SPOR - 16 Aralık 2019 Pazartesi 14:59

Yüzücü olmak isterken gözlerini kaybeden Mehmet Dinçer hayata futbolla tutundu

A
A
A
Yüzücü olmak isterken gözlerini kaybeden Mehmet Dinçer hayata futbolla tutundu

Yüzücü olmak isterken yaşamış olduğu talihsiz kazalar sebebiyle gözlerini kaybeden 21 yaşındaki Mehmet Dinçer, hayata futbol ile tutundu.

Küçük yaşta bir gözünü, yüzme esnasında aldığı darbe ile diğer gözünü kaybettikten sonra yılmadan mücadeleye devam eden Mehmet Dinçer futbol sayesinde hayata tutundu. Gösterdiği azimle Milli Takıma kadar yükselen görme engelli futbolcu İhlas Haber Ajansı muhabirine hayat hikayesini anlattı. Dinçer’in en büyük hayali ise Beşiktaş’ın bir maçında statta olmak.

Yüzücü olmak isterken gözlerini kaybeden Mehmet Dinçer hayata futbolla tutundu

“4 sene boyunca hiçbir yere çıkmadım”

Adana'da doğup büyüyen ve futbolun peşinde Ankara'ya kadar geldiğini belirten Mehmet Dinçer, “3 yaşındayken balkondan düştüm ve o zaman sağ gözümü kaybettim. Sol gözüm ise zarar görmüştü. Gözümde retina dekolmanı olmuştu. O yıllarda bu göz kusuru ameliyat edilmediği takdirde kalıcı körlük oluşturuyordu. Sağ gözümde kalıcı körlük oluştu. Sol gözümde ise yüksek derece miyop vardı. Yüzmeyi çok seviyorum. Yapmak istediğim bir spordu. Yaklaşık 6-7 sene önce 2013 yılı olması lazım denizde yüzerken gözüme bir darbe aldım ve o günün akşamına diğer gözümü de kaybettim. Gözümü kaybettikten sonra yaklaşık 4 sene boyunca 3-4 tane ameliyat geçirdim. Bu ameliyatlarda gözüm bir nevi açıldı fakat sonra geri kapandı. Çünkü vücudum tedaviye yanıt vermedi. 4 sene boyunca hiçbir yere çıkmadım. Görme engelli psikolojisi çocukken nasıl bir psikolojiydi hala kestiremiyorum” diye konuştu.

“Gözümü kaybetmeden önce yüzücü olmak istiyordum”

Çocukken yüzücü olmak istediğini belirten Dinçer, “Yüzmek bana çok özgürce geliyordu. Çünkü uçsuz bucaksız bir denizdesin. Havuzda olsan bile bir sınır yok istediğin kadar yüzebiliyorsun. Bu yüzden yüzmek bana çok çekici geliyordu. Gözümü kaybetmeden önce yüzücü olmak istiyordum. Ama olmadı hayat bir kapıyı kapatırken başka bir kapıyı açıyor. Futbolu da seviyordum ve futbolla hayata tutundum” dedi.

“Yaşananların sonucunda ölmüş değilim hala yaşıyordum”

Liseyi kazandığı dönemde özellikle arkadaşlık konusunda çok sorunlar yaşadığını dile getiren futbolcu Dinçer, o dönemleri şöyle anlatıyor:

“4 sene boyunca bir evin içinde okuldan eve, evden okula gittim. Bazı zamanlar okula gitmediğim de oldu. Ama yılmadım. Sonra baktım ki böyle olmuyor. Hayatta bir yerde tutunmak gerekiyor. Mecbursun. Çünkü yaşamak zorundasın. Hayatını devam ettirmek zorundasın. Sonuçta ölüm yok. Yaşananların sonucunda ölmüş değilim hala yaşıyordum. Böyle baktım hayata. Daha sonrasında 4 sene içerisinde internet ve telefon gibi konularda kendimi geliştirdim. İnternette şu an oynamış olduğum Çankaya Belediyesi'nin telefonunu buldum. Başkanımı arayarak ‘Spor yapmak istiyorum. Ben yüzerken gözlerimi kaybettim. Futbolu ve yüzmeyi çok seviyorum. Bu sporları yapmak istiyorum’ dedim. Bana yaşımı sordu. O zamanlar 16-17 yaşındaydım. ‘Tamam’ diyerek beni iki tane hocanın yanına gönderdi. Biri atletizm diğeri futbol hocasıydı. Çok azim ettim. Sporu sevdiğim için hayata tutundum ve futbola bu şekilde başladım. 3 senedir Çankaya Belediyesi’nde futbol oynuyorum. Çok istekli birisiyim. Yaşamayı, hayatı, gülmeyi ve futbolu seviyorum. Bu yüzden sürekli araştırıyor ve sürekli çabalıyordum. Bu kulübe ilk geldiğimde bir top almıştım. 11 ay boyunca babamı, kuzenlerimi, yeğenlerimi yanıma kimi alırsam halı saha götürdüm. Yaşadığım Adana Ceyhan'da gitmediğim halı saha kalmamıştır. Artık herkes yardım ediyordu. Sonra hocalarım da yardım etmeye başladı. Hocalarım da bana güven duydu ve böylece kendimi geliştirdim.”

Yüzücü olmak isterken gözlerini kaybeden Mehmet Dinçer hayata futbolla tutundu

Kendini geliştirdikten sonra ilk idmanda hocanın ve başkanın dikkatini çekti

Hocasından aldığı topla 11 ay boyunca kendisini geliştiren Mehmet Dinçer, “2016 Şubat'ta Ankara’ya ilk geldiğimde hocam bana bir top verdi. Bana ‘Git bununla çalış ve top sürmeni geliştir. Topu ayağından kaybetmeden çalış’ dedi. Çünkü bizim futbolumuz en önemli olan şey top sürme. Ben de yaklaşık 1 seneye yakın tek başıma çalıştım. 2016 Nisan'da Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavına girdim. 82.5 puan almıştım. Lise okuyordum o zamanlar. 2017'de lise diplomamı aldım. Diplomamı aldıktan 1 ay sonra da tercihlerim açıldı. Tercihlerim sonucunda İl Emniyet Müdürlüğü'ne atandım. Bunun için de belgelerimi Ankara'ya teslim etmem gerekiyordu. Babamla birlikte Ankara’ya geldim. O süreçte takımın whatsapp grubundayım konuşmaları görüyorum. ‘Bu hafta maç var. Bu hafta idman var’ mesajlarını gördükçe katılamıyorum diye benim içim gidiyor. Belgeleri verdikten sonra babama ‘Hocamla görüştüm bugün idman yapıyorlar beni idmana yetiştir’ dedim. Otobüse binerek idmanın yapıldığı yere gittik. Orada abilerimle ikili mücadeleye girdim. Ayaklarından top aldım. İdman sonrası hocam ‘Sen bir şeyler yapmış kendini geliştirmişsin. Bu hafta git gelecek hafta Osmanlıspor maçına çağırıyorum’ dedi. Tamam hocam dedikten sonra otele geçtik. Eşyalarımı bırakırken başkanım aradı ‘Babanın biletini al gönder. Ben seni bu hafta Denizli maçına götürüyorum’ dedi. O şekilde futbola başladım” açıklamasını yaptı.

“Bir gün Beşiktaş maçını statta izlemek istiyorum”

Koyu bir Beşiktaş taraftarı olan Mehmet Dinçer, “Bir gün Beşiktaş maçını statta izlemek istiyorum. Çocukken Matias Delgado’yu örnek alıyordum. Hiç unutmam Trabzonspor’a bir golü vardı. Topu 90’a atıyor ve orada asılı kalıyordu. Gözümün önünden hiç gitmez. Portekizliler çetesi vardı o dönem. Çok güzel günlerdi. Gözümün gördüğü o zamanları hiç unutmuyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Yunus Emre Kartal - Cem Geçim

(

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir’de ’Turizm Haftası Açılış Töreni’ düzenlendi Eskişehir’de düzenlenen Turizm Haftası açılış töreninde turizmin önemi hakkında bilgilendirmeler yapılırken, çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Eskişehir Valiliği ile Eskişehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından, toplumda turizm bilincini geliştirmek amacıyla her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan Turizm Haftası çerçevesinde gerçekleştirilen program öncesinde ilk olarak saygı duruşu yapıldı ve İstiklal Marşı okundu. Ardından Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy ve İl Kültür Turizm Müdürü Bülent Avnamak konuşmalarını yaparken, Eskişehir Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü Personeli Dr. Özlem Çakar Kılıç tarafından "Etno Arkeoloji ve Kırsal Turizm Uygulamaları" konu başlıklı bir sunum gerçekleştirildi. Sonrasında Türk Dünya Halk Dansları Topluluğu Kazakistan Oyunu Kara Corga gösterisi seyredildi. Program, katılımcılara kokteyl ikram edilmesiyle ve toplu fotoğraflar çekilmesiyle sona erdi. "Dünyada turizmden pay alma bakımından önemli bir yarış var" Programda konuşma yapan Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, turizm sektörünün tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla gelişen bir sektör olduğunu vurgulayarak, "Turizm sektörünün ülke ekonomilerine kattığı önemli payın Türkiye için de geçerli olduğunu ifade etmemiz gerekiyor. Dünyada turizmden pay alma bakımından önemli bir yarış var ve bu yarış içerisinde Türkiye de özellikle son yıllarda yeni bir takım çalışmalar ortaya koyarak dünya turizmden daha fazla pay alabilmek adına önemli çalışmalar gerçekleştiriyor. Eskişehir’de turizm potansiyelleri yüksek, bunları belirli ölçüde harekete geçirmiş ve turizmden belirli miktarda pay alan illerin başında geliyor. Bu turizm potansiyelimizi harekete geçirerek, turizmden daha fazla pay alabilir miyiz konusunda hepinizin yakından bildiği üzere şubat ayında bir turizm çalıştayı gerçekleştirdik. Buradaki temel amacımız mevcut durumumuzu görmek ve önümüzdeki süreçte neler yaparsak turizmden daha fazla pay alabiliriz konusunda sektörün bütün paydaşlarının görüşlerini alarak kendimize bir yol haritası belirlemek. Bu amaçla yaptığınız çalıştay oldukça yararlı ve güzel bir çalışma oldu. Önümüzdeki süreçte çalıştayda dile getirilen konuların bir çalışma programına dönüştürülmesi ve ilgili bütün paydaşlarla birlikte bu çalışmaları hayata geçirmek için bir gayret içerisinde olacağız" dedi. "İçinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli kalkınma başarılarından birisi turizmdir" İl Kültür Turizm Müdürü Bülent Avnamak ise, yapmış olduğu konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Ülkemizin turizm önemi konusunda toplumda farkındalık oluşturmak, turizm bilincini geliştirmek, doğal, tarihi ve kültürel varlıklarımızı turizme kazandırmak, iç turizmi canlandırmak halkın turizme hareketinden daha etkin katılım sağlamak amacıyla her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasındaki hafta çeşitli etkinliklerle Turizm Haftası olarak kutlanmaktadır. İçinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli kalkınma başarılarından biri olan turizm, ülkemizin zenginleşmesi, tanıtılması, devletin güçlenmesi, insanımızın refahı içinde mutlu bir şekilde yaşayabilmesi için büyük bir önem sahiptir. Bizler de bu önemli bir kültüre miras sahibi olan ilimizin tanıtımını en iyi şekilde yapmak için çalışmaktayız. Bu noktada ilimizin turizmde hak ettiği seviyeye gelebilmesi bütün kamu kurumlarımızdan esnafımıza, sivil toplum kuruluşlarımızdan, tüm halkımıza ayrı ayrı görevler düşmektedir. Tüm Eskişehirli hemşerilerimizin misafirlerimize gösterecekleri ilgi ve misafirperverlik, ilimizin tanıtımına ve ekonomisine katkı sunacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle ilimizin turizmdeki başarı tablosunda imzası olan başta sektör çalışanları başta olmak üzere tüm turizm camiasının turizm haftasını kutluyor, verimli bir turizm sezonu geçirilmesini diliyorum." Gerçekleştirilen programa Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy’un yanı sıra Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hasan Ünal, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Vali Yardımcıları ve diğer protokol mensupları katılım gösterdi.
Balıkesir Bayram ziyaretinde eşini öldürüp, kuzenini yaraladıktan sonra kendini vurdu Balıkesir’in Manyas ilçesinde bir kişi, bayram ziyaretine gittiği baba evinde çıkan tartışmada eşini öldürüp, kuzenini yaraladıktan sonra, aynı tabancayla intihar teşebbüsünde bulundu. Olay, Manyas ilçesi kırsal Peynirkuyu Mahallesi’nde 14 Nisan günü meydana geldi. M.K. (35) adlı şahıs, bayram ziyareti için eşi K.K. (32) ile birlikte Manyas’a geldi. M.K., eşi ve teyzesinin oğlu M.G. (37) ile birlikte babası K.K.’nin evine geçti. İddiaya göre, daha önceden aralarında anlaşmazlık bulunan ve bayram nedeniyle barışan M.K. ve kuzeni M.G., birlikte alkol almaya başladı. M.K. yine iddiaya göre eşi K.K.’nin de kuzeni ile barışmasını istedi. Eşi buna karşı çıkınca, taraflar arasında tartışma çıktı. M.K., yanında bulundurduğu tabancasıyla önce kuzeni M.G.’ye ateş etti. Bacaklarına 5 kurşun isabet eden kuzen, kanlar içerisinde yere yığılırken, M.K. bu kez eşi K.K.’yi de başından vurup, daha sonra çenesine dayadığı silahla intihar girişiminde bulundu. İhbar üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ambulanslarla Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Başına 2 kurşun isabet eden K.K., doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamadı. M.K.’nin de durumunun ciddi olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma sürerken, M.K. ile 3 yıllık evli olduğu öğrenilen K.K., Manyas ilçesine bağlı Erecek Mahallesi’nde toprağa verildi.