GÜNDEM - 16 Haziran 2019 Pazar 23:48

Yıldırım ve İmamoğlu’na mal varlığı sorusu

A
A
A
Yıldırım ve İmamoğlu’na mal varlığı sorusu

Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu ortak yayında gazeteci İsmail Küçükkaya’nın mal varlıklarına ilişkin sorduğu soruyu yanıtladı.

31 Mart’ta gerçekleştirilen İstanbul seçiminin yenilenme kararının ardından 23 Haziran’da yapılacak İstanbul seçimi öncesi Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ile Millet İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu katıldıkları ortak yayında soruları yanıtladı. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen ve 21.00’de başlayan “İstanbul 2019 Seçim Özel” isimli ortak yayında İsmail Küçükkaya moderatörlüğünde adaylar seçim öncesi merak edilenler hakkında açıklamalar yaptı.

"Memur dahi olsanız mal varlığı beyanınız olacak"

İsmail Küçükkaya adayların mal varlığına ilişkin soru sorarken “Belediye başkanı seçilirseniz mal varlığı beyanında bulunur musunuz” dedi. Buna soruya Binali Yıldırım, “Mal varlığı beyanında bulunmak keyfi ihtiyacımızda değil, mecbursunuz. Kamu adına hizmet veriyorsanız, memur dahi olsanız mal varlığı beyanınız olacak. Ben 16 yıldır veriyorum. Her sene de değişiklik olursa yeniliyoruz. Kamuoyuna açıklamak diye bir adet yok, hiç problem yok. Herhangi bir dava konusu olduğu zaman mal varlığı mahkeme tarafından talep edilir ve dosyaya konur. Hukuken sakıncası var mı yok mu bilmiyorum, benim açımdan hiçbir sakıncası yok. Çocuklarımızın mal varlığının koruması yok. Ticaretle uğraşıyorlar, kamuya açık, herkes bakabilir. Seçim üzeri eski iddialar ortaya kondu, yeni bir tazminat süreci başlayacak. İsmail Bey biz mal varlığımızla, geçmişimizle, yaptıklarımızla her zaman hesap verdik, bundan sonra da hazırız” dedi.

“Sayın Yıldırım gibi zevkle kabul ediyorum” 

Küçükkaya’nın aynı sorusuna Ekrem İmamoğlu ise, “Sayın Yıldırım’ın açıkladığı kamu görevlisi olduğumuz için mal beyanımızı veriyoruz. Bende yaklaşık 5,5 yıldır veriyorum. Hatta büyükşehir belediye başkanı seçildikten sonra beyan etmiştim. Yeni bir siyasi dönem, ahlak, yeni bir süreç. Yeni nesil belediyecilik, şeffaflık katılımcılık. Milletvekili olmak, belediye başkanı olmak değil, bir kere meslek değil, görev yerine getiriyoruz. Erdemli, ahlaklı, süreci iyi yönetebilmek, insanlara hesap vermek noktasında dürüstlüğümüzü ortaya koymak adına bu önerinizi sayın Yıldırım gibi zevkle kabul ediyorum. Benimde eşim var, çocuklarım var, babam var. Bunun beyanında bulunmak, toplumun önünde bunun olması bunları çözüme kavuşturur diyorum” diye konuştu.  

“500 bin istihdam sağlayacağız" 

İsmail Küçükkaya’nın, ‘Kent yoksulluğu, ekonomik sıkıntıyla ilgili ne yapacaksınız?” sorusuna cevap veren Binali Yıldırım, “Ekonomik sıkıntı çekiyoruz, insanların hayatına yansıyor. Bu yükü hafifletmek için müjdemiz var. Genel değerlendirme olarak İstanbul, Avrupa’nın 13 büyük ekonomisi. Bizim yapacağım projelerle çekeceğimiz yatırımcılarla 500 bin istihdam sağlayacağız. Tuzla’da biyoteknoloji vadisi kuracak ve 50 bin kişiye imkan sağlayacağız. Bu dışarıdan aldığımız ürünlerden döviz kaybını önleyeceğiz ve buradan 27 milyar katkı sağlayacağız. Bir teknoloji üssü kuracağız. Büyük verinin işlenmesi ve yapay zeka merkezi olarak gençler istihdam edilecek. Biz yapmayacağız, onların alt yapısını hazırlayıp onların akıl terini sermayeye dönüştürecek ürüne bir imkan sağlayacağız. Burada 24 bin 500 kişi istihdam edilecek. Pendik’te firmaların ARGE’leri yerleşecek, alt yapı arsa tahsisi belediyeden olacak. Bunun örneği Singapur’da var. Burada 50 bin istihdam öngörüyoruz. Atatürk Havalimanı hem millet bahçesi olacak aynı zamanda fuar merkezi olacak. Burada amacımız 50 milyon Avrupa’daki fuar kongre turizminin yüzde 10, yani 5 milyonundan biz istifade edelim ve şehrimize katma değer sağlayalım, bu miktarda 40 milyarlık bir değer” dedi.

"İşsizimizin yanında olacağız" 

Küçükkaya’nın aynı sorusuna Ekrem İmamoğlu ise, “Bu belediyenin parasını israf ettirmeden değere dönüştürüp bu şehrin yoksulluğuyla mücadele edeceğiz. Ucuz ve sağlıklı gıda, eğitim seferberliği, suda indirim. İBB desteğini bu paketlerle geçim, evlilik destek paketi, işsizlik paketiyle tam beş katına çıkartacağız. 4 aileden birisi bu şehirde açlık sınırının altında bu feci bir durum. Açlık sınırı altında ailelere 2 bin 20 liraya kadar destek sunacağız. Bunların her birinin maliyeti ortada. Eğitim destek paketi içinde 500 bin öğrenci var, okullarına yemek getiremeyen ailelere kumanya desteğimiz var. İşsizimizin yanında olacağız. Bölge istihdam ofisimize katılan insanımıza iş bulacağız. Ücretsiz ulaşım desteği sunacağız. 12 yaş altına ücretsiz yapacağız. 0-4 yaş arası annelere ücretsiz vereceğiz. Gençlere yüzde 40 yapacağız” diye konuştu.

"Beni size oy vermek için ikna ediniz?" sorusu 

Küçükkaya’nın “İstabul’da yaşıyorum Kürt kökenli bir kardeşinizim. Beni size oy vermek için ikna ediniz?” sorusuna Ekrem İmamoğlu, “Yola çıktığım ilk gün partimin genel başkanıyla konuştuk. İstanbul ittifakının adayı olmak istiyorum. Partizanlığı İBB içinde söküp atacağım. Partizanlık bu ülkede bitecek. Partiler bir araç, amaç değil. Birileri için amaca dönüşmüş olabilir, bizim için araçtır. Bunun içinde bütün partili kardeşim var. Sadece ittifak adayı değilim, partizanlık bu ülkenin en büyük düşmanlarından birisidir. Terör en büyük sorundur, ardından partizanlık en büyük sorundur. Biz bu milleti eşitlemeye geliyoruz. Bağcılardaki çocukla, Bakırköy’deki çocuk tarifini yaparken bunu söylüyorum. Barış, özgürlük, eşitlik mahalleden başlar, mahallede demokrasiyi, ilçede, bu şehirde sağladığımız takdirde bu şehirde sorun kalmaz. Partizanlıkla ilgili onlarca örnek verebilirim. Gönül belediyeciliğiyle ilgili niye asıldığını sordum, İstanbullu biliyor, AK Partili hemşehrilerim biliyor. Bu saatlerce sürer, partizanlığın yok edilmesine sadece ben değil, Sayın Yıldırım’da mücadele etmelidir” şeklinde konuştu.

"Partizanlık asla ve asla bizimle beraber telaffuz edilmez" 

Aynı soruya Binali Yıldırım ise, “Biz hizmet yaparken, İstanbul’da veya Türkiye’de 16 yıldır hizmet yapıyoruz, etnik kökene bakmayız, inançlarına bakmayız ve insanlarımıza hizmet götürürken, herkese aynı hizmet götürürüz. Particilik seçimlerde kampanya da parti vardır. Partinizin kampanyasını dillendirirsiniz, bitince rozeti çıkartır hizmet yaparsınız. Biz yapıyorsak eğer, biz bunu şiddetle reddederim. İzmir’e gitsin benim neler yaptığımı görsün. İZBAN’ı belediyeyle beraber yaptık, çevre yolunu yaptık, havalimanı yaptık. İzmir İstanbul otoyolunu yapıyoruz. Partizanlık asla ve asla bizimle beraber telaffuz edilmez, bunu şiddetle reddederim. Türkiye’nin her köşesine hizmet götürdük, her köşesine İstanbul’da yaşayan bütün kardeşlerimize 780 bin kilometre vatan toprağının her köşesinden gelmiş burayı mekan tutmuş, evi yapmış, işyeri yapmış çocuk yetiştirmiş, çocuklarının geleceğini düşünen 15 milyon vatandaşa hizmet için varız. Ben İstanbul’a 1994’ten bu yana hizmet ediyorum. İDO genel müdürlüğü yaptım. 4,5 yılda İDO’yu dünyada kendi sınıfta bir numara yaptım” dedi.

 

İsmail Coşkun - Hasibe Karadağ - Ahmet Faruk Sarıkoç
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.
Sivas Muhabbet sofrası iftar programı düzenlendi Sivas Belediyesi tarafından şehirdeki okul idarecileri ve din görevlilerine yönelik ‘Muhabbet Sofrası’ iftar programı düzenlendi. İftara; TBMM Ak Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Sivas Milletvekili Rukiye Toy, Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, mahalle muhtarları, okul müdürleri ve din görevlileri katıldı. Programda konuşan Başkan Bilgin, şehri bir bütün olarak gördüklerini ifade ederek okullar, camiler, hastaneler ve kamu kurumlarının talep ettiği her türlü hizmeti büyük bir hassasiyetle karşıladıklarını ifade etti. “Çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” Çalışmalarına hız kesmeden devam edeceklerini belirten Bilgin, “Gerçekleştirdiğimiz hizmetlerin hayata geçmesine vesile olan öğretmenlerimize, imamlarımıza ve muhtarlarımıza teşekkür ediyorum. Toplumumuzu yakından ilgilendiren, pahada küçük ancak hizmette önemli olan çalışmalar gerçekleştirdik. Bunu yaparken bizim sizlerden tek istediğimiz dualarınızda yer almak oldu. Bundan sonraki süreçte de çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” şeklinde konuştu. İl Milli Eğitim Müdürü Necati Yener de, “Eğitim camiasının sürekli yanında olan, okullarımızdan, öğrencilerimizden, öğretmenlerimizden giden her talebin yerine getiren, kurumlar ile çok uyumlu çalışan ve bizlere her konuda destek olan Belediye Başkanımız Hilmi Bilgin’e çok teşekkür ediyoruz” ifadesini kullandı.
İstanbul Bağcılar’da kadın muhtar adayına 4 gün içinde ikinci kez silahlı saldırı Bağcılar Yavuz Selim Mahallesi’nde 3 adayın yarıştığı muhtarlık sürecinde, adaylardan biri olan Münevver Adan büyük panik yaşadı. Adan’ın seçim ofisi olarak kullandığı yere kimliği belirlenemeyen şahıslar tarafından ikinci kez silahlı saldırı düzenlendi. İlk seferde fiziksel bir zarar görmediğini belirten kadın aday saldırıların tekrarlanmasından endişe ediyor. Olay saat 22.00 sıralarında Bağcılar Yavuz Selim Mahallesi 1063. Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Yavuz Selim Mahallesi muhtar adaylarından biri olan Münevver Adan, seçim yarışının sonuna gelinirken 4 gün arayla ikinci kez silahlı saldırıya uğradı. Son yaşanan olaydan yaklaşık 4 gün önce gece saatlerinde yine aynı kişiler olduğundan şüphelenilen şahısların, Adan’ın seçim ofisi olarak kullandığı yerin önüne gelerek 5 el ateş ettiği öğrenildi. Kadın aday Münevver Adan ve yakınları saat 22.00 sıralarında gerçekleşen silahlı saldırı nedeniyle büyük panik yaşadı. Plakasız bir motorla gelerek ateş eden yüzü kapalı şahısların kimliği belirlenemedi. Saldırının dört gün içerisinde ikinci kez tekrarlandığını ve kendilerini korkutmak amaçlı yapıldığını belirten Münevver Adan, “Yavuz Selim Mahallesi muhtar adayıyım. Çalışmalarıma devam ediyorum. Yaklaşık 4 gün önce büronun önünde havaya 5 el ateş ettiler. Bugün tekrar havaya ateş ettiler. Sanırım bizi korkutmak amacıyla yapıyorlar. Kim olduklarını bilmiyoruz. Benimle birlikte 3 aday var, bunu yapan adaylardan biri. Polis ekipleri geçen gün çalışma yürüttü ancak plaka yok ve kafalarında kask olduğu için bir şey bulamadılar. Tutanaklarımız var. Bugün de geldiler ve tutanak tuttular. Sözlü bir tehdit de ulaşmadı. Geçen sefer de saat 02.00 civarlarıydı, havaya 5 el ateş edip gittiler. Büroya bakarak havaya ateş edip gidiyorlar. Biz bunun nedenini anlayamadık, bir can güvenliğimiz yok” ifadelerini kullandı. Can güvenliğinden endişe ettiğini belirten Adan, şahısların bir an önce yakalanarak adalete teslim edilmesini bekliyor. Polis ekiplerinin olayla ilgili çalışması devam ediyor.