SPOR - 15 Haziran 2019 Cumartesi 18:58

Yusuf ve Abdülkadir, Trabzonspor'da kalıyor

A
A
A
Yusuf ve Abdülkadir, Trabzonspor'da kalıyor

Trabzonspor’da bugün gerçekleşen 44. Divan Olağan Genel Kurulunda açıklamalarda bulunan Başkan Ahmet Ağaoğlu, Yusuf Yazıcı ve Abdülkadir Ömür son günlerde ortaya atılan transfer iddiaları hakkında net konuşarak, “Yusuf ve Abdülkadir için kulübün borcu olan 160 milyon Euro’yu getirip masaya koysalar dahi bu sene oyuncularımı satmayı düşünmüyorum” dedi.

Konuşmasında Yusuf Yazıcı ve Abdülkadir Ömür için gelen transfer tekliflerine değinen Başka Ağaoğlu, “Bizim oyuncularımıza sadece para gözüyle bakmak yapabilecek hataların en büyüğü olur. O irtifayı hiçbir para ile ölçemezsiniz. Monaco ve Lille’den gelen teklifler için dedim ki, kulübün borcu 160 milyon Euro’yu getirip tamamını koysanız dahi bu sene oyuncularımı satmayı düşünmüyorum. Bu oyuncular Türkiye’nin en değerli iki oyuncusu mu? Sizin yapacağınız teklifler 8, 9, 10, 15 gibi rakamlarla gelen tekliflere değer verirsem, şehrimize kulübüme ihanet etmiş olurum. Ülke ekonomisine ihanet etmiş olurum. Ülkenin 2 pırlantasını almak için buradasınız, o zaman masaya geldiğiniz de pırlantanın gerçek değeriyle masaya geleceksiniz o da inşallah önümüzdeki sene, Yusuf ve Abdülkadir sadece para olarak değil ülkeyi Trabzonspor’u temsil edecekler. Arkalarından gelen arkadaşlarının kardeşlerinin önünü açan insanlar olacak. Asla sıradan bir oyuncu transferi gibi yurt dışına göndermek istemiyoruz. En iyi yere en iyi parayla gidecek” diye konuştu.

“Şampiyonluğa çoluk çocukla mı gideceğiz, evet!” 

Genç futbolcu transferleri hakkında yapılan eleştirilere cevap veren Ağaoğlu, “Hala genç futbolcuların transferi söz konusu olduğu zaman beni üzecek eleştiriler yapılıyor" diyerek, “Şampiyonluğa çoluk çocukla mı gideceğiz. Evet, çoluk çocukla gideceğiz. Kendi potansiyeline güvenmeyen adamın spor adamlığından şüphe ederim. Spor adamların birinci görevi bu ülkede gençlere hizmet etmektir. Önce gençlerin önünü açacağız. Önce gençleri kullanacağız yetmiyorsa ihtiyaç duyulduğu zaman önce ülke içerisinden sonra dışında Trabzonspor ilkelerini benimseyen yabancılarla yolumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

“5 milyon Euro’yu aşmama taahhüttü 55 milyon Euro ile aşıldı” 

Kulübün finansal durumu hakkında da konuşan Ağaoğlu, “Yönetimi devraldığımızın gün borcumuz 892 milyon TL'den 1 milyar 185 milyon TL’ye çıkmış durumdaydı. Tam 395 milyon lira faiz ve kur farkı gideri var. 1 yıllık süreci 90 milyon lira kar ile kapattık. 395 milyonu faiz olarak yansıdı. Hepinizin malumu olan UEFA’nın mali disiplin komitesinden ceza komitesine sevk ettiren süreç, 5 milyon Euro’yu aşmama taahhüttü 55 milyon Euro ile aşıldığı için disiplin kuruluna sevk edildik. Bugün geldiğimiz noktada UEFA’nın disiplin komitesinin yazmış olduğu 5 milyon Euro’nun altında kalırlarsa Avrupa kupalarına devam etme durumu uygundur görüşünün içindeyiz. 38 milyon Euro maliyeti olan bir takım devralmıştık. Bugün itibariyle 13,4 milyon Euro’ya gerilemiş durumda. Ziraat Bankası ile yapmış olduğumuz görüşmelerde kuru sabitledik. 100 milyon Lira bize öngörülen maksimumum kadro maliyeti. Yapacak olduğumuz transferlerde son derece hassas olmamız lazım” ifadelerini kullandı.

“Galatasaray maçı kazansaydık, şampiyon Trabzonspor’du” 

Bazı hakemler hakkında ve yaşanan adaletsizlikler hakkında eleştirilerde bulunan Başkan Ağaoğlu, “3-1'lik Galatasaray maçını hatırlıyorsunuz. O maçı kazansaydık bugün şampiyon Trabzonspor’du. Sözüm asla Galatasaray'a değil. Giden şampiyonluk oldu. 17 yaşındaki oyuncumu yetiştirip adaletine teslim ediyorum, sen katledemezsin orada. Kimseye önümüzü açın demedik sadece tıkamayın biz gideceğimiz yola gideriz dedik. Bir maç yeri geliyor Süper Lig'de bir takımın kaderini nasıl etkiliyor. Bunu yapanların yanına kar kalamadı. TFF duyarlı davrandı. MHK duyarlı davrandı. İlk defa MHK’da istifa yaşandı. TFF o hakeme maç vermedi. Eskiden futbolun baronu olduğunu ifade eden şahsıların yayıncı kuruluş üzerinden manipülasyon yapmasına rağmen maç alamadı. O programın o bölümünü izlemesini rica ettim. Siz yayıncı kuruluşsunuz. Bu tür manipülasyonların içine giremezler. Bunu CEO’ya söyledim. Trabzonspor eski Trabzonspor değil. Sadece 79 sarı kart görerek kırmızı dahi olmayan sportmenlik dışı kart görmeyen. Fair play olarak lider bitiren Trabzonspor Kulübü böyle bir görüntüyü verdiği zaman başkanı da siz biz hepimiz bu irtifayla yürüyüşünüz de biraz daha farklılaşıyor. Başımız dik omuzlarımız arkada, takımımızla gurur duyan. Bütün ülke insanı bu futbolu seyrediyor. Galatasaray maçında 3 puan kaybettik 17 yaşındaki Arda’yı 3 ay Türkiye konuştu. Kupalar önemli sembollerdir, zamanı gelir teneke parçasından bir şey ifade etmez" dedi.

Sürmen: "Ligi 4'üncü sırada bitirmek başarıdır" 

Daha sonra söz alan Divan Başkanı Ali Sürmen, takımın ligi 4'üncü sırada bitirmesinin başarı olduğuna değinerek, “Trabzonspor’un sorunlarını dinlemek için aramızda bulunmanızdan dolayı hepinize teşekkür ediyoruz. Trabzonspor yönetiminin teknik kadroyu, futbolcuları ve camiayı motive edip bu sezonu 4'üncü sırada bitirmesi başarıdır. Bu başarıdan dolayı başta Ünal hoca olmak üzere yönetim kurulumuzu, başkanımızı kutluyoruz” diye konuştu.

"Yöneticiler sınavdan geçmeli"

Sürmen yöneticilerin sınavdan geçmesi gerektiğini ifade ederek, ”Siyasilerin mutlaka profesyonel futbol yasasını çıkararak yöneticilerin keyfi harcamalarının önünü kesmesi gerekiyor. Yönetici olma vasfını ağırlaştırması gerekiyor. Siz bir yere müracaat ettiğiniz zaman kimse sizi müdür yapmıyor. Oraya hangi görevle giderseniz gidin genel müdür olabiliyorsunuz. Onun için yöneticilerin doğru sınavlardan geçmesi lazım” dedi.  

Necati Anıl Keskin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.