EKONOMİ - 16 Ocak 2020 Perşembe 12:38

Yenilenebilir enerjiye 380 milyon dolarlık yatırım planı

A
A
A
Yenilenebilir enerjiye 380 milyon dolarlık yatırım planı

Turizm, sağlık, enerji, inşaat, lojistik ve çevre teknolojileri sektörlerinde faaliyet gösteren Ortadoğu Holding, 2020 yılı itibarıyla yatırımlarına hız kazandırma kararı aldı. Yenilenebilir enerji alanına 380 milyon dolarlık yatırım planladıklarını açıklayan Ortadoğu Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Gür, turizm ve sağlık alanında da büyümeye devam edeceklerini dile getirdi.

Ortadoğu Holding, 2020 yılında yatırımlarına hız vermeye hazırlanıyor. Başta enerji, sağlık ve turizm olmak üzere faaliyette olduğu tüm sektörleri büyütmeyi hedefleyen holding, son dönemde yeniden hareketlenmeye başlayan inşaat sektörünü de yeni projelerle canlandırmak için çalışmalarını sürdürüyor.

"2020 yılına pozitif bir başlangıç yaptık"
Ortadoğu Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Gür, yeni dönem hedeflerine dair değerlendirmede bulundu. Gür, "2019 yılının ikinci yarısından itibaren enflasyondaki aşağı yönlü seyir ve finansal kurumların faizleri düşürme kararı ile birlikte yaşanan olumlu gelişmeler, 2020 yılına daha pozitif bir başlangıç yapmamızı sağladı. Faaliyet gösterdiğimiz turizm, sağlık ve enerji sektörleri uzun süredir pozitif gelişmeler kaydediyor. Yeni dönemle birlikte diğer sektörlerimizin de yeniden yükseleceğini öngörüyor, bu doğrultuda fizibilite çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.

"RES ve JES projelerimize 380 milyon dolarlık yatırım planlıyoruz"
2020 yılı ve önümüzdeki dönemde öncelik verdikleri sektörlerin başında yenilenebilir enerjinin geldiğini belirten Mehmet Gür, "Yenilenebilir enerji konusuna gerek 2023 vizyonu gerekse ülkemizin ve dünyamızın geleceği adına hassasiyetle eğiliyoruz. Sinop’ta Hamsi ve Fener RES (Rüzgar Enerji Santrali), Kocaeli Karamürsel RES ve Çankırı Çerkeş RES sahalarında toplamda 120 MW’lık dört lisans alanımıza 130 milyon dolar civarında yatırım planlıyoruz. Bununla birlikte, jeotermal enerji alanında üçü Manisa, biri de Kütahya’da olmak üzere dört jeotermal sahasında ruhsatımız bulunuyor. Toplam yatırım değeri 250 milyon doları bulacak JES (jeotermal Enerji Santrali) projelerimizde, 24 MW ile başlayıp 72 MW’a kadar çıkacak enerji üretmeyi hedefliyoruz. Ek olarak, rüzgar enerjisi projelerimizde 48,5 MW’lık kurulu gücümüzü artıracağız." diye konuştu.

"Antalya’daki ayrıcalıklı konseptimizi yurt geneline ve yurt dışına taşıyacağız"
Turizm sektöründe 2023 yılı için hedeflenen 75 milyon turist hedefine katkı sunmak için yeni otel yatırımları planladıklarını ifade eden Gür, sözlerini şöyle sürdürdü; "Alanya İncekum’da faaliyet gösteren, ülkemizin en büyük alkolsüz aile oteli WOME Deluxe ile bu yıl ciddi bir başarıya imza attık ve Haziran-Eylül döneminde yüzde 85 doluluk oranıyla 300 bin misafir ağırladık. 2020’de bu oranı daha da yukarı çekeceğimize inanıyoruz. Bununla birlikte, misafirlerimize sunduğumuz bu ayrıcalıklı tatil anlayışını farklı lokasyonlara da taşıyacağız. Önümüzdeki döneme dair hedeflerimiz arasında WOME Deluxe markası ile Trabzon, Fethiye, Marmaris ve Bodrum’da da oteller açmak bulunuyor. Markamızı yurt dışına açmamız için Fas ve İspanya’dan gelen talepleri de değerlendirme aşamasındayız. Diğer yandan, sektördeki nitelikli çalışan ve yönetici sayısını artırmak için Antalya Bilim Üniversitesi iş birliği ile 2018 yılında hayata geçirdiğimiz WOME Akademi’de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu zamana kadar yaklaşık 650 saat eğitimle 1.750’i aşkın turizm çalışanına eğitim verdik, yeni yılda da eğitimlerimize devam edeceğiz."

"Sağlık turizmine olan katkımızı yeni branşlarla artıracağız"
Türkiye’nin son yıllarda sağlık turizmiyle de ön plana çıktığını hatırlatan Mehmet Gür, "Nişantaşı Hastanesi bünyesinde kurduğumuz Nişantaşı Obezite Enstitüsü ile obezite sürecini başından sonuna takip edebildiğimiz bir süreç kurguladık. Hastanemiz, obezitenin yanı sıra estetik alanındaki uzmanlığıyla da ön plana çıkarak sağlık turizmine ciddi bir katkı sağlıyor. Öyle ki, 2019 yılı içerisinde hastanemizde yaptığımız sekiz bini aşkın cerrahi operasyonun 4 bin 500’ünden fazlası estetik ve plastik cerrahi alanında gerçekleşti. İngiltere, Hollanda ve Fransa başta olmak üzere pek çok ülkenin vatandaşı, ülkemizi ve hastanemizi tercih ediyor, hastalarımızın yüzde 75’ini yabancılar oluşturuyor. 2020 yılında, diş ve göz olmak üzere iki önemli branşı daha hizmete açarak sağlığa ve sağlık turizmine katkı sağlamak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz." açıklamasında bulundu.

"İnşaatta yeni projelere başlıyoruz"
Son iki yıldır durgun bir dönem geçiren inşaat sektöründe 2019’un son döneminde başlayan hareketliliğin sektör adına sevindirici bir gelişme olduğunu kaydeden Mehmet Gür, "Kamu bankalarının konut kredisi faiz oranlarına verdiği destek ve son çeyrekte hızla düşen faiz oranları ile satışlarda kıpırdanma gözlemlemeye başladık. Bu durum, 2020 yılı itibarıyla stokların çok daha hızlı eriyeceğini ve talebin yeniden artacağını gösteriyor. Biz de bu süreçte var olan projelerimizdeki konut ve ticari alanlarının satışını tamamlamayı, Kağıthane’de başladığımız Resim Modern projemizin inşaatını ilerletmeyi, Resim Çengelköy projemizin ise temelini atmayı planlıyoruz." diye konuştu.

"Atıklardan kompost gübre ve yakıt üretmeyi hedefliyoruz"
İzmir Torbalı’da tehlikesiz sanayi atıklarını bertaraf ettikleri bir tesisleri olduğunu söyleyen Mehmet Gür, çevre teknolojileri alanındaki yeni projelerini ise "Tehlikeli-tehlikesiz atıkları ve evsel atıkları toplayıp işleyerek kompost gübre-yakıt üretmek üzere bir tesis kurmayı planlıyoruz. Özellikle fabrikaların yoğun olduğu Kocaeli ve Manisa’da fizibilite çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanında, atıktan türetilmiş yakıt (ATY) yapma projemiz de bulunuyor." sözleriyle açıkladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kira tespit davalarında dava sayısını ve mağduriyeti azaltacak bir ihtiyati tedbir önerisi Kanun’a göre kira tespit davaları, en erken altıncı kira yılı için açılabilir (TBK 344/3). Bu davayı genellikle kiraya veren taraf kiracıya karşı açar ve davanın konusu, kira bedelinin emsalleri düzeyine yaklaştırılmasıdır. Kiraya verenin tespit davasını kazanacağı neredeyse kesin olmasına rağmen sonuçlanmasının birkaç yıl sürdüğünü belirten Prof. Dr. Umut Yeniocak, emsal kiraya yakın ihtiyati tedbir kararının mağduriyeti azaltacağını açıkladı. Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Umut Yeniocak, yüksek enflasyon sebebiyle hızla artan kiraların ev sahibi ile kiracıları çok sık karşı karşıya getirdiğini hatırlattı. Prof. Dr. Umut Yeniocak, kiraya verenin açacağı tespit davasını kazanacağı neredeyse kesin olmasına rağmen sonuç alınabilmesinin maalesef birkaç yıl sürebildiğini belirtti. Kiraya verenin davanın sonunu beklemesi hatta geçmişe dönük kira farklarının tahsili talebiyle kararı icraya koyması için de mahkeme kararının kesinleşmesini beklemesi gerektiğini ifade etti. Yeniocak’a göre kiraya veren, yıllar süren davanın sonunu bekleyip geçmişe dönük kira farkını faiziyle talep ettiğinde, kanun gereği kendisine ödenen faiz de enflasyon karşısında oldukça düşük düzeyde olduğundan, bir mağduriyet de bu aşamada yaşanıyor. “Emsal kiraya yakın ihtiyati tedbir kararı, mağduriyeti azaltır” Bu tabloda müdahale edilmesi gereken çok şey olduğuna değinen Yeniocak, “Elbette, enflasyon kalıcı olarak düşürülmedikçe bu sorunun sadece hukuk yoluyla kalıcı olarak çözümü mümkün değildir” değerlendirmesini yaptı. Ancak kısa vadede kira tespit davalarında davacı kiraya veren tarafın, davalı kiracının dava süresince emsal kiraya yakın bir kira ödemesi yönünde ihtiyati tedbir talep etmesi ve mahkemenin de dosyada sıra dışı bir durum yoksa özellikle içinde bulunduğumuz yüksek enflasyon şartlarında bu tedbir kararını vermesi gerektiğini vurguladı. Böylece dava boyunca yükseltilmiş kira bedelini tahsil eden ev sahibi için davanın uzun sürmesinin ikinci bir mağduriyet sebebi olmaktan çıkacağını kaydetti. Yeniocak, son olarak mahkemelerin bu yönde tedbir kararı vermeleri hâlinde uyuşmazlıkların arabuluculuk aşamasında anlaşmayla çözülme ihtimali de artacağından dava sayısının azalacağını öne sürdü. Ayrıca bu uygulamanın, taraflar arasındaki menfaat dengesine daha uygun bir çözüm olacağına da dikkat çekti.