EĞİTİM - 06 Mayıs 2019 Pazartesi 10:49

YÖK'ten üniversitelere 'uluslararası öğrenci kontenjanı' müjdesi

A
A
A
YÖK'ten üniversitelere 'uluslararası öğrenci kontenjanı' müjdesi

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından, ülkemizdeki yükseköğretim kurumlarının yurtdışından öğrenci kabul kontenjanları ile ilgili yeni bir karar alındı.

Buna göre; Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) kılavuzunda yer alan “programların kontenjanlarının en fazla yüzde 50'sine kadar yurtdışından öğrenci kabul etme sınırlaması” ortadan kaldırıldı. Bu yeni düzenleme Devlet-Vakıf bütün üniversiteler için geçerli olacak. 

Bundan sonra üniversitelerin program bazında yurt dışından öğrenci kabul kontenjan talepleri, her eğitim ve öğretim yılı başlangıcından önce belirlenecek bir tarihe kadar bu kısıta tabi olmadan Yükseköğretim Kurulu’na bildirilecek. Bu talepler YÖK tarafından değerlendirilerek, karar verilecek ve üniversitelere duyurulacak. 

Tıp ve Diş Hekimliği programları için bazı istisnalar var 

“Tıp ve Diş Hekimliği programları" içinse bu alanların özelliklerinden dolayı bazı istisnai şartlar getirildi. Bu iki programın yurt dışı öğrenci kontenjanı, YKS Kılavuzundaki bir önceki yıla ait kontenjanının yüzde 50'si ile sınırlandırılıyor. Bununla birlikte belirli koşulları ve kriterleri sağlayan üniversiteler, uluslararası öğrenciler için” ayrı bir sınıf açarak” bu iki programa bu oranın üstünde de öğrenci kabul edebilecek. Bu ayrı sınıf için gerekli staj ve klinik uygulamalar, laboratuvarlar ve teçhizatlar için yükseltilmiş belli şartlar ve mekan kriterleri aranacak, ayrıca vakıf yükseköğretim kurumları için bir önceki yılın denetleme raporu ve müeyyide uygulanıp uygulanmadığı da dikkate alınacak. Devlet ve Vakıf üniversitelerinde açılan bu ek sınıflar her yıl en az bir kere denetlenecek. 

Yapılan açıklamada Tıp ve diş hekimliği için bu istisnai şartların getirilmesinin gerekçesi olarak; geçmiş yıllara bakıldığında bir sınıfta bulunan Türk öğrencilerden daha fazla yurtdışı öğrenci talebinin en çok bu iki program için söz konusu olduğu, dolayısıyla ilgili sınıftaki Türk öğrencilerin bu sınıflarda uluslararası öğrencilerden daha az sayıda olmalarının bu öğrencilerimizin nitelikli eğitim almalarını riske sokabileceği gösterildi.
Ayrıca bu iki programın dışında kalan diğer programlar için de eğitimin niteliği ve alt yapı bakımından değerlendirme ve denetlemelerin yapılacağı ifade edildi. 

Konuyla ilgili YÖK Başkanı Yekta Saraç bir açıklama yaptı. 

“Kaliteden ödün vermeden ülkemizi yükseköğretimde bir cazibe merkezi haline getirmek için adımlar atıyoruz, başarılı sonuçlar alıyoruz” diyen YÖK Başkanı Saraç, şunları kaydetti: 

“Ülkelerin yükseköğretim kurumları arasında tesis edilecek olan akademik ve bilimsel işbirlikleri, bilimsel araştırmaların düzeyini yükseltmenin, insan kaynaklarını geliştirmenin ve toplumsal kalkınmayı sağlamanın önemli araçlarından biridir. Bundan dolayı 'Yeni YÖK' olarak, ülkemiz yükseköğretiminin uluslararasılaşmasına büyük önem veriyoruz. 

YÖK’te 'Uluslararası İlişkiler Dairesi Başkanlığı' ilk olarak bu dönemde kuruldu. Yine Türkiye'de ilk defa 'Yükseköğretimde Uluslararasılaşma Strateji Belgesi' hazırlanıp kamuoyu ile paylaşıldı. Bu belgede ortaya koyduğumuz hedefleri gerçekleştirmeye yönelik adımlar atıyoruz ve başarılı bir süreç sürdürdüğümüze inanıyoruz. Nitekim kamuoyu ile paylaştığımız sonuçlar da bunu gösteriyor. 

Bu başarı ciddi bir gayretin ürünü. YÖK'ün kuruluşu olan 1982 yılından 2014 yılına kadar geçen 32 yılda 15 ülke ile ilgili bakan ve YÖK Başkanı düzeyinde yükseköğretim alanında işbirliğine yönelik mutabakat zaptı imzalanmışken, son dört yılda bu yönde imzalamış olduğumuz mutabakat zaptı sayısı 34'e ulaşmıştır. Bir başka ifade ile 'son dört yılda imzalanan mutabakat sayısı 32 yılda imzalananın iki katını aşmıştır.' Bu protokoller sembolik faaliyetler değildir; ülkemize gelen öğrenci sayısını artmasında en önemli faktördür. Komşu ülkelerde az sayıda tanınan üniversitelerimizin tanınırlığını girişimlerimizle sürekli artırıyoruz. Afrika ve Balkan açılımlarımız da önemli sonuçlar doğuruyor. 

Ayrıca, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında, ülkemizdeki büyükelçilerle yapmış olduğumuz yoğun toplantılar, ülke ziyaretleri ve ikili görüşmeler neticesinde Türk Yükseköğretimine olan güven ve ilgide de hamdolsun bir azalma yaşanmamış, artış çizgisi yükselmeye devam etmiştir. 

Bundan 4 yıl önce 40 binli rakamlarda olan ülkemizdeki uluslararası öğrenci sayısının bugün 148 bin’e ulaşmış olması Yeni YÖK'ün izlediği bu uluslararasılaşma politikasının açık bir başarısıdır. Üniversitelerimizle koordinasyon halinde uluslararası öğrenci çekme bağlamında son yıllarda yıl ölçeğinde yakaladığımız artış oranlarının, Batı Avrupa ülkelerinde bile benzeri görülmemekte. Bu rakamlarda sadece bir artış değil, adeta bir sıçrama yaşanmıştır. Bu gurur tablosunun arkasında ciddi bir planlama ve gayretin olduğunun altını çizmek isterim." 

Şaraç şöyle devam etti: 

"Daha önceki dönemlerde olmayan ve Yeni YÖK olarak 'yeni' olarak kurguladığımız öğrenci ve öğretim üyesi değişim programı türlerini sisteme sokmamız, ortak diploma mevzuatını güncellememiz, yine daha önce örneği görülmeyen “yeni” tür burs programlarını hayata geçirmemiz, nitelikli yabancı uyruklu öğretim elemanlarını çekmeye önem vermemiz yabancı uyruklu öğrenci sayısındaki büyük sıçramanın diğer amilleri arasındadır. 

Devlet - Vakıf bütün üniversitelerimiz için yurt dışı öğrenci kontenjan kısıtının kaldırılmasına yönelik aldığımız bu karar da bu sürece büyük katkı sağlayacaktır. Bu süreç devam edecek ve önümüzdeki günlerde uluslararasılaşma konusunda önemli bir adım daha atacağımızı söylemek isterim.
Son olarak konu ile ilgili şunu ifade etmek isterim ki; 'Yeni YÖK' olarak ülkemizi yükseköğretimde bir cazibe merkezi haline getirmeye çalışırken, bunu kaliteden ödün vermeksizin gerçekleştirmenin ne denli önemli olduğunun da çok iyi bilincindeyiz. Bu kapsamda yükseköğretimdeki kalite odaklı pozitif algımızın negatife çevrilmemesine de dikkat etmemiz gerektiğini biliyoruz."  

Emin Kuvat
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Yedigöze İçme Suyu Arıtma Tesisinin yapımı hızla devam ediyor Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından sürdürülen Yedigöze İçme Suyu Projesi ile 4 ilçede bulunan toplam 159 mahallenin içme suyu sorunu son bulacak. Adana Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ), Kozan ve İmamoğlu başta olmak üzere 4 ilçenin içme suyu sorununa son vermek ve vatandaşlara sağlıklı içme suyu ulaştırmak için başlattığı proje devam ediyor. Yedigöze Barajı İçme Suyu Projesi kapsamında Kozan, İmamoğlu, Ceyhan ve Yumurtalık ilçelerinde toplam 159 mahallenin içme suyu ihtiyacı karşılanacak. Projenin ilk aşamasında İmamoğlu - Kozan arasında 37 kilometrelik içme suyu isale hattının yapımına başlanarak 5 kilometrelik kısmı tamamlandı. Proje dahilinde hızla ilerleyen bu aşama, bölgedeki içme suyu ihtiyacının karşılanması için önemli bir adım niteliği taşıyor. İkinci aşamada ise 2050 yılına kadar olan içme suyu ihtiyacını karşılamak üzere projelendirilen Yedigöze İçme Suyu Arıtma Tesisinin yapımına başlandı. Tamamlandığı zaman günde 116.000 metreküp su arıtma kapasiteyle hizmet verecek tesisin inşaat çalışmaları titizlikle sürdürülüyor. Plan dahilinde 2026 yılı içerisinde bitirilerek faaliyete başlaması bekleniyor. Üçüncü ve son aşamada ise Kozan ilçesine toplam 50 kilometre içme suyu hattı ve 8 adet yeni su deposu inşa edilecek. Bu çalışmalar esnasında merkez mahallelerde bulunan asbest borular sağlık standartlarına uygun yeni nesil kaliteli ve dayanıklı içme suyu borularıyla değiştirilecek. Bu şekilde Kozan, yeni bir içme suyu şebekesine kavuşmuş olacak. Bölgenin kalkınması için önemli bir fırsat sunan Yedigöze İçme Suyu Projesi’nin hayata geçirilmesiyle birlikte Kozan ve İmamoğlu ilçelerinin gelecekteki su ihtiyaçlarına güvenilir ve uzun vadeli bir çözüm sunulmuş olacak.
İstanbul İstanbul Valisi Davut Gül, “ İstanbul’da kuralsızlığı kural olmaktan çıkaracağız” İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul İl Ticaret Müdürlüğünde göreve başlayan denetim personelleri ile bir araya geldi. Vali Gül, “İstanbul, ortalama bir şehir değil. Sizlerle birlikte kuralsızlığı kural olmaktan çıkaracağız. Piyasanın dengesini bozanlarla mücadele edeceksiniz, biz de yanınızda olacağız” dedi. İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul İl Ticaret Müdürlüğünde göreve başlayan denetim personelleri ile bir araya geldi. İstanbul Sanayi Odası Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda düzenlenen programa Vali Yardımcısı Dr. Nail Anlar, İstanbul Ticaret İl Müdürü İsmail Menteşe ile denetim personelleri katıldı. Programda İstanbul Valisi Davut Gül ve İstanbul Ticaret İl Müdürü yeni başlayan denetim personellerine hitap etti. Görevine başlayan personelleri tebrik ederek konuşmasına başlayan Vali Gül, “Hepinizi tebrik ediyorum. Allah, kazasız, belasız, yüz akı ile emekli olmanızı nasip etsin. Kamu görevlisinin en büyük sermayesi, başı öne eğilmeden emekli olabilmesi. İnşallah, ilk günkü heyecanınızla emekli olacaksınız. Sizlere emek veren ailelerinizi ve öğretmenlerinizi tebrik ediyorum. İstanbul, ortalama bir şehir değil. Sizlerle birlikte kuralsızlığı kural olmaktan çıkaracağız. Piyasanın dengesini bozan kişilerle sizler mücadele edeceksiniz. Biz de yanınızda olacağız. Fırsatçılık yapılmasına ve ihtiyaç sahibi ailelerimizin rızkının çalınmasına müsaade etmeyeceğiz. Görevinizin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. İhtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız” ifadelerini kullandı. Vali Gül’ün, denetim personellerini tebrik ederek uğurlamasının ardından program sona erdi.
Kocaeli Ermeni çeteleri tarafından şehit edildiler Kayığıyla yıllarca halka hizmet veren ve 1. Dünya Savaşı sırasında ayrılıkçı Ermenilerin kurmuş olduğu çeteler tarafından Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde şehit edilen Hüseyin Kaptan, ailesi ve tüm şehitler dualarla anıldı. Başiskele Belediye Başkanı Yasin Özlü tarafından şehitlerimize ahde vefa örneği olarak ve ihya edilip ziyarete açılan Hüseyin Kaptan Şehitliği ve Anıtı’nda anma programı gerçekleştirildi. Ermeni çeteleri tarafından hunharca katledilerek şehit edilen Hüseyin Kaptan ve ailesi için yapılan şehitlik ve anıt, ziyarete açıldığından beri şehitlerin hatıralarını ve kahramanlıklarını geleceğe taşımaya, tarih bilinci oluşturmaya devam ediyor. Şehitliğin ziyarete açılışının 3. yıl dönümünde gerçekleştirilen program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra 17 Ağustos Camii İmam Hatibi Veysel Karakaş’ın Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile devam eden programda günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar yapıldı. “Türklere karşı katliamlar yapmışlardır” Programda konuşan başkan Yasin Özlü, “Başiskele’mizin tarihinde nice kahramanlıklar, nice zaferler, nice güzel hâtıralar bulunmaktadır. Ancak bunların yanında tarihimizde acı kesitler de vardır. Ermeniler, Osmanlı Devleti zamanında kendilerine sunulmuş olan özgürlük ortamında huzur ve refah içerisinde yaşamışlardır. Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında yaşanan sıkıntılı durumu fırsat bilen bazı ayrılıkçı Ermeniler, kurmuş oldukları çetelerle Türklere karşı katliamlar yapmışlardır” dedi. “Kocaelili hemşehrilerimizin aziz hatırasını yaşatacak” Yenilenen şehitliğin 2021 yılında ilk kez ziyarete açıldığını belirten Özlü, “Başiskele Belediyesi olarak, şehitlerimizin aziz hatırasına hürmeten yeni bir anıt ve şehitlik yaptık ve 24 Nisan 2021’de ilk kez ziyarete açarak tüm dikkatleri Şehidimiz Hüseyin Kaptan ve ailesine yapılan katliamın üzerine çekmiştik. Yapmış olduğumuz bu anıt ve şehitlik Kocaeli’nde bir ilk olup, 1. Dünya Savaşı sırasında, Milli Mücadele döneminde ve daha sonrasında şehit edilen bütün Kocaelili hemşehrilerimizin aziz hatırasını yaşatacak, onlara olan saygımızı gösterecektir. Sözde Ermeni soykırımı yalanı ile milletimizi yaftalamak isteyenlere en güzel, en anlamlı cevabı Başiskele’mizden veriyor, tarihimizin gerçeklerini geleceğe taşıyoruz. Vatan, millet, bayrak ve dinimizin uğrunda şehit olan bütün vatandaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyoruz. Ebedi mekanları cennet, ruhları şad olsun” diye konuştu. Öte yandan gerçekleşen programa, Başiskele Belediye Başkanı Yasin Özlü, ilçe protokolü, meclis üyeleri, muhtarlar, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri, Şehit Hüseyin Kaptan’ın torunları ve çok sayıda vatandaş katıldı.