ASAYİŞ - 25 Eylül 2021 Cumartesi 21:34

Yanlış ameliyat sonucu doktoru intihar eden o kadın konuştu

A
A
A
Yanlış ameliyat sonucu doktoru intihar eden o kadın konuştu

Yalova'da 7 yıl önce yanlış ameliyat sonucu vicdan azabından intihar eden doktorun, böbreklerini bıraktığı hastası Seher Uygun ilk kez konuştu. Seher Uygun, "Ben hakkımı helal etmiyorum. Asla da etmem" diye konuştu.

Edinilen bilgiye göre, 7 yıl önce Yalova'da yaşayan Seher Uygun, kalça protezi ameliyatı için özel bir hastaneye gitti. Operasyon sırasında doktor Güven Mete yanlışlıkla hastasının atardamarını kesti. Ameliyattan sonra vücudu şişmeye başlayan Uygun'a böbrek yetmezliği tanısı kondu.

Ameliyattan sonra hayatı kararan Uygun, hemodiyaliz için İstanbul Cerrahpaşa'daki bir hastaneye sevk edildi. Vicdan azabı çeken doktor hatalı ameliyattan 2 yıl sonra asansör boşluğuna atlayarak intihar etti. Dr. Mete, ailesine bıraktığı son mektubunda organları sağlam kalırsa hastası Seher Uygun'a böbreklerinin verilmesini istedi.

Yanlış ameliyat sonrası hayatı kararan Uygun ilk kez konuştu. Yıllar önce yaşadığı ameliyatı anlatan Uygun, "8 saat süren operasyonun ardından bir gece yoğun bakımda kaldım, sonra beni servise aldılar. 2 gün daha hastanede yattım. Daha sonra beni başka bir hastaneye fizik tedaviye götürdüler. 2 gün fizik ya gördüm ya görmedim vücudun şişmeye başladı. Toplar damarımın kesildiğini bilmiyordum. Sonra tekrardan doktor geldi. Nasıl olduğumu sordu. Karnımda ağrım olduğunu söyleyince böbreklerde problem olduğunu söyledi. Daha sonra nefroloji doktoru geldi. Benim karnıma bakınca diyalize girmem gerektiğini söyledi. Ondan sonra da kalp doktoru da geldi. Ablam doktora neden her gün kardeşimin kalbine bakıyorsunuz? diye sorunca doktor bana iki ameliyat geçirdiğimi söyledi. Ameliyat esnasında toplardamarımın kesildiğini doktordan öğrendik" diye konuştu.

"4 aylık tedavinin ardından böbreklerim iflas edip çalışmadı"

Ameliyatı gerçekleştiren doktora sorduklarında hiç ses çıkarmadığını anlatan Uygun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben günden güne şiştim. Beni sürekli diyalize alıyorlardı. Diyalize giriyorum artık son noktaya geldi. Ben artık iyice kendimden geçmeye başlayınca benim ailem kavga çıkarmaya başladı. O zaman beni Medical Park Hastanesi'ne sevk ettiler. 4 aylık tedavinin ardından böbreklerim iflas edip çalışmadı. Yalova'ya döndüm, Yalova'da diyalize girmeye başladım. Sonra bana doktorlar böbrek nakli olman gerektiğini söyledi. Annem böbreği bana uydu ve bana böbreğini verdi, nakil olduk" dedi.

Yanlış ameliyat sonucu doktoru intihar eden o kadın konuştu

"Doktorun intihar ettiğini 2 yıl sonra öğrendim"

Böbreklerinin iflas etmesine sebep olan doktorun intihar ettiğini 2 yıl sonra öğrendiğini söyleyen Seher Uygun, "Benim yeğenim aynı hastanede çalışıyordu. Doktorun eşi Hilal Mete oranın başhekimiydi. Yeğenimi arayarak diyor ki ‘Tuğçe benim eşim intihar etti. Senin akraban böbrekleri iflas etmişti, ameliyat esnasında toplardamarını kesti. Biz maddi manevi tazminat ödeyemeyiz. Ama eşim, (Ben kendimi asansör boşluğundan atıyorum eğer ki organlarım sağlam kalırsa Seher Uygun’a verin) diyerek bir not bıraktı'. Yeğenim de ona benim 2 yıl önce nakil olduğumu çok zayıfladığımı ve sürekli İstanbul’a tedaviye gittiğimi anlatmış" dedi.
Ameliyatın üzerinden 7 sene geçtiğini ifade eden Seher Uygun "Ben 7 senedir sürekli gidip geliyorum. Uzun yol yürüyemiyorum. Çok çabuk yoruluyorum. Bacağım ağrıyor. Bacağımdaki ağrılar kesildi. Ben bacağımı kaybettim, böbreğimi kaybettim, safra kesem gitti, gözlerim görmüyor, günde 30 tane ilaç kullanıyorum. Ben buna istinaden bu ilaçları kullanıyorum. Yani ben hiç ilaç kullanmıyordum. Şuan bende şeker, tansiyon, kolesterol, kalp ritim bozukluğu var, ben bacaklarımın için damarlarım tıkalı ilaç içmediğim zaman morarıyor. Bunların hepsi doktordan kaynaklandı. Ben onun yüzünden bu haldeyim" diye konuştu.

"Beni paramla ölüme götürdü"

50 yıllık ömrünün 20 yıla indiğini ifade eden Uygun, "Beni paramla ölüme götürdü. Bana deseydi 'Ben ortopedi doktoruyum ama senin ameliyatın beni aşar.' Ben demedim ki ona 'Beni illaki ameliyat et, beni kes', tamam yaptın ettin arkamda niye durmadın? Ne bir aradın ne sordun. Biz maddi manevi bittik. Bugün İstanbul’ a gidip gelmek kolay mı? Biz hastaneye milyonlarca lira para ödedik. Git gel kolay mı? Bir de utanmadan arlanmadan beni icraya verdiler. Alacaklı iken beni verecekli duruma düşürdüler. Ben Allah’ın adaletine güveniyorum. Başkada hiç bir şey demiyorum. Ben hakkımı helal etmiyorum. Asla da etmem. Ben etsem de Allah etmez. Ben çok yıprandım. Benim psikolojim bozuldu, yuvam dağıldı, ben ancak toparladım kendimi. Bize yazık değil mi? Bir insan eti bu kadar mı ucuz? Ben ölseydim ne olacaktı? Yine aynı şeyler olacaktı. Yine benim ailem çoluğum çocuğum mağdur olacaktı. Ben engelli kaldım" şeklinde konuştu.

Mehmet Umut Gürcan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.