POLİTİKA - 27 Eylül 2021 Pazartesi 16:19

Kılıçdaroğlu: "CHP’nin hiç kabahati yok mu? Vardır efendim kusurumuz, hatamız, yanlışımız da var"

A
A
A
Kılıçdaroğlu: "CHP’nin hiç kabahati yok mu? Vardır efendim kusurumuz, hatamız, yanlışımız da var"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "CHP’nin hiç kabahati yok muydu? diye sorabilirsiniz.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "CHP’nin hiç kabahati yok muydu? diye sorabilirsiniz. Vardır efendim, kusurumuz, hatamız, yanlışımız da var. Önemli olan ders çıkarmaktır" dedi.


Kılıçdaroğlu, bir dizi ziyaret için geldiği Hatay’da muhtar ve apartman görevlileri ile buluştu. Hatay’da farklı inançların, kimliklerin huzur içinde yaşadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bir yerde bir çatışma, farklılaşma varsa o kişileri Hatay’a davet etmek lazım. Hatay’ın nasıl kadim bir kent olduğunu görsünler. İlk cami, kilise, havra Hatay’da. Hatay’ın tarihini görüyoruz" ifadelerini kullandı.


Politikalarını sosyal kimlikler üzerinde inşa edip, sorunları çözmeye çalıştıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Pandemi döneminde hepimiz evde otururken alışverişimi apartman görevlileri yapar. Acaba ona gerekli önemi verdik mi? Vermedik. Belediye başkanlarımıza söyledik bundan sonra yapı ruhsatı verirken apartman görevlilerinin en azından oturacağı yerin insani koşullarda olması lazım. Apartman görevlisi arkadaşlarım unutmasınlar onların hakkını, hukukunu sonuna kadar arayacağım. Hiç kimse aç ve açıkta kalmamalı. Bir coğrafyada bir kişi aç ve açıkta kalıyorsa sorumlu sadece siyaset kurumudur. Siyasetin yeni bir ufuk açması gerekiyor" diye konuştu.


Demokrasinin, güçler ayrılığı ilkesi demek olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:


"Meclis hata yapabilir, 600 milletvekili hata yapabilir, yanlış bir kanun çıkarabilir. Anayasa Mahkemesi denetleyecek. Yürütme organı bir karar alır. Karar yanlışsa mahkemeye gidersiniz, yargı hatayı düzeltir. Demokraside hiçbir güç bağımsız ve denetimin dışında değildir. O yüzden diyoruz işi ehline vereceksiniz."


Demokrasinin temel taşının muhtarlar olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Niye sizin tek bir muhtarlık kanununuz yok? Çünkü muhtarlara önem vermiyorlar. Eğer ülkenizde demokrasiyi geliştirmek ve büyütmek istiyorsanız muhtarlar için bir kanun çıkması lazım. Seçimle gelen herkes için var ama sizin bağımsız bir kanunuz yok. Bu kardeşiniz onu hazırladı. Belediye seçimlerde oy kabinine gireriz, bakarız oy vereceğimiz muhtarın pusulası yok. Biri almış götürmüş. Yaşıyorum ben bunu arkadaşlar. Niye sizin için birleşik oy pusulası yok. Olsa, böyle bir şey olmayacak. Çünkü muhtarı değersizleştiriyorlar. Şimdi bir şey daha yapıyorlar. Muhtarlık seçimleri ile belediye seçimlerini ayıralım diyorlar. Buna karşı çıkın, sandığa seçmen getiremezsiniz. Öyle muhtar arkadaşlar gördüm ki barakada, kirada oturuyorlar. Niye sizin doğru düzgün bir yeriniz yok? Burası sizin tapulu yeriniz olmayacak, Muhtarlık Evi olacak. Bizim bazı belediyelerimiz böyle binalar yapıyorlar. Gönlümüzde yatan tek tip Muhtarlık Evi olmalı, Türkiye’nin her yerinde de olmalı. Ben muhtarlara yardımcı bir personel verilsin dediği zaman kıyamet koptu. Niye vermeyeyim? KPSS sınavına girmiş bir genç yardımcısı olacak. Adam gibi vereceğiz gidecek çalışacak. Sizin bir bütçeniz neden yok? Ben bunu söylediğim zaman parayı nereden bulacaksın diyorlar. Benim maliyeci olduğumu bilmiyorlar herhalde onu söyleyenler... 27.5 yılımı buna ayırdım. Muhtarların mütevazi de olsa bir bütçesi olması lazım. Muhtarlık kamu kurumu olarak kabul edilmiyor. Muhtarların yüzde 99’unun bundan haberi bile yok. Dolayısıyla belediye başkanları muhtarlarla ortak proje yapamazlar. Bunun değişmesi lazım" dedi.


"Yakında sandığa gideceğiz" diyen Kılıçdaroğlu, "Ben sizin sorunlarınıza talibim. Biz beraber Türkiye’nin var olan bütün sorunlarını çözebiliriz. Hiç kimseyi ötekileştirmeyiz. CHP’nin hiç kabahati yok muydu? diye sorabilirsiniz. Vardır efendim, kusurumuz, hatamız, yanlışımız da var. Önemli olan ders çıkarmaktır. Biz bunu yapacağız. Siyasetin ahlaklı zeminde büyümesi ve yürümesi lazım. Sözüm var, Allah nasip ederse dostlarımızla birlikte iktidar olduğumuzda Meclis’e ilk sevk edeceğimiz bir numaralı kanun Siyasi Ahlak Kanunu olacak" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Niğde’de asırlık gelenek ’Helva Şenliği’ Niğde merkeze bağlı Yeşilburç köyünde yüzyılı aşkın süredir devam eden Helva Şenliği, bu yıl da coşkuyla gerçekleştirildi. Mübadele ile Yunanistan’dan gelen Türklerin yerleştirildiği Niğde’nin Yeşilburç köyünde yüzyılı aşkın zamandır düzenlenen Helva Şenliği, coşkulu şekilde gerçekleştirildi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan şenliklerde Kur’an-ı Kerim tilaveti sunuldu, dualar edildi. Yeşilburç köyünün Osmanlı döneminde de özel bir yere sahip olduğunu söyleyen Niğde Valisi Cahit Çelik, köyün turizm açısından değerine dikkat çekerek, "Bu köyde yaşayan vatandaşlarımız 100 sene önce Selanik’e 175 kilometre uzaklıktaki Kirifçe köyünde yaşıyorlardı. Lozan Antlaşması çerçevesinde de orada yaşayan Müslüman Türk vatandaşlarımız önce İzmir’e, daha sonra Isparta’ya, akabinde de ilimiz sınırları içerisindeki Uluağaç, Taşlıca köyleri, en sonunda burayı mesken edindiler. Türk soylu vatandaşların mübadele döneminde ne sıkıntılar yaşadığını, burada yaşayan vatandaşlarımız dedelerinden, ninelerinden dinlemişlerdir. Osmanlı döneminde de bu köyümüz bölgenin en önemli, en zengin köylerinden bir tanesiydi. Bugün de baktığımız zaman bu köyümüz gerçekten hem il merkezine yakınlığı, hem taşıdığı turizm potansiyeli anlamında da en güzel, en önemli köylerimizden bir tanesi. Biz de burada görev yaptığımız süre içerisinde köyümüzün bu turizm potansiyelini daha ilerilere taşıyacak adımlar atacağız" dedi. "Yeşilburç köyünü dünyaya tanıtacağız" diyen Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir ise, bölgenin turizmini geliştirmek için yapılacak yatırımlardan söz etti. Özdemir, "Başta burada Kilise Camii dönüşümü, yürüyüş parkuru, sokaklardaki yenileme ile Yeşilburç hak ettiği değere ulaşacak. Yakın bir zaman içerisinde yolu yeniliyoruz. Bu bölge gerçekten Niğde’nin en gözde bölgesi, doğasıyla, tarihiyle çok kıymetli. İnşallah bu bölgeyi ülkemiz açısından da çok kıymetli bir hale getireceğiz’’ diye konuştu. Yeşilburç Mahallesi Muhtarı Cihan Tuna ise, 100 yılı aşkın süre önce yapılmaya başlayan şenliklerin köy halkına sağlık ve bereket getirmesini diledi. Yapılan konuşmaların ardından odun ateşinde pişirilen kazanlar dolusu helva katılımcılara ikram edildi. Yeşilburç Mahallesi Muhtarlığı ve Derneği tarafından düzenlenen Yeşilburç Helva Şenlikleri’ne Niğde Valisi Cahit Çelik, Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, İl Emniyet Müdürü Adnan Özdemir, Jandarma Alay Komutanı Jandarma Albay Gürol Okyar, Yeşilburç Muhtarı Cihan Tuna ile Yeşilburç köyü sakinleri katıldı.
Muğla Muğla’da 75 adet koç ve 625 kilogram yerfıstığı üreticilere dağıtıldı Muğla Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından Kadın Dayanışmasıyla Koyun Yetiştiriciliği Projesi Damızlık Koç Dağıtımı Programı ile Yerfıstığı Üretiminin Arttırılması “ projesi çerçevesinde tohum ve koç dağıtım töreni gerçekleştirildi. Muğla Tarım ve Orman İl Müdürlüğü bahçesinde gerçekleştirilen törende, 75 kadın üreticisine 75 koç dağıtılırken 30 tarım üreticisine 625 kilogram yerfıstığı tohumu kura ile dağıtıldı. Törende konuşma yapan Muğla Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak” 2021 yılı yazındaki o asrın felaketi yangınlar, pandemi, Rusya Ukrayna savaşı güney sınırlarımızdaki gelişmeler bölgenin her tarafı ateş çemberi böyle bir süreçte özellikle kırsalda üretmeden kırsalda yerleşimi kentlere taşımadan üretmenin yolu ancak kadın üreticilerimizin özellikle yuvayı yapan dişi kuştur hikayesiyle başlatmış olduğumuz kadın dayanışması ile koyun yetiştiriciliği projemizi hakikaten meyvelerini vermeye devam ediyor. 2022 yılı sonunda yaklaşık 10 milyon liralık bir proje ile başlattığımız 4 bin koyun 160 koç dağıtımı ile başlattığımız sürü adeti bugün itibari ile 5 bin 700’e ulaştı. Bu arada üreticilerimiz koyun yetiştiricilerimiz 236 civarında kuzu satarak ta 1 milyon lira ek gelir elde ettiler. Bu dönemde ’de Tarım ve Orman Bakanlığımızın destekleri ile 750 bin civarındaki katkısı ve 250 bine yakın üretici katkısı ile tarım işletmeleri genel müdürlüğümüzün Bursa Karacabey tarım işletmesinden seçip geldiğimiz 75 adet merinos koçu ihtiyaç sahibi kadınlarımıza üreticilerimize kura ile dağıtımını yapacağız. Bunun için son derece mutluyuz. Yine burada Bakanlığımız Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğümüzce TAKE projesi çerçevesinde ilimizde yer fıstığı üretiminin yaygınlaştırılması için 625 kilogram tohumluk yer fıstığını üreticilerimiz ile buluşturacağız” dedi.
Van Osmanlı’nın Van’daki sembolü yeniden ibadete açıldı 2 bin 700 yıllık görkemli Van Kalesi’nin zirvesindeki Osmanlı sembolü Süleyman Han Camii, restorasyon çalışmalarının ardından yeniden ibadete açıldı. Osmanlı Devleti’nin yöreye hakimiyetini gösteren sembol bir yapı olan Van Kalesi’nin zirvesindeki Süleyman Han Camii’nin restorasyon çalışmaları tamamlandı. Dünyadaki sayılı eski yapılardan biri olan Van Kalesi, aradan geçen 2 bin 700 yıla rağmen bugün büyük kısmıyla hala tüm görkemiyle ayakta duruyor. Urartu Kralı 1. Sarduri tarafından milattan önce 840-825 yıllarında Van Gölü kıyısına inşa edilen kalenin zirvesinde ise Süleyman Han Camii yer alıyor. Van Kalesi’nin siluetini etkileyen önemli kalıntılardan biri olan cami; Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Van Valiliği tarafından restore edildi. Restorasyon çalışmaları tamamlanan cami, bugün Van İl Müftüsü Dr. Mehmet Sırrı Şık’ın kıldırdığı Cuma namazıyla birlikte ibadete açıldı. Kılınan namaz sonrası açıklamalarda bulunan Van Valisi Ozan Balcı, şehrin imar ve inşa edilmesi anlamında büyük gayretlerin olduğunu belirtti. Bu çalışmaların vatandaşın huzuru, refahı ve esenliği için yapıldığını ifade eden Vali Balcı, "Burada valilik başta olmak üzere; siyasetçilerimiz, milletvekillerimiz, iş dünyamız, çiftçilerimiz, işçilerimiz, basınımız, bürokrasimiz, üniversitemiz toplumun bütün kesimleriyle beraber birbirimizi severek kaynaşarak gelecek kuşaklara hazırlamaya çalışıyoruz. Burada güzel işler oluyor. Bu işleri de inşallah artırarak devam edeceğiz” dedi. “Camimizi bugün ibadete açtık” Görkemli Van Kalesi’nde fetih hatırası olarak Osmanlı Cihan Devleti tarafından bir cami inşa edildiğini hatırlatan Balcı, “Bu cami tarihin değişik döneminde restore edilmişti. Daha sonra biz de yeniden restore ettirdik. Restorasyonu biten camimizi bugün ibadete açtık. Güzel bir eser oldu. Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Bizler sadece bu caminin restorasyonu değil, eski Van şehrinde yer alan 700 yıllık Ulu Cami, Kızıl Minareli Cami ve Horhor Cami’nin de ihalesini yaparak restorasyonlarını başlattık. Eski Van şehrini de ayağa kaldırdığımız zaman kentin kültür ve turizmine çok büyük değer katmış olacağız” diye konuştu.
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi Fen Fakültesi, akreditasyon başarısıyla kalite standartlarını yükseltiyor Kastamonu Üniversitesi Fen Fakültesi, akredite edilen lisans programlarıyla kalite standartlarını yükselterek başarılı bir adım attı. Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı’nın (YÖKAK) yetkilendirdiği Fen, Edebiyat, Fen-Edebiyat, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakülteleri Öğretim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (FEDEK) tarafından Kastamonu Üniversitesi Biyoloji lisans programı için 5 yıl, Matematik lisans programı için ise 2 yıl süreyle akredite edildi. Bu akreditasyonlarla Fen Fakültesi, tüm aktif bölümleriyle akredite olmuş oldu. Kastamonu Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Talip Çeter, aldıkları akreditasyon belgeleriyle gurur duyduklarını ifade ederek, bu başarının elde edilmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal’a da desteklerinden ötürü teşekkür eden Prof. Dr. Çeter, Biyoloji ve Matematik bölümlerinin kazandığı akreditasyon belgelerinin, öğrencilere daha geniş iş imkanları sağlayarak kariyer yolculuklarını destekleyeceğini vurguladı. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ise Fen Fakültesini akreditasyon başarısından dolayı tebrik ederek, Üniversitede kalite odaklı çalışmaların aktif bir şekilde yürütüldüğünü ifade etti. Kalite eksenli çalışmaların yaygınlaştırılmasında son zamanlarda Üniversitede önemli adımlar atıldığını ifade ederek, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve YÖK üyelerine teşekkürlerini ileten Topal, bu alanda çaba gösteren Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak ve kurul üyelerine de teşekkür etti.