EKONOMİ - 15 Mayıs 2020 Cuma 08:51

Korona virüs, tavuk ve yumurta sektörünü de vurdu

A
A
A
Korona virüs, tavuk ve yumurta sektörünü de vurdu

Hatay’da tavuk eti ve yumurta üretimi yapan Beyza Piliç Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Çalışkan, korona virüsün gıda sektörünü de olumsuz etkilediğini söyledi.

Hatay’da tavuk eti ve yumurta üretimi yapan Beyza Piliç Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Çalışkan, korona virüsün gıda sektörünü de olumsuz etkilediğini söyledi. Çalışkan, sınır kapılarının kapanması ve uçuşlar durdurulması ile arz fazlasının oluştuğunu söyledi.


Hatay’da tavuk eti ve yumurta üretimi yapan, üreticiler de korona virüs salgınından olumsuz etkilendi. Ramazan ayının gelmesi ile birlikte umutlanan tavuk üreticileri, beklenen rağbeti göremedi. Sınır kapılarının kapatılmasıyla birlikte ihracat yapamayan üreticiler, pek çok sektörün faaliyetlerine ara vermesi dolayısıyla zor günler geçirmeye başladı.


Beyza Piliç Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Çalışkan, gıdanın korona virüsten daha az etkilenmiş gibi görünmesine rağmen yurt dışına ihracatın sekteye uğradığını belirterek “Şunu belirtmek gerekir ki içerisinde bulunduğunuz süreç içerisinde tüm sektörler ile beraber gıda üreticileri de etkilendi. Her ne kadar bu süreçte sağlık, temizlik ve gıda tüketimi diğer ürünlere nazaran daha az etkilenmiş olsa bile yurt dışına ihracat büyük ölçüde sekteye uğradı, sınır kapıları kapandı, uçuşlar durduruldu. Bundan dolayı arz fazlası oluştu. İkinci olarak toplu tüketim yerleri diyebileceğimiz üniversitelerin, otellerin kapalı olması turizmin olmaması ile birlikte ciddi olarak tüketim de daralma oldu. Üçüncü olarak da pek çok sektörün faaliyetlerine ara vermesi dolayısıyla yemek fabrikalarındaki işlerin azalması ile birlikte genelde, hem ihracat olmadığı için üretim arzı hem de karşılığında tüketim daralması oldu. Bununla beraber tavuk sektörü, gıda sektörü diğer alanlardan daha az etkilenmiş olmalı. Bir başka sorunumuz, bu dönem içerisinde ki olağanüstü miktarda maliyetlerin artması oldu. Sadece mısırın fiyatı bin liradan bin 350 liraya çıktı. Yüzde 35 civarında bir artış gerçekleşti. Tavuk etinin üretiminde en önemlisi gider mısırdır. Bunun dışında kısmen tavuk fiyatlarına yansıma oldu, ama şunu bilmeliyiz ki tavuk etinin fiyatı 5-6 yıldan beri 8 ile 10 lira arasında değişiyor. Ama 5 yıldan beri üretimde maliyetler arttı. Bu dönemde de aslında bilimsel bir tespit olarak kırmızı et ile beyaz etin fiyatının yarısı olarak hesaplanır. Bugün 60 liraya varmış olan kırmızı etin fiyatı aslında tavukta 30 liraya ulaşması lazım. Bu bilimsel olarak dünyada yarısı olsa bile ülkemizde üçte biri fiyatıdır. Aslında tavuk etinin 20 lira olması gerekir, ama bugün 10 lira civarında. Aslında bu dönemde kamuoyunda yansıtıldığı kadar bir fiyat artış söz konusu değil” dedi.


Birçok yumurta üreticisinin iflas ettiğini ve bunun yansıması olarak fiyatlarda kısmi bir artış olduğunu belirten Çalışkan, “Yumurta ile ilgili bir artış söz konusu. Aslında buna güne bakarak insanlar karar veriyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin en büyük ithalatçı ülkesi olan Irak, Türkiye ile sınırları kapattı. Türkiye’den yumurta ithalatına izin vermiyor. Böyle olunca ülkemizdeki yumurta üreticisi iflas etti, üretime ara vermek zorunda kaldı. Bunun bir yansıması olarak üretim azaldığı için iflasların yansıması olarak kısmi bir artış söz konusu. Ama bu da geçici bir dönem” ifadelerine yer verdi.


Çalışkan, ham maddelerin önemli bir bölümünün dövize endeksli olduğunu ve buna bağlı olarak maliyetlerin yükseldiğini belirterek “Ama özellikle canlı hayvan bağlantılı ürünler için ana sorun şudur. Tüketim arttığı zaman üretim artmaz veya azaldığında da üretimi kısma imkanı yoktur. Her tavuğun 25 saatte bir yumurta üretim kapasitesi vardır. Bunu hiçbir şekilde arttırmak mümkün değildir. Aynı şekilde canlı hayvan üretiminde de Ramazan ayında tüketim fazla olunca arttıralım diyemezsiniz. Biyolojik yapısı neyse onunla devam eder. Onun içinde korona virüsünden tüm sektörler etkilendiği gibi gıda sektörü de etkilendi. Bugün itibarıyla insanların alım gücü düştü. Bir başka sorun da ham maddelerin önemli bir bölümü dövize endeksli. Bugün itibariyle 7 lirayı aşmış olan dolar, doğal olarak maliyetleri yükseltti. Onu da tabii bir durum olarak karşılıyoruz. Ülkemizin bu süreci kısa sürede atlatmasını temenni ediyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.