GENEL - 12 Temmuz 2019 Cuma 09:42

Ovakent’teki gençlerin geleceği için çifte tesis

A
A
A
Ovakent’teki gençlerin geleceği için çifte tesis

Hatay’da Özbek ve Afgan kökenli vatandaşların yaşadığı Ovakent Mahallesi’nde, mahalle sakinlerinin gençleri kötü alışkanlıklardan korumak amacıyla başlattığı Kur’an kursu ve spor merkezinin aynı çatı altında olduğu tesisisin inşaatı sürüyor.

Hatay’da Özbek ve Afgan kökenli vatandaşların yaşadığı Ovakent Mahallesi’nde, mahalle sakinlerinin gençleri kötü alışkanlıklardan korumak amacıyla başlattığı Kur’an kursu ve spor merkezinin aynı çatı altında olduğu tesisisin inşaatı sürüyor.


Hatay’ın Merkez ilçesine bağlı Ovakent Mahallesi’nde 600 metrekarelik bir alanda yapımı devam eden ve Kur’an kursunun ve spor merkezinin bir arada olacağı tesisisin inşaatı devam ediyor. Afganistan’ın Sovyetler Birliğince 27 Aralık 1979 yılında işgal edilmesinin ardından 1982 yılından bu yana Hatay’ın Ovakent Mahallesi’nde yaşayan Özbek ve Afgan halkı, mahallelerinde spor tesisisin bulunmaması dolayısı ile gençlerin kötü alışkanlıklara yönelmesi dolayısı ile bunu engellemek amacıyla mahallelerine spor tesisi yapmaya karar verdi.


Ovakent Mahalle halkı, spor tesisinin yapımı konusunda, eski sporcu ve antrenör Prof. Dr. İbrahim Öztek’in de görüşlerini aldı. Öztek, hem dini, hem kültürel hem de sportif bir merkezin çok önemli bir işlevi olacağını belirterek, “Burada el birliği ile bir eser meydana getiriyorlar. Bu eser sportif ve kültürel bir eser olacak. Bu merkezin kuruluşunda da özellikle sportif konuda yapılan spor salonu ile ilgili görüşlerimizi almak istediler, biz de onlara yardımcı olmak için geldik. Bu alan 600 metrekare geniş bir alan ve birkaç bölümden oluşacağına karar verdik. Burası hem dini açıdan müftülüğe bağlı resmi bir kuruluş. Bunun yanı sıra da kültürel bir merkez ve sportif bir alan. Tabi burası aynı zamanda sosyal kültürel bir merkez olacak, kütüphanesi olacak, din eğitimi verilecek, yatılı olacak. Ama burada hem Ovakent’in gençleri hem de civar köylerinin gençleri burada sportif eğitimle de aklı, zihni, beden, ruhi yapısı güçlü insanlar yetiştirilmiş olacak” dedi.


Ovakent Mahallesi’nde sporcular yetiştiren Rüstem Hatunoğlu ise amaçlarının gençlerin kötü yola başvurmalarını engellemek olduğunu belirterek, "Burada 100 kişilik yatılı Kur’an kursu yapacağız, aynı zamanda spor tesisi olarak da düşündük. Burası tamamlanınca Ovakent için büyük başarı olacak. İbrahim Öztek hocamız ilk geldiğinde bizim çalıştığımız minderleri gördü ve daha sonra bize 50 tane minder hediye ettiler. Biz o minderin sayesinde dünya şampiyonu çıkardık. Bizim amacımız gençlerimizi kötü yollara başvurmadan spor yapmasını sağlamak. Sporun ahlakını alan çocuklardan zarar gelmez. İl birincimiz, Türkiye şampiyonumuz, Dünya 3’üncümüz bile var. Biz bu başarıları küçük imkanlarla başardık. İnşallah tesisimiz tamamladıktan sonra söz veriyoruz, şampiyonlar çıkartacağız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Venedik Bienali’nde Türkiye güncel sanatı ilgi görüyor İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) koordinasyonunu üstlendiği Venedik Bienali Türkiye Pavyonu, 20 Nisan-24 Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 60. Uluslararası Sanat Sergisi’nin ön izlemesi 17, 18 ve 19 Nisan’da gerçekleşti. Bu yılki teması “Foreigners Everywhere / Yabancılar Her Yerde” olan bienale çok sayıda seçkin isim katıldı. Venedik Bienali 60. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu, İKSV koordinasyonunda, Dışişleri Bakanlığı himayesinde ve Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla gerçekleştiriliyor. Türkiye Pavyonu, 21 destekçinin katkılarıyla Venedik Bienali’nin iki ana sergi alanından biri olan Arsenale’de 2014-2034 yılları arasında tahsis edilen mekânda yer alıyor. Adriano Pedrosa küratörlüğünde 20 Nisan-24 Kasım 2024 arasında (17, 18 ve 19 Nisan’da ön izleme) gerçekleştirilen Venedik Bienali 60. Uluslararası Sanat Sergisi’nin teması “Foreigners Everywhere / Yabancılar Her Yerde” olarak açıklandı. 2022-2024 Danışma Kurulu’nda Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü Özalp Birol, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Öğretim Üyesi Nilüfer Ergin Doğruer, sanatçı İnci Eviner, küratör ve Fiorucci Art Trust Direktörü Milovan Farronato ve Sanat Dünyamız dergisi editörü, sanat yazarı Fisun Yalçınkaya yer alıyor. Seçkin isimler katıldı Dünyaca ünlü bu sanat etkinliğini takip eden pek çok seçkin isim bulunuyor. Kain Yapı A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Kain, “ Venedik Bienali’nde, Türkiye Pavyonu’nda Türkiye’deki güncel sanatın önde gelen isimlerinin muhteşem eserlerinin sergilendiğini görmek büyük gurur” dedi. Kain, “Dünyanın en önemli koleksiyonerleri ve sanatın gerçek anlamını bilenlerle birlikte burada bulunmak çok heyecan verici. Ayrıca ülkemizin de sanata ve sanatçılara yatırımının gün geçtikçe arttığını görmek de çok güzel. Benim için sanat, hayatımda önemli bir yer kaplıyor. Bu sebeple burada olduğum için çok mutluyum” diye ekledi.
İstanbul "Kitap okuma alışkanlığını arttırmamız gerekiyor" Yazar Selcan Gür, Moderatör Mehmet Cemil eşliğinde yeni kitabı Plaza Sufisi’ni okuyucularına sundu. Söyleşi gerçekleştiren ikili kitap hakkında dinleyicilere bilgiler verdi. Yazar Gür ayrıca kitap okuma alışkanlığını edinmemiz gerektiğine dikkat çekti. Yazar Selcan Gür’ün, kişisel gelişim, felsefe, psikoloji ve tasavvuf ile harmanlanan “Plaza Sufisi” adlı kitabını bir söyleşi ile dinleyicilerine tanıttı. Ayrıca Gür günümüzde sosyal medya kullanımının artmasıyla kitap okuma oranlarının düştüğünü belirtti. Kitap okumanın insanı rahatlattığını ve düzgün düşünmeye teşvik ettiğini belirten Gür insanın kendini tanıması ve bulması için kitap okumanın önemli olduğunu belirtti. “Haz ve tüketim peşinde koşmak yerine anlamlı bir hayat yaşamayı seçmeliyiz” Kitabı 3 yılda tamamladığını belirten Yazar Selcan Gür, “Bu kitabı yazma sürecim yaklaşık 3 yıl sürdü. Pandemi döneminde tasavvuf ile ilgili kitaplar okumaya başlamıştım. Pandemi döneminde hepimiz hayatımızı sorguladık. Hayatımızın ne kadar değerli olduğunu sorguladık. Günümüzde insanların bir mutsuzluk ve anlam krizi var. Depresyon oranları giderek artıyor. Yapılan araştırmalara göre geçmiş dönemde depresyona girme yaşı 29’lardayken şimdi 15 yaşlara kadar düştü. Depresyon oranları da tüm toplumlarda artmaya başladı. Bunun sebebi hem bir anlam krizi ve mutluluğu sürekli hazlar ve tüketim peşinde koşarak elde etme yanılgımız. Ben bu kitapta plaza ve sufi terimlerine yer vermemin amacı plaza günümüz insanını temsil ediyor. Metropollerde yaşayan betonlar arasına sıkışmış plaza insanını. Sufi de bildiğiniz gibi tasavvuf öğretisini temsil ediyor. Tasavvuf öğretisi günümüz insanına ne vadedebilir. Kitabımda Pozitif psikoloji ile tasavvuf öğretisinin buluştuğu yerler nelerdir, mutluluğu yanlış mı tarif ediyoruz, haz ve tüketim peşinde koşmak yerine anlamlı bir hayat yaşamayı önceliklersek bu bize neler kazandırır bu soruların cevaplarını aradık” dedi. “Kitap okumayı arttırmamız gerekiyor” Kitap okuma alışkanlığının artması gerektiğini belirten Yazar Gür, “Yapılan araştırmalar gösteriyor ki sosyal medyada çok fazla zaman geçirmek haset duygumuzu tetikliyor. Haset duygumuz tetiklenince depresyona girme eğilimimiz artıyor. Günümüzde çoğumuz sosyal medyada ve ekran karşısında videolar izleyerek vakit geçirdiğimiz için bu bizi olumsuz yönde etkiliyor, bencilliğimiz artıyor, gereksiz tüketime yönleniyoruz. Bu anlamda kitaplara daha çok ihtiyacımız var. Yine araştırmalar gösteriyor ki sosyal medya ile aramıza mesafe koyduğumuzda en azından zaman zaman ara verdiğimizde tekrardan olumlu duygularımız uyanıyor. Kendimizi bulmak ve iyi hissetmek konusunda bu çok etkili bir yöntem. Bu yüzden kitap okuma alışkanlığını edinmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.