GENEL - 28 Ekim 2020 Çarşamba 17:08

Ev sahipleri yanan evlerini görünce gözyaşlarını tutamadı

A
A
A
Ev sahipleri yanan evlerini görünce gözyaşlarını tutamadı

Hatay’da çıkan orman yangınında çok sayıda ev zarar görürken, vatandaşlar, yangının olduğu geceyi sokakta ya da akrabaların yanında geçirdi.

Hatay’da çıkan orman yangınında çok sayıda ev zarar görürken, vatandaşlar, yangının olduğu geceyi sokakta ya da akrabaların yanında geçirdi.


Hatay’ın İskenderun ilçesinde dün sabah saatlerinde başlayan orman yangını kontrol altına alınıp, soğutma çalışmalarının sürdüğü yangında Sarıseki ve Azganlık mahallelerinde bulunan çok sayıda ev de zarar gördü. Yangının olduğu saatlerde genellikle evde olmayan ev sahipleri, haberi alınca evine koşsa da emniyet güçlerinin engeline takıldı. Yangının söndürülmesinin ardından evine giden ev sahipleri, gördükleri manzara karşısında gözyaşlarını tutamadılar.


Yangında evinin yatak odası zarar gören Havva Ergiol rüzgarın etkisi ile yangının kendilerinin evlerine doğru geldiğini belirterek “Yangın rüzgarın evimize doğru esmesi ile birlikte evimize doğru geldi. Çam ağaçları tutuşunca yangın direkt olarak evimize doğru gelmiş. Ben evime gelmek istedim jandarma ekipleri geçirmedi. Bir daha da eve yaklaşamadık zaten. Eve geldiğimizde ise her şey yanmıştı. Gelip evimize bakmak, ekiplere yardımcı olmak istedik ama gidemezsiniz sizde yanarsınız dediler. Hiçbir şeyimiz kalmadı, kıyafetlerimiz, yataklarım, malzemelerimiz hepsi yatak odasındaydı. Her şeyim gitti. İtfaiye ekipleri gelmiş hemen müdahale etmişler ama yine de yandı” dedi.


Ergiol evini yanmış halde görünce çok üzüldüğünü, sağlam hiçbir şeyinin kalmadığını belirterek “Yangın olduğu sırada ben evde değildim, alış verişe gitmiştim. Yangın daha evime yetişmemişti geldiğimde ama beni kapıdan geri çevirdiler. Eve gelip gördüğümde çok üzüldüm. Dedim benim evim yandı bitti. Kurulu düzenim, her şeyimi yerleştirmişim, derli toplu. Ama geldiğim de harabeydi. Kullanabilir durumda bir şey kalmamış, sadece üzerimde ki kıyafetlerim var. her şey erimiş, askıda ki kıyafetlerin askıları erimiş, üzerlerine akmış. Sadece mutfağım ve oturma odam sağlam kalmış” dedi.


Evinin alt kısmında bulunan motosikleti ve eşyaları yanan Gülseren Bozka ise geldiklerinde birçok malzemelerinin yandığını belirterek, “Yangın esnasında işteydik, evde kimse yoktu. Haber aldık yangının çıktığını, işten izin alıp geldik. İlk önce jandarmalar izin vermedi geçmemize, daha sonra geldiğimiz de ise her şey yanmıştı. Motosikletimiz, odunlarımız vardı yanmış, camlarımız patlamış ve plastik olan temiz ve kirli su giderlerimiz erimiş. Geceyi evimizin sokağında geçirdik, çünkü hala ormandaki ağaçlar yanıyordu” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Burası ne Colorado Kanyonu ne de Kapadokya Su ve rüzgar erozyonunun etkisiyle milyonlarca yıllık doğa harikası Narman Peri Bacaları ya da yöre halkının ifadesiyle Kırmızı Periler Diyarı, saklı güzellikleriyle keşfedilmeyi bekliyor. Görenlerin ilk bakışta Kapadokya sandığı ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken Narman Peri Bacaları artık doğaseverlerin ve gezginlerin uğrak duraklarından birisi oldu. Narman Peri Bacaları, uzun zaman önce (2,5-3 milyon yıl) rüzgar ve erozyonun yumuşak volkanik kayaçları aşındırmasıyla oluştu ve şekillendi. Topraktaki demirin oksitlenmesi sonucu kırmızı rengi aldı. Bu jeolojik oluşumlar Doğu Anadolu Bölgesi’nde sadece bu yörede görülüyor. Erzurum’un ekoturizminin önemli destinasyonlarından biri olan kanyonda yaz aylarında; çadır kampları, doğa yürüyüşleri, bisiklet turları ve foto safari gibi çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Peri bacalarının hemen yanı başında bir sosyal tesis ve piknik alanı da bulunuyor. Peri bacaları Erzurum’un Narman ilçesinin güneyinde, Narman-Pasinler otoyolunun 7’nci kilometresinde yer alıyor. Toplam 62 kilometre uzunluğunda üç vadiden oluşan bölge, doğaseverler ve fotoğraf meraklılarının bölgedeki uğrak yerlerinden biri oldu. Colorado Kanyonu’na benziyor Kırmızı rengi ve ilginç yeryüzü şekilleriyle dikkat çeken Narman Peri Bacaları “Kırmızı Periler Diyarı” olarak anılmaya başlandı. Peri Bacaları’nın yer aldığı vadi, Amerika’da Colorado Grand Kanyon’a benzerliği ile de dikkat çekiyor. Narman Peribacaları’nı koruma altına alarak ülke turizmine kazandırmak için yaz aylarında çeşitli şenlikler düzenlenirken, yerli ve yabancı turistlerin bölgeye ilgisi her geçen dönem artış gösteriyor. Kapadokya’daki Peri bacaları ile Narman’daki Peribacaları, oluşumları bakımından birbirinden ayrılıyor. Kapadokya’daki Peri Bacaları volkanizma sonucu oluşurken, Narman’da bulunanlar ise günümüzden 2,5-3 milyon yıl önce, akarsuların bir çökelme havzasına taşıdığı malzemelerin zamanla aşınması sonucunda oluştu. Kırmızı peribacalarının bu rengi almasının nedeni ise tortullardaki kırmızı renk demirin Fe2O3 şeklinde oksitlenmesi olarak açıklanıyor. Bu doğa harikası bölgede, sadece etkileyici Peri Bacaları değil, aynı zamanda çevresindeki vadiler, yerel flora ve fauna gibi doğal zenginlikleriyle keşfedilmeyi bekliyor.
Kütahya Hobi olarak başladığı heykel pasta yapımı ile uluslararası yarışmada altın madalya aldı Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde yaşayan sağlık personeli Berna Çetintaş, Hırvatistan’daki Biser Mora adlı gastronomi festivalinde altın madalya ile ödüllendirildi. Tavşanlı’da Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi sağlık personeli evli ve 2 çocuk annesi Berna Çetintaş, Hırvatistan’nın Braç adasında 19.’su düzenlenen Biser Mora adlı gastronomi festivalinde Pastry Art kategorisinde ’Cadı atölyesi’ adını verdiği yenilebilir heykel pasta ile altın madalya ile ödüllendirildi. "Ülkem adına güzel bir başarı elde ettiğimi düşünüyorum" diyen Berna Çetintaş, "Büyük oğlum doğduğunda ’acaba nasıl yapılır pastalar ?’ diye merak etmeye başlamıştım. Araştırdım ve pandemi döneminde online eğitimler almaya başladım. Bu eğitimler sonrasında farklı pastaların yapımına ilgimin olduğunu düşündüm ve bunun üzerine biraz daha çalışmalarımı arttırdım. En sonunda da böyle güzel bir başarı elde ettim. Eserimi, yaklaşık iki ay gibi süre zarfında oluşturdum. İki ay sonrasında da , İzmir’de Gastronomi Derneği adı altında bir dernek üyesiyim aynı zamanda. Dernekle birlikte Braç adasında yolculuk yaptık ve orada ödülümü aldım. Sağlık personeliyim, mesleğim bu değil ancak, ben bu işi bırakmayı düşünmüyorum. Kendime ne katabilirim ? Bunlarla ilgili çalışmalarıma devam edeceğim. Hobi olarak başladığım bu işi profesyonel olarak devam ettirmeyi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Kütahya Hobi olarak başladığı heykel pasta yapımı ile uluslararası yarışmada altın madalya aldı Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinden katıldığı Hırvatistan’daki Biser Mora adlı gastronomi festivalinde altın madalya ile ödüllendirildi. Tavşanlı’da Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi sağlık personeli evli ve 2 çocuk annesi Berna Çetintaş, Hırvatistan’nın Braç adasında 19.’su düzenlenen Biser mora adlı gastronomi festivalinde Pastry Art kategorisinde "Cadı atölyesi" adını verdiği yenilebilir heykel pasta ile altın madalya ile ödüllendirildi. "Ülkem adına güzel bir başarı elde ettiğimi düşünüyorum" diyen Berna Çetintaş, "Büyük oğlum doğduğunda ’acaba nasıl yapılır pastalar?’ diye merak etmeye başlamıştım. Araştırdım ve pandemi döneminde online eğitimler almaya başladım. Bu eğitimler sonrasında farklı pastaların yapımına ilgimin olduğunu düşündüm ve bunun üzerine biraz daha çalışmalarımı arttırdım. En sonunda da böyle güzel bir başarı elde ettim. Eserimi, yaklaşık iki ay gibi süre zarfında oluşturdum. İki ay sonrasında da, İzmir’de Gastronomi Derneği adı altında bir dernek üyesiyim aynı zamanda. Dernekle birlikte Braç adasında yolculuk yaptık ve orada ödülümü aldım. Sağlık personeliyim, mesleğim bu değil ancak, ben bu işi bırakmayı düşünmüyorum. Kendime ne katabilirim? Bunlarla ilgili çalışmalarıma devam edeceğim. Hobi olarak başladığım bu işi profesyonel olarak devam ettirmeyi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.