SAĞLIK - 22 Ekim 2020 Perşembe 10:45

Asansörlerde otomatik dezenfektan sistemi

A
A
A
Asansörlerde otomatik dezenfektan sistemi

Hatay’da bir sağlık çalışanı, Covid-19 riski taşıyan asansörler için dezenfektan sistemi geliştirdi.

Hatay’da bir sağlık çalışanı, Covid-19 riski taşıyan asansörler için dezenfektan sistemi geliştirdi. Sağlık çalışanı asansör kapısının açılmasıyla beraber 5 saniye boyunca otomatik olarak dezenfeksiyon işlemi gerçekleştiren sistemin virüsü yüzde 99.9 olarak yok ettiğini söyledi.


Hatay Devlet Hastanesi Acil Servisinde görev yapan sağlık çalışanı Metin Yılmaz, virüs tehdidini yüksek oranda barındıran asansörler için dezenfeksiyon sistemi geliştirdi. Sağlık çalışanı Yılmaz, geliştirdiği sistemle birlikte en tehlikeli yerlerden olan asansörlerin artık en güvenilir yer olacağını belirtti. Bir sağlık çalışanının böyle bir projeye imza atmasının da büyük bir başarı olduğunun altını çizen Yılmaz, "Geçtiğimiz yıl Kasım ayından itibaren dünyayı kasıp kavuran, dünyada çok ciddi bir şekilde ölümlere sebebiyet veren korona virüs salgınından dolayı ülkemizde de Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın da belirttiği gibi tedbirlerle ancak biz bu durumun önüne geçebiliriz. Ben de Hatay Devlet Hastanesi Acil Servisi personeli olarak düşündüm, acaba bizim de bu ülkede bir katkımız ne olabilir, sağlık sisteminde bizimde bir öncülüğümüz olsun düşüncesiyle çeşitli çalışmalara baktım. En sonda dünyada en tehlikeli nokta olarak düşündüğüm asansörlerde, sebebi de şu havalandırma sisteminin yeterince olmayışı, bilim adamlarının söylediğine göre virüsün 20 dakika boyunca havada asılı kalmasıyla birlikte asansörler insanların en fazla maruz kaldığı nokta olarak görülmesi nedeniyle asansörlerin bir an evvel dezenfekte edilmesi düşüncesiyle araştırmalar ve çalışmalar yaptım. Bu anlamda her kapısı açıldığında 5 saniye boyunca kendi kendini dezenfekte eden asansör sistemini geliştirdim. İnsanların kabusu olan bu asansörler bu sayede en güvenilir yerlerden biri arasına geçti. Bu sisteminde patent başvurusunu yaparak dünyada sadece sistemsel anlamda da bir başarıya imza atmış bulunuyoruz. Bir sağlık personelinin bunu dünyaya duyurması ülkemiz açısından da çok ciddi bir başarı olduğunu düşünüyorum" dedi.


Geliştirdiği sistemle birlikte asansörlerde virüse yakalanma ihtimalinin de önüne geçildiğini ifade eden Metin Yılmaz, "Asansörler korona virüs nedeniyle, virüsün havada kalmasıyla beraber aslında en tehlikeli yerlerdi. Asansörlere iki kişiden fazla binilmesin deniliyor ama asansöre kim binerse binsin virüsü içeriye bıraktı ise bir başka kişi 15 dakika sonra asansöre binse dahi yine de o virüse maruz kalacak. Bu geliştirdiğimiz sistemle birlikte insanların asansörlerde virüse maruz kalma riskini yüzde 99.9 olarak sıfırlamış bulunmaktayız" şeklinde konuştu.


Metin Yılmaz, bu başarıyı sağlık şehitlerine armağan ettiğini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin Teknoloji çağında gün geçtikçe okuma oranı düşüyor Mardin’de öğrenciler, teknoloji çağında okuma oranının düştüğünü dile getirdiler. Mardin’de kütüphanelerde ders çalışan öğrenciler, okuma alışkanlıklarının her geçen gün düştüğünü söyledi. Okuma alışkanlığının ailede başlaması gerektiğine dikkat çeken Okan Hakan, "Kitap okumaya küçük yaşta başlanmalıdır. Ailenin vermesi gereken bir alışkanlık olması gerekiyor. Yaşa göre okunacak kitap değişir. Kitap okuma konuşma, diksiyon için çok yararlıdır. İlk başta aile, daha sonra okulda bununla ilgili bilgi verilmelidir. Teknolojiye göre kitap tercih edilmesi daha faydalı diye düşünüyorum" dedi. Okuma oranlarının düşmesini teknolojinin gelişmesine bağlayan Fahriye Kübra Teken ise, her türlü bilgiye internet yolu ile erişim sağladıklarını söyledi. Teken, "Her türlü bilgiye oradan ulaşmaya sahip olduk. İnsanlar teknolojiyi daha kolay bulduğu için oraya yöneliyor ama bence okumanın tadı daha farklı. Bu alışkanlığı pandemi döneminde edindim. O zamandan beri düzenli okumaya gayret ediyorum. Ayda üç kitap bitirmeye çalışıyorum. Okumadan önce olaylara daha düz bakıyordum. Kitap okuma alışkanlığı edindikten sonra insanlarla empati kurabildiğimi, hayata daha farklı baktığımı, duygusal ve manevi açıdan daha çok geliştiğimi fark ettim. Kitap okumak insanın bakış açısını genişletiyor. Kitap okumaya başlayan bir daha bırakamayacak. Çünkü kendi içinize çekiliyorsunuz ve bir nevi o karakterlerin hayatında yaşıyorsunuz. Sizin tanıdığınız insanlar gibi oluyorlar. Tanıştığınız her insan, giriştiğiniz her işte daha farklı bakmayı öğrendiğiniz için size bu tarz bir katkıda bulunuyor. Aynı zamanda Türkçemi geliştirmeme de katkısı oldu. Kitap okuyacak herkes bu şekilde faydalanabilir" diye konuştu.