GÜNDEM - 14 Kasım 2018 Çarşamba 13:39

Yediemin depoları milli servet mezarlıklarına döndü

A
A
A
Yediemin depoları milli servet mezarlıklarına döndü

Antalya’da Yediemin Otoparklarında bağlı tutulan araç sayılarında artış yaşanıyor. Haciz yoluyla bağlanan araç sayılarındaki artıştan kaynaklanan yoğunluk sebebiyle otoparklar hınca hınç doldu. Araçlara yer bulmakta zorlanan işletme sahipleri ise durumdan memnun değil.

Antalya’da trafik ihlali, haciz yoluyla bağlanan araç ve motosikletler sonrası, kentteki yediemin otoparklarında önemli düzeyde artış oldu. Özellikle haciz yoluyla alıkonulan araçların 12 yıla kadar alınmaması, otopark işletmecilerinin en büyük sıkıntısı haline geldi. Uzun süre bekleyen araçların hurda haline geldiğini belirten işletme sahipleri, bu tür araçlardan kar etmediklerini, aksine zarar ettiklerini söyledi. Türkiye genelinde de aynı durumun söz konusu olduğunu kaydeden Antalya Otoparkçılar ve Oto Yıkamacılar Derneği Başkanı Hakan Topçu, araçların trafiğe ya da hurdaya ayrılmadan yediemin otoparklarında uzun süreler durmasının ülke ekonomisine olumsuz olarak yansıdığını dile getirdi.

“Haciz yoluyla bağlanan araç sayısı arttı” 

Haciz yoluyla bağlanan araç sayılarında ciddi artış yaşandığına vurgu yapan Topçu, araçların otoparklarda uzun süre kalmasındaki sebebin İcra İflas Kanunu’ndaki aksaklıklardan meydana geldiğini savundu. Topçu, 4 ayrı otoparkı bulunduğunu ve bu otoparklarda toplamda 2 bin 500 araç, bin 800 motosiklet olduğunu söyledi. Aralarında 12 seneye yakın bekleyen araçların yer aldığına dikkat çeken Topçu, “Bu durum araçları bağlatan avukatların sorumsuzluğu bir de milli emlak müdürlüğünün yeterli şekilde gerekli çalışmayı yapmamasından kaynaklanıyor. Normalde kanuna göre, 6 ay içerisinde alınmayan ve satılmayan araçlar, milli emlak tarafından satışa çıkarılır. Bu araç ve motorlar, hepsi yurt dışından dövizle aldığımız emtialar. Bunun Türkiye genelinde yediemin otopark depolarını düşündüğünüz zaman bu durumun ülke ekonomisi için korkunç zararı var. Bu kadar araç burada uzun süre bağlanıp da çürümeye yüz tutmasını beklemektense, bunların hepsi bir şekilde satış yoluyla tekrar trafiğe çıkarılmış olsa veya hurdaya ayrılsa ülkeye bir katma değer katacak. Özelikle dövizle mücadele verdiğimiz şu sıralarda bu kadar araç ve motorun burada bağlanması ülkeye verilen en büyük zararlardan biridir. Türkiye geneli bu zarar hesaplandığında aşırı bir yük olduğu gözleniyor” dedi.

“10 yıl burada kalınca hurdaya dönüyor” 

Uzun süre bekleyen araçların güneş, toz ve topraktan etkilendiğine işaret eden Topçu, “Bir aracı 10 sene güneşte, tozun toprağın içerisinde bekletiyorsunuz ve bir de bu araçlar geldiği zaman bizlere anahtarsız geliyor. Önündeki arkasındaki araba çıkış yapacağı zaman çekiciyle tekrar al, indir işlemlerinden geçiyor. Ve 10 sene gibi uzun bir süreyi düşündüğünüz zaman hurda haline geliyor” diye konuştu.

“Yer bulamıyoruz” 

Araçlar arttıkça otoparklarında yer kalmadığını belirten Topçu, “Araçlar arttıkça yer kiralıyoruz. Yer kiralamak bizim için ayrı bir eziyet. Ruhsatını, alt yapısını hazırlamak ayrı bir problem. Bizim için büyük bir külfet. Uzun süre bekleyen araçlarda hiçbir yediemin deposunun karı olmaz, zararı olur. Çünkü aracın ekonomik değerinin yüzde 30’unu geçemiyorsunuz. Araba ister 10 sene dursun bu ücreti alıyorsunuz. Onun için uzun süre bekleyen araçların yediemin deposu sahibine hiçbir şekilde faydası yok zarardan başka. Biz bu durumdan rahatsızız” ifadelerini kaydetti.

“Sorumluluk alacak kişilerin belirlenmesi lazım” 

Yetkililerden konuyla ilgili çözüm beklediğini de ifade eden Topçu, “Sabit çözüm bulunması lazım. Bununla alakalı kanunda yapılacak değişikliklere ihtiyaç var. Türkiye genelinde böyle bir tabloyla karşılaşılmaması için icra iflas kanunundan muhakkak değişiklik yapılması lazım. Eğer bir avukat bir araca yakalamalı haciz koyuyorsa, avukat bundan sorumlu olmalı ve 6 ay içerisinde satışını yaptırması lazım. Kısacası sorumluluk alacak kişilerin belirlenmesi lazım. Onun haricindeki çözümler geçici çözüm olur” diye konuştu.  

Suat Metin - Refik Fidan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.