans ve tiyatro salonu kazandıracaklarının müjdesini verdi. Nazilli Belediyesi Türk Sanat Müziği Korosu geleneksel Bahar Konseri ile sanatseverlerin kulaklarının pasını sildi. Sanata ve sanatçıya verdiği değeri her fırsatta dile getiren ve sık sık ‘sanat ve kültür şehri kent’ vurgusu yapan Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, meclis üyeleri ile birlikte konsere eşlik etti. Mehmet Yüzügüler Kültür Merkezi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen konser yaklaşık 3 saat sürdü. Sunuculuğunu Yücel Bildiren’in yaptığı ve Şef Murat Sezar’ın yönettiği konserde Türk Sanat Müziği’nin birbirinden eşsiz parçaları seslendirildi. Program sonunda koro üyelerine tek tek teşekkür ederek çiçek takdiminde bulunan Başkan Tetik, “Gittiğim her programda Nazillimiz için dersler çıkarmaya çalışıyorum. Bugün de gördüm ki böyle korolarımız oldukça kentimiz gittikçe güzelleşecek, gittikçe iyileşecek. Korolarımıza daha çok destek olmak istiyoruz. Güçlü bir seyirci kitlemiz var ve bu alan Nazillimize yeterli gelmiyor. Halkım bana ‘biz buraya sığmıyoruz, bize bin kişilik bir salon yap’ diyor. Ben söz veriyorum, Nazillimize bin kişilik bir salon kazandıracağım. Bir şey daha çok hoşuma gitti, ekseriyatını kadınlarımız oluşturuyor. Daha önce de söylemiştim; kadınlarımız bir şeye el attığında her şey harika oluyor. Burada önce koromuzun önünde sonra kıymetli seyircilerimizin önünde saygıyla eğiliyorum. Sanat bir memleketin can damarlarından biri. Bugün hepimiz zaman zaman göz yaşımızı sildik, zaman zaman güldük. İşte bunu sağlayan tek şey var; sanat. Seçim dönemi dedim ki, ‘kadınlarımız benimle birlikte o belediyeyi yönetecek’. Bundan sonra da hep böyle olacak. Var olun, sağ olun. Son olarak beni çok uzun yıllardır kendine hayran bırakan sunucumuz sayın Yücel Bildiren’e, Koro Şefimiz Murat Sezar’a ve koro üyelerine çok teşekkür ediyorum” dedi.
İstanbul Kağıt yırtmak Down sendromlu genç kızın terapisi oldu Maltepe’de yaşayan down sendromlu genç kızın terapisi kağıt yırtmak oldu. Kağıt yırtarak stresini atan Zeynep’in el becerileri de bu sayede gelişiyor. Maltepe’de yaşayan down sendromlu 17 yaşındaki Zeynep Ilgın, 3 çocuklu bir ailenin en büyük çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi ve babasıyla birlikte yaşayan genç kız, okul değişikliği sürecinde stres altına girdi. Ailesi ilk başta kitapların kenarlarını yırtan Zeynep’in stresinin azaldığını fark etti. Zeynep’e çevredekiler müsvedde kağıtlar getirerek yardımcı oldu. Kağıt yırtma sesinden hoşlanan Zeynep, küçük kağıtlarla oyunlar oymaya başladı. Yaklaşık 4 yıldır kağıtları yırtan down sendromlu Zeynep’in bu sayede el becerilerinin geliştiği öğrenildi. “Canı sıkıldığında, stresini atmak istediğinde oturup kağıt yırtıyor” Down sendromlu Zeynep Ilgın’ın annesi Seda Ilgın Gürbey, “Zeynep’in bir dönem okul değiştirme süreci oldu. Bu süreçte okul ve arkadaşlarından ayrıldığı için stres altına girerek kağıt yırtmaya başladığını fark ettik. İlk başta kitapları yırtmaya başladı. Biz de durumu fark edince ona kağıtlar almaya başladık. Canı sıkıldığında stresini atmak istediğinde oturup kağıt yırtıyor. Zeynep tırnaklarıyla çok oynardı. Kağıt yırtmaya başlamasıyla o alışkanlığını da bıraktı. Diğer yandan el becerileri gelişti. Parmak kasları geliştiği için önceden yapamadığı birçok aktiviteyi yapabiliyor. Piyano çalabiliyor, kaşık tutabiliyor, bir şeyler yoğurabiliyor” diye konuştu.
Düzce Tarım ilaçları deredeki balıkları telef etti Tarım sezonunun açılması ile yapılan bilinçsiz ilaçlamalar, çevreye rastgele atılan tarım ilaçlarının ambalajları Düzce’de derelerdeki balıkların ölümüne sebep oldu. Tarım sezonunun açılması ile birlikte yapılan bilinçsiz tarım uygulamaları doğaya zarar veriyor. Özellikle ilaçlama döneminin başladığı Düzce’de kullanılan ilaçlama makinelerinin derelerde yıkanması, boş ilaç kutularının çevreye atılması derelerdeki popülasyonu olumsuz etkiliyor. Düzce’nin Ozanlar Mahallesi’nden geçen dere içinde yıkanan ilaçlama makineleri ve boş ilaç kutularının dereye atılması sebebiyle binlerce balık telef oldu. Ozanlar Mahallesi Muhtarı Bülent Keser ise deredeki balık ölümlerinden dolayı şaşırdıklarını ve üzgün olduklarını dile getirerek, “Ölümlerin görüldüğü günden beri hayretler içinde ve üzgünüz. Yüzlerce, binlerce balığın telef olduğunu gördük. Çok uzun süredir böyle bir sıkıntı yaşamamıştık. Dünden beri derenin üzeri ve dibi olduğu gibi balık ölüleriyle doluydu. Uzun bir mesafede balık ölüleri görülüyor. Çok üzgünüz. Mahallemizin gençleri, çocukları bu derenin kenarında balık tutarak zaman geçiriyor. Çünkü bu dere balık olan bir dere. Balık ölümlerini haber alır almaz Düzce Belediyesi, Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri ile irtibata geçtik. Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri sağolsunlar hemen harekete geçtiler. Dere kenarlarındaki ve derenin içindeki balıkları topladılar. Numuneler aldılar. Bu derenin yanında herhangi bir fabrika olmadığı tespit edildi ancak tarımın yeni yeni başladığı ekim, dikim ile fındık ilaçlamasının yeni başladığı tarla ilaçlamaları, ağaç ilaçlamaları başladı. Yetkililerin ilk kanaati de tarım ilaçları sebebiyle ölümlerin gerçekleştiği yönünde. Bu sıkıntı sadece Düzce’nin değil bütün ülkenin sorunu. Ben vatandaşlarımızdan ve çiftçilerimizden duyarlı olmalarını, yapılan ilaçlamaların dere kenarlarından uzak tutulmasını çok rica ediyorum. Çünkü çok ciddi ölümlerle karşı karşıyayız ve çok üzgünüz” dedi. “İlaçlama makinelerinin derede yıkanması ölümleri artırdı” Balıkların tarım ilaçlarını ile nasıl zehirlendiğini de anlatan Bülent Keser; “Bu ilaçlama işini yapan firmalar ve ilaçlamanın yapıldığı büyük motorlar var. Bazı vatandaşlar dereye girerek motorlarını yıkamış olabilirler. Bazı çiftçiler ise ilaçların konulduğu plastik kutuları var. Nasıl olsa işim bitti diyerek o kutuları dereye atıyorlar. Ya da bu ilaçların çuval gibi olanları da var. Bu kutuları, ambalajları en kolay imha yöntemi ise dereye atma. Bunları dereye atan insan olamaz. Çevreci, çiftçi arkadaşlarımızı daha duyarlı olmalarını rica ediyorum. Zaten bu yapan fotoğraflardan nasıl bir çevre faciasına neden olduğunu görecektir” diye konuştu